EU4 - İsyanlarla Başa Çıkmak
#1
Herkese selamlar,

İsyanlarla alakalı özellikle 20-30 saati geçmemiş oyuna yeni olan arkadaşları bilgilendirmek için bir rehber hazırladım.

Giriş
Bu rehberin amacı oyuna yeni başlayan ve isyanlar konusunda kafası karışan arkadaşları aydınlatmaktır. Rehberi daha iyi anlamak için en azından oyunda 20-30 saatlik bir debelenme sürecini kendi başınıza atlatmış olmanız iyi olur. Çünkü rehber spesifik olarak isyan mekanikleri hakkında olacak ancak oyun hakkındaki en temel bilgileri vermeyecek. Örneğin rehber boyunca aggressive expansion'ın ne olduğuna dair fikir bulacaksınız ama şu an aggressive expansion nedir bilmiyorsanız bir süre daha oyunu oynayıp sonra bu rehbere dönmeyi denemeniz daha iyi olur.

EU serisi binlerce saatten sonra bile size yeni bir şeyler öğretebiliyor. Eminim rehberde ufak tefek hatalarım da vardır. Oyunun farklı versiyonları ve dlc'lerden kaynaklı yanlış aktarımımı görürseniz mesaj olarak beklerim. Rehberi birlikte iyileştirebiliriz.
___________

76D7991AF3A8A705F4A9C783D6DF21AD1FB89B47
" Ülkede isyandan adım atılmıyor ağam " Patrona Halil İsyanı-28 Eylül 1730

Öncelikle şunu belirtelim. Oyundaki isyanların hiç biri sürpriz değildir. Her biri oluşmadan önce size işaretler verir ve her biri kontrol altına alınabilir.

Bir bölgede isyan çıkma ihtimalini o bölgenin HUZURSUZLUK yani oyundaki tanımıyla UNREST seviyesine bakarak kontrol ederiz. Bu rehberin tamamı unrest değişkenini(variable) etkileyen değiştiriciler(modifier) üzerinedir.


Legitimacy (Meşruiyet) - [Meşrutiyet değil!]
Bakın ne kadar enteresan ülkemizde sürekli gündemde olan bir kelime. Ne demek? (tayyip sesiyle vurgulu okuyun bunu) meş-ru-i-yet. Halkın nezdinde sizin meşruiyetiniz, kabul görmüşlüğünüzdür. Meşruiyetiniz ne kadar azalırsa huzursuzluk o kadar artar. Daha kesin olmak gerekirse meşruiyetiniz 0 ise bütün şehirlerinize +2 huzursuzluk alırsınız. Eğer meşruiyetiniz 100 ise bütün şehirlerinize -2 huzursuzluk alırsınız. Peki ne yapmalı bu hususta? (legitimacy ekranınızda üst bardadır ve ülkenizin yönetim biçimine göre republic tradition, horde unity olarak da geçebilir)
____________________________________________________________________________

C59E9DD495A08303F3BFEB159602D93A2BE75CBD
"Günümüzde toplumun farklı kesimlerinin meşruiyeti algılama şekli"

  • Efendim öncelikle kendinizden çok zayıf ülkelerle kız-alıp verme işini bırakın.

  • Arada karşınıza çıkan pop-eventler var ya hani, yok hastalık oldu, yok ülkeyi sel götürdü gibi kamuoyuna mâl olan olaylarda sizin bir karar vermeniz bekleniyor. Bunlar arasında legitimacy değişkenine etken bir durum olduğunda dikkatli seçim yapın.

  • Katolik bir ülke iseniz 50 papal influence harcayarak 20 yıl boyunca yılda 1 puan legitimacy artırabilirsiniz. Bu bazı durumlarda gerçekten ilaç gibi geliyor.

  • Research yaptığınız idea'lar ile meşruiyetinizde iyileştirmeye gidebilirsiniz.

  • Sıfırın altında olduğunuz her birim stability size yıllık 1 birim legitimacy kaybettirir.

