Ben Kral Einar mac Brian. Babamın ölümü sonrası geçtiğim tahta henüz yeni oturmuşken büyük bir hayalimi gerçekleştirmek için ilk adımı atmıştım. Bu hayalim Birleşik Büyük Britanya(Alba) İmparatorluğuydu. Elbette bu çok uçuk bir hayaldi ve önümde kat etmem gereken nice yol vardı.
İlk olarak İskoçya Krallığının elindeki Angus Kontluğunu ele geçirmek için savaş açtım.


Ordumuz iskoçya topraklarında ilerlerken işbirlikçi, hain ve alçak vasallarım tahta vikingli kardeşimi getirerek kendi konumlarını rahata alacaklarını düşünüyorlardı. Ellerinde her daim kullanacakları bu maşadan kurtulmak amacıyla zayıf karakterli kardeşimi ortadan kaldırmak için suikast tertip ettim


Henüz tahta geçeli 2 sene olmuşken feci ağrılı bir hastalığa yakalandım. Neyse ki tecrübeli ve bilgin hekimimin tavsiyeleri sayesinde hastalığı defettim.



Atalarımdan miras kalan düzenli ordularıma direnemeyen İskoçya taleplerime boyun eğmek zorunda kaldı


Anakaramızı işgal ederek Cornwall bölgesinde üs edinen Fransa Krallığına savaş ilan ettik. Savaşın oldukça zorlu ve uzun geçeceğini tahmin ediyorum.


Vikingli kardeşimi öldürmeleri için kiraladığım profesyonel katiller görevlerini başarıyla tamamladılar ve bunu benim yaptırdığıma dair bir kanıt bırakmamaları oldukça sevindirici.
Böylece tahtımda bana rakip olacak kimse kalmadı. Senin için ise üzgünüm kardeşim umarım diğer hayatında mutlu olursun



Kardeşimin ölümü sonrası üzerimdeki tehdit ve baskının kalkmasıyla sanki yeni bir hayat başlıyor benim için. Hastalığımı da tamamen atlatmış vaziyetteyim


Bana bağlı düklük ve kontluklar üzerindeki gücümü kullanarak sözleşmelerini düzenledim. Özerkliklerini azaltarak bana daha bağımlı olmalarını istiyorum


Tabi bütün bunlar olurken Fransa üzerindeki savaşımız devam ediyor. Dirayetli ve disiplinli ordumuzdan korkan Fransa Kralı beyaz barışla sıyrılabileceğini sanıyor. Hakkımızı almadan dönmek yok


Babamızdan kalma dolu hazinemiz sayesinde savaşı devam ettirebilecek gücümüz varken karşı taraf kendi askerlerine dahi para ödeyemiyor. Çok yakında dağılacaklardır.


Maaşlarını alamayan moralsiz Fransız birlikleri ortadan kaldırılıyor



En sonunda kaybettiğini ve ülkesinin elden gidiyor olduğunu anlayan Kral taleplerimize boyun eğdi. Savaş sonrası ülkesindeki iç hesaplaşmalarda kendisine başarılar dileriz


Savaşta boşalan hazineyi tekrar doldurmak amaçlı değerli tutsaklar para karşılığı salınıyor. Bu parayla elimizdeki mülk topraklarına yatırım yapılıyor


Her geçen gün güçlenmemden ve ülkemi refaha içinde yüzdürmemden rahatsız olan bazı vasallarım itaatsizlik etmeye başlamış ve güçlerini birleştirip benden bir dizi talepte bulunarak eski konumlarını tekrar almak istiyorlar. Aslında rahatsız duydukları konu onların para musluklarını kısıp, halkı sömürmelerini önlememdi
Onlar bana saldırmadan, ben terör örgütü liderinin zinacı ve günahkar olduğunu duyurarak anti terör operasyonu başlattım.


Tam operasyonlara başlamışken Papa hazretleri Kudüsü kafirlerden kurtarmak için Sefer başlatacağını ve katılmamı istediği haberini aldım. İç sorunları halledip ilk fırsatta ordumla geleceğime söz verdim


Paralel devlet yapılanmasına bağlı teröristler birer birer ortadan kaldırılıyor. İnlerine giriyoruz.



Geriye kalan tüm istilacı güçleriyle merkezimiz olan İrlandaya çıkarma yapan terör ordusu çok feci bir tuzağa düşürülerek imha ediliyor. Bir tanesinin bile meydandan sağ çıkmasına izin verilmedi


Babamın hanedanımızı ve soyumuzu mükemmel hale getirme çabalarına ben de devam ediyorum


Terör örgütü elebaşı yapılan çok özel baskın sonucu ele geçiriliyor ve örgütün askeri ayağı kesiliyor. Artık siyasi ve idari alanda da temizlik yaparak ülkemizi istikrar ve huzur yuvası haline getirme vakti.


