Modern Tarih: Ardenler Taaruzu (1944-1945)
#1
ARDENLER TAARUZU 
GEKP0ct.jpeg

Ardenler Taaruzu ile özdeşmiş olan bu fotoğrafta ağır silahlı bir Alman askeri kameraya poz veriyor. Aralık, 1944, Belçika 


Ardenler taaruzu ya da Almanca ismiyle “Wacht Am Rhein”, Almanların 2.Dünya Savaşı’ndaki son büyük taaruzları olarak nitelendirilmektedir. Bu sene 76.yıl dönemi olacak olan bu harekat Batılı Güçler’ in tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.
SAVAŞIN BAŞLANGICI
Her ne kadar Müttefik kuvvetleri 1944 Sonbaharı’nda lojistik hatlarının kapasitesinden daha da ileriye gitseler de yine de Almanya’nın batı sınırlarını tehdit etmeyi başardılar ve bu durum Adolf Hitler’in geceleri uykusuz kalmasına yetecek kadar ciddiydi. Hitler bu durumda Alman ordusunun kapasitesinin ötesinde, müttefik kuvvetlerini ikiye bölmek amacıyla 1940’da yaptıkları gibi, büyük bir saldırı çağırısı yaptı. Fakat bu saldırı intihar görevinden başka bir şey değildi. OKW bunu biliyordu, Müttefikler bunu biliyordu fakat Hitler buna inanmak istemedi. O, eğer Müttefiklere Batı’da büyük bir darbe verilirse ordunun Rusların muhtemel bir kış saldırısını savunmak için çok daha iyi bir konumda olacağını düşündü. Başarısız bir büyük saldırının Almanya için kıyametin son kapılarını da açacağını bilerek bunun bir kumar olduğunu fark etti ancak ”Bu, Metz’in her iki tarafındaki düşman unsurlarının Ren topraklarına yapacakları bir saldırıya ve büyük can ve mal kayıplarına yol açsa bile, bütün bu risklerden bağımsız olarak bu operasyonun yürütülmesine sıkı sıkıya bağlı kalmaya kararlıyım. “diyerek yanındaki subaylara niyetinin ne olduğunu belli etti. Hitler Müttefik Komutanlığı yapısını anlamadığı için Müttefik Yüksek Komutanı Dwight Eisenhower’ın saldırı başladığı an büyük stratejik hareketler yapmadan önce üstlerinden izin alması gerektiğine inanıyordu. Hitler, bu tür iletişim gecikmelerinin sürpriz Alman saldırısına bir başka üstünlük sağlayacağını düşündü. Fakat gerçek bambaşkaydı. Müttefik Komutasının iletişim kapasitesi Hitler’in düşündüğünden daha gelişmişti.
“Şimdi her şey üzerine kumar oynuyoruz Başarısız olamayız.”, Gerd von Rundstedt, Hitler’in Batı cephesinde büyük bir saldırı emrini öğrendiğinde
SON BİR KUMAR İÇİN HAZIRLIK
Saldırı için nihai plan Alfred Jodl tarafından hazırlandı ve 9 Ekim’de Hitler’e sunuldu. Bazı değişikliklerle, plan kabul edildi ve Wacht Am Rhein, “Ren Bekçisi” olarak yeniden adlandırıldı ve bu plan, Alman piyadesinin Müttefik hatlarının Ardenler tarafındaki zayıf noktalarına koordineli yoğun bir saldırı sonucu müttefik hatlarında delikler açmalarını ve bu deliklerden de Panzer birliklerinin süratle ilerleyip düşmanı kuşatmalarını öngörüyordu. Son varış noktası, Müttefiklerin lojistik operasyonlarında kritik bir liman olan Antwerp’di. Müttefiklerin Alman radyo iletişimini ele geçirdiğini bilen Almanlar, saldırı başladığında Müttefikler’i daha da hazırlıksız yakalamak için bir aldatıcı operasyon olan Greif