Strategyturk Forumları

Kii şehirini ele geçirdikten sonra yaptığımız ilk iş bir pazar kurmak. Zira nasıl ki gölgeler zaferimizi garantileyecekse, para da gölgelerden sonraki en büyük yardımcımız olacak. Paranın kaynağı ise pazarlar ve bir filo. 
Kawachi şehrinde ise bir okçuluk dojosu kuruyoruz. Her ne kadar savaşlar onur üzerine kurulu olsa da, düşmanın samurayları bize yetişemeden ölürse kazanan yine biz oluruz. 

Hatakeyama ile savaşı bitirdikten sonraki hedfimiz onursuz Hatano Klanı olacak. Ama Shogun'un koruması altında oldukları için doğumuzdaki başka bir onursuz klan olan İkko İkki'ye yönelmeye karar veriyorum. 

İlk hedefimiz Oda'nın adı şanı olmayan basit bir generali. 

Ouchi Klanı yabancıların dinini benimsediğini ilan etti. Ne kadar utanç verici!

Omi'ye saldırmadan önce düşmanın en yetenekli generallerinden Suzuki Sadayu'yi öldürmek için harekete geçiyoruz. Zehir kullanan Ninjamız düşmanı öldüremese de yaralamyı başarıyor.
Düşman ordusunu şehrin hemen dışına çıkmış durumda yetenekli ninjamız düşmanın ordusunun hareket etmesini engellemek için su kaynaklarını zehirliyor. Bu sayede ordularının yardımı olmadan düşman şehrini rahatlıkla ele geçirebiliyoruz. 



Düşman aklını başına devşiriyor ve kaybettikleri şehir için saldırıya geçiyor. Sayı ve belli yerlerde kalite üstünlüğü ellerinde olsa da, ne askerlerinde bizimki gibi bir inanç ve kuvvet ne de generallarinde akıl bulunmakta. 

Düşman ordusunu yok ettikten sonra kuzeye yöneliyoruz. Acilen bir liman ele geçirmeli ve bir filo oluşturmalıyız. Japonya'ya giren ticareti kontrol eden, Japonya'yı kontrol eder. 

Düşman generallerini öldürtmeyi ihmal etmiyoruz. Bu sayede ninjamız deneyim kazanabiliyor. 



Asi köylü kalelerini tek tek düşürürken şehirlere yaptığımız yatırım ve kurduğumuz filonun yanında menzilli yetenekleri sadece birazcık kötü olmasına rağmen bakım masrafları samuray okçulardan yarı yarıya az olduğundan haydut okçuları orduya katıyorum. 

İkko İkki'nin yok oluşu ve filomuzun yeniden yapılanması devam ederken yeni yetiştirdiğimiz ninja ile ninja sayımız 3'e çıkmış bulunmakta. Bence bu sayı şimdilik iyi ama tabi en iyisini benim ardıllarım bilir.

İlk iş olarak, etrafımızdaki klanlarla ticari ilişkiler kurmaya çalıştık. Yayılmacı politikamızdan ötürü çoğu klan bize pek sıcak bakmıyordu. Çok da mühim değil, bizim yegâne dostumuz gölgelerdir. Yine de gölgelerle ticaret yapamayacağımız için, ufak bir miktar para karşılığında bizimle ticaret yapmaya yanaşan Yamana klanı ile ticarete başladık.



Bir süre önce fethettiğimiz Kaga'da, cahil bir ayaktakımı olan Ikko-Ikki'den kalma bir tapınak vardı. Tanrılara ibadet etmenin tek bir doğru yolu vardır, bu sapkın küfür yuvasını rahip müsveddelerinin başına yıktık.



Metsukemizi en çok gelire sahip olan yerleşimimizde görevlendirdik. Rüşvet ve hırsızlık gibi usulsüzlüklerin kökünü kazıyarak kârımızı azami seviyeye çıkarmak istiyoruz.