Kalkışma denemesi bastırıldıktan sonra söz verdiğim üzere ordumla Kudüse çıkarma yaptım ve Haçlı Şövalyesi unvanı aldım.


Kafirlere bir dizi bozgun yaşattık


Kutsal topraklarımız işgalcilerden arındırıldı. Bu muhteşem zaferleri bize bahşettiği için Tanrı'ma şükretmek amaçlı Hacılık vazifemi yapıyorum



Dinime olan bağlılığım ve savaş meydanındaki cesaretim Papa Hazretlerini de etkilemiş olsa gerek Lothian Krallığını bana vaat etti. Bir çocugun ülke yönetebilmesi düşünülemezdi zaten


Ordumuz düşman topraklarına doğru ilerlerken Başpiskoposumdan müjdeli bir haber aldım. Leinster Düklüğü ve içindeki Earllıkların bana ait olduğuna dair çok sayıda delil toplamış. Derhal bu bilgileri kullanarak daha önce bana isyan eden hain ve despot vasalımın elinden o bölgeleri aldım. Kimse de itiraz edemedi zaten.


Gerçekten 2 devasa Krallığı sadece 3 mülkten yönetmek zordu. Kendime yeni mülkler edinerek gücümü artırmış bulunmaktayım



Yaşım 40'lara dayanmışken halen bir erkek varisim yok. Karımın basireti bağlanmış olsa gerek bir türlü doğuramadı. Lakin hanedanımın devamı için çok mühim olan bu meseleyi halletmek için karımın ortadan kalkması gerekiyordu.


Kendimi de artık yeterli görmediğimden bana gerçekten doğurgan bir kadın lazım oldugunun farkına vardım ve danışmanlarımın çok şehvetli oldğunu söylediği bu kadınla evlendim.


Küçük Kralın tacı kafasından alındı. Artık oyun odasında istediği kadar kralcılık oynayabilir.


Son giriştiğimiz savaşın enkazını henüz kaldıramayan ve bir düklüğümün bile rahatça yenebileceği Fransa krallığına bir darbe daha vurmak için savaş ilan ettim. İleride güçlenip torunlarımın başına musallat olmalarını istemem


Şanım dünyanın en ücra köşesinde bile duyulmuştu ve insanlar beni görmeye sarayıma geliyorlardı. Görüp geçirdiklerimi bir kağıda geçirerek tüm dünyanın bunları okuyarak bana hayranlık duymasını istiyordum


Zayıf Fransa Kralının hanelerine tecavüz edilirken karşımıza çıkmaya cesareti bile yoktu. Ordularımız ilk defa savaşmadan ganimete doydular. O aciz kişi erlik lafını dahi ağzına almasın.


Çevremizdeki herkese boyun eğdirirken bize diklenen Galler efendisine gerçek Kralın kim olduğunu hatırlatma ihtiyacı duydum.


Gallerli köylü milisler ortadan kaldırılıyor. Kralın savaşacak yüzü olmadığından olsa gerek karısını meydana sürmüş.


Ve yıllardır içimde büyük bir ukte olan erkek evlat sorunum ortadan kalktı. Halen inanamıyorum. Böylesine güzel bir erkek çocugu bir gün benim tahtıma oturacak ve koca İmparatorluğu yönetecek. Bu mutluluğu bana bahşettiği için karıcığıma çok şey borçluyum


Yine savaş sırasında Papa Hazretleri İspanyadaki Müslüman kafirlerin ilerlemesine son vermek ve büyük bir Katolik Krallığı kurmak amaçlı Haçlı Seferi düzenlemeye karar verdi. Elbette savaşa katılacağım


Kocası utançtan devlet işlerinden elini ayağını çekmiş Galler Kraliçesi elindeki bir düklüğünü almama ses çıkaramadı. Merak etmesin ki bu kadının devlet yönetme yükünü pek yakında üzerinden alacağım


Kastilya toprakları kafirlerden arındırıldı ve artık tertemiz bir katolik toprağı. Başına ise üvey kardeşimi geçirmeyi başardım. Soyumuzun ihtişamı artıyor



Birden fazla çocugum olmasının ülke için tehlike yaratabilecegini düşündüğüm için karımı öldürme kararı almıştım. Lakin karım benden önce davrandı ve bana bir erkek çocugu daha verdi


Ne yazik ki sana da kıymam gerekiyordu sevgili karıcım. Bana bağışladığın mutluluğunun karşılığı elbette bu değil lakin bir kadın olarak saltanat işlerinden uzak durman gerekirdi


Dedemin yaptığı gibi ben de bir kutsal tarikat kurdum ve Badenoch toprağını onların hizmetine tahsis ettim.