operasyonunu da planladılar. Bu plan ise cesur ve yenilikçi Otto Skorzeny’nin liderliğinde, daha önce Amerikan ve İngiliz tanklarını ele geçirmiş 150.Panzer Tugayı’yla bir Truva atı misali düşman hatlarının arkasında fark edilmeden ilerleyerek Meuse Nehri üzerindeki köprülerin ele geçirilmesiydi. Daha sonra Alman komandoları Amerikan üniformaları giymiş bir şekilde düşman hatlarının arkasına gönderilecekti, bu İngilizce konuşan komandolara Müttefik hareketlerini bildirmeleri, yol işaretlerini değiştirmeleri ve hatta asker ve malzeme taşıyan askerleri yanlış yönlendirmeleri emredildi. Bu operasyonda 44 komando görev aldı ve savaşın sonunda sadece 8’i geri döndü ve çeşitli derecelerde nişan kazandılar . Son olarak Skorzeny, Alman paraşütçülerinin Müttefik hatlarının arkasına atılacağı söylentilerini de yaydı. Bu söylentiler o kadar fazla yayılmıştı ki askerler arasında paraşütçülerin Eisenhower’ı ele geçirmek için Paris’e bırakılacağı konuşuluyordu. Savaşın başlamasından hemen sonra, Albay Friedrich August von der Heydte’nin komutasındaki hem gerçek hem de sahte paraşütçüler, Müttefik komutasının kafasını daha fazla karıştırmak için düşman hatlarının arkasına bırakılacaktı. Fakat işin ilginç yanı bu paraşütçü söylentisi planlanmamış bir başarısıydı:Amerikalıların her yol kavşağına barikatlar koymaları ve her yoldan geçeni kimlik kontrolüne tabi tutmaları, müttefik savaş çabaları için çok kritik olan ulaşım sistemini önemli ölçüde yavaşlatmasıydı. Öyle ki İngiliz General Bernard Montgomery bile o kadar çok kez durduruldu ve kontrol edildi ki, daha sonra Eisenhower’dan süreci hızlandırmak için bir Amerikan kimlik kartı istedi. 

uer3CsR.jpeg
18 Aralık 1944'ün ilk saatlerinde Kampfgruppe Hansen Amerikan 14.Süvari Bölüğü'nü pusuya düşürmüştü. Ardenler, Belçika 

Almanlar, asker sevkiyatlarını da mümkün olduğunca gizledi. Yeni Alman birlikleri saldırı için Köln’e geldiğinde, askerlere bunların cephe için yedek birimler olduğu söylendi. Birlikler gecenin örtüsü altında Ardenlere sevk edildi ve arazideki orman bunun için mükemmel bir kamuflaj sağladı. Ayrıca Müttefiklerin savaş planlarını ele geçirmesini önlemek için, son günlerde iletişim sadece subay kuryeleri tarafından taşındı. Her ne kadar Luftwaffe uçakları ön hatlarda uçarken ağır silahların sebep olduğunu gürültünün çoğunu engellemiş olsa da, ağır ekipman sesleri hala Müttefik birlikler tarafından karargahlarına bildirildi. Alman Mareşal Wilhelm Keitel, saldırı hazırlıklarının daha fazla gizlenemeyeceğini biliyordu, bu yüzden Köln ve Bonn bölgelerindeki Alman birliklerini şüpheli bir müttefik istilasına karşı hazırlanmasını sağlayan sahte bir emir yayınladı. Wacht Am Rhein’in Müttefikler tarafından yanlış yorumlanmasına sebep olan bu emir, Müttefikler’in Almanları küçümsemesiyle birleşince Müttefik komuta kademesi Alman taarzu için tamamen hazırlıksızdı. Her ne kadar hazırlıksız olsalar da Müttefikler Almanlar’ın tahmin ettiğinden daha güçlüydü.
