[Lothebork]

Ekledim. 5 kişi ile 150 yıl oynanmış. Böyle giderse sıra en başa gelmeyecek.

[Aeschyli]

Hali hazırda bulunan ittifaklara kesinlikle hakaret etmedim. Yanlış anlamayın arkadaşlar. RP olması açısından bazı noktalarda kendimi yüceltim atalarıma giydirmem gerekiyordu. :D

Çok daha iyi bir hikaye çıkartabilirdim ama vakitsizlikten çok hızlıca halletmeye çalıştım. Yoksa anlatılacak güzel olaylar vardı.

[Feldmarschal]

150 AE nedir yahu. Sıra sende @Feldmarschal

Sıra zaten bendeydi ben oynuyodum bugün atıcaktım resimleri zaten @strateggy beni işaretlemişti neyse bende şimdi oynayım bari yeni save :D

[Lothebork]

Evet hata oldu kusura bakma, sana söylemeyi unuttum. Öğlen bana mesaj attı hemen oynarım diye o yüzden tamam demiştim.

[altnkurt]

Hali hazırda bulunan ittifaklara kesinlikle hakaret etmedim. Yanlış anlamayın arkadaşlar. RP olması açısından bazı noktalarda kendimi yüceltim atalarıma giydirmem gerekiyordu. :D

Çok daha iyi bir hikaye çıkartabilirdim ama vakitsizlikten çok hızlıca halletmeye çalıştım. Yoksa anlatılacak güzel olaylar vardı.

Yok zaten hakaret olarak algılamadım.

[strateggy]

150 AE nedir yahu. Sıra sende @Feldmarschal

Sıra zaten bendeydi ben oynuyodum bugün atıcaktım resimleri zaten @strateggy beni işaretlemişti neyse bende şimdi oynayım bari yeni save :D

Dün o kadar konuşmuştuk hepsi boşa çıktı. En iyisi sen bu dönemi bir geçiş dönemi olarak oyna. -Oyunda çok tecrübeli değilsin diye söylüyorum yanlış anlama- Ekonomik ve askeri olarak Osmanlı seferine hazırla senden sonraki oyuncu ise sefere çıksın. Bu sırada yenmesi kolay devletlere de savaş açarak genişleyebilirsin.

[Feldmarschal]

150 AE nedir yahu. Sıra sende @Feldmarschal

Sıra zaten bendeydi ben oynuyodum bugün atıcaktım resimleri zaten @strateggy beni işaretlemişti neyse bende şimdi oynayım bari yeni save :D

Dün o kadar konuşmuştuk hepsi boşa çıktı. En iyisi sen bu dönemi bir geçiş dönemi olarak oyna. -Oyunda çok tecrübeli değilsin diye söylüyorum yanlış anlama- Ekonomik ve askeri olarak Osmanlı seferine hazırla senden sonraki oyuncu ise sefere çıksın. Bu sırada yenmesi kolay devletlere de savaş açarak genişleyebilirsin.

Sorma yahu o kadar dikkatle oynadım ama ben musashayıda almıştım sonra 26 parça gemi bastım ticaret çok iyi olmuştu +6 gelir vardı :D evet biraz tecrübesizden ziyade oyunun güncellemesiz halini ilk çıktığı zamanlar deli gib oynardım ama tabi korsana güncelleme gelmiyo bende takip etmiyodum sonra tabi cahil kaldık dlc devrimiyle :D tamam o zaman ben hazırlarım zaten ben moscova ve avusturyayı dost ediniip memlükü yıkmak istiyorum ticaret yolu için iskenderiye falan neyse bakalım artık

[Aeschyli]

Memlük dost şuanda atmanıda önermem. Atarsan hem Osmanlı koalisyonundan yiyemezsin hemde Osmanlı yer.

[Furkovic]

Katılıyorum

[Feldmarschal]

Beyler kusuruma bakmayın lütfen maç falan vardı bugün aksattım oynayıp atmayı yarın mutlaka atıcam anlayışınız için teşekkürler

[Feldmarschal]

Spoiler

Şahanşah 2. Haydar Safevi
(1601 - 1633)

Ben Haydar II Safevi 
Tahta geçtiğimde 28 yaşındaydım ve Musasha Devletiyle savaştaydım.