Eski düşmanımız Hatakeyama klanını tarihin tozlu sayfalarına gömmenin vakti gelmişti. Biz de Hatakeyama'ya savaş açtık.



Hatakeyama'dan geriye kalanların barındığı Nanao'ya yürüdük, yerleşimi muhasara altına aldık.



Savunanların sabrı tükenmiş olacaktı ki Nanao'nun güvenli surlarından dışarı çıkıp koşar adımlarla üzerimize atıldılar. Biz de ordumuzu hemen savaş pozisyonuna soktuk.



Süvari açısından düşman bizden üstündü. Fakat gök kubbe çökse yarileriyle tutacak Yari Ashigaru birimlerimizin varlığı süvarilere korku salıyordu. Geçmiş savaşlarda zavallı arkadaşlarının başına neler geldiğini bilen atlar akıbetlerinden bihaber değillerdi.



Karşı tarafın piyadelerinin delinmez hattımıza ulaşmasıyla çarpışmalar başladı.



Hatakeyama daimyosu muharebeyi kaybedeceğini anlamış olacak ki, onuruyla ölmek için yarilerden örülen duvarımıza doğru atını koşturdu. Karnına saplanan bir yari ile yere yığıldı.



Daimyolarının can verdiğine şahit olan Hatakeyama birlikleri her şeyin bittiğini anlamıştı. Etrafa kaçışmaya başladılar. Kimi civar köylere sığındı, kimiyse Hattori askerlerinin elinde canından oldu.



Noto'yu fethedince kimseye dokunmadık, eski düşmanımız iyi mücadele etmişti.



Kaga'daki demircinin zırh imalatına tahsis edilmesi için talimat verdik. Daha kuvvetli hatlar için daha kuvvetli zırhlara ihtiyacımız var. Bir süre ordumuzun dinlenmesine izin verdik. Bu sırada topraklarımızı hâlihazırda birbirine bağlayan yolları geliştirerek, seyahat süresini kısalttık. Topraklarımız Japonya'nın dört bir yanındaki tüccarlar için cazip bir yer hâline gelecek.



Diğer klanlarla savaşırken zayıf düşen Imagawa ile Takeda'yı uzun süredir gözümüze kestirmiştik. Batıya yönelmeden evvel doğuyu sağlama almak gerekiyordu. Biz de, ninjalarımızın ana ordularının doğuda olduğunu ihbar ettiği Imagawa'nın Owari yerleşimini kuşattık. Ne yazık ki kış gelip çatmıştı, ordumuzun çetin şartlardan dolayı telef olmaması için kuşatmayı daha fazla uzatmayıp şehre saldırdık.



Kanlı bir muharebeydi, hem onlardan hem de bizden çok sayıda kıymetli asker yaşamını yitirdi.



Merhamet erdemlerin en güzeli.



Biz Owari'yi aldığımız esnada sadık vasalımız Tsutsui de güneydeki Imagawa yerleşimini ele geçirmişti. Daimyolarına tebriklerimizi yolladık. Çok geçmeden Tsutsui elçileri başkente geldi. Söylediklerine göre Imagawa toplayabildiği her askeri toplayıp üzerimize geliyordu. Biz de düşmanın ilerleyişini durdurmak için Owari'deki ordumuzu güneye kaydırdık. Düşman tahminlerimizi boşa çıkarmayarak çekilmek yerine saldırdı.



Yerleşimi koruyan Tsutsui askerleri büyük zayiatlar verdi. Biz ise yerleşimin surlarının dışında konuşlandığımız için surlara çıkmaya çalışan Imagawa askerlerini, surlarla kendi askerlerimiz arasında bırakarak kıskaca aldık.



Muharebe sona erdiğinde Imagawa klan mensuplarının cesetleri surların önünde yatıyordu. Imagawa'da ordu namına hiçbir şey kalmamıştı. Imagawa'yı toparlanamadan yok etmek şart.



