Strategyturk Forumları

Orjinalini görmek için tıklayınız: Rome II - Janos Gaspar ile Rome II'ye Dair
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
SS_2021_Blog_Header_2400x540-Rome-2-1920x432.jpg

Total War, Steam 2021 Yaz İndirimleri kapsamında Total War: ROME II'de çalışmış isimlerden Janos Gaspar ile bir söyleşi paylaştı.

Merhaba, bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben Janos Gaspar, önümüzdeki tarihsel oyunun oyun direktörüyüm. Oyun direktörü, oyunun ana vizyonunu belirlemekle mükellef kişidir. Geliştirici ekibinden, oyunculardan, basından ve firmadan gelen tüm görüşleri dikkat alarak kapsayıcı bir vizyon ortaya çıkarıyorum. Oyunun geliştirilişi esnasında ekibe rehberlik ediyorum, diğer direktörlere yardımcı oluyorum ve bir takım halinde çalışmalarını sağlamak üzere onları organize ediyorum.

ROME II'de oyunun sefer kısmının tasarım şefiydim. Oyunun ana tasarımcısı James Russell'di ve Mike Simpson ile birlikte vizyonu oluşturmuştu. Benim şu an yapmakta olduğum işi yapıyorlardı. Bizlere vizyon doğrultusunda yapılması gerekenleri anlattılar, biz de yaptık.

ROME gibi bir oyunun devam oyununda görev almak nasıl bir tecrübeydi?
Total War sürekli değişen, gelişen bir formüle sahip. ROME ile ROME II arasında 10 yıldan fazla zaman geçmişti. Bu süre zarfında Total War değişti, oyun motoru değişti, mekanikler değişti, Total War dendiğinde oyuncuların kafasında beliren imgeler değişti. En önemlisi oyun sektörü değişti, oyuncular değişti.

ROME II'yi yapmadan evvel SHOGUN 2'yi çıkartmıştık. ROME II'yi geliştirirken ROME'un önemli bir referans noktası olduğunun farkındaydık ancak yaptığımız şey basit bir devam oyunu veya ROME Remake değildi. Yaptığımız şey SHOGUN 2 ile birlikte Total War formülünün geldiği noktayı, o zamana kadar öğrendiklerimizi daha geniş bir zaman diliminde, daha geniş bir haritaya yansıtmak şeklindeydi. Oyun motorunu SHOGUN 2'ye nazaran daha ileriye taşıyacak bir oyun ortaya çıkartmak istiyorduk. Orijinal oyunda yapamadığımız şeyleri yapabilmek istiyorduk. ROME bizim için önemli bir ilham kaynağıydı, ancak ROME II hiçbir zaman ROME'un devam oyunu niteliğinde olmadı.

total-war-rome-2-cheap-4-1024x576.jpg

Oyunun istediğiniz kısımlarını dilediğiniz gibi baştan tasarlayabiliyordunuz, öyle mi?
Elbette her şeyi baştan tasarlamamız gerekmedi ancak oynanışın bazı yönlerinde ilerlemeler katettik. Total War oyunları oldukça komplike oyunlar, birbirleriyle iç içe geçmiş çok sayıda mekaniğe sahipler. SHOGUN 2'nin geldiği noktaya baktığınızda, ROME'dan bu yana çok sayıda mekaniğin kendi alanlarında ilerlediğini görürsünüz. ROME II'yi yaparken, 10 yıl önceki oyunu değil, SHOGUN 2'yi temel alarak işe koyulmamız gerektiğini biliyorduk.

Önemli olan bir diğer unsur, nostalji faktörüydü. İlk oyuna dair hepimizin kendi hikayeleri vardı. Antik dünyanın oyunculara sunabileceği daha çok sayıda ilginç hikayeler, farklı bakış açıları mevcut. Nihayetinde en doğru karara ulaşıp, oyun için en doğrusunu yapmak için çaba gösterdik.

