İnceleme: Hearts of Iron IV - Death or Dishonor İncelemesi
#1
zBV4XO.jpg
Hearts of Iron 4
Death or Dishonor İncelemesi

Merhabalar,

Bu yazıda 2 gündür oynadığım ve gördüğüm 1.4 Oak güncellemesi ve Death or Dishonor DLC ile gelen değişimlerden detayla, üzüntüyle ve memnuniyet ile bahsedeceğim.

İlk olarak forumda beni bilenler 1.4 Oak hakkında ki geliştirici günlüklerinde ne kadar hayıflandığımı ve HoI4' ün geleceğine ne kadar karanlık baktığımı hatırlayacaklardır. Dualarım bu yeni sürüme olan bakış açımda yanılmam ve oyunun çağ atlaması yönündeydi. Öyle görünüyor ki kabul oldular.

İlk olarak 14 Ocak 2017 tarihinde ki geliiştirici günlüğünde ismi geçen 1.4 Oak yaması tam 5 ay sonra 14 Haziran tarihinde ulaşılabilir oldu. Bu gerçekten uzun bir bekleyişti ve biz hoi4 oyuncuları olarak diğer Paradox oyunlarına nazaran daha az "geliştirme" almak tatsız bir kıskançlık yaratıyordu.

Hele ki stüdyonun Mart ayında resmen "yaptığımız bir şey yok, o yüzden geliştirici günlüğü de yok" demesi içten içe bende bir öfke yaratmıştı.

Gelelim 1.4 Oak sürümüne. Death or Dishonor paketinden evvel bu sürüm hakkında bir kaç cümle sarf etmek mantıklı olacaktır.

Ln439b.jpg

1.4. Oak ile artık harita da EU4 oynayanların 1.19 sürümünden beri bildiği harita da ki geçilemez bölgeler gelmiş durumda. Şüphesiz bazıları 1930'ların dünyasında geçilemeyecek yer mi kaldı demesi normal karşılanabilir. Fakat ordu boyutunda ki kalabalık birimlerin Afrika Çölleri'nde heba olmasındansa, oyun da ki harita da yerleştirilmiş "geçilemez noktalar" çok daha akılcı bir yaklaşım olacaktır.

qWlB7Q.jpg

Nitekim Paradox'da Kuzey Afrika'da ki Sahra Çölü'nü ve Tibetler'de bulunan bazı yerleri "geçilemez bölge" olarak belirleyerek haritaya daha stratejik bir derinlik katarken, yapay zekayı da önemli ölçüde rahatlatmış gözüküyor. Tabi bu değişimlerin hepsi birebir olarak "No Mans Land" isimli modun aynısı olduğunu da belirtmeliyim.

WQZY5P.jpg

1.4 Oak ile bilikte harita artık göze değil mantığa daha çok hitap ediyor. Dağlar, tepeler, bataklıklar, ovalar ve çöller artık haritada daha belirgin olarak duruyor. Böylelikle çatışmadayken istemsizce dağlara daha az saldırıyorsunuz. Zırhlılar ile daha az bataklık mevkileri tercih ediyorsunuz. Ovalar da daha az savunma mevzileri kuruyorsunuz.

Bir diğer 1.4 Oak değişimi ise tabi ki Yapay Zeka kısmında göze çarpıyor. Yapay zeka  çağ atlamış durumda ! Birkaç single ve multiplayer oyun atma fırsatı buldum. Bu oyunlar da gördüğüm değişim inanılmaz sert ve çarpıcı. Ben ilk defa Sovyetler Birliği oynarken İspanyol İç Savaşı'nda yapay zeka karşısında kuşatıldım ve imha edildim. Ya da ilk defa Barbarossa'ya girerken birliklerim "topaklanarak" cephenin bir yanında yoğunlaşıp diğer noktaları zayıf bırakmadı. İlk defa Japonlara karşı Çin sahillerinde direnirken Japon yapay zekası yan yana 4 kumsala çıkartma yaparak işini garantiye aldığını gördüm. Hoş hala çıktığı yere yapay zeka liman inşası yapamıyor ya! Ve ilk defa bu kadar çok mekanize basan bir Alman Yapay Zeka Ordusu gördüm, hem de 1942'de !