    Bunlar dışındakiler pasif etkenler. Kafa karışıklığını azaltmak adına şimdilik pasifleri yazmıyorum.
Stability
Evet geldik stability'e. Yani? Bildiğimiz istikrar. Stabilite. Bir ülkenin en hayati göstergelerinden. Unrest eğer ülkenin hararet göstergesiyse stabilite devir saatidir. Öyle tahmin ediyorum stability legitimacy'e göre anlaşılması daha kolay. Stability'nin unrest'e etkisi çok daha önemli. Her -1 değer stability için +2 unrest(huzursuzluk) alıyoruz. Her +1 değer stability için -1 unrest alıyoruz. Kısacası ne yapın edin ama isyanlardan kaçınmak için stability'i sıfırın altına düşürmeyin. En kötü ihtimalle sıfırda tutmaya çalışın.
___________________________________________________________________________

72A262E7938F93BEE3CE3B5E91D1F82685CDEA7C
"Sokağa çıkmaktan korkulan bir ülke istikrarsızdır. Şükür o dönemleri atlattık gibi."
  • Administrative point harcayarak stability'nizi artırabilirsiniz. Yine de eğer 1'in altında değilseniz bu çok iyi bir yatırım olmayacaktır. 1 birim stability arttırmak için gereken administrative point miktarı oyundaki farklı değişkenlere bağlıdır. (researchler, eventler, ülkenin national traitleri, danışmanlarınız vs vs) bu sebeple administrative pointleri stability'i artırmak için kullanmak bazen bir hayli pahalıya gelebilir.

  • Stability'nize etki eden kaçınılmaz pop eventler olacaktır ama oyun bu tip şeyleri bir süre sonra dengeliyor genelde. Sizin yapmanız gereken bu tip durumlara karşı stability'nizi mümkün mertebe +1'de tutmak. Böylece beklenmedik anda gelecek bir stability kaybı sizi aniden 0'ın altına sokmaz.

  • Stability hususunda en önemli etken başta konuştuğumuz stability artırmak için kullandığımız administrative point miktarı. Bu maliyeti düşürmek istiyorsanız ülkede dini bütünlük olmasına ve overextension yapmamaya dikkat edin. (overextension konusuna birazdan geleceğiz.)

  • Ayrıca national decisions/missions kısmında alacağınız bazı kararlar size havadan stability getirebilir yine. Örneğin osmanlı için "unify islam" decision'ı.

  • -3 stability ile +3 stability arasında 9 birim unrest(huzursuzluk) oynar. Dolayısıyla stability'nize çok dikkat edin. Özellikle fetih gerçekleştirdiğiniz savaşlar sonrası asla 0'ın altında stability olmasın. Mümkünse 1 olsun.
Religious Unity
Evet dini bütünlük. Sanırım fazla açıklamaya gerek yok. Devletin resmi dini ne ise ülkenizdeki dini bütünlük ona göre ölçülüyor. %100 dini bütün bir devlet iseniz fazladan bir huzur gelmiyor malesef ancak dini bütünlüğünüz azalıp 0'a yaklaştıkça unrest'iniz de maksimum +3 birim kadar yükselecektir. Europa universalis'de bir bölgenin dinine devlet olarak şu şekilde bakmamız gerekiyor.

1- Devletle aynı din ve mezhebe sahip bölgeler
2- Devletle aynı din ama farklı mezhebe sahip bölgeler
3- Kâfirler

Şimdi dini bütünlükten daha önemli olan şey ise yukarıdaki gruplara karşı olan tutumunuz. Bunlar da yine aynı sırayla:

1- Tolerence of the true faith
2- Tolerence of the heretics
3- Tolerence of the heathens

2 ve 3 numaralı gruplara devlet politikanız gereği (ya da dünya gerçekleri gereği) zaten -3 toleransla başlıyorsunuz. [Oynadığınız ülkenin bir istisnası yoksa tabii. Mesela Osmanlı'nın gayri müslimlere(heathens) otomatik +3 toleransı vardır. Aynı tolerans farklı mezheptekilere(heretics) yoktur ama :p]

5A162B256ADA77D31D9E8EE3CE22BD2FA0157AF1

Farklı mezhep ya da din gruplarına karşı toleransınız negatif ise her bir birim negatif tolerans o bölgeye +1.25 unrest getirir.(iç karışıklık artar) her bir birim pozitif tolerans ise -1 unrest getirerek o bölgedeki huzuru artıracaktır. Bunun için de yine çeşitli eventler karşınıza çıkacaktır. Bu eventlerde vereceğiniz kararlar ile farklı mezheplere ya da kâfirlere olan toleransınızı artırabilirsiniz. Ayrıca 100 legitimacy sahibi iseniz yukarıdaki 3 gruba da +1 toleransı havadan kaparsınız. Bu da gene havadan 1 ila 1.25 arası huzursuzluğun azalması demek. Meşruiyetin önemini bir kez daha görmüş olduk.

