Konu Dizisi: Kayıp Halklar #3: Denizci Halklar
#1
JP3buI2.png

KAYIP HALKLAR: DENİZCİ HALKLAR
Kayıp Halklar konu dizisinin 3. bölümünde çok daha farklı bir zaman periyoduna gidip belki de bu sefer kelimenin tam anlamıyla 'kayıp', nereden geldiklerine dair günümüzde dahi net bir bilgiye sahip olmadığımız, hatta isimlerini dahi bilmediğimiz ancak yaptıklarıyla antik tarihin şekillenişinde çok önemli etkilere sahip olmuş Denizci Halklardan bahsedeceğiz.

Denizci Halklara dair ne biliyoruz? Nereden gelmiş olabilirler? Kimlere saldırdılar, ne gibi özellikler sergiliyorlardı? Bu konuda Denizci Halkları derinlemesine inceleyeceğiz. Tıpkı her Kayıp Halklar konusundaki gibi bu konunun da ilk bölümü kısa bir özet niteliğinde olurken ondan sonraki bölümlerle birlikte daha ayrıntılı inceleme yapacağız.

DURDURULAMAZ İSTİLACILAR
Denizci Halklar olarak isimlendirilen halklar milattan önce 1276 ila 1178 seneleri arasında Akdeniz kıyısındaki birçok şehri yağmalamış ve özellikle Mısır'a karşı büyük saldırılar düzenlemiş, esrarengiz bir halk. Denizci Halklar olarak isimlendirilen bu halkın tam olarak kim oldukları, nereden geldikleri, neden bu tür bir istilaya kalkıştıkları günümüzde hala bilinmemektedir. Denizci Halklara dair bilinen şeyler genellikle onlarla savaş alanında karşılaşmak zorunda kalmış Mısırlıların kayıtlarına dayanır, bu kayıtlarda Mısırlılar kendilerinden "deniz üzerinden sahip oldukları savaş gemileriyle geldiler ve karşılarında kimse duramadı" şeklinde bahseder.

Mısırlılar ansızın çıkartma yapıp saldırıya geçen bu halkı oluşturan alt gruplara Sherden, Sheklesh, Lukka, Tursha ve Akawasha isimleri vermişlerdir. Bu grup sadece Mısır'a değil aynı zamanda Hititlere ve Akdeniz'e kıyısı olan çok sayıda diğer devlete de saldırılar düzenlemiştir. Etrüsk, Truvalı, Filistli ve hatta Giritli olabilecekleri dahi önerilmiş ve tartışılmıştır ancak bu konuda karşılaşacağınız bilgiler harici bu halka dair hiçbir şey tam olarak bilinmemektedir ve dolayısıyla yapılan tüm bu tahminler, teoriden öteye geçememektedir. 

BÖLÜM 1: BÜYÜK RAMSES
Büyük Ramses isminden de anlayabileceğiniz üzere Mısır uygarlığının tarihinde gördüğü en etkili ve en güçlü hükümdarlardan biriydi. Ramses'in başarıları arasında Mısır sınırlarını düzenlenen çok sayıda istilaya karşı başarılı bir şekilde savunması ve Mısır ekonomisi için çok önemli olan ticaret rotalarının ülkesinin himayesi altında tutması gösterilebilir. Ramses tahta çıktığınta Hititler günümüz Suriye'sinde bulunan, önemli bir ticaret merkezi olan Kadeş kentini ele geçirmişti. Milattan önce 1274 yılında Ramses ordusuyla birlikte bölgeye ilerleyip Hititleri yenilgiye uğrattığını iddia etti. 

İşin ilginci Mısır yazıtlarının aksine Hititlilerin yazıtlarında Hititler kendilerinin zafer kazandıklarını yazdılar. Burada asıl bizim ilgileneceğimiz nokta Ramses'in bu zaferle ilgili hazırlattığı kayıtta Hititlerin müttefiği olarak Denizci Halklardan bahsetmiş olmasıdır. Yazılana göre bu halktan bazı kişiler aynı zamanda Ramses'in ordusunda da - bu sefer müttefik olarak değil ama paralı asker olarak - savaşmıştır. Yazarlar tabletleri okuyanların bu Denizci Halkların kim olduğunu zaten bileceğini varsaymış ve bu halklara dair herhangi bir bilgi verme ihtiyacı hissetmemiştir.