Bu sırada kuzeydeki ordumuz da boş durmadı. Takeda'nın sınırımızdaki yerleşimini ele geçirdi. Kale neredeyse savunmasız olduğu için kolay bir muharebe oldu.



Eğer denizlerin hâkimi olacaksak, korsanların ortalıkta cirit atmasına izin veremeyiz. Biz de kuzey sahillerimize yanaşan bir korsan filosunu mağlup ettik. Bir ticaret gemisi ele geçirilirken diğer gemiler muharebe esnasında batırıldı.

Düşman güneydeki filo eksikliğimizden faydalanıp ordularını indirirken Kyoto'daki korkakların dışarı çıkamayacağını hesaplayıp ordumuzu çıkartma yapan ordunun yakınındaki yerleşime gönderiyorum.


Düşmanın generali tek başına tek birliğimi pusuya düşürüyor ve mızraklarımızın ucunda can veriyor.


Kuzeydeki çıkartma ordusu ve filosunu yok ediyoruz.


Vassallarımızdan biri bize ihanet edip savaş ilan ediyor.


Düşman filosunu yok edip bir ticaret rotasını güvenceye alsak da bu işin böyle gideceğinden hiç emin değilim.

Hem karada hem de denizlerde zor anlar yaşıyorduk. Klanımız için pek parlak dönemler olmadığı kesindi. Güneydeki deniz hâkimiyetimizi tehdit eden Satomi donanmasını ortadan kaldırdık.



Sengoku Bune'miz bir Satomi gemisine bordalıyor.



Uesugi klanı, profesyonel askerleriyle ashigarularımızı kolayca alt edebileceğini düşünüp yerleşimimize saldırdı.



Ama çok fena yanılmıştı.



Hemen ardından Chosokabe saldırdı, anlaşılan bize rahat vermeyeceklerdi.



Onların ağzının payını verdik. Fakat düşmanların ardı arkası kesilmiyordu. Daha ne kadar dayanabilirdik?



Bize karşı şogunun emriyle birleşen klanların birini yensek ötekisi saldırıyordu. Şimdi de saldırma sırası Amako'daydı.



3. saldırıya dayanamayıp mağlubiyete uğradık. Şanlı Hattori bile her taraftan gelen saldırılara dayanmakta güçlük çekiyordu.



Bize karşı birleşen klanların deniz hâkimiyetini ele geçirme çabaları da gecikmedi.



Tam da yaklaşan kış için yakacak keresteye ihtiyacımız vardı.



Ticaret rotamızı taciz eden Amako donanmasının hareketlerine göz yumamazdık.



Yummadık da.



Karada işler iyice ters gitmeye başlamıştı. Cesurca savunmamıza rağmen bu büyük orduyu def edemedik.



Biz deniz hâkimiyetimizle avunurken iyice yıpranan donanmamıza saldırdılar. Sonuç pek iç açıcı değildi.



Daimyomuzun ordusunun koruduğu yerleşime saldırdıklarında herkes endişeliydi. Geçmişteki büyük zaferlerimiz akıllarda olsa da o günler geride kalmıştı. Daimyonun içini kötü bir his kemiriyordu.



Daimyomuz son nefesine kadar cesaretle savaştı. Göğsüne bir katana saplanmıştı. Kararan gözleriyle bozguna uğratılan ordusunu süzdü. Hem büyük zaferler hem de büyük yenilgiler görmüştü. Tek tesellisi düşmana değil ölüm tanrısına teslim olmaktı. Son nefesini verdikten kısa süre sonra tüm ordu acımasızca katledildi.



Eski daimyonun oğlu ve vârisi yeni daimyo olarak katana kuşanır kuşanmaz büyük bir ihanetin haberi alındı. Uzun zamandır vasalımız olan Tsutsui bizim yerimize şoguna bağlı olduğunu gösterip bize savaş ilan etti. Vasalımıza bile güvenmememiz gerekiyor. Eski daimyomuz, yakın dostu olan Tsutsui daimyosunun bu hareketine şahit olmadı iyi ki.