Devraldığımda babamdan kalan zengin bir hazine ve düzenli bir ordu vardı hemen Basra körfezini ele geçirerek topraklarıma toprak kattım haraca bağladım ve kasalarını boşalttım.

[/url]

Isfahanı başkent yapmam için bana teklifte bulunan danışmanlarımı kızarak gönderdim ve ebedi başkentimizin Erdebil olduğunu tekrar söyledim atalarım bu şehirde yatıyordu onları bırakıp gidemezdim



20 tane sahil güvenliği için gerekli 20 adet gemimiz varken hiç ticaret gemimizin olmadığını gördüm ve 28 tane yapılması için emir verdim baharat ve ipek yollarını tek elimize almamız lazımdı





Yaptırdığım çalışmalar sonucu Amerika kıtasına erişim sağladık ve kolonileşme yarışında büyük devletlerin yarıştığını gördüm İngilizler Fransızlar ve Portekizliler genişlemeye başlamıştı İspanya ise Kuzeyden kolonileşmeye başlamıştı



İmparatorluğumuzdaki sivillere yardım konusu için kanunlar çıkarttım Yönetim Fikirlerimiz tamamlanmış oldu





Hazır olan 19 ticaret gemimizi Goa ticaret yollarına gönderiyorum burası baharat yolunun zengin kısmı




Osmanlı batı seferi öncesi sırtını sağlam almak için Kasr-ı Şirin antlaşmasını önerdi bizde Mewar ve Transaxonia seferinde olduğumuz için bu natlaşmayı kabul ettim önceliğimiz Osmanlıyla barış yolunda kalmamızdı







Babamın dediği gibi savaş konusunda zayıftım ama yönetim konusunda gayet yeterliydim ve savaşçı yönümü geliştirmeye karar verdim İmparatorluğumun savaşçılarının kaliteli olması çok önemliydi olası Osmanlı savaşında.







Transaxoniayı tamamen feth etsemde Mewar eyaletini parçalamak için 3 ay beklemiştim ve işte fırsat elime geçmişti Mewar Devletini ikiye böldüm artık diğer tarafa bir süre desteğe gidemeyecekti 







Transakyonya ise Samarkand ticaret yollarını ele geçirilip savaş masraflarını ödemek ve hazinesini Safevi İmparatorluğuna devretme karşılığında 2 toprak bırakıldı.



 



Dünya reform çağını geride bırakıp Mutlakiyet Çağına girerken Safevi İmparatorluğu Reform çağında geride kalmamış ve yeni çağa merhaba derken rakip İmparatorluklardan önde sayılacak şekilde girmişti.











Oğlum Cüneyt için kötü haber gelmişti onun yerine diğer oğlum Tamasp ın geçmesi için Tahtımın Varisi ilan ettim Tamashp tam bir yönetici ve başarılı bir cengaverdi. Tüm bunların derdini yaşarken sıra sıra ülkemde 15 tane iç isyan çıktı yaklaşık 500-600 bin haini kılıçtan geçirdi ordularım Astrakhandan Hindistana Iraktan Arabistana Ummana dört bir yanda isyanlarla uğraşırken dış devletler ülkemizde ajanlık yaparak yüksek seviyeli tüccarlarımıza iftira atarak ticaretimizi olumsuz etkilediler toplamda 4 kere oldu bu ama her seferinde biraz krediyle İmparatorluğumuz ayakta kaldı ve en fazla 11 ay borçlu kalarak işleri rayına koydu 







Halkım Ben II. Haydar ve Hanımım Razia bu durumdan bıkmıştık ve artık isyanlar sürmesin diye Hanımım halkı sakinliğe davet etti Sultanlarını kırmayacak %2 lik bir kesim vardı 