Bir diğer değişim ise "juggling" denen bir araştırma bonusunun birden fazla araştırma da kullanma "glitch" inin bitmiş olması. Artık özellikle mp lerde bir tane endüstri %50 araştırma bonusu alan tüm ağacı bu bonus ile araştıramıyor.

BA02lD.jpg

Gelelim en büyük 1.4 Oak değişimine; hava savaşları!
HoI4'te ki en büyük problemlerden biri "uçakları his etmekti" ki bu versiyon ile bu durum biraz ortadan kalkıyor. Artık uçaklar daha göze hitap eden bir haritada somut olarak görülebiliyorlar. Hava filolalarına artık isim verebiliyor ve onların menzillerini bulundukları hava alanlarına göre haritada görebiliyorsunuz. Artık görevde olmayan uçaklar pistler de yada hangarlar da daha yerde iken stratejik bombardıman ile yok olabiliyor.

zBV4P9.jpg

RADAR'lar artık harita da daha göze hitap eden bir biçimde görülebiliyor. Fakat bence en büyük sıkıntı olan hava istatistilk ekranı olduğu gibi duruyor ki çoğu kişi için bu ekran bir şey ifade etmiyordu. Neyse ki oda biraz nasibini almış ve düzgün çalışıyor. Hava savaşı ekranı ise tıpkı kara savaşı gibi çalışıyor. Artık kaç uçağın gidip kaç uçağın geri geldiğini görebiliyorsunuz kabaca.

MvyJn2.jpg

Son olarak küçük değişimler de ise artık yeni bir ticari sekmemiz var! Ticari operasyonlar yine aynı işliyor, sadece kozmetik bir değişim söz konusu. Bana göre eskisi daha başarılıydı fakat hücre tasarımından tablo tasarımına geçmeleri artık insanların daha hızlı veri okumalarına sağlayabilir. Neyse ki buna da hemen alışabildim. Bir diğer değişim ise "Savaş Skorları Ekranın da" . Artık Bu ekran da iki tarafın kayıpları insan gücü olarak olarak gözükürken, DoD DLC sahipleri ayrıca düşmanın ne kadar insan gücünün kaldığını ve sanayisini de görebiliyor. Paradox'un bu kadar ufak bir farkı bile DLC'ye taşıması biraz terbiyesizlik olmuş.

MvyJq2.jpg

Bunlar dışında kozmetik değişimler de var , örneğin artık "mp38" gibi otomatik tüfek ile donatılmış piyadeler harita da ki 3D modellemesin de bile otomatik silaha sahip olarak gözüküyor. Ayrıca farklı bir animasyon ile ateş ediyor görünümüne sahip. 2 boyutlu kozmetikler genel olarak tank şasesi kullanan araçlarda ve support ekipmanlarında gözüme çarptı.

Gelelim Death or Dishonor'a

DoD paketi ile ilk olarak artık ezbere bildiğimiz gibi Romanya, Çekoslavakya, Macaristan ve Yugoslavya'ya kendi odak ağaçları ya da diğer bir değişle "event kader seçimleri" ekleniyor. Romanya ve ÇekoSlovakya ile birer single hızlıca oynadım. Yugoslavya ve Macaristan'ı ise oynayan oyuncuları mp lerde mercek altında takip ettim. Artık şımarık bir kral ile Romanya oyuncularının başı belada. Yada Çekoslavakya ile alternatif ve daha "onurlu" bir tarih yazabilirsiniz. Macaristan ile eski görkemli ama "macar" olmayan İmparatorluk günlerini tekrar kurabilir ve bu yüce imparatorluğu restore edebilirsiniz. Yugoslavya ise araların da ki en kırılgan olanı, odak ağacının özeti "Ya sakalı, ya kolunu keseceksin" üzerine. Yinede Çekler ile son adam kadar direnmek ya da Romanya'nın sosyete partilerinde ki şampanyalar ile uğraşmak her oyuncunun ilgisini çekemeyebilir.