Soyumuzu güçlendirmek için çalışmalarım devam ediyor


Gallerin köylü Kraliçesininden bir diğer prensliği de aldım. Kadın evinde otursun ve yerini bilsin.


Yıllar önce muhtar bile olamaz dedikleri şahsım, Alba İmparatorluğunu dirilttiğinde benle dalga geçenlerin pek çoğu toprağın altında veya hapiste çürüyorlardı. Hak batıla üstün geldi ve bu kutlu yürüyüş durdurulamadı. Çanlarımızı susturamayacaksınız, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz!


Briton Kralı bana kılıcını sundu. Gerçekten hanedanı ve ülkesini düşünen öngörülü bir lidermiş.


Vikingli istilacıların ellerindeki son topraklar kurtarıldı. Artık Britanya Britanyalıların.


Yaşayan bir efsane olduğumdan hiç kimsenin şüphesi yok. Ölmeden önce beni görmek için sarayıma insanlar akın ediyorlar


Ve vakit geldi. Bu dünyadaki zamanımız doldu. Ömr-ü hayatım boyunca Britanya karasında ayak basmadık tek yer dahi bırakmadım. Hepsi küçük bir çocugun hayalinin gerçekleşmesiydi aslında. Benden sonrakilerin benim adımı ve şanımı gururla yaşatacakları büyük bir imparatorluk bıraktım.

Yüce İmparator Einarın Oğluna Vasiyeti :Sevgili oğlum sana böyle muhteşem bir ülke bırakabilmek için çok savaştım, çok çırpındım, çok yıprandım. Britanya'yı tamamen özgürleştirmeye sadece 3 toprak kadar yakındım lakin ömrüm yetmedi. Kutsal Romaya kaptırılmış bir toprak haricinde zorlanmayacaksın. O kararı geçirmek sana nasip olacak. Senin üzerindeki emellerim dinimizi ülkemizin dört bir yanına yayman ve şanlı soyumuzu güçlendirip tüm dünyaya yaymandır.

Save @Leon

Efendim dedi yaver,efendim hazretleri varis Mark Ronan yüce İmparator babanız size bu mektubu yollamıştır dedi yüzü bembeyaz olmuş yaver,Ronnan hızlıca mühüre baktı açılmamıştı fakat kağıdın üzerinde kan lekeleri vardı derhal mührü kırdı ve mektubu okumaya başladı ; 

“ Ben genç Marcus bugün Nisanın onyedisi İsa’nın doğumundan 1220 sene sonrası , bu gece  sessizce uyandırıldım uyandıran babamın sadık şövalyesi Conor’du daha sonra öğretmenim ve psikopos Natfraech odama geldi.Beni taht odasının arkasında bulunan babamın olduğu odaya götürdü,şömineye odun attı daha sonra yaktı.Kapıyı kapattı ve Conor’u da kapıyı muhafaza etmesi için el işareti yaptı.
Boğazını temizleyerek “Majesteleri Einar” dedi ve bir daha boğazını temizledi karanlıkta göremesem de gözlerinin dolduğunu hissedebiliyordum, “ Einar hazretleri, huzura kavuşmuştur sizlerin bir an önce tahta çıkmanız gerekmektedir ve” dediğinde sözünü yarıda keserek ben devam ettim,
 
“Ba-babam? Peki o nerede? Be-ben nasıl yöneteceğim “ vücudumun her yeri titremişti.Daha ergenliğime gireli 4 sene dahi olmamıştı.
Natfraech sesini yükselterek,
“Siz kanınızın gerçek varisi tek gerçek imparatorsunuz,siz majesteleri yüce İmparatorsunuz bunu konseyinizden ve kuzeyde İskoçya  diyarında keçiden süt yapan çiftçiye kadar kabul ettirmeniz lazım.
Sizleri güvendiğim iki sadık muhafızıma teslim edeceğim derhal Dublin sarayından ayrılıp Londra’ya gitmeniz gerekmektedir.Sizi Jorgen Dublin limanında bekliyor olacaktır, derhal buradan ayrılın.”
Kafamı sallayarak onay verdim ve tek bir soru sordum “Neden ata diyarımdan ayrılmaktayım Natfraech neden beni yabancı olan Londra’ya yollamaktasın? “
Babamın kağıtları arasından bir kağıt çıkardı eski püskü bir kağıdın üzerinde düklerin armalarını ve bölgesel çizgileri görüyordum.