Tüm bu isyanları desteklemiş olan Osmanlı Shammar Musasha başta olmak üzere diğer küçük devletler bizi isyanla ve ekonomik faaliyetlerle yıkamayacağını en sonda Sultanın hamlesiyle anlayınca Safevi İmparatorluğumuza 1615 senesinde savaş ilan etti sadık müttefiklerimiz Avusturya Memlük Fizan Bahmanis ve Kazak Hanlığı bizi yalnız bırakmadı bizden kat kat güçlü olan devletlere karşı savaş verecektik   







Ordularımız Tikritte karşı karşıya geliyor az sayıda yakalanan 30 binlik ordumuz 45 binlik Osmanlı ordusuna başta yenilsede 5. Ordunun yetişmesiyle savaş lehimize dönmüş ve ilk muharebemizi kazanmıştık herkes kahramanların adına şarkılar yazmaya başlamıştı 











5 sene süren savaşta ülkesinin tamamı işgal edilen Avusturya savaştan ilk çekilen devlet olmuştu biz ise doğuda çok dert çıkaran Pert le uğraşırken Osmanlı Hazar denizinin kuzeyini tamamen işgal etmişti ve Orta Asya üzerinden Hindistanlı Müttefiklerini kurtarmaya gelmişti bu arada tüm ordusunun Anadolu dışında olduğunu haber aldığımız Osmanlıya karşı Anadoluda önce Hasankeyf İçel Sinop Halep Trabzon İzmir ve 2 kale daha komple ele geçirecek bir plan hazırladık Ragusalılara kaybettiğimiz Kars kalesini Müttefiğimiz alıcaktı bizde Anadoluyu zapt edicektik ve böyleede oldu sonunda Memlük ordusu tamamen imha olmuştu Avusturya savaştan çekilmişti yalnız kalmıştık ama Babam I. İsmailin dediğinin aksine kendimden 2 kat büyük orduları doğru stratejiyle Osmanlıyı antlaşmaya mahkum etmiştim. Ben Şehinşah II. Haydar Osmanlı Sultanı I.Beyazıd ı yenmiştim ve 200 sandık Osmanlı altını 4 il 1 kale almıştım ve savaş tazminatı ödemeyi kabul ettirdim.







Savaş bittiğinde gelirlerimiz İmparatorluğun bu zamana kadarki en yüksek seviyelerindeydi fakat buna aldanmamalı ve ticaretimiz geliştirmeliydik savaşta kaybettiğimiz parayı geri alıyorduk ve Osmanlıdan 10 sene boyunca gelen parayla düşmana karşı imara çalışmalıydık







Kara haberin üzerinden 6 ay geçmişti Hanımım Razia ölmüştü ve Memlük Sultanı kardeşini bizimle evlendirmek istiyordu bu yönetimden ve diplomasiden anlayan Yusrayı Hanımım olarak aldım çocuklar bu minvalde baya diplomasi ve yönetim açısından göz kamaştırıcı olacaklardı.






Osmanlının istihbarat faaliyetlerinden sıkılmıştım sürekli tüccarlarımız kötüleniyodu ve etrafımızdaki her devletin nerdeyse ajanı ülkemizdeydi bunun için ilk önce bizde aynısını mütekabiliyet çerçevesinde Osmanlıya yapıcaktık önce kendimize gelen casusları engelleyip sonra tüccarlarını kötüleyecektik 



Enflasyonu yüksekti ve Danışmanlarımdan biri bunun için görevi devralalı 2 sene olmuştu ayrıca ülkede artan yolsuzluklar kulağama sıkça gelmeye başlayınca tam bir savaş ilan ettim gelirimin önce 35,72 sini bu yolsuzlukla mücadeleye yönlendirdim sonra da tamamı 39 unu ayırarak yolsuzlukla savaşmaya başladımki bu arada hiç eksiye düşmedi gelirimiz yaptığımız marketler ve camiler gelirlerimize katkı yapmaya başlamıştı 



Merkantalizme teşvik etme çalışmalarını başlatmıştım ticaret yolları üzerinde bulunan bir devlet için sürekli ticaretle uğraşan kişiler olmalıydı ve Danışmanım Jafer Kazai öldüğünde bizde onuruna bir cami yaptırdık kendisi güzel işler yapmıştı.