okZ7D7.jpg

Gelelim en beğendiğim DoD özelliği olan lisanslamaya. Artık ülkelere belli sivil fabrika "ücreti" vererek yabancı ekipmanlar üretebiliyorsunuz. Türkiye ile Tiger Tankını lisans altında üretmek yada İsveç ile Japon uçak gemisi tasarımları üretmek harika bir olay. Lisanslama artık ülkeler için bir gelir kapısı olduğu gibi bir amaç haline bile gelebiliyor. Örneğin Kanada ile multiplayer oynarken zamanından 18 ay evvel araştırdığım bir topçuyu 3 farklı ülkeye toplamda 12 sivil fabrikaya pazarladım ki bu Kanada için müthiş bir rakam! Ya da Çin ile oynarken Sovyet uçaklarını lisans altında üreterek Japon İmparatorluğu'nu göklerden silebildim. Bunlar gerçekten daha önce sahip olmadığım alternatif oynayışların eseri. Çok daha derin bir oynanış lisanslama ile gerçekleşebilmekte. Artık oyuncular arasında lisanslama sayesinde daha ciddi bir takım oyunu var.

Takım oyunu demiş iken buna da bir paragraf adamak isterim. Paradox daha oyunun ilk versiyonun da bile kullanıma sunduğu "Expeditiory Forces" ile başka ülkelerin tümenlerini kullandırma yada kullanma özelliğini oyuna dahil etmişti. Together for Victory paketi ile "land-lease" programı ile kimin neye ihtiyacı olduğu artık daha belirgindi ve "land lease" isteğini siz talep edebiliyordunuz. Bu özellikle multiplayer da ki kordinasyonu tavana çıkaran ufak bir özellikti. Şimdi ise lisanslayarak takım oyununu düşmana karşı bir üst seviyeden verebiliyorsunuz. Yeni Zelanda gibi 7 araştırma slotuna sahip olan bir ülke dünyaya silah satabiliyor. Almanya hiç sahip olamayacağı uçak gemisi yada ağır savaş gemileri tasarım ve birikimlerini japonlardan satın alabiliyor. Zavallı geri kalmış Çin batılılardan lisans ile yeni ekipman temin edebiliyor.

Peki bu sistem nasıl işliyor?

Basitçe diplomasi arayüzünde ülkelerden lisans isteyebiliyorsunuz. İlk ve basit ürünler 1 sivil fabrika fiyat isterken, ürünler karmaşıklaştıkça ve yükseldikçe bu rakamın 24'e bile çıktığını gördüm (japonlardan Yamato Savaş Gemisini lisansladım 24 fabrikaya) . Fakat lisanslanan ürün %20 daha düşük bir verim ile üretiliyor bununda altını çizmeliyim. Yine de sahip olduğunuz lisansın araştırma ağacında ki eşdeğeri için de %20 araştırma bonusu kazanıyorsunuz.

dd_1-jpg.264279

Ekipman dönüştürmek ise ciddiye almadığım bir özellik iken ne kadar kullanışlı olduğunu farkettim. Örneğin eskiden BF109E model üretirken hava tecrübe puanlarınızı kullanarak bu aracı modifiye ediyordunuz. Bu yeni modifiyeli model olan BF109F modelini üretime soktuğunuz da eski E modeller ölene kadar stoklarda kalmaya devam ediyordu. Şimdi ise bu eski modelleri "çok büyük bir hızla" dönüştürerek modernize edebiliyoruz. Artık cepheden T34 tanklarını toplayıp hızla T34-85 modellerine evirebiliyoruz. Çok kullanışlı bir özellik fakat eksik. Gemileri de sonradan modifiye etme ve güçlendirme olmalıydı.

Denizler için bu DLC ve 1.4 Oak sürümünde değişen tek nokta ise deniz haritasında ki değişimler. Hava kuvvetlerinin daha göze hitap eden renkleri denizlere de gelmiş durumda. Artık deniz savaşları daha anlaşılabilir  olarak harita da gözükmekte. Son olarak eskiden karadan kalkan uçakların etkisi çok zayıftı deniz savaşlarına. Örneğin 300 torpido uçağını İngiliz Kanalına sevk ettiğiniz de sadece 8-9 tanesi deniz savaşına katılıyordu. Şimdi ise 300'ü de savaşa katılıyor ve muazzam güçlü bir biçimde gemi avlayabiliyorlar. Uçaklar o kadar güçlü ki Donanmalar birkaç ayda imha olabiliyor, uçaksavar gücü gemiler için hiç olmadığı kadar önemli. Hava üstünlüğü olmayan denizler ise sadece bir ölüm kapanı.