Dinle ilgili önemli not: eğer bir yeri fethettikten hemen sonra bir de misyoner gönderirseniz o bölge +6 unrest daha alır ki bu ürkütücü bir rakamdır. Eğer bölgede unrest'e sebebiyet veren diğer huzursuzlukları biraz azaltıp sonra misyoner gönderirseniz daha mantıklı olur. (örneğin bölgeye bir parça özerklik(autonomy) verebilirsiniz ilk etapta, bu konuya ilerde değineceğim)

Overextension ve aggresive expansion
Yani aşırı ve agresif genişleme, yayılma. Overextension ve aggressive expansion kardeş sayılırlar. Overextension'ın ülkenizdeki huzursuzluk üzerine etkisine değinmeden önce bir kaç şey söylemek istiyorum. Sıkılan varsa alttaki bir kaç paragrafı atlayabilir. O paragrafları ayırıyorum.

____________________________________________________________________

Gençler europa univarsalis dünya fethetme oyunu değildir. Öncelikle bunu anlamak gerekir. Dünyayı fethetmek dışında oyunda kendinize hedef olarak koyabileceğiniz yüzlerce şey var. Oyuncuların %90'ınıın fetih yapmak için oynuyor olması oyunu fetih oyunu gene yapmaz. Tabi ki insanoğlunun en güçlü içgüdüleri, size tarihi değiştirme fırsatı vermiş bir oyunda da harekete geçiyor ve sulanan ağzınızla deryaların kaptanı, britanya'nın fatihi olmak istiyorsunuz. Ben de istiyorum. Yalan değil. Ancak bu oyunda fetihçiliği anlayabilmek için öncelikle oyunun "temel" amacının oyuncuya fetih keyfi yaşatmak "olmadığını" kabul etmeniz gerek. Eğer bunu anlayabilirseniz, o zaman fetih yapmaktan keyif almaya başlarsınız. İşte böyle de bir paradoks barındırır bu şaheser oyun. (ah bir de kahpe dlc politikası olmasa)

Soru 1: Bir toprak parçası neden fetih edilir?
* Tek bir cevabı var: orada hakkınız vardır.

Soru 2: Bir toprak parçası üzerinde nasıl hak oluşur?
* Ya o toprakta önceden hakkınız vardır. (bakın dünyanın en ilkel hak iddia etme yollarından biri bugün hala geçerlidir.-orası eskiden benimdi) Yoksa o hakkı yaratırsınız. Nasıl? Lobicilikle. Önce bir claim ortaya koyarsınız. İddianız olur, iddiayı davaya çevirirsiniz. Davanıza uluslararası alanda destekçiler toplarsınız. Kampanyalar yürütürsünüz.(Fabricate Claim)
Ne için tüm bunlar? Sizden 10 kat zayıf bir rakibe neden direk giremiyoruz? Çünkü uluslararası diplomasi size engel olur. "Buraları aldım benim" diyemezsiniz.

*Şimdi bir kısım oyuncu bu oyunu şöyle oynuyor. Düşman ülke kendisine saldırıyor. Bu da bilenip bütün manpower'ı artı paralı askerleri ile rakibini yenip fethedebildiği kadar da düşman toprağını fethediyor. Tüm o toprakları da kendine hak görüyor ve anlaşmayı dayatıyor. Ya da bir ülkenin bir toprağında hak iddia ediyor ancak orasıyla yetinmeyip hazır savaş açmışken 3-4 toprağı daha alıyor. Yedirir mi size dünyanın geri kalanı orayı? Yedirmez. Ne oluyor peki? Aggresive expansion'dan ötürü dünyanın yarısı size karşı koalisyona giriyor.

Kısacası eğer uluslararası alanda lobicileriniz başarılı değilse, iddianız(claim) kuvvetli, "casus belli"niz sağlam değilse, bütün bir ülkeyi fetheder sonra geldiğiniz gibi gidersiniz. Size orayı yedirmezler. Halkı yedirmez, aynı dinden olmadığınız için yedirmez, aynı milliyetten olmadığınız için yedirmez. Birisi çıkar "benim olmuyorsa sizin de olamaz" der yedirmez.