Yolsuzlukla mücadelemizde 2 senemize girmiştik ve tüm paramızı bu işe harcamamıza rağmen gelirimiz gayet iyi seviyedeydi Tüccarlerımızdan biri ölmüştü suikast olduğundan şüphelensekde ticaret aksamamalıydı hemen birini atadık 



Uzun süredir topraklarımızda bulunan Nogay topraklarında Saraycık da yeni bir medrese açılmıştı Şah II. Haydar bu duruma çok sevinmişti.



Diplomatik açıdan diğer ülkelerin gerisinde kalsak da Yönetim ve Askeriye alanında geride değildik ve sürekli olarak Yönetim şekilleri üzerinde uzun uzun çalışıyordum 

artık yeni bir okul olarak Üniversite açmamızın vakti gelmişti ve Merkantalizmi teşviklerim sonucu Safevi İmparatorluğu çapında bir tüccar gözüme battı bende bunu İmparatorluğumuz için Goa daki ticareti İndusa transfer etmesi için yolladım bu yolla İrana gelicekti ticaret malları



1630 yılında Mewara yeni bir savaş ilan ettim topraklarını alıp Keşmir ticaretine azda olsa ortak olucaktım ve önceden ayırdığım eski illerini topraklarıma katıcaktım İndus ticareti ve gelişmişlik olarak bu şehirler önemli gelir kaynağıydı bu şavaşta eski dostum Bahmanis Mewarın garanticiliğine soyundu Delhi Oudh da savaşa katıldı ben ise Kazak Hanlığıyla beraberdim ve ilk önce Oudh a boyun eğdirip hazinesine el koydum ve savaş tazminatı ödettim yetmedi bide topraklarından zorla geçiş izni aldım



Jafari ve İsmaili mezhepleri arasında normalleşme başladı ve bundan en çok Şah II. Haydar memnun oldu 40 gün 40 gece kutlanacaktı bu haber



Ordumuz ise profesyonelleşmenin ne demek olduğunu savaşlara girdikçe anlıyordu ve be Şehinşah Haydar desteklerimi eksik etmiyordum

[url=https://hizliresim.com/ZOyZnZ]

Hanımımın kal demesine rağmen bitirmem gereken seferim var deyip ordumun başında Bahmanise barış imzalattırmaya gittim şartları imzaladıktan sonra Bahmanisin batısını denize erişememesi için kapatmıştım artık mecbur ticareti bizim üzerimizden yapacaklardı ve bize savaş tazminatı ödeyeceklerdi Mewara gitmeden önce Yazlık Sarayıma geldiğimde beni zehirlediklerini anladım hain Bahmanisliler ağır antlaşma şartlarına karşılık beni zehirlemişlerdi hemen gözlerim Tamashp aradı ama o yoktu diğer oğlum Abul Fath i çağırdım ve varisim ilan ettim. Ben Şahların Şahı Şehinşah II. Haydar Safevi 61 yaşında 32 sene tahtta oturdum ve 

İmparatorluğumun faydasını gözettiğim herşeyi yaptım 

-isyanlarla boğuştum 

-dış devletlerin ambargolarıyla uğraştım 

-tüccarlarımıza yapılan kötülemeler ve ajanlık faaliyetleriyle uğraştım 

-içerde ise yolsuzluk ve enflasyonla uğraştım

-İmparatorluğun 4 tarafımda nice memleketler İlime kattım

-savaşlarda at sırtından inmeden savaştım ve borçsuz bir hazine bıraktım 



Oğlum sana vasiyetim 

-Orduyu güçlendir ticareti güçlendir

-Ekonomik idea aldım ondan yürü para olmadan ordu kuramayız

-Denizci sayımızı arttır ben bulamadım ve Filomuzu büyüt

-Hindistan ticaretini ele geçir ama Mingle sıkıntı yaşamamaya çalış baya yaklaştık çünkü birbirimize

-Osmanlıyı sürekli ekonomik olarak yıprat onların tüccarlarını kötüle ve Osmanlıyı güçsüz kıl çünkü hala çok çok güçlü bir devlet müttefiklerle aranı iyi tut 