Alman birimlerinin konuşlandığı yerler ve saldırı sırasındaki objektifleri aşağıdaki gibidir:
* Josef Dietrich’in 6. SS Panzer Ordusu, iki SS Panzer tümeni ile kuzeye doğru hareket etmek ve Antwerp’i ele geçirmekle görevlendirildi.
* Hasso von Manteuffel’in 5. Panzer Ordusu, merkezde Brüksel’e doğru yürüyor.
* Erich Brandenberger’in güneydeki 7. Ordusu, saldırının sol kanadını savunuyor.
* Gustav-Adolf von Zangen’in kuzeydeki 15. Ordusu, saldırının sağ kanadını savunuyor.
Saldırı gücünü oluşturan 30 Alman tümeni Almanya’nın son rezerv kuvvetleriydi ve bazıları savaşmak için çok genç ya da çok yaşlı olanlarla oluşturulmuştu. Fakat Willhem Keitel hala sürpriz elementiyle Müttefik hatlarını yarmak için bir şansı olduğuna inanıyordu.
MÜTTEFİKLER GAFİL AVLANIYOR
16 Aralık 1944 sabahı hava karlı ve soğuktu Alman birlikleri haftalardır planladıkları saldırılarını başlatmak için bekliyordu. Havanın kötü olması USAAF uçaklarının kalkış yapmasını engellemiş, Almanların ekmeğine yağ sürmüştü. Saat 05.30’da Ardenler’deki Amerikan savunucularını yıpratmak için 340 roketatar ile birlikte en az 657 topçu parçası dehşet verici bir bombardıman yaptı ve 08.00’da 5.ve 6. Alman Panzer Orduları Loshein Gap’ten Ardenler’e doğru ilerledi. Taarruz Alfred Jodl’un planladığı gibi, cephe hattındaki Amerikan savunucularını tamamen şaşırttı ve birçok asker karışıklık içinde ya teslim oldu ya da geri çekildi. Eisenhower, savaş yorgunluğunun çatışmanın ilk teslim olma ve geri çekilme olaylarında önemli bir rol oynadığını şöyle ifade ediyor :
“Ezici bir güçle karşı karşıya kalan ve komutanlarının aklındaki taktiklerden habersiz olan ön cephedeki askerler, düşmanın gerçek gücüne ve türlü tehlikelere ve risklere maruz kalıyorlar, kaçınılmaz olarak karışıklık, şaşkınlık ve umutsuzluk yaşıyorlar.”
Eisenhower her ne kadar Müttefik komutanlarının böyle bir saldırı için hazırlıklı olduğunu iddia etse de, gerçek şu ki sürpriz Almanların tam umduğu etkiyi verdi . Savaştan sonra Jodl,“ Saldırının ilk gününde Führer’e sürprizin tamamen etkili olduğunu söyledim. Bunun en iyi kanıtı ise saldırıdan önce Amerikan sektöründe takviye yapılmamasıydı.”Olası bir Alman saldırısının tahmin eden tek Amerikalı , Birinci ordunun istihbarat subayı Albay Dixon’du. Ardenler bölgesindeki Alman kuvvetlerinin takviye edildiğini fark etmişti fakat bunun Almanların Noel tatili için askerlerin morali arttırmak için küçük ölçekli bir yerel saldırı için olduğunu düşündü. Yani saldırıyı tahmin eden tek kişi Dixon bile saldırının gücünü hafife aldı.
Robert Merriam “The battle of the Bulge” ve “Dark December” adlı eserlerinde , Eisenhower ve Bradley ile yapılan savaş sonrası röportajlarda, her ikisinin de Ardenlerdeki Alman taarruzunun tamamen sürpriz olduğunu söylediğini iddia eder. Bununla birlikte, kendisinin Avrupa’daki Haçlı seferinde Eisenhower, Bradley’in kendisine “Düşmanın ciddi bir karşı saldırı girişiminde bulunabileceği tek yerin Ardenler bölgesinde olduğuna inanıyorum” dediğini iddia eder. Bunun gibi kitaplarda kafa karıştırıcı durumlar olsa da sahadaki durum gerçeği bize açıkça söylemektedir: Amerikalılar Almanların gücünü küçümsemiştir. 
