Konu Dizisi: Kayıp Şehirler #2: Persepolis, Serhas'ın Sarayı
#1
lmgfTMQ.jpeg

Persepolis tarihte günümüz İran topraklarının Şiraz bölgesinin kuzeydoğusunda yeralan antik şehir. Persepolis ismi Yunanca "Perslerin Şehri" anlamına gelmektedir, şehrin yerel dildeki ismi "Perslere ait olan" anlamına gelen Parsa'dır. Şehir milattan önce 518'de Ahameniş İmparatoru Büyük Darius tarafından kurulmuştur. 

Büyük Darius Ahameniş İmparatorluğunun altın çağında hükümdarlık yapmıştı ve döneminde imparatorluk Anadolu, Kafkasya ve Mısır topraklarına kadar hükmetmiş, Balkanlarda ve Karadeniz'in kuzeyinde topraklar elde etmişti. "Krallar Kralı" Darius kurduğu Persepolis'i imparatorluğun yeni başkenti haline getirmişti. Öncesinde imparatorluğun başkentliğini 2. Kiros'un kurduğu Pasargadae kenti yapmaktaydı.


Persepolis şehrinin dağlık bir arazide kurulmuş olması yağmurlu kış mevsiminde şehre ulaşımın zorlaşmasına sebep oluyordu, bu sebeple kış mevsiminde Persepolis yerine imparatorluk Susa, Babil ve Ecbatana gibi şehirlerden yönetiliyordu. Yunanların bu şehre dair Büyük İskender dönemine kadar bilgi sahibi olmamasının sebebinin de tam olarak bu durum olduğu düşünülmektedir. Şehrin inşasına Darius döneminde başlanmış olsa da, Persepolis'in asıl ihtişamına ulaştığı dönemin 1. Serhas ve 3. Artaserhas dönemlerinde olduğunu söylemek mümkündür. Şehrin kalıntılarında bu iki hükümdarın da isimlerine çokça yerde rastlanmaktadır.

Persepolis şehri Kuh-e-Rahmet dağlarının yanında kalan bir coğrafyada Pulvar nehri vadisine taşıma toprakla kurulmuştur, 473 metre uzunlukta ve 86 metre genişlikte yapay bir tepenin üzerinde bulunan bu şehirde ilk olarak büyük bir saray inşa edilmiş, ardından sarayın kapılarına merdivenler yapılmıştır. Merdivenlerin yan duvarları kabartma heykellerle süslenmiştir. Persepolis Merdivenleri olarak da bilinen bu merdivenler sahip oldukları simetrik yapının yanı sıra kralların geçişi üzere tasarlandığı için at üstünde çıkılabilmesiyle ön plana çıkmıştır. Merdivenlerin ulaştığı noktanın hemen karşısında Uluslar Kapısı yer alır.

Krallar Kralı Serhas tarafından inşa edilen bu sarayda Pers İmparatorluğuna haraç ödeyen ülkeler haraçlarını sunarlardı. Sarayın biri güneye diğeri ise doğuya bakan 2 kapısı bulunuyordu. Güneydeki kapı Apadana salonuna açılıyordu, burada Darius'un ziyaretçilerini kabul ettiği, kalıntılarına günümüzde dahi ulaşabildiğimiz 30 sütunlu etkileyici bir salon yer alıyordu. Sarayda her biri 20 metre yükseklikte 100 sütun bulunuyordu. Bu sütunların üstündeki başlıklar boğa ve insan şeklindeydi, kapıda yer alan sütunların önünde yüzleri insan şeklinde olan boğa heykelleri vardı.

HZzFVvx.jpeg

Persepolis'in inşasında ana olarak kireçtaşı kullanılmıştı. Şehrin yapay tepesinde yer alan saray duvarları Perslerin gerektiği durumlarda şehri savunabilmesine olanak tanıyordu. Antik tarihçi Diodorus Siculus Persepolis'in sürekli bir şekilde adam yerleştirilmiş olarak 3 kademeli, kuleli duvarlara sahip olduğunu not etmiştir. İlk duvar 2 metrelik, ikinci duvar 4 metrelik, üçüncü duvar ise 8 metrelikti. Böylesi bir savunma kademesine sahipken İskender'in Persepolis'i düşürebilmiş olması büyük bir başarı göstergesidir. Tarihçi Diodorus Persepolis'in düşüşünden şöyle bahseder:

Diodorus :İskender zaferinin onuruna oyunlar düzenletti. Tanrılara pahalı kurbanlar verdi ve arkadaşlarını cömertçe eğlendirdi. Eğlenceler ilerledikçe İskender'in askerleri ve generalleri içkilerin etkisine daha çok girdi ve dengelerini kaybettiler.

Bir anda Thais isminde Atinalı bir kadın ortaya çıktı ve İskender'in Asya'daki başarılarının en büyüğünün Pers İmparatorunun sarayını yerlebir etmesinin olacağını söyledi. Bunu duyan genç ve sarhoş askerler ellerine meşaleler alarak Atina'da Perslerin yıktığı tapınakların öcünü almaya koyuldular.

Bu esnada diğerleri şehri ateşe verenin İskender olması gerektiğini belirtti. Kadın müzisyenlerin de bulunduğu, Dionysus'u onurlandırmak üzere yapılan bir tören sonrasında İskender yangını başlattı, onu Atinalı Thais takip etti. Tüm sarayı bir anda alevler almıştı, Serhas'ın sarayı yıllar sonra şehrine hasar verdiği basit bir kadının fikriyle yakılıyordu.

Sarayda başlayan ve Persepolis'i tamamen saran alevler şehirden geriye sadece sütunların, merdivenlerin ve kapıların kalmasını sağladı. Sarayla birlikte antik çağa dair çok sayıda yazıt ve sanat eseri de ortadan kayboldu. Milattan önce 480 senesinde Yunanistan'ın istilasının planlandığı bu saray daha önce belki de hiçbir şehrin görmediği bir zalimlikle ortadan kaldırıldı. Yüzlerce yıl sonra Persepolis bölgede yaşayanlar tarafından "40 sütunlu yer" olarak bilindi. 1618 senesinde bu kalıntıların Persepolis'e ait olduğu anlaşıldı. 1931 senesinde Persepolis'te kazı çalışmaları başladı.

gnH2QjT.jpeg
[+] 10 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.