Strategyturk Forumları

Memlükler başta olmak üzere güçlü atlı birimlere sahiptir.

Zırhlı yaya askerlerin eksikliğini çeker.

Mamluks

Bilinen dünyada dini hoşgörüsüzlüğün hüküm sürdüğü bir zaman diliminde Mısır farklı mezheplerin ve fikir akımlarının uyum içerisinde yaşadığı bir ortam oluşturmayı başarmıştır. Soyu Hz. Muhammed'in kızı Fatma'ya dayanan Fatimiler, Mısır'ın Şii hükümdarları olarak yerlerini alıyorlar, öte yandan Sunniler, Yahudiler ve Hristiyanlar da devlet kademesinde önemli yerlere gelebiliyor. Firavunların döneminden farklı olarak, artık kan ikincil planda düşünülüyor. Mısırda önemli olan ve saygı duyulan şey bir hükümdarın becerileri. Bu durum Mısır'ın ilerici bir devlet olmasını sağlıyor. Yüzyıllar boyunca çok sayıda farklı İmparatorluğun hakimiyeti altına girdikten sonra Nil nehrinin insanları artık kültürel olarak çok geniş bir yapıda.

Her ne kadar Mısır için işler yolunda gidiyor gibi görünse de Fatimi hanedanı eski gücünde değil. Halife Al-Hakim'in dönemindeki kötü yönetim, Fatimilerin otoritesini Arap dünyasında çok ciddi bir şekilde sarstı. Mısırlıların çok şanslı olduğu bir alan, hiçbir komşu devletin gözünü Mısır topraklarına dikmemiş olması. Hatta Mısır'ın çevresinde o kadar büyük bir otorite boşluğu var ki, zayıflamış Fatimiler dahi topraklarını istedikleri alanda genişletebilirler. Batıdaki Mağribler fazlasıyla uzak bir konumda bulunuyor, Gaza'nın kuzeyinde bulunan kutsal topraklar şimdilik hiçbir İmparatorluğun koruması altına girmemiş şeyhler ve emirler tarafından yönetiliyor.

Mısır'ın yüzleşebileceği problemler, güçlü bir herhangi bir hükümdarın rahatlıkla çözebileceği şekilde. Ancak şunu göz önünde tutmakta fayda var, eğer Mısır hakimiyetini kutsal topraklara taşırsa şüphesiz ki bu toprakları Hristiyanlar tarafından düzenlenen sayısız haçlı seferine karşı savunmak zorunda kalır. Bu toprakları kendi hakimiyeti almak isteyen devletler sadece Hristiyan devletler olmayabilir, Türkler de kutsal toprakları kendi hakimiyetleri altında görmek için Mısır'a tehdit oluşturabilir.