-Koalisyona dikkat et son zamanlarda dikkatleri üzerime çektim 

@iberkay

http://dosya.co/rsycv5g1qb3e/safeviler_(1).eu4.html

[Pwiehh]

@iberkay

[Furkovic]

Sanırsam sıra bana gelmeyecek :(

[Lothebork]

Sana gelene kadar 1800'ü geçer gibi geliyor bana. :)

[iberkay]

Yarın bu saatlerde paylaşmış olurum.Sakin kafayla oynamak istiyorum, ülkenin durumu fena.Koalisyon savaşı yemeyiz umarım.

[iberkay]

Spoiler

Abu'l Fath I. Safavid  (1633-1671)



İlk Dönem (Yolsuzluk, İç savaş ve Koalisyon)

17 Haziran 1633'te babamın Mewar seferinin dönüşünde vefat etmesinin ardından tahta çıktım.Miras olarak büyük bir imparatorluğu, geniş arazileri ve büyük bir orduyu devraldım.Devir aldığım şeylerin sadece olumlu şeyler olmadığını ise geç olmadan farkettim.Tahta geçişimden sonra ilk işim gelir defterlerini inceletmek oldu, ayrıca Bağdat Emiri benim meşruluğumu yeterli görmemiş ve yanına aldığı çapulcularla isyana kalkışmıştı.Gelir defterlerindeki durumdan sonra ülkenin detaylı incelenmesini sağlamak için güvendiğim birkaç danışmanı görevlendirdim.Gelen sonuçlar oldukça üzücüydü.

İmparatorluk genelinde meşruluğum %5 bile değildi.Saray içinde bile meşru görüldüğüm şüpheliydi.Bu birçok isyanı da tetikleyecekti.Çözüm bulunması gereken en önemli sorunlarımdan biri buydu fakat sorunlar sadece bununla sınırlı değildi.



İmparatorlukta yüksek bir yozlaşma vardı ve önlenemez bir hızla artmaktaydı.Sonu bitmek bilmeyen seferler ve teknolojik olarak istikrarsızlığımız bunun başlıca sebepleriydi.Yozlaşma teknolojide geri kalmamıza sebep oluyordu ve teknoloji gelişmedikçe artmaktaydı.Bu döngüyü kırmak içinse çok fazla altın gerekliydi.Babamın vasiyetinde bıraktım dediği hazine buna yetebilecek miydi oldukça kuşkuluydum.



Yozlaşmanın sebeplerini araştırırken birini kolayca bulmuştuk.Yönetim alanında batılılarla yarışır haldeyken askeriyede biraz gerideydik.Diplomatik açıdansa durum berbattı.Bunun kuşkusuz en büyük sebebi hak iddia etmediğimiz toprakları devletimize katmaktı.Diplomatik olarak rakiplerimizi nasıl yakalayabileceğimizi düşünürken gördüğüm -219 puan ise beni ciddi manada üzdü.



Diğer bir sorunda devletin aşırı büyümesiydi.Ayrıca bu büyümeyi karşılayabilecek ne yönetim puanımız vardı, ne de bağlı devlet oluşturmak istersek diplomatik puanımız.



Savaşlar, aşırı genişleme, meşruluğumun yerde olması hepsi birleşmişti.Toplu isyanların habercisiydi bu.Yozlaşmanın ise tek faydası isyanları bir nebze engellemesiydi.



Kötü haberler benim için bitmemişti.Osmanlı bize karşı bir koalisyon oluşturmuştu.İlk olarak bunun halledebileceğimi düşünsem de Anadoludan ulaşan raporlar Osmanlı ordusunun neredeyse biz ve müttefiklerimizden fazla olduğu ve bizim askeri alanda çok önümüzde olduklarıydı.Koalisyon savaşı hazırlıklarına da yokluklar içinde başlamak zorundaydık.