Bir gerçek örnek günümüzde kanlı canlı Kıbrıs. Şu an ülkemizin Kıbrıs'ın fethinden(fetih demeyelim hadi müdahele diyelim) 40 yıl sonra bile neden hala Kıbrıs'ta claim problemleri olduğunu hatta claim'ini kaybetmek üzere olduğunu inceleyebilirsiniz. Ve yahut ufak tefek yanlış politikaların, küçük görmelerin ülkemizin güneydoğusunda 50 yıldır süren 80k, 90k kişiden oluşan, her açıdan teçhizatla donanmış teröristlerin (uluslararası açıdan isyancıların) oluşmasına nasıl sebep olduğunu inceleyebilirsiniz. E hani bizim çok güçlü ülkemiz, 1.5 milyon silahlı askerimiz teknolojimiz vardı? Adamlar ülke bile değil ama 40 senedir bitiremedin. Rusya'nın ukrayna politikasını(işgalini), kaç yüz yıllık claimlerini ve ukrayna'daki ayaklanmaları inceleyin. Yani isyanlar ve muhalif oluşumlar binlerce yıldır olduğu gibi bugün de dünyanın problemi. "Bu oyunda neden bu kadar isyan çıkıyor ya" diye ağlamak yok. Dünya tarihi isyanlarla doludur. 150 yıl sonra yapılacak grand strategy oyununda Cumhuriyet tarihi Türkiye'sini oynayan oyuncu Kıbrıs'ta, Güneydoğu'da hayvan gibi isyanlarla uğraşacak, oralara kaynak ayıracak. 15 Temmuz darbe girişimi karşısına bir event olarak çıkacak ve seçim yapması gerekecek.

Dünya tarihinin son 300 yılı için konuşursak bir ülkenin toprak bütünlüğünde değişikliğe gitmek pandoranın kutusunu açmakla eşdeğerdir. Ondan önceki yıllarda da durum aşırı farklı değil. Eğer bir ülkenin bir parçasını fethettiyseniz de sonuçlarına katlanmak gerekiyor. Ya da hak iddianız güçlü olduğundan emin olmanız. Paradox entertainment tüm bu ahval ve şeraiti değerlendirerek uluslararası diplomasiyi ve iç siyaseti sayılara dökerek bir diplomasi ve isyan mekaniği yerleştirmiş. Bunu böylesine gerçekçi ve dengeli yapabildikleri için de alkışı hakediyorlar.

-Oyuna yeni başlayanlar için tavsiyem venedik gibi bir ülke alıp denge siyaseti güderek, ticaret odaklı, dikine bir büyüme hedefi seçmeleri ve en mühimi oyunu bitirmeleri. Tek bir toprak parçanız da kalsa oyunu bırakmayın ve sonlandırın. Ironman'den başka mode oynamayın. Oyunu kaybederken bile stratejik kaybetmek diye bir kavram var. Stratejik kaybedin.
İçine düştüğünüz çıkmazdan en az zararla yırtmaya çalışın.
___________________________________________________________________________

B9E4723EA9508375393AE3808404A6C018388B4E

Aggresive Expansion ve Overextension
Bu ikisi Europa Univarsalis'te yeni başlayanlar için bütün kötülüklerin anasıdır, alkol gibidir. Fetih bağımlılık yapar. Kaçınmak için neler yapmalıyız?
  • Bir savaşta bir şehri zaptetmek ile onu fethetmek ayrıdır. Savaş boyunca düşman şehirlerini özellikle de kalelerini zaptetmekten çekinmeyin. Ancak savaş sonu anlaşmada eğer o bölgelerde claim ya da core(misakı milli) sahibi değilseniz o bölgeleri talep etmeyin. Eğer ediyorsanız antlaşma'da aggressive expansion durumunuzu inceleyin. Aggressive expansion yüzdeniz belli bir seviyeyi geçtiğinde uluslararası alanda bütün gözler size dönecektir ve "şu, şu, şu ülkeler size karşı bir ittifak oluşturabilir" diye bir uyarı alırsınız. Eğer bunu gördüyseniz talep ettiğiniz şehir sayısını azaltın pazarlık esnasında.

  • Overextension'ın temel sebebi "core" olmayan topraklara sahip olmanızdır. Burada daha anlaşılır olması için core'u misak-ı milli olarak çeviriyorum. Misak-ı milliye dahil olmayan topraklarınız her zaman büyük sorun teşkil eder. Topraklarınızı tamamen ya da tamamına yakınını misak-ı milli ilan etmeden yeni bir savaşa asla girmeyin. Aksi halde ülkeyi bayır aşağı boş viteste bırakırsınız. (ör: development seviyesi 20 olan bir şehir misakı milli içinde değilse size %20 overextension ekler o da size +1 unrest olarak gelir. %100 overextenion demek tüm bölgelerinize +5 unrest demek)