ROME II, Total War oyunlarındaki 3. devam oyunuydu. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
MEDIEVAL II teknolojik açıdan önceki oyununa çok yakındı, arada sadece 1 oyun vardı. SHOGUN 2 bizim için daha güzel bir örnek, ilk SHOGUN ile SHOGUN 2'yi kıyaslarsanız oyunların birbirinden çok farklı olduğunu görebilirsiniz. Öte yandan bu iki oyunun benzer unsurları da mevcut. SHOGUN 2 tıpkı ilk oyun gibi minimalist, belli bir bölgeye odaklanmış bir oyundu. Öte yandan ROME II, tıpkı ilk oyun gibi geniş ve ihtişamlı bir dünyayı ele alıyordu. Elbette ortaya çıkan oyunlar birbirlerinden çok farklı olsa da, işin temelinde aynı ruh bulunuyordu.

total-war-rome-2-cheap-3-1024x576.jpg

ROME II'yi bugün bile öne çıkaran unsurlar sizce nelerdir?
Tarihsel gerçekçilik bizim için her zaman çok önemli oldu fakat ROME II'de bu hassasiyeti bir adım daha ileriye taşıdığımızı düşünüyorum. Antik dünyanın her köşesinde ayrıntılı çalışmalar gerçekleştirdik. Barbarlar bizim için sadece barbarlardan ibaret değildi ve Roma-merkezli bir dünya oluşturmamaya özen gösterdik. Bir ülkeyle oynadığınızda, o kültürün kendisine has bakış açısını deneyimleyebilmenizi istedik. Barbarlar kendilerini barbar olarak görmüyorlar, özellikle daha sonraları çıkan ATTILA ile bunu iyice vurguladık. Farklı bakış açıları bizim için çok önemliydi, oyun tek yönlü olmamalıydı.

Bir diğer güzel örnek eyalet ve ordu sistemi. Artık haritada ilerlemek suretiyle asker kaybetmiyorsunuz. O zamanlar böyle bir tasarım yaklaşımı çok tartışma yaratmıştı ancak stratejik olarak daha güzel bir oyun ortaya çıkardı diye düşünüyorum. Total War her zaman destansı muharebeler ve stratejik kararlarla alakalı bir oyun oldu ve ROME II'de bu iki hususta önemli ilerlemeler katettik. Bu raddede Total Bureaucrat'tan uzaklaşıp Total War'a yaklaştığımız söylenebilir. Yine de mikroyönetimi azaltmak adına yaptığımız bu değişiklikler bazı oyuncular tarafından beğenilmemişti.

Eyalet sisteminde, oyuncuyu Sezar veya Augustus gibi tüm ülkeyi yöneten kişi olarak görüyoruz. Oyuncu gündelik küçük meselelerle ilgilenmemeli. Bu alanda ilerlemek ve oyuncuya anlamlı alternatifler sunmak çok kolay olmadı ancak Total War'ın bugün geldiği noktada önemli adımların atıldığını söyleyebilirim.

Bir diğer ilginç nokta, oyuncuların değişimi üzerineydi. Total War uzun ömürlü bir marka, oyuncularla konuştuğumuzda bazıları SHOGUN'dan beri oynadığını, bazıları Total War oyunlarına ROME ile başladığını belirtse de, ilk oynadığı Total War oyunu ROME II olan ciddi bir kitle var.

ROME Remastered oynayanlar için ROME II'yi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben hala ROME II'yi, özellikle de ATTILA'yı oynuyorum. ATTILA'yı geliştirirken çok büyük keyif almıştım. ROME ve ROME II günümüzde de oynanabilen oyunlar fakat bu oyunları oldukları gibi kabul etmek, birbiriyle kıyaslamamak lazım. Elbette ikisi de Total War oyunu, ikisi de Roma dönemine odaklanıyor ancak bu iki oyun birbirlerinden farklı oyunlar.

