Hannover Elektör-Başpiskoposluğu

-- Japon Güncesi --

Kore toprakları, kore halkının da desteğiyle birkaç belde hariç tamamen Japon yönetimine geçti. Kore halkı topluluklar halinde şinto dinini benimsemeye başladı.

Mançurya'daki kabileler Japon yönetimi altına alındı ve Japon kültürünü benimsediler.

Öte yandan Japon halkı askeri teknolojide çığır açmaya devam ediyor, dünyada arkebüs kullanan ilk ülke olan Japonlar, ardından değişik teorik savaş manevralarında ustalaştılar. Süvarileri ve üstün ateş gücüyle Japon Ordusu dünyanın en güçlü ilk 10 ordusu arasında yerini aldı. Bugünlerde Fransa, Brandenburg ve Hannover gibi Avrupalı ülkelerle eş zamanlı yarışılıyor.

Ek olarak sizlere bölgenin sıkıntılarından biraz bahsedeyim. Çin halkından imparatorluğumuza her geçen gün artan ve bölgenin en önemli sorunu haline gelen mülteci krizinin çözümü için Tatarlarla yapılan diplomatik temasların Çin halkı adına yeterli görülmemesi üzerine; Japon topraklarında karakollar kuruluyor. Tatarlarla, Hint Şiileriyle ve Malezya Müslümanlarıyla birebir diplomatik temaslar sağlanıyor. Bölge halkına en ufak zeval gelmemesi için umumi özen gösteriliyor ve gerektiğinde agresif tutuma sahip tatarlara uyarılar veriliyor. Fakat bu durumun çözümünün küresel bir tepki görmeden çözülemeyeceğinden eminiz. Bu nedenle dünyayı bu halkların acısına merhem olmaya ve agresif tatarlara karşı birkaç adımlı ambargo uygulamaya çağırıyoruz.

Güneşin üzerine doğduğu ülkemiz, sonuna kadar Çin halkının ve tüm ezilmişlerin yanında olacak!

Burgon dükünün oyunlarıyla anavatan Fransa'dan ayrılmış Rethel, Cambray, Hainaut ve Namur kentleri tekrardan Fransa Kralının koruması altına girdi. Bölge halkı Fransız ordusunu çiçeklerle karşıladı, Hainaut kentinde bayram ilan edildi.

Fransa'nın Yüzyıl Savaşlarının başlangıcındaki gibi artık hasta adam olmadığının farkına varan Avrupalı güçler, Fransa'nın haklı güçlenişine karşılık verme adına bir masa etrafında toplandı.

Bir süre sonra çıkan Hainaut isyanı kahraman Fransız ordusu tarafından bastırıldı. Yakalanan isyancıların Fransızca dahi konuşamadığı ve Hainaut bölgesine bir İmparatorluk prensliği olan Aachen'den giriş yaptığı belirlendi. 

Yeğenini zorlayarak aynı haneden gelmesine rağmen onla evlenerek Aragon Krallığını hakimiyeti altına alan ve kendisini tüm İspanya'nın hükümdarı ilan eden Kastilya Kralı, her daim özgürlüğün koruyucusu olan Fransa'ya karşı yenilgiye uğrayıp Bask kardeşlerimize yaptığı zulmü sona erdirmek zorunda kalmıştı.

Ardından Aragon Krallığındaki devrimciler Kastilya zulmüne son verip bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi. Çılgın Kastilya Kralı danışmanlarının aksi yönde uyarılarına rağmen yaptığı gezilerde muhteşem Krallığına layık olmadığını düşündüğü toprakları hakaret niyetine Aragon Krallığına hediye etmişti.

Elinde zulmedebileceği ne Katalan ne Bask millet kalmayan Kastilya Kralı, acısını Gırnatalılardan ve eski Leon Krallığının bulunduğu bölgedeki insanlardan çıkartmaya kalkışınca 2. Fransa-Kastilya savaşı kaçınılmaz oldu. Tanrı Fransa'yı Korusun.