  • Kısaca yeni başlayanlar için fetih şeması. Diplomat gönder>ajan network'ü kur> toprakta hak iddia et(fabricate claim)> savaş aç> savaşı kazan> hak iddia ettiğin toprağı talep et> antlaşmayı sonlandır ve toprağı "core" laştır. Unutmayın core olmayan topraklarınızda işgalci konumunda sayılırsınız! Kaba kuvvetiniz olması haklı olduğunu anlamına gelmez. Bir an önce o bölgeyi core olarak çevirmeniz gerekir. Bir savaşa girmeden önce fethedeceğiniz toprakları core'a çevirmek için gerekli administrative puanınız var mı mutlaka kontrol edin.
War Exhaustion (Savaş yorgunluğu)
9705508CAE04FF1CB1454411DC314F33053CD6F1
"Uzun süren savaşları kazansanız bile, geride babasız kalan çocuklar ve kaynakları tükenmiş öfkeli bir halk kalacaktır."

Savaş süresince ve sonrasında ilk kontrol edeceklerinizden birisi savaş yorgunluğu olmalı. Uzun süren ve arka arkaya başlayan savaşlar her zaman halka huzursuzluk(unrest) verir ve isyan ihtimalini arttırır. Siz cephede askerlerinizle tarihi kahramanlık öyküleri yazarken, halkınızın köylerinde per perişan, aç ve sefil kaldığını unutmayın. Savaş ekonomisi her zaman acımasızdır. Her bir puan savaş yorgunluğu +1 unrest verir. Maksimum 20'ye kadar çıkar. Savaş yorgunluğunu ya monarch puanı harcayarak indirebilirsiniz ya da savaş bittikten sonra zamana bırakarak düşmesini bekleyebilirsiniz. %10'un üzerine çıkan savaş yorgunluğu kararlarınızı gözden geçirmenin zamanı geldiğine delalettir.

Separatism
Yani ayrılıkçılık. Eğer fethettiğiniz toprak misak-ı milli'ye dahil değilse yani core toprağınız değilse o bölgede 30 yıl boyunca ayrılıkçılık hareketleri olacaktır. Bazı modifierlar bunu azaltabilir ama temel değer 30 yıldır ve bölgeye +15 unrest verir. Oyundaki isyanların büyük bölümünün kaynağı separatism'dir diyebiliriz. Bu 15 unrest her yıl 0.5 azalarak 30 yıl sonunda biter ama bitene kadar da sizin saçlarınızı döker. Neler yapabiliriz?
______________________________________________________________________________

BDAA9EB15ACEFCF3AEDBA9514A07FB147F202644"1800'lü yıllarda İngilizlerin "Support Rebels" uyguladığı Bulgar ayrılıkçılar"
  • Eğer hali hazırda ulusal unrest değeriniz düşük, ülkede huzur hakimse 15 unrestin oluşturacağı ayaklanma ihtimalini military puanlarınızı kullanarak 30 yıl idare edebilirsiniz. Ya da 10k'dan küçük bir grupsa 30k ve üzeri bir orduyla ayaklanmalarını bekleyip kafalarını ezebilirsiniz. İsyancılara karşı sayıca iki kat fazla olmaya bakın. Hele de development seviye yüksek bir bölgeden çıkıyorlarsa topla tüfekle geleceklerdir.

  • Bölgeye kısmi özerklik verebilirsiniz. (local autonomy) province'in penceresinden "increase local autonomy" diyerek garibanları sevindirirseniz bu sizi bir süre idare edecektir.(örneğin misyoner işini bitirene kadar) o bölgede local autonomy artışı size -10 unrest verir. Bu işin zararı ise o bölgeden alacağınız vergilerin, manpowerın vb bir süreliğine azalmasıdır. Yazı hayvan gibi uzadığı için ayrıntıyı azaltıyorum.

    [Aklıma gelmişken notu: olur da size önerilen danışmanlardan herhangi biri teolog çıkarsa ve isyanlarla başınız belaya giriyorsa mutlaka o adamı kiralayın, ulusal unrest'e -2 civarı verir genelde]
Autonomy (Özerklik)
Autonomy bir toprağınızdaki insanların size ne kadar bağlıklık hissettiklerine dair bir göstergedir. Üst başlıklarda bahsettiğimiz Misak-ı Milli sınırlarımız açısından ele alırsak durumu. Şunu söyleyebiliriz; Bir şehrin sizin olduğunu dünya kamuoyunu kanıtlayabilirsiniz ve claiminiz çok sağlam olabilir. Ancak bu demek değildir ki o şehrin insanları sizi kabul etti.