Bir başka yazıt bu sefer Ramses'in hükümdarlığının ikinci senesinde Denizci Halkları Mısır kıyısında denizde yenilgiye uğrattığından bahseder. Bu yazıta göre Ramses Denizci Halkların savaş gemilerinin Nil'e yaklaşmasına izin vermiş, gemilerin yaklaşmasından sonra iki taraftan saldırı düzenleyip gemileri batırmayı başarmıştır. Mısır kayıtlarına göre bu saldırıda yer alan grubun ismi Sherdan'dır. Kendisiyle ilgili kayıtlarda her zaman bir kesinlik gösteren Ramses, bu zaferle birlikte Denizci Halkların yaratabileceği tehditi ortadan kaldırdığını belirtir, ancak kendisinden sonra gelenler başka bir hikaye anlatacaktır.

e2X2WXw.png

BÖLÜM 2: MERENPTAH
Merenptah dönemindeki Mısır kayıtlarında Merenptah'ın hükümdarlığının beşinci senesi olan milattan önce 1209 yılında Denizci Halkların Libyalıların şefi Mereye ile müttefik olarak Nil deltasını işgal etmeye çalıştığı yazar. Yazılara göre bu Denizci Halklar 'kuzeyden' gelmiştir ve geldikleri yerlerin isimleri Ekwesh, Teresh, Lukka, Sherden ve Shekelesh'tir. Bu bilgi üzerine tarihçiler bu bahsedilen yerlerin neresi olduğunu ve bu yerlerde kimlerin yaşadığını anlamaya çalışmıştır ancak bu uğraş başarılı bir sonuç verememiştir. Kim olduklarını bilemesek de Merenptah döneminde yazılan kayıtlarda kendilerinden 'oldukça güçlü bir düşman' oldukları bahsedilir ve Karnak tapınağının duvarlarındaki hiyerogliflerde bu halkı yenilgiye uğratmasıyla gösterdiği başarıdan bahsedilir.

Tam olarak bu dönemde Denizci Halklar yaptıkları istilalardan edindikleri ganimetlerle Mısırda bir şehir kurmaya çalışırlar. Merenptah uzun süren ritüeller ve tanrılara danışma seremonileri sonrasında ordusuyla birlikte Denizci Halkların üstüne yürür ve Pi-yer adı verilen bir bölgede Denizci Halkların ordusuyla karşılaşır. Kayıtlara göre bu savaşta Mısırlılar piyadeler, okçular ve süvarilerden oluşan oldukça geniş bir orduya sahipti ve 6000 kadar düşmanı öldürüp bu savaşta Libyalıların kraliyet ailesinden bazı önemli kişileri ele geçirdi. Merenptah zafer kazandığını ilan etti ve zaferinin şerefine bu savaş Karnak tapınağının duvarlarında ve Teb tapınağında bulunan Merenptah Steline işlendi. 

Merenptah Steli :Prensler "barış" diye haykırarak yere yıkıldı. Dokuz oklardan hiçbiri kafasını kaldırmaya cüret dahi edemedi. Tehenu yağmalandı, Hatti'ye dokunulmadı. Kenan diyarı işgal edildi, Aşkelon şehri yıkıldı ve Gezer ele geçirildi. Yenoam öyle bir hal aldı ki görenler orada eskiden bir şehir olduğuna inanamadı. İsrail toprakları yakıldı, Khor Mısır'ın dulu haline geldi ve artık her yere barış hakim. Seyahet eden herkes artık Alt ve Üst Mısır'ın hükümdarı tarafından yönetiliyor.

Bu yazıdaki "dokuz oklar" ismi Mısırlıların yazıtlarında düşmanlarına verdiği klasik isimlerden bir tanesi. Tehenu olarak bahsedilen halk ise Libyalılar. Bu yazıda Merenptah'ın Mısır'a karşı hareket etmiş diyarları teker teker yenilgiye uğratmasından ve barışı getirmesinden bahsediliyor. Aynı zamanda bu yazıt, tarihte İsrail'den bahsedilen ilk yazıt ancak işin ilginci İsrail derken bir bölgeden değil, bir halktan bahsediliyor. Tıpkı Denizci Halklar gibi bu yazıttaki İsrail kullanımı da tarihçiler için cevaplanması gereken soru işaretlerinden birini oluşturuyor. Öte yandan kesin bir şey var ki İsrail Merenptah'ın umrunda değildi ve yazıtında tek umursadığı şey Denizci Halkları yenilgiye uğratmış olmasıydı. Tıpkı kendisinden önce gelen Ramses gibi, Merenptah da hataya düşmüştü.

BÖLÜM 3: XOIS MUHAREBESİ
3. Ramses'in hükümdarlığı döneminde Denizci Halklar tekrardan saldırıya geçip bu sefer ilk olarak Kadeş'e saldırarak Mısır'ı işgal etmeye çalıştı. Taktikleri hızlı bir biçimde kıyı bölgelerine baskınlar düzenlemek şeklindeydi. 3. Ramses onları 1180'de yenilgiye uğrattı, saldırılarından yazıtlarda bu şekilde bahsedildi:

3. Ramses :Adalarında planlarını yapan yabancı ülkeler eş zamanlı bir şekilde saldırıya geçti. Hatti'den Kode'ye, Carchemish'tan Arzawa'ya kimse karşılarında duramadı. Amurru'da bir kamp kurdular ve Mısır'a doğru ilerlemeye başladılar. Kurdukları birlikte Peleset, Tjeker, Shelekesh, Denen ve Weshesh toprakları birleşmişti. Kazanacaklarından çok eminlerdi.

