[Attila the Hun]

Millennia geliştirici günlüklerinde bu yazıda bölgeler, kasabalar ve karakollardan bahsediliyor.

Merhaba, ben Robert “Xemu” Fermier. Millennia'nın başprogramcısı ve eş tasarımcısıyım. İkinci Millennia tasarım günlüğümüze hoş geldiniz! Oyun ve C Prompt Games'teki ekibimiz hakkında bilgi sahibi olmak için BURAYA göz atabilirsiniz, oyunun ilk fragmanını izlemeyi de unutmayın.

Millennia, içerik ve oynanış sistemleriyle dolu olan devasa bir oyun. Oyunun yapı taşlarından birinden söz ederek başlayalım: Topraklarınızı genişletme, Ulusunuzu büyütme ve haritayı keşfetme.

Bölgeler
Oyunun başında tek bir Bölgeyi kontrol ediyorsunuz. Bölgeler oyun ekonomisinin en can alıcı unsuru; sınırlarınızı belirliyor, halkınızı çalıştırmanıza imkân tanıyor ve Birimler ile Binalar inşa etmenize izin veriyor. Bölgenin kalbinde yer alan Başkent diğer 4X oyunlarına aşina olan oyunculara oldukça tanıdık gelecektir, özellikle de oyunun başlangıcında. Bölgenizin nüfusunu arttırarak daha çok altıgenden faydalanın, daha çok kaynak toplayın ve bir sanayi gücü hâline gelin.

Yüksek bir seviyede Bölgenin Nüfusu kaç işçi görevlendirebileceğinizi belirlerken Bölgenin kontrolündeki topraklar da bu işçilerin neyle görevlendirilebileceğini belirliyor. Başlangıçta işçilerinizin çoğu doğrudan çevreden kaynak topluyor. Bu kaynak toplama şekli 1:1, yani eğer 3 Ormanınız varsa bu Ormanlarda kaynak toplaması için en fazla 3 işçi görevlendirebiliyorsunuz.

Bu, başlangıç için iyi olsa da gerçekten bir ekonomi kurmak istiyorsanız Çiftlikler ve Av Kampları gibi... ya da ileri Çağlara ulaştığınızda Petrol Kuyuları ile Bilgisayar Fabrikaları gibi Geliştirmeler inşa etmeniz gerekiyor. Geliştirmeler, tek başına kaynak toplamaktan çok daha kıymetli olan Malları sağlayarak bulundukları Bölgedeki işçilerin değerini önemli ölçüde arttırıyor (tabii doğru Ulusal Ruha sahipseniz başka stratejiler de bulmanız mümkün).

Bölgeler aynı zamanda kalıcı yükseltmeler olan "Başkent Binaları" inşa edilerek de güçlendirilebiliyor. Altyapıyı, anıtları ve Bölgenizi bir bütün olarak geliştirmenin başka yollarını simgeliyorlar. Geliştirmeler gibi bunlardan da çok sayıda var; ek kaynak geliri, ordu güçlendirmeleri ve başka bonuslar sağlıyorlar.



Ulusunuzu daha çok Bölge elde ederek genişletmek Vasalları da kapsıyor. Bunlar Bölgelere benzese de çoğunlukla kendi başlarına hareket ediyorlar. Zamanla büyüyüp haritanın bazı yerlerini ele geçiriyorlar ve her tur gelirlerinin bir bölümünü size haraç olarak sunuyorlar. Bir Vasalın İhtiyaçlarını veya işçi görevlendirmelerini yönetmeniz gerekmiyor, ayrıca bir Bölgenin sebep olacağı masrafları da beraberinde getirmiyorlar. Bu sebeple ekonominize ket vurmadan "haritayı boyamakta" fazlasıyla kullanışlı bir araç olabilirler. Zamanı geldiğinde Vasallarınızı Bölgeye çevirerek potansiyellerinden daha iyi yararlanabilirsiniz.

Vasalların, Geliştirmelerin ve Malların işleyişinden önümüzdeki günlüklerde daha ayrıntılı bahsedeceğiz; yani bu konuda değinilecek çok sayıda ilgi çekici oynanış ayrıntısı var.

Kasabalar
Yeni Bölgeler kurmanın yanı sıra yeni Kasabalar da kuruyorsunuz. Kasabalar Bölgelerin birer parçası, merkezdeki Başkentleri destekleyen daha küçük çaplı nüfus merkezleri. Her bir Kasaba Bölgesinin sınırlarının genişlemesini etkiliyor, bundan ötürü Bölgelerin "şeklinin" belirlenmesinde birçok seçenek sunuyorlar. Bölgenizi hayati önem taşıyan kaynaklara doğru genişletmeyi mi istersiniz yoksa ihtilaflı toprakları başka bir Ulusun elinden almak mı? Bölgenizin kontrol edebileceği maksimum alanı arttırmaya mı çalışacaksınız yoksa daha ziyade kompakt ve savunması kolay bir konum elde etmeye mi odaklanacaksınız? Her oyunda stratejik konumunuzu farklı şekilde adapte etmeniz gerekecek.