Toparlar isek 1.4 Oak ve Death or Dishonor Hearts of Iron 4'e nefes aldırdı. Oynanış derinleşti, ülkeler arası işbirliği arttı, yapay zeka bileğinizi masaya vurdu. Tam olarak hayal kırıklığı olmasını beklediğim bu sürüm benim gönlümü almayı başardı.

Beklentilerim ve Bulduklarıma Göre Puanım : 8/10

Artılar
+Lisanslama (+6)
+Dönüştürme (+3)
+Yapay Zeka'nın artık bir zekası var (+6)

Eksiler
- 4 yeni Balkan odak ağacı , İngiliz Milletler Topluluğu kadar başarılı tasarlanmamış. (-3)
- Artı olan özellikler oyun çıkarken zaten var olmalıydı. (-2)
- Hala daha sadece 2 senaryo var. öyle iddialı isme sahip bir DLC'de Barbarossa Harekatı Senaryosu olan 22 Haziran 1941'de olmalıydı. (-2)

Yazıyı noktalarken sizleri Death or Dishonor'ın çıkış videosu ile uğurluyorum.

[+] 7 üye napolyon94 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Eline sağlık güzel analiz yapmışsın okurken dikkat ettim aslında 3. oyunda olan şeyleri istiyoruz durmadan ve çıktığında da seviniyoruz :D
[+] 1 üye Lehr nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
Eline sağlık güzel inceleme olmuş. Her yamaya ve dlc'ye böyle bir inceleme bekliyoruz. Tabi bir daha ki acaba ne zaman gelir:) Bende en çok hava savaşlarını beğendim. Hava haritasını açınca ferahladım resmen oh be dedim müthiş. Uçakların yerde iken vurulması güzelmiş fakat bunun stratejik değil taktikte olması lazımdı bence ve artık şu taktik ve stratejik bombardımanı detaylandırmalılar. Misal taktik olarak sadece lojistik vurmak sadece ikmale zarar vermek sadece yerdeki uçakları vurmak gibi stratejik olarakta sadece belli bir şehri vurmak sadece sanayiyi vurmak sadece limanları vurmak gibi.
[+] 2 üye Semavi7 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#4
(17-06-2017, 09:10)Lehr : Eline sağlık güzel analiz yapmışsın okurken dikkat ettim aslında 3. oyunda olan şeyleri istiyoruz durmadan ve çıktığında da seviniyoruz :D

Malesef durum aynen öyle, aslında oyun şu 2 DLC'nin içeriği ile vanilya olarak geçen sene çıksaydı bu kadar eleştirilmez ya da eski oyundan bu kadar çok farkı niye var diye sorgulatmazdı. Şu an için hoi3 de ki istihbarat mekanikleri hariç hoi4 önde görünüyor.  Yine de hoi4 oynamak ayrı bir keyif, daha çok cepheyi hissediyorsun, daha somut olarak ülkene bağlanıyorsun ve haritayı daha iyi okuyorsun.

(17-06-2017, 12:46)Semavi7 : Eline sağlık güzel inceleme olmuş. Her yamaya ve dlc'ye böyle bir inceleme bekliyoruz. Tabi bir daha ki acaba ne zaman gelir:) Bende en çok hava savaşlarını beğendim. Hava haritasını açınca ferahladım resmen oh be dedim müthiş. Uçakların yerde iken vurulması güzelmiş fakat bunun stratejik değil taktikte olması lazımdı bence ve artık şu taktik ve stratejik bombardımanı detaylandırmalılar. Misal taktik olarak sadece lojistik vurmak sadece ikmale zarar vermek sadece yerdeki uçakları vurmak gibi stratejik olarakta sadece belli bir şehri vurmak sadece sanayiyi vurmak sadece limanları vurmak gibi.