KRwxnLI.gif
İkinci günde, Amerikan 7. Zırhlı Tümeni, Dietrich’in 6. Panzer Ordusu’nu Vith’de durdurmayı başardı. Tümenin komutanı General Bruce Clarke, adamları ile St. Vith’in kontrolünü Almanlara bırakıp geri çekilmeden önce dört gün boyunca kendilerine karşı ezici sayısal üstünlüğe sahip Almanlara karşı cesurca savaştı fakat sonunda geri çekilmek zorunda kaldı. Elsborn Ridge’de, Amerikan birliklerinin (2.Piyade ve 99. Piyade Tümeni) yoğun kar yağışı altında gösterdiği benzer bir direniş Alman ilerlemesini yavaşlattı.
Alman Führeri savaştan önce Müttefik Yüksek Komutası’nın iletişim sistemi yüzünden saldırılara takviye yapmakta gecikeceğini tahmin ediyordu, fakat bu büyük ölçüde yanlıştı. İkinci gün, Eisenhower bölgeye takviye kuvvetlerini göndermiştir. Bir hafta içinde, ünlü 82.ve 101. Hava indirme bölükleri de dahil olmak üzere bölgeye 250.000 asker geldi.
17 Aralık’ta, 285. Saha Topçu Gözlem Taburu, kısa bir savaştan sonra Baugnez Köyü yakınlarında Malmédy’de 6. SS Panzer Ordusu’na teslim oldu. Bir SS subayı teslim olan iki savaş esirini hızlıca orada vurdu ve askerlerin geri kalanı makineli tüfeklerle katletildi. 150 Amerikan savaş esiri vurulduktan sonra, Almanlar yerde yatan mahkumları tekmeleyip yaşam belirtisi belirtenleri tekrar vurdu. Mucizevi bir şekilde buradan kurtulan 43 Amerikalı katliamı anlattılar . Bu katliam Amerikalıları çok kızdırdı ve tüm SS subaylarını ve birliklerini esir almadan öldürmeye karar verdiler. Malmédy’deki bu katliamdan sorumlu olanlar savaştan sonra yargılandı ve mahkum edildi.
Hohe Venn Dağı’nın Kuzey yamaçlarındaki Spa kasabası, Müttefiklerin 2.500.000 galon yakıt depoladıkları bir yerdi. Burası 6. SS Panzer ordusunun hedeflerinden biriydi ve buranın ele geçirilmesi Almanların yakıt sorununu çözmeye yeterdi. Komuta unsurları da dahil olmak üzere orada bulunan Amerikan 1. Ordusu’nun birlikleri, burayı savunmak için hazırlıklara başlamışlardı. 18 Aralık’ta, 30. Piyade Bölüğü şehri kahramanca savundu ve Amerikalılar önemli yakıt depolarını kurtarabildiler ve belki de daha da önemlisi, Dietrich’in 6.SS Panzer ordusunun ilerlemesini durdular.