İlk iş olarak ise teslim olmuş Mewar ile barış anlaşması imzalamalıydım.Babamın onca emeği boşa gitmesin diye onlardan toprak almaya karar verdim.Tek topraklarında hak iddiamız olunca bu toprağı alarak ve paralarını alarak savaşı sonlandırdım.Asıl mücadelem şimdi başlamaktaydı.



İlk olarak babamın döneminde ne iyi ne de kötü geçinilen gruplara, toprak sahiplerine yöneldim.Din adamlarına, Emirlere ve Tüccarlara çeşitli şehirlerde haklar, tavizler verdim karşılığında ise ucuz danışmanlar ve imparatorluğa ilaç gibi gelecek olan yönetim, diplomatik ve askeri puanlar elde ettim.



Verdiğim tavizler ise %5 olarak görülen meşruluğumu 0 a indirmeye yetti.Sıfır meşrulukla nasıl tahttan indirilmediğimi ben de bilmesem de bunu hızlıca düzeltmem gerekiyordu.Askeri müdahalelerle meşruluğumu ülkenin bir kısmına kabul ettirdim.Bu geride olan askeri teknolojimiz için iyi değildi fakat yapılması gerekliydi.



Koalisyon savaşının yaklaşmakta olduğunu görüp önlem almaya çalıştım.Litvanya'nın kapısını çalarak defansif bir pakt imzaladık.



Ülke ise isyancı kaynamaktaydı.Olabilecek bütün isyan türlerini yaşadık.Babamın döneminden kalan ordu ve yedek insan gücümüz sayesinde bu süreci bölünmeden yönetmeyi zorda olsa başarabildik.Neredeyse bütün insan gücümüz ise bu isyanlarda bitecekti.



Türklere gerekli dersi verecebileceğimizden emin değildim fakat bu propaganda işe yaradı ve ülke içi istikrarı arttırdı.



Ticaret gemilerimizin ise öylece kıyıda beklediğini geçte olsa farkettim ve onlara yeni görevler verdim.Ayrıca bu sayede tüccarlarımızın yanlış yerleştirildiğinden de haberim oldu ve onların da görev yerleri değiştirilirdi.Sıkışık ekonomimizde 10 ducat daha fazla kazanmak çok işimize yarayacaktı.



İmparatorluğun kendi kültür grubu haricinde başka hiçbir kültürü kabul etmemiş olması ise üzücü bir diğer detaydı.Çıkan ayrılıkçı isyanların sebebini araştırınca bu ayrımcı politikayla karşılaşmış oldum.'Böyle olacaksa kendimize İmparatorluk demenin ne manası var?' diye düşündüm.Bu yıllarda ise İmparatorluk isyancı kaynamaktaydı.Bu cehennemden ise ancak 1637 sonlarında kurtulabildik.



İsyancı problemleri büyük ölçüde aşıldıktan sonra gözümü yine yaklaşan savaşa çevirdim ve Doğu Hindistan'da güçlü bir devlet olan Bengal ile müttefiklik anlaşması imzaladık.



İmparatorluktaki sıkıntıların en dibine girince ise karşıma bu tablo çıktı.Basra Körfezi, Semerkand, Sind, Batı Hindistan kıyıları hiçbiri merkeze bağlı konuma getirilmemişti.Öylece fethedilmiş, Emirlerin elinde çürüyen bölgelerdi.Bu durumu gördükten sonra düzeltilene kadar tek bir toprak almayacağıma ant içtim.



Yozlaşmaya karşı savaşım şu an başlamıştı.Bütün orduların ve kalelerin masrafları minimuma indirildi, donanmanın büyük çoğunluğu ise kıyıya demirlendi.Gelirimizin büyük bir kısmı ise yozlaşmayı azaltmaya harcandı.



Bunun karşılık bulması ise gecikmedi.Uzun bir aranın ardından gelen ilk sevindirici haberdi bu.



Teknolojide ise rakiplerimizi yakalayabilmek adına en üst seviye danışmanlarla çalışmaya karar verdim.Global Ticaretin benimsenmesi gecikecekti fakat teknoloji puanı olmadan benimsenmesinin de bir yararı yoktu.