Ben şu DLC de 2 şey bekledim, 
- 22 Haziran 1941 tarihli bir Barbarossa Senaryosu. 
- Stratejik bombardımanı nereye yapacağımızı içeren bir seçenek. Çok mu zor ki garnizon bölgesini seçtiğimiz gibi bombardımanı da ayarlamak? 

Bu arada daha önce de Together for Victory içinde bir inceleme yazısı kaleme almıştım.

https://forum.strategyturk.com/konu-onem...incelemesi
[+] 2 üye napolyon94 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#5
On numara bir inceleme yazısı olmuş cidden eline sağlık bu sayede günlüklerden ziyade senin incelemen daha aydınlatıcı duruyo şahsen ben dlc yi beğendim 1.4 ama 1.5 adına yaraşır birşeyler en azından istihbarat anlamında bişeyler yapılmalı bence Japonlar Pearl harboura saldırmadan önce eksik istihbarat yapmıştı buda gerçekçiliği arttıracaktır
[+] 1 üye Feldmarschal nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#6
(17-06-2017, 21:17)Feldmarschal : On numara bir inceleme yazısı olmuş cidden eline sağlık bu sayede günlüklerden ziyade senin incelemen daha aydınlatıcı duruyo şahsen ben dlc yi beğendim 1.4 ama 1.5 adına yaraşır birşeyler en azından istihbarat anlamında bişeyler yapılmalı bence Japonlar Pearl harboura saldırmadan önce eksik istihbarat yapmıştı buda gerçekçiliği arttıracaktır

İlk önce Japonları pasifikte aktif hale getirmek lazım. Abd'ye savaş açar açmaz ilk yapacağı iş Filipinleri işgal edip Hollanada ve İngiliz sömürgelerine gitmek olmalı Japonların.
[+] 2 üye Semavi7 nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#7
Japonlar hakikaten Pasifik'te çok etkisiz. Çin'e dalıyor ve alıyor, ötesi yok :/
Ara
Cevapla
#8
(17-06-2017, 22:10)Semavi7 :
(17-06-2017, 21:17)Feldmarschal : On numara bir inceleme yazısı olmuş cidden eline sağlık bu sayede günlüklerden ziyade senin incelemen daha aydınlatıcı duruyo şahsen ben dlc yi beğendim 1.4 ama 1.5 adına yaraşır birşeyler en azından istihbarat anlamında bişeyler yapılmalı bence Japonlar Pearl harboura saldırmadan önce eksik istihbarat yapmıştı buda gerçekçiliği arttıracaktır

İlk önce Japonları pasifikte aktif hale getirmek lazım. Abd'ye savaş açar açmaz ilk yapacağı iş Filipinleri işgal edip Hollanada ve İngiliz sömürgelerine gitmek olmalı Japonların.

bugünkü oyunumda boş olan koca çin doğu sınırında 50 tümeni olmasına rağmen bir adım atamamıştır Japonya ayrıyetten filipin endonezya vs gibi büyük adalara çıkmamış fakat pearl harbora asker çıkarmıştı ama orayıda tutamadı japonya çok kötü olmuş gibime geldi bu yamada almanya ise normandiyayı temizledi fakat tek liman kala durdu bekledi ve tüm askerleri bi anda çekerek fransada asker bırakmadı bunun üzerine müttefikler 6 ay sonra aynı yere 80 birlik getirdi bordeaux dan da ayrıca bir çıkartma yaptı ve almanyayı ters düz etti 2.1 K olan hava gücünü ise tek uçak kaldırmadan oyunu tamamladı neden neden diye sorularımın ardı arkası gelmedi o son kalan birliği neden temizlemedi onuda bilmiyorum ayrıca AI tek askerle 5 tümen tankçıya kafa atıyo yeniliyo ve aynısını tekrarladı nerdeyse manpower bitene kadar balkan cephesinde bu saçmalık devam etti bu çok saçma geldi bana italyan AI si ise savaş açtığı yuna cephesine 5 asker yerleştirdi ve hezimeti balkanlarda yaşadık ben toparlamaya çalışsamda Romanya olarak sadece kendi topraklarımı ve bulgarları kurtarabildim amerika savaşa girince zaten ip kopmuş oldu
[+] 1 üye Feldmarschal nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.