BASTOGNE KUŞATMA ALTINDA
Bastogne ,taaruz başlamadan önce ne Amerikalılar ne de Almanlar tarafından önemli bir yer olarak görüldü. Ancak Alman birlikleri başlangıçta istedikleri kadar hızlı bir şekilde Meuse Nehri’ne ulaşamadıkları için, Almanlar bütün dikkatini bu noktaya çevirdi. Bu sayede şu ana kadarki tüm kazanımlarını korumak için nehrin Doğu tarafından önemli bir yer elde edeceklerdi.Hitler, şehri Alman birlikleri arasındaki iletişim için bir tehdit olarak gördü ve şehri ele geçirmek için yoğun bir saldırı başlamasını emretti . Amerikan 101. Hava İndirme Bölüğü ve 10. Zırhlı Tümen, toplam 18.000 asker, 21 Aralık’ta şehri üç cephede 45.000 Alman askerine karşı savundu. 22 Aralık’ta Alman subaylar, XLVII Panzerhops’tan General von Luttwitz’den Bastogne’nin teslim olmasını talep eden bir mesaj iletti. Bu talep aslında Hitler’in emirlerine karşıydı, çünkü Alman Führeri Amerikalıların teslim olmasına izin vermek istemiyordu. Bastogne’deki birliklere komuta eden Tuğgeneral McAuliffe yanıtı ise şu ana kadar çok popüler hale gelmiştir:
Alman Komutanı’na:
Nuts! (İngilizce’de argo bir kelime)
Mesaj Luttwitz’ e ulaştığında Naziler’in cevap karşısında kafaları karışmıştı fakat Almanlar hemen saldırılarına devam ettiler ve bu sefer daha kızgınca saldırdılar. 26 Aralık’ta Führer Eskort Tugayı, Bastogne cephesinde bir yarık açmayı başardı. Bu arada, Dietrich’in 6. SS Panzer Ordusu şehri üç taraftan kuşattı. Bastogne, Müttefik birlikler için bir direniş simgesi olmaya başlıyordu fakat bu sıfat çok kanlı bir bedelle gelecekti. Şehir dışındaki düşman birlikleri 1 Ocak 1945’te 8 bölüğe ulaşmıştı. Bununla birlikte, Almanlar bu sayısal üstünlüklerini çok efektif bir şekilde kullanamadılar. Almanlar Bastogne’a bütün cephelerde aynı anda saldırmak yerine farklı cephelerde farklı zamanlarda saldırdılar. Bunun sonucu olarak Amerikalılar zaten az sayıda olan askerlerini en çok ihtiyaç duyulan yere gönderip hatlarını istikrarlı olarak korumayı başardılar. Eisenhower, Almanların Meuse Nehri’ni geçemeyeceğini anladığı gün hemen bölgedeki kuvvetlerin bir kısmını Bastogne’a gönderdi. Bastogne savunucuları, George Patton’un Üçüncü Ordusu Bastogne üzerindeki baskıyı hafifletmek için bölgeye gelene kadar kahramanca şehri savunmaya devam ettiler . Burada dikkat çeken şeylerden biri Patton ‘un ordusunu daha uzakta olan hatlarından Bastogne’ a 48 saat içinde ulaşmasıydı. Patton’un bu başarıdaki sırrı Bastogne’nın kuşatıldığını öğrenir öğrenmez birliklerini karşı saldırı için hazırlamasıydı. Eisenhower nihayet Patton’a karşı saldırı emri verdiğinde askerler görülmemiş bir süratle hücum ettiler. Almanlar Bastogne’a karşı son büyük saldırılarını 3 Ocak’ta başlattı fakat 3.Ordu’nun sahneye girmesiyle başarısızlıkla sonuçlandı. 
kAwDRkc.jpeg
Bastongne’u savunan Amerikalılar Patton gelmeden önce tam anlamıyla cehennemi yaşadılar ama bu biraz daha soğuk versiyonuydu. Sıfırın altındaki hava sıcaklıkları yakıtları donduruyor, tüfeklerin mekanizmasını bozuyordu. Almanlar’ın topçu bombardımanı ayrı bir sorundu. Topçular düzenli olarak ateş etmiyordu fakat ettikleri zamanda askerlerin moralini bozacak bir etki bırakıyordu.
Stephen Ambrose, Bastogne yakınlarındaki Foy’de hatları tutan 101. Hava İndirme Bölüğü’nün Easy Company’nin bir hikayesi olan Band of Brothers’da şöyle tasvir ediyor . “Bombardıman sesi sağır edici ve korkunçtu, yer bir depremde olduğu gibi sarsılıyordı ve hepimiz başlarımızı eğmek zorunda kalıyorduk.”