Bu sebepten ötürü fethettiğiniz her şehrin belli bir seviyede özerkliği olacaktır. Bu zararlı değildir. Özellikle ilk etapta bu özerkliğe göz yummanız gerekir. Neden?
  • Her %25 autonomy o bölgeye -10 unrest verir. -10 unrest kısa vadede gerçekten hayat kurtarabilecek bir miktar. Bu yüzden bunu değerlendirin.

  • Local autonomy %50'nin üzerinde değilse ve bölgede ciddi ayaklanma riskiniz varsa local autonomy'i %75'e kadar çıkarmaktan çekinmeyin. Bırakın zavallılar kendi kendilerini yönettiklerini düşünsün. Zamanla önce kültürlerini sonra dinlerini değiştireceğiz. ( buraya watsapp'taki şebek şeytan emojisi gelecek )

  • Bu arada unutmayın, bir bölgenin özerkliği ne kadar fazlaysa o bölgeden o kadar az üretim, ticaret hacmi, vergi, manpower vb alırsınız. Bu ne demek? Eğer bölgedeki unrest değeri 7'nin altındaysa durduk yere %25 özerklik verip vergilerinizden manpower'ınızdan olmak akıl kârı değil. Diğer alt başlıklarda anlattığım unrest düşürme tekniklerini denemeniz daha mantıklı olabilir.
26D0D109F566F260F5C68A116BA671A07AA8E36AHollanda donanması İngilizlerin limanlarını yakarken-1667
 
Culture
Yönetim panelinizde "accepted cultures" kısmını her zaman inceleyin. Ülkenizde kabul görmeyen kültürleri mutlaka kendi kültürünüze çevirin ya da adamların kültürünü kabul edilen kültürler listesine alın aksi halde 1-2 unrest puanı da buradan ceza yersiniz.

Friendly Troops
Özellikle barış zamanında rahatlıkla kullanabileceğiniz bir diğer yöntem de unrest sıkıntısı yaşadığınız bölgeye asker yığmak. 20k askerinize karşılık o bölge -5 unrest alır ki eğer imparatorluk seviyesinde bir ülkeyseniz gayet hızlı ve kolay bir çözümdür.

Espionage
Evet size karşı yapılan casusluklarda isyan riskini artıran iki seçenek var. "Support rebels" ve "Sow discontent".

Size karşı başarılı olarak uyglanan her "Support rebels" hareketi hali hazırda ülkenizde çıkma ihtimali olan bir isyanın riskini %10 arttıracaktır.

032CED906B2011EE4BB610D013CE574E8839A76D
"Arapları Osmanlıya karşı kışkırtan meşhur İngiliz casus Lawrence"


"Sow discontent" ise bildiğiniz "dış mihrakların" ülkenizde kışkırtmalar yaparak halkı ayrıştırması demek ki en boktanı ve insanı zora sokanı da bu. Sow discontent direk olarak ülkenizde unrest'i arttırır. Düşman ülke başarılı bir sow discontent yaptığında bundan haberiniz olur ve malesef fazlaca yapacak bir şeyiniz yok. 1-2 puan unrest tüm şehirlerinizin hanesine yazılacaktır. En önemlisi aynı anda çok fazla düşman edinmemektir. Sizi savaşla yenemeyecek ülkeler halkınızı kışkırtmak ve birbirine düşürmek için elinden geleni yapacaklardır.

Eğer düşmanı bol bir ülke konumundaysanız, düşman ajanlarının network kurmasını elinizden geldiğince zorlaştırın. Spy detection veren advisor seçmek ya da karşınıza çıkan pop-eventlerde defansif istihbaratınızı kuvvetlendirme yönünde seçim yapmak en akıllıca seçimler olur.
[+] 6 üye _mR_ nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Süper olmuş eline sağlık.
Ara
Cevapla
#3
(14-08-2017, 15:01)Semavi7 : Süper olmuş eline sağlık.

Teşekkürler :)
Ara
Cevapla
#4
Tahmin ettiğimden daha detaylı çıktı.Eline sağlık.
[+] 1 üye Onur34 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#5
Girmeden önce çok bir beklentim yoktu ama gerçekten çok güzel olmuş.
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."
Ara
Cevapla
#6
forumdaki en iyi rehber
Ara
Cevapla
#7
Gerçekten yararlı, eline emeğine sağlık.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.