Strategyturk Forumları

Hohenstaufen hanedanı 1138'den beri Roma İmparatorluğu tahtında ve İmparatorluğa tekrar şan getirmeye hazır. Mevcut İmparator Frederick II 1220 yılında taç giymişti ve İmparatorluğun Papa ile olan anlaşmazlığı bu dönemde de devam ediyordu. II.Frederick dokuz dil biliyordu, sanat ve bilim alanlarında da uzmanlaşmıştı bu yüzden Stupor Mundi ya da "Dünya Harikası" olarak bilinirdi. Afaroz edilmiş olmasına rağmen Kutsal Topraklara Haçlı seferi düzenlemiş ve 1228'de Kudüs Kralı olarak da taç giymişti. Frederick'in Kudüs'ün geri almadaki başarısı Avrupa'da kendisine büyük prestij sağlamıştı. Fakat afaroz olduğu halde haçlı yapması sebebiyle Papa'nın daha fazla kızgınlığını üzerinde toplamıştı. 

Bir çok kişi Frederick'i bir kahraman olarak görürken digerleri, Papa da dahil, bir anarşist olarak isimlendirmekteydi. Daha fazla kiliseyi bir güç sağlayıcı olarak kullanamaması sebebiyle İmparatorluk artık daha önceden özgür olmayan hizmetçiler olan ministerialialara toprak ödünç vermeye başlamıştı. Bu yeni toplum sınıfı İmparatorluğun güç temeli olan Şövalyelere ev sahipliği yapıyordu. İmparatorluğun artan nüfusu, stratejik noktalarda ekonomik güce odaklanmaları bı gerektiriyordu bunun sebebiyle İmparatorluk yeni şehirler bulmaya ve güç merkezlerini genişletmeye itilmişti.

Alman Prenslerin güçleri büyüyor ve Batı Slav topraklarında başarılı kolonize çalışmaları yaparak İmparatorluğun etkisini Doğuya doğru artırıyordu. Töton Şövalyeleri Prusyalıları Hristiyanlaştırmak için, Mazovya'lı Konrad tarafından Polonya'ya davet edilmişlerdi. Kutsal Roma İmparatorluğu, Töton Tarikatının Prusya'da hüküm sürmesine izin vermiş ve bağımsız bir Manastırlık olarak onlara toprak bağışlamışlardı. 

Kutsal Roma İmparatorluğunun uzun süredir düşmanları olan Kuzeydeki ve Doğudaki Danimarka ve Polonya'ya karşı İmparatorun Töton Tarikatı ile iyi geçinmesi akıllıca olacaktır. Eğer birlikte çalışabilirlerse İmparatorluk Doğuda sınırlarını genişletmeye devam edebilecek, Kuzeydede daha sağlam bir menzile sahip olabilecek ve Baltık Ticaretini tekeline alabilecek. İmparatorluk değerli şövalyeleri ve ağır piyadeleri ile büyük bir güce sahip ve bunlari güçlü bir duruş veya zayıf düşmanların üzerine yürümek için kullanabilir.

Kutsal Roma bu oyunda bence pek de güçlü olmayan bir ülke. Bir fortress a sahip olarak başlıyor. Altın madeni de var. Ekonomik sorun yaşamayacaktır ama oyunun ana teması olan ülkeler Litvanya ve Tötonlar kadar özenilmemiş bir ülkedir. Sırf olsun diye koymuşlar diyebilirim.

Öncelikle Danimarka ya da Polonya'dan birini seçin. Hızlıca işini bitirmeye çalışın. Danimarka'dan Hamburg'u alırsanız zaten bitecektir. Polonyanın da elinde bir tane Fortress ı vardır. Onu almaya bakın. Onu aldıysanız polonya şehirden kaliteli asker üretemediği için çok zayıf kalacaktır.

Bu oyunda toplamda 8 veya 9 tane Castle-Fortress vardır. Oyundaki küçük köy gibi şehirleri hepiniz farketmişsinizdir. Mümkün olduğunca az gelir getiren bu köyleri kaleye çevirerek asker sevkiyatınızı güçlendirebilirsiniz. Uelzen diye bir köy olması lazım oyun başında Hrenin kuzeyinde. Orayı alır almaz kale yapın. Danimarka'ya karşı üs görevi görecektir.

Polonya yıkılır yıkılmaz Thorn ve Marienburg kalelerini Tötonlardan alın. Tötonların bel kemiği olan bu iki kaleyi düşürürseniz çok zayıflayacaktır.

Birim olarak da Armored Sergeants ve Dismounted İmperial Knights kullanılmalı. Zwei Hander etkili statlara sahip. Ancak o kadar da etkili olmadığını siz de farkedeceksiniz.