“Amcanız,bu sarayda en etkin kişi dün amcanız tarafından tutulmuş  birkaç sözde şövalye ve mareşal Tomluth tarafından köşeye sıkıştırıldım,canımla tehdit ederecek sözümü almaya çalştım. Man adasında bulunan sözde İskoç kralı tahtınızın bir sarsıntıya uğrayıp kuzeyin kapısı Yorkshire’a kadar olan toprakları kendinin hakkı olarak görüyor.Roger denilen bir p*ç ise sözde İngiliz tahtına göz dikmiş durumda,
Yeşil pelerinliler Münster dükü amcanız Helge tahta geçirmeye çalışacaklar , Sarılar ise İskoç kralı etrafında birleşmekte, Kızıllar ise Roger etrafında birleşiyor.”
Bir cümle söyleyecekken omzumdan tutarak eliyle kapıyı işaret etti.Muhafızlarla limana gittik ondan sonra Londra’ya geldim. “
Sevgili oğlum Mark-Ronan, kendi adıma para bastırıp tüm dünyada yüce imparatorluğumuzun adını duyurduğum.Ben genç bir imparatorken amcamı yendim sahte kralları yok ettim.Nice krallara taç giydirdim nice düklükleri hizaya getirdim,Suriye ve kutsal toprakları yeniden feth ettim.Kanımızı papaya kutsattım Notre Dame ve Londra Kulelerini yaptım, fetih için savaşmadığım yer kalmadı benden ve imparatorluğumdan zengin kimse olmadı,Papa bile bazı dini konularda benim dini bilgilerime başvurmakta,birçok kral yardım için bana dilenmekte.Daha nice olayları ve ünvanları Mark Alba İmparatorluğu adına yaptım.
Sözde Romalılar olan Bizans kafirlerinin saraylarında bulunan casuslarıma göre Bizansın başındaki Dukas Müslümanlar üzerine ilerleyip gücünü göstermek istiyor.Cermenler ise İtalya ve Burgonya üzerinden Romayı tekrar kurmak istiyor.Abbasi halifesi ile müttefik ol,Bizansı ve o altın şehri ele geçir.
İberya,Fransa,Kuzeylileri ve İtalyayı Alba adı altında birleştir.
İmparatorluk ve senin sağlığın kimseden önemli değil, hanedanımız çok büyük bundan sonra doğacak çocuklardan erkeklere Mark adını koy (Örneğin Mark-Marcus), kızlara da annelerinin adını ön ad olarak ver.
En küçük kardeşin beni kurtarmak için savaşta öldürüldü diğer erkek kardeşin ruhban yemini etti.Senin önüne senin kötü kararlarından başka önüne geçecek kimse yok.
Derhal içerideki hainleri yok et. Çıktığım seferlerden dolay mutsuz olan halkı göz ardı etme,onlar senin tek gerçek dostun ve asla kimseye güvenme.
                                                               İmza yüce İmparator ve şefkatli baban     Marcus.



Mektubu okuyup etrafına baktığında kardeşi gibi gördüğü Şovalye Jack kılıcını çekerek "Yüce İmparator Adına!" diyerek nida etti daha sonrasında diz çöktü etrafında bulunan herkes teker teker kılıcını çekerek ve nidayla beraber diz çöktü.
Yaver sessizce kulağına yaklaşarak babanız majesteleri Londra'da öldürüldü, birkaç suikastçı tarafından öldürüldü diye fısıldadı.Bunun üzerine Mark Ronan hikayesine başladı...

Nihayet babam tanrının yanına göç ettiği için tahta oturabildim bu an hiç gelmeyecek sanmıştım! Babamın ardında bıraktığı İmparatorluk çok güçlü olmasına rağmen iç sorunları da o kadar büyüktü.
Tahta geçmemden 2 ay bile geçmeden hain leş yiyici vassallarım beni hafife alıp kendi isteklerini diretmeye çalıştılar ama çok yanılıyorlardı...



Ben pek diplomasiden falan anlamam dedelerim gibi saraylarda günlerimi harcayacak değilim! derhal ordularımın başına geçerek bana karşı ayaklanan vassallarımı ezdim.

Vasallarımın icabına kanlı bir şekilde baktıktan sonra yüce papadan haber geldi Kastilya üzerine yine bir haçlı seferi planlanıyordu ve ben tabi ki buna katılacaktım.