Kuşatma boyunca Bastogne’ daki Amerikalılar toplam 800.000 pound’lık bir erzak aldı. Bu erzak hava yoluyla askerlere iletilmişti. Ezici Müttefik hava üstünlüğü olmadan 101. Hava İndirme Bölüğü gerçekte yaptığı gibi Bastogne’ı uzun süre savunamazdı .
BASTOGNE’NİN KURTARILMASI
29 Aralık’ta Amerikalılar hatlarına 3. Ordu’nun katılmasıyla bir karşı saldırı hazırlığına başladılar. Hava artık USAAF’in lehine bir hal almıştı, Fransa’dan havalanan yüzlerce P-47 Almanların üzerine ölüm yağdırdı. Ayrıca cephe gerisindeki lojistik hatları da vurulmuştu. Buna karşılık, Luftwaffe, 1 Ocak 1945’te Fransa’daki Müttefik hava limanlarına karşı büyük bir baskın düzenledi ve 465 Müttefik uçağını yok etti. Fakat bu Luftwaffe’ye 277 uçak ve 253 pilot’a mal olmuştu. Bu kayıpla beraber Luftwaffe bir daha asla bu ölçekte başka bir saldırı düzenleyemedi.
Büyük Alman hava saldırısının aynı gününde, Eisenhower güneyden saldırmaya ve Bernard Montgomery ise kuzeyden saldırmaya başlayacaktı. Fakat Montgomery’nin saldırısı asla gerçekleşmedi.İngiliz general, askerlerinin soğuk hava ile başa çıkmak için yeterli ekipmana sahip olmadığından dolayı saldırıyı başlatmayı reddetti. Bunun sonucu olarak Alman birlikleri Bastogne’a kuzeyden baskı yapmaya devam etti. Bastogne’un güneyinde ise, Alman birlikleri Amerikan saldırısına karşı cesurca savunma yapmıştı .Fakat Almanların çoğu, ağır ekipmanların çoğunu geride bırakarak geri çekildi . Montgomery, 3 Ocak’a kadar saldırısını başlatmadı ve İngilizler saldırdığında ise Almanlar’ın büyük çoğunluğu çoktan Bastogne’u terk etmişti. General Omar Bradley gibi Amerikalılar Montgomery’nin bu eylemlerinden dolayı dehşete düştü çünkü Montgomery yüzünden Bastogne civarındaki Almanlar kuşatılamamıştı. Daha sonra savaşta birçok Amerikalı general İngiliz general ile çalışmayı reddetti. Savaştan sonra Amerikalılar ve İngilizler arasındaki ilişkiyi düzeltmek için Eisenhower, Montgomery’ye ne zaman kuvvetleri hazır olursa o zaman saldırmasını emreden bir mesaj gönderdiğini iddia etti . Fakat, Eisenhower’ın böyle önemli bir saldırıda koordinasyonu hiçe sayması pek onun yapacağı bir iş gibi gözükmüyor. 
Pt3GVwP.jpeg
Amerikan zırhlı birlikleri Bastogne'a ki Amerikan 101.Paraşüt Bölüğü'ne yardım etmek için bekliyorlar. Aralık 1944,Bastogne 
NORDWİND OPERASYONU
Almanlar Ardenler'deki Müttefik baskısını hafifletmek ve oradaki Alman birliklerinin sol kanadını güvence altına almak için Müttefik kuvvetlerine Ocak 1945'in ilk haftasında bir saldırı başlattılar. 6. SS Dağ Bölüğü ve 7. Paraşüt bölüğü bu saldırıyı desteklemek için sırasıyla Norveç ve Hollanda'dan bölgeye getirildi. Alsas-Loreyn'e yapılacak saldırı sürpriz elementine güveniyordu. Fakat Almanlar bu sefer sürprizin tadını çıkarmadılar. Operasyon, Amerikan istihbaratı tarafından tespit edildi ve Strazburg şehri de dahil olmak üzere askeri açıdan tüm önemli yerlere güçlü bir savunma hazırladı. Aslında Strazburg'un geçici olarak terk edilmesi planlandı, böylece Amerikan kuvvetleri Almanları şehir savaşına çekip onları oyalayabilecekti. Fakat Charles De Gaulles, Strazburg şehri düşerse kendi siyasi ününün zarar göreceğinden korkarak böyle bir karara karşı çıktı .De Gaulles'ın tepkisinden ötürü Eisenhower planlarını değiştirdi ve Strazburg'u bu Alman saldırısına karşı başarılı bir şekilde savundu. Bölgeye yapılan Alman saldırısı başarısızlıkla sonuçlandı ve kısa süre sonra iptal edildi. 