Büyük oğlumu ise soğukkanlılıkla boğdurdum.15 yaşına kadar bekleyişimde yeni bir yetenek kazanamamıştı ve bu teknolojik durumda kesinlikle yeterli olmayacaktı.Önce devletin bekası diyerek bu işi soğukkanlı bir şekilde hallettirdim.



Ardından küçük oğlumu varis tayin ettim.Kesinlikle daha yararlı olacaktı.



Yozlaşmayla mücadele büyük ölçüde tamamlanmışken devlet savaş ilanıyla sarsıldı.Sayıca üstün gözüksek de Litvanya, Memlük ve Avusturya orduları Osmanlı tarafından parçalandı.Bir süre sonra Bengal'le birlikte yalnız mücale etmek zorunda kalacaktık.



Savaş ilanı sırasında diplomatik haritamız.



Savaşa hazırlıksız yakalanmıştık, biriktirdiğimiz parayı hemen global ticareti benimsemek için kullandık.Puanlar ise teknolojiyi eşitlemek için kullanılacaktı.Osmanlı ordusu askeri olarak yakalamaya çalışsak da bizden 2, batılı dostlarımızdan 1 seviye öndeydi.



Sevindirici haber ise Çin'den ulaşmıştı.Ming İmparatoru Delhi'ye savaş ilan etmişti, bu olay koalisyon üyesi olmayan tek devlet Delhi'yi kolayca savaştan çıkarmamıza yarayacaktı.



Delhi'den rahatlıkla toprak alabilecek olsak da, yeteri kadar genişlendiğini düşünüp diplomatik bir anlaşmayı tercih ettim.



Dostlarımızın çıkışı ve Osmanlı ordularının İran dağlarında bizim 45 bin kişilik ordumuzu yok edişinin ardından, hızlıca Ferghana'nın başkentini düşürdük ve barış istemek durumunda kaldık.Anlaşma ile Osmanlı'ya 2 toprak kaybettik ve Kazakh uydu devletimiz elimizden alındı.



Ucuz atlattığımız koalisyon savaşında 5 yıl içinde 850 bin kişi yaşamını yitirdi.Persia olarak reformların daha da hızlanması ve devletin uzun bir dinlenme sürecine daha ihtiyacı olduğuna karar verdim.

Orta Dönem (Ekonomik kalkınma ve Dinlenme Süreci)



Orta dönemin başlangıcı doğrudan merkezi yönetime bağlanan vilayetlerle başladı.Bu süreçte Basra, Sind, Goa ve Semarkand gibi ticari ve ekonomik değeri yüksek yerler doğrudan başkente bağlandı.Bu süreç kısa süre içerisinde meyvesini verecekti.



Fabrikalar devrimi başlamıştı.Burada İmparatorluk için en çok utanç kaynağı olan şey bu çağa yalnızca 2 fabrikayla girmesiydi.Bunlardan biri ise benim dönemimde inşa edilmişti.Yozlaşma ile mücadele, pahalı danışmanlar ve ana gelir kaynağı bu yılda vergi olan devlette işin içine eklenince fabrikalaşmaya fırsat bulamamıştım.Atalarımdan kalan ise yalnızca 1 fabrikaydı.



Zımmiler ihmal edilen bir diğer gruptu.Farklı dine mensup bir sürü toprağımızın arasında yönetimde oldukları bir tane bile toprak yoktu.Onlara verdiğimiz topraklar sayesinde desteklerini almayı başardık ve danışman ücretlerinin can yaktığı bir dönemde bize güzel bir hediye bağışladılar.Bu sırada ise dostumuz Bengal bizi Bahmanilerle olan savaşına çağırmıştı.Bize toprak vereceğini vaat etseler de istemeyerek bu savaşa katılmak zorunda kaldık.Sonunda ise Hindistan'da üç yeni toprağımız olmuştu.



Dostumuz Memlük'ten bir yardım çağrısı ulaştı.Teknolojik olarak Osmanlı ile boy ölçüşür duruma gelsek de koalisyon savaşından sonra insan gücümüz azdı.Memlüğün başka bir dostu olmaması da onları savunmama kararı almam da etkili oldu.Bunların hesabı elbet bir gün sorulacak Osmanlı.