Burada bahsedilen ülkelerden Peleset Filistin ve Tjeker Suriye olabilir ancak bunun da o şekilde olduğuna dair bir delil yok ancak bilinen şey bu halkın Merenptah döneminde saldırıya geçen kişilerle aynı kişiler oldukları. Bu yazıtta da belirtildiği üzere Denizci Halklar bu esnada çoktan Hititleri yıkmışlardı ve Mısır'a doğru karşılarında herhangi bir direnişle karşılaşmadan ilerlemeye başlamışlardı.

3. Ramses kendisinden önce gelen hükümdarların sağladığı tecrübeyle rakibi hafife almaması gerektiğini biliyordu. Bu sebeple direkt olarak Denizci Halkların karşısına çıkmaktansa gerilla taktikleri uygulamayı tercih etti. Kıyı bölgelerinde çeşitli tuzaklar kurdu, özellikle okçularını gizlemekte başarılı oldu ve bu okçular çok sayıda gemiye ateşli oklarla saldırıp geminin yanmasına sebep oldu. Denizden gelen saldırıyı savuşturduktan sonra karadaki istila ordusuna odaklanan Ramses, 1178 yılında Xois kentinde yapılan muharebede Denizci Halkları yenilgiye uğrattığını kaydetti.

3. Ramses zafer kazanmış olsa da oldukça pahalı bir zafer kazanmış oldu, savaşın sonunda Mısır hazinesinde para kalmamıştı ve bu sebeple Set Maat'taki inşaat için ödenmesi gereken para ödenemedi. Bu sebeple Mısır tarihinde ilk defa işçi grevine maruz kaldı, işçiler paralarının ödenmemesi durumunda çalışmayacaklarını belirttiler.

3. Ramses tarafından yenilgiye uğratıldıktan sonra Denizci Halklardan bir daha tarihte bahsedilmez. Savaşta ele geçirilenler zaman içerisinde Mısır medeniyetince asimile edilmiş olabilir. 1178 yılından sonra bu şekilde bir saldırıdan veya bu kayıtlarda yer alan isimlerden başka bir kayıtta bahsedilmez. Ancak tek bir bilinen gerçek var ki yaklaşık 100 yıl boyunca Akdeniz'e hükmetmiş ve Mısır gibi dönemin en köklü ve güçlü uygarlıklarından birini dahi sarsmayı başarmışlar.

BÖLÜM 4: SON
Yazının diğer kısımlarında da bahsedildiği gibi Denizci Halkların kim oldukları bilinmemektedir. Konuda Denizci Halkların Hititler gibi köklü medeniyetleri yıkmasından ziyade aldıkları yenilgilerden bahsedilmesinin sebebi, onlara dair günümüze ulaşan yegane kaynakların onlar tarafından yıkılmış medeniyetler tarafından değil onları yenmeyi başarabilmiş Mısır tarafından oluşturulmuş olmasıdır. Öte yandan Mısır kayıtlarında ilginç bir durum göze çarpar o da hiçbir yazıtta bu halka dair bir arkaplan bilgisi verilme ihtiyacı hissedilmeyip, okuyucunun bu halkın kim olduğunu zaten bildiği öngörülmüş olmasıdır. Bu durum bu halkın bir ihtimal Mısır'la dost veya müttefik olduğu olasılığını doğurmaktadır. Bu durum aynı zamanda Büyük Ramses döneminde Mısır ordusunda yer almaları ve bu saldırının tüm firavunlar döneminde sürpriz olarak görülmüş olmasını da açıklayabilir.

Marc van de Mieroop, Tarihçi :Hem Merenptah hem de 3. Ramses döneminde Denizci Halkların Mısır'a olan saldırısının 'beklenmedik' ve öngörülmemiş bir olay olduğu belirtilir. 3. Ramses'in yazıtlarında Denizci Halkların saldırısından dolayı toplu göç yapıldığı dahi söylenir. Anlatılana göre 3. Ramses döneminde yapılan saldırı Mısır için büyük bir sürpriz olmuştur, çok hızlı bir şekilde gerçekleşmiştir ve çok büyük bir yıkıcılığa sahiptir. İşin ilginç tarafı aynı özellikleri taşıyan bir saldırı 30 sene önce Merenptah'ın hükümdarlığı esnasında da gerçekleşmişken, nasıl bu derece 'beklenmedik' olabilir? 

Denizci Halklardan aynı zamanda Mısır literatüründe Wenamun'un Hikayeleri adlı eserde de bahsedilir. Bu da Akdenizde 'bilindik' bir medeniyet olduklarına dair bir ipucu olarak görülür. Peki bu halkın neden Mısır'a ve Anadolu'daki uygarlıklara toplu bir istila düzenlediği, neden bu şekilde bir hırsla istila başlattıkları cevaplanamamış bir soru işaretidir.
[+] 10 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
#2
İşin ilginç tarafı Akdeniz'de bu şekilde savaşçı bir medeniyetin yaşamış olduğu. Orada o tarihte yaşamış hiç bir halka benzemiyorlar. Bir de bu derece hırsla işgale kalkışmaları ben de acaba bir şeylerden mi kaçıyorlar? düşüncesini oluşturdu.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.