x9pAFl6.jpeg
Panther tankı Ardenler'de ilerliyor, Aralık 1944 
KUMAR KAYBEDİLDİ
1945'in ilk haftasında Almanlar planladıkları kadar Belçika içlerine ilerleyememişti ve saldıran taraftan savunan tarafa geçmişlerdi. Berlin'in 8 Ocak'ta 6.SS Panzer Ordusu’nu Doğu cephesine sevk etme kararı bölgedeki Alman kuvvetlerini hayli bir zayıflattı. Buna rağmen Almanlar büyük bir fanatikle savaşmaya devam ettiler. Hatta ilk başlarda gayet iyi iş çıkarsalar da sonradan yakıt ve mühimmat eksikliği nedeniyle geri çekilmek zorunda kaldılar. Hitler komutanlarının ısrarı üzerine 7 Ocak'ta bir geri çekilme emri verdi.16 Ocak'a gelindiğinde, Müttefik kuvvetler Ardenler taarruzundan önceki hatlarının büyük bir kısmını geri aldı ve 23 Ocak'ta St. Vith'i tekrar ele geçirdiler. Ardenler taarruzu, 28 Ocak 1945'te Müttefik kuvvetler tarafından resmi olarak başarısız ilan edildi.
Alman kuvvetleri Ren'in diğer kıyısına çekildikten sonra bölgeye gelen Amerikalı askerler bölgedeki sivillere ait onlarca ölü ceset buldu . Tarihçi Robert Merriam cesetleri keşfeden bir Amerikalı askerle yaptığı röportajda şunları kaydetmişti. " İlk defa düzinelerce tamamen kömürleşmiş siyah cesetleri küçük bir kulübenin durduğu yerde gördüm. Dehşete kapılmıştım. Komşu evde, bıçaklanmış ve daha sonra da vurulmuş orta yaşlı bir kadının cesedi vardı. Bir yaşlı kadın daha kafasına bir darbe ile öldürülmüştü. Daha sonra en kötüsünü gördüm 6-10 yaş arasındaki iki çocuk vurularak öldürülmüştü Bunlara ek olarak evin arka bahçesinde bir deliğin yakınında, on üç yaşında bir erkek ve on beş yaşında bir kızın cesetleri vardı, görünüşe göre kaçmaya çalışırken vurulmuşlardı ."
Savaşta iki taraf da büyük kayıplar verdi. Savaşın başında Müttefiklerin yaklaşık 800.000 askeri varken Almanlar'ın yaklaşık 500.000 askeri vardı. Müttefiklerin zayiatları yaklaşık 76.890'dı. Bunlardan 8,607'ü öldü ve ek olarak 733 tank da savaşta servis dışı kaldı. Alman tarafı ise , 12.000 kişinin ölü olduğunu rapor etti ve yaklaşık olarak aynı sayıda tankı kaybettiler. Tahmin edilen zayiatları 68.000 civarıydı. Amerikalılardan en çok kayıp verenler 106 ve 28. Piyade bölükleriydi. Toplam kayıpların %10'dan fazlasını bu iki bölük almıştı. Her iki tarafta aynı sayıda kayıp vermiş olsalar da kayıplarını takviye etme kapasiteleri aynı değildi. Almanya bu savaşta kaybettiği tanklarını ve tecrübeli askerlerini asla takviye edemeyecekti.