Çeşitli desteklerle son hız fabrika inşasına devam ettik.



Toplu paramızı ise enstitü yerine indirim alıp yine fabrikalara yatırmayı kararlaştırdım.

Son Dönem (İlk Seferler ve Haraçgüzar İmparatorluk)



Ming, sınırlarımıza kadar uzanan büyük bir imparatorluk haline gelmişti.Son ekonomik atılımlarımızın ardından Ming'ten ekonomik olarak önde olsak da Hindistan ve Orta Asya'daki bütün devletler Ming'in koruması altındaydı.Ayrıca bizi düşman edinen devlet sayısı oldukça fazlaydı, Ming'le herhangi birinin ittifakı bizi zor duruma düşürebilirdi.Bu yüzden Ming'in bir süre haraçgüzar devleti olmaya razı olduk.Bunu bir boyun eğme değil Çin'in dağılışına giden adım olarak görüyordum.



Uzun hükümdarlık dönemimde son seferim Mewar üstüne oluyor.Atalarımdan dersimi almış olarak hak iddia etmediğim hiçbir toprağı almadan savaşı bitiyorum.Mewar şehir devleti haline geliyor.Bense yaşlı halimle çıktığım seferden saraya hasta olarak dönüyorum.



5 Eylül sabahı ise yatağımda huzura kavuşuyorum.Vezirime teslim ettiğim oğluma vasiyetimi ve nasihatlerimi içeren mektupta şunlar yazıyor:

-İlk olarak başlattığım fabrikalaşma sürecini sona erdirmeni arzu ediyorum oğlum.İktidarım buna ulaşmaya çalışmakla geçti, bıraktığım ekonomi ile 10 yıl içinde kalan bütün fabrikaları inşa edebileceğine inanıyorum.
-Ben ismime layık olamadım fazla fetih yapamadım, hazırladığım altyapı ile Hindistan, Orta Asya ve Anadolu üstünde fetihlere girişmeni istiyorum.
-Yozlaşma ve teknolojik olarak geri kalmadan kendini sakın oğul.
-Hindistan'ın fethinin tamamlanması ve Çin haraçgüzar devletlerinin bitirilmesi sana son vasiyetimdir.

Abu'l Fath Döneminde Yaşananlar

-Batı Hindistan kıyısı ele geçirildi, Mewar'ın tamamına yakını fethedildi, Özbekler Orta Asya göbeklerine yollandı.
-Yüzde ona ulaşmış ve yıllık bir artan yozlaşma tamamiyle bitirildi.Teknolojik olarak çok gerisinde kaldığımız batı devletleriyle aynı seviyeye gelindi.
-Ekonomimiz iki katından fazlasına çıkarıldı ve ekonomide ikinci sıraya çıkmayı başardık.Birinci Osmanlı 14 ducat önümüzde.

-Ming'in haraçgüzar devleti olundu, Osmanlı'ya koalisyon savaşında 2 toprak kaybedildi ve Kazakh vassalı salındı.

Şah öldüğünde ekonomimiz



Teknolojik ilerlememiz



Ekonomik genel tablo



Son olarak büyük güç listesi.Haraçgüzar olduğumuz için şu an dışındayız. 

Save Dosyası : https://drive.google.com/open?id=1yJZ-S-...GV_IGPhBZ8

@Paytak

[Lothebork]

Duraklama dönemine girmişiz galiba.

[iberkay]

2.Beyazıd dönemi gibi sayılabilir.10 corruption, 124 oe, adm, diplo olmadan oyuna başlayınca sonra genişlemek içinden gelmiyor insanın.Benden sonrakiler genişlesin artık, güzel ekonomi var.

[Semavi7]

Osmanlıyada güçsüz oldu diyolardı ama maşallahı var geleni geçeni oyuyor. :)

[Lothebork]

@Paytak sıra sende. Cuma sabaha kadar süren var. Zamanı olmayan sırasını bir sonraki kişiye verebilir.