ROME Remastered için kaleme alınmış bazı incelemeler, ne yaparsanız yapın ROME'un bir çağa ait bir oyun olduğu gerçeğinin değişmediğini vurguluyordu.  Total War sürekli gelişen, ilerleyen, günümüz dünyasında güncel kalması gereken bir isim. Özellikle THREE KINGDOMS ve WARHAMMER serisiyle bunu daha net görüyoruz. SHOGUN 2 sonrasında da bu geçerliydi.

total-war-rome-2-cheap-1-1024x576.jpg

ROME II bildiğiniz gibi sıkıntılı bir çıkış yapmıştı, bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Aramızda bunu çok konuştuk. Farklı beklentilere sahip olan bazı oyuncuları hayal kırıklığına uğrattığımız bir gerçek. Bir kesim, SHOGUN 2'nin tüm kazanımlarıyla ROME'un devam oyununu görmek istiyordu. ROME II'nin çıkışı sonrası edindiğimiz bir tecrübe, potansiyel hatalara dair iki kat ve belki de üç kat kontroller yapılması gerektiğiydi. Oyuncuların beklentilerini doğru yönetmemiz gerektiğini anladık. Oyunun çıkışında daha az hata olsaydı oyuncular daha ılımlı yaklaşabilirdi. ROME II şu anda kötü bir oyun olmadığı gibi, çıktığında da kötü bir oyun değildi.

ROME II'den gurur duyuyor musunuz? Bir zaman makineniz ve sınırsız bütçeniz olsaydı, neyi değiştirirdiniz?
Genel olarak evet, sadece çıkışı görmezden gelmek gerekiyor. İlk olarak, tüm geliştiriş süreci oldukça iyiydi. Çıkışta bazı sorunlar yaşasak da hataları giderdik. Şu anda ROME II Roma dönemini konu alan, oynayabileceğiniz en iyi oyunlardan birisi. ATTILA da aynı şekilde güzel bir oyundu. Zaman içerisinde Total War'ın doğru kararlar verdiğini herkes gördü. Bu sürecin sonunda WARHAMMER üçlemesine ve THREE KINGDOMS'a geldik. Bir bakıma geldiğimiz nokta için bir merdiven basamağı görevi gördüler.

Şehirlerin haritada yayılması özellikle gurur verici, çok beğendiğim bir mekanikti. Başardığımız şey daha sonraları Civilization VI gibi birçok oyunda da kullanıldı.

Şu an sahip olduğumuz bilgilerle geçmişe gitsem, ROME II'nin daha iyi bir hikaye anlatımına ve karakterlere sahip olmasını isterdim. Karakterler oyuncunun ihtiyaçlarını karşıladığı gibi, kendi hedeflerine de sahip olabilirdi.
Empire eski ve yeni Total War arasında bir köprüydü, Rome II ise bugün bile etkisi devam etmek üzere yeni Total War'un temelini attı. Bu iki oyunun Total War'a olan hem iyi hem kötü etkilerini göz ardı etmek doğru olmaz. Hâlâ Shogun 2'nin birçok yönden Total War'un zirvesi olduğunu ve Total War'un o zamandan beri yokuş aşağı yol aldığını düşünüyor olsam da Rome II'nin bendeki yeri ayrıdır. Eskiden teknik durumuna aldırmadan oynardım, muhtemelen Empire ile birlikte en çok oynadığım Total War oyunları arasında yer alıyordur. Maalesef bugün tekrar oynamayı zor buluyorum, örneğin Medieval II ufak tefek pürüzlerine rağmen çıkışının 15. yılını doldurmak üzereyken bile açıp oynayabildiğim bir oyun.

Yayılan şehirler konusunda Civilizations VI'ya ilham vermesi kötü olmuş, Civilizations'ta "tall" bırakmadılar. İşin şakası (şakayla karışık bir gerçek aslında) bir yana, önceki oyunlarda koskoca Constantinopolis ile basit bir çöl kasabasının aynı boyutta olabilmesinden sonra Rome II'deki bu özellik gerçekten güzeldi.
Roma dönemine özel ilgimden dolayı en sevdiğim total war'lar arasında gösterilebilir, umarım bu döneme tekrar geri dönerler.