Düşmanlar Kasabalarınızı yağmalamaya çalışabilir. Bir Kasaba düştüğünde Bölgeniz Kasabanın kontrol ettiği toprakları kaybedebilir. Kasabalar Başkente Milis birimleri sağlıyor, bunlar saldırıya uğranıldığında savunmayı güçlendirerek düşman Bölgelerine saldırırken önünüze enteresan taktiksel seçenekler çıkmasına yol açıyor. Saldırınızı planlarken Kasabalarını parça parça edip onları zayıflatıyor musunuz yoksa Kasabaları atlayıp doğrudan Başkente mi saldırıyorsunuz?

Başlangıçta Kasabalarınız yakınında kaç adet Geliştirme inşa ettiğinize bağlı olarak daha çok Servet üretiyor. Ulusunuzun mühendislik kabiliyetleri geliştikçe Kasabalarınızın seviyesini yükselterek bu bonusu arttırabiliyorsunuz. Kasabalar aynı zamanda belirli alanlara ayrılarak "maden kasabası", "tarım kasabası" vb. hâline getirilebiliyor. Kasabalar bu sayede farklı kaynaklar sağlayabiliyor (ve farklı Geliştirmeler gerektiriyor). Kasabalarınızı akıllıca kullanarak hem stratejik hem de ekonomik hedeflerinizi gerçekleştirmek, birbiriyle çakışan çıkarların tümünü doğru biçimde dengeleyebildiğinizde son derece tatmin edici.

Yeni bir Kasaba kurmak ancak Kültür Gücü harcanarak yapılabiliyor. Kasaba kurmak Kültürle yapılabilecek sayısız seçenekten yalnızca birisi olsa da ne zaman ve nerede genişleyeceğini bilmek, Millennia'da sahip olunması gereken becerilerden biri.

Karakollar
Bölgeler ve Vasallar haritada toprak kontrol etmenin yegâne yolu değil. Ayrıca Öncüler yollayıp onlara Karakol kurdurabiliyorsunuz. Karakollar kurulduğunda 1 altıgen içerisindeki tüm toprakları kontrolünüz altına alıyor. Nereye konumlandırılabileceklerine dair kısıtlamalar çok daha az olduğundan onları başka bir Ulusun topraklarının hemen dibine dahi kurarak toprak ele geçirebiliyorsunuz. Karakolları ele geçirmek elbette Başkentlere ve hatta Kasabalara nazaran daha kolay, bundan ötürü onları Barbarlara ve diğer Uluslara karşı korumaya hazırlıklı olun.

Karakollar toprakları içerisinde Ticaret Merkezleri kurarak kıymetli Kaynakları Bölgelerinize göndermenize olanak tanıyor. Ticaret Merkezleri işçiye ihtiyaç duymadığı için özellikle de işçi eksikliği çektiğinizde ekonominizi beslemenin etkili bir yolu olabilir. Oyunun ilerleyen safhalarında Kaleler ve Elçilikler gibi daha gelişmiş Karakol türlerinin kilidi açılıyor. Bunlar sayesinde Karakollarınız ekstra becerilere sahip oluyor ve stratejinizde daha büyük bir rol oynuyor.



Karakollar sayesinde kolaylıkla yol ağı kurulabiliyor; inşa ettiğiniz her Karakol yakınındaki Karakollara, Başkentlere ve Kasabalara bağlanıyor. Tabii ki Bölgelerin ve Kasabalarının normal ilerleyişi genellikle gitmeniz gereken yere ulaşabilmenize yetiyor, yine de aşılması gereken büyük bir boşluk olduğunda Karakollar bu sorunu çabucak halledebiliyor.

Bununla birlikte Karakollar savunma bonusu sağlıyor ve üzerlerinde konuşlanan Orduların iyileşmesini de hızlandırıyor. Dostane bir yerleşimde birim ortaya çıkarmanızı sağlayan birçok Güç var, bu yerleşimlere Karakollar da dâhil. Karakolları ileri üsler ya da takviye merkezleri olarak kullanmak size askerî avantaj sağlayabilir!

Umarım Millennia'nın ayrıntılı mekaniklerine attığımız bu ilk bakış, oyunun harita kontrolü kısmını meydana getiren unsurlara biraz olsun ışık tutmuştur. Daha değineceğimiz çok şey var, o yüzden bir dahaki geliştirici günlüğünde bizden ayrılmayın; Uluslar, Hükûmetler ve daha fazlası hakkında konuşacağız!