Savaştan sonra, birçok Alman lider Ardenler Taaruzu ile ilgili röportaj verdi. Berlin'deki OKW subayları saldırının sürpriz avantajının etkili olduğunu inanıyorlardı fakat Alman ilerleyişini durduran unsurun USAAF'ın hava üstünlüğü olduğuna kanaat getirmişlerdi . Ancak sahadaki komutanlar farklı bir manzara gördü. Sahadaki komutanlar SS birimlerinin direk Hitler'den emir almasının komuta zincirinde kargaşa yarattığından bu birimlerle koordineli olarak hareket edemiyorlardı. Özellikle de 6. SS Panzer ordusu doğru zaman da doğru yere sevk edilseydi, bu tek başına savaşın gidişatını tersine çevirebilirdi. Fakat bu Alman komutanlarının düşüncelerinin aksine gerçek çok farklıydı. Saldırının ilk haftası boyunca , 6. Panzer Ordusu lojistik bir kabus yaşıyordu. Yollar dar ve çamurluydu, bu yüzden lojistik hatlarında devasa büyüklükte bir trafik vardı. Ayrıca 6.SS Panzer Ordusu'nun piyade güçleri de Müttefik hatlarında yarık açamadı, bu yüzden Dietrich’in tankları çok verimli bir şekilde kullanılamadı. Birçok Alman komutanı bu tankları hızlıca cephenin başka yerlerine sevk etmek istediler ancak Hitler bütün talepleri reddetti . Amerikan liderleri ise Almanların başarısızlığını büyük ölçüde Müttefiklerin St. Vith ve Spa gibi önemli yerlerde gösterdikleri inatçı direniş ve cesaretine bağlıyorlar. Sonuç olarak Müttefik kuvvetlerini hava üstünlüğü ve beklenenden daha iyi savaşmaları taaruzun başarısızlıkla sonuçlanmasında etkili oldu. Ayrıca Alman komuta kademesindeki karmaşa ve lojistik sorunlar da etkili oldu.

We will watch your career with great insterest
[+] 8 üye The Last Kaiser nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
İmla hataları ve anlatım bozuklukları giderilirse daha faydalı olur. Yine de emege saygı
omnia fui et nihil expedit
[+] 1 üye Mabella nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
200w.webp?cid=790b76115d1e7ead69352f4d67...=200w.webp
[+] 1 üye Kurt Knispel nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#4
Hitler'in en büyük hatalarından biri, Berlin'in savunmasında yer alabilecek birlikleri Ardennler'e sürdü. Bu arada men of war serisinin ikinci oyunu olan faces of war'da alman campaign'i oynamayan varsa(ki her strateji oyuncusu oynamıştır diye düşünüyorum) oynamalı. Bölümlerden biri Otto Skorzeny'nin komando sızma operasyonuydu. Tüm MOW serisindeki en sevdiğim bölüm.
Ara
Cevapla
#5
"Hans, get ze flamenwerfer" meme'inin bu harekâttan çıktığını bilmiyordum. Eğer İngilizce kaynaklardan araştırma yapmak istiyorsanız askerî dilde kullanılan "Ardennes Counteroffensive"den ziyade "Battle of the Bulge" ifadesi ile karşılaşırsınız. Bu durum geçmişte kafamı karıştırmıştı, sizinkini de karıştırmasın diye belirtmiş olayım.
IbnE9P2.gif
Ara
Cevapla
#6
Son genel Alman taarruzlarından birisi, gerçekten son umut denebilir. İlgisi olanlar için:
https://www.youtube.com/watch?v=O6yEK1Nt...roductions
[+] 1 üye Floki nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.