Babam huzur içinde yatsın ordumuz çok kaliteli olduğu için kafirleri ezmek pek kolay oldu ve haçlı seferini kazandık. Savaşa katkılarım sayesinde papa yeni krallığın başına yeğenimi geçirme kararı aldı.



Tabi ki haçlı seferine katılma sebebim din falan değildi oradan yobaz bir salak gibi mi görünüyorum?!



Yeğenimin başına geçtiği haçlı krallığı için hanedan nüfuzumu kullanarak hak iddia ettim ve yeğenimi bir gece sarayında hapsederek savaş bile vermeden krallığı ele geçirdim. İmparatorluğum artık İberya üzerinde büyük bir krallığa sahipti.



Ben at sırtında durmaksızın İmparatorluğumun bekası için çalışırken arkamdan haince iş çeviren oğlumun haberlerini aldım. Bu kabul edilemezdi! Güçlü olmayanın yaşaması için bir sebep yok. Oğlumun zindanda 2 ay bile dayanamadan öldüğünü duyunca pek de üzülmedim, belki diğer dünyada huzuru bulur. Savaş alanlarına geri dönerek atalarımın Fransa üzerine başlattığı seferleri devam ettirip Fransa krallığını fethettim.



Zaman çok çabuk geçiyor, artık kılıç sallamakta, at binmekte zorlanıyorum, kemiklerimde hissediyorum bu dünyadaki zamanımın sonuna geldim...

Ey oğlum, biliyorum sana pek babalık yapamadım. Hayatım savaş alanlarında at sırtında geçti ama seni özgür bırakarak kendi kendini yetiştirmeni sağlamaya çalıştım. İskoçya tahtını sana yönetmeyi öğrenmen için verdim ve seni kendi haline bıraktım. Bıraktığım imparatorluk ile ne yapmak isteyeceğin sana kalmış. Gönlünce yaşa oğlum.

Ben İmparator Dungalach, yaş otuzbeş yolun yarısındayım. Tacı takar takmaz babamdan kalan savaşları yönetmek için ordumun başına geçtim. Bu savaşları hızlıca bitirmek önemliydi çünkü ülkede kazan kaldırmak isteyen köylü ve liderlerin haberleri bizi çok tedirgin ediyordu. Kolay olan isyancıların isteklerini kabul etmekti fakat dünya cesurlara aittir. Atalarımın emeklerini, bana miras kalan toprakları bu soysuzlara kaptırmak gibi bir niyetim yoktu.





Hanemize bundan sonraki dönemlerde ihtiyacı olacağını düşündüğüm bir miras hediye etmek istedim ve aile geleneklerimizi değiştirdim.



Uzun süredir eşimin tuhaf davranışları dikkatimi çekiyordu. Onunla yüzleşmem gerektiğini düşündüm. Fakat bu ihaneti beklemiyordum meğerse eşim beni bir din adamıyla aldatıyormuş ve bir de çocuk yapmışlar! Bu olay her ne kadar kalbimi kırsa da ülkemizin bekası için üzerinin örtülmesi gerekiyordu. En azından şimdilik.





Ülkemizin onurlu savaşçıları Calatrava Tarikati'nin lideri yeni topraklara ihtiyacı olduğunu söyledi isteğini geri çevirmek istemedim. Böyle savaşçılara her zaman ihtiyacımız olabilir.



Kültürümüz artık verasetimi en büyük çocuğuma devretmeme izin verse de vasallarım izin vermiyordu.



Yüce İrlanda halkı ve imparatorluğumuz bu boş siyasi çekişmelerle boğulmayı hak etmiyor. Artık bir şeyleri değiştirmek gerekli.



Dindar kesimin desteğini almak için göstermelikte olsa hacca gitmeye karar verdim ve Kudüs'e doğru yola çıktım.



Meğerse dünyada salgın hastalık kol geziyormuş bu hastalığı hac ziyareti sırasındamı kaptım bilmiyorum ama keşke siyasiler bu salgını örtbas etmese de haberimiz olsaydı.



Hastalık vücudumu tüketmeye başlayınca ülkemizin geleceğini kurtarmaya çalıştım. Tek bir erkek çocuğum olduğu için varis belirlememe gerek kalmadı. Son günlerimde çocuğuma diplomasi eğitimi verilmesini istedim. Bu kısa hayatımda şunu fark ettim ki babam kesinlikle yanılıyordu. Bu meseleler kılıç zoruyla çözülecek gibi durmuyordu. Ailemizin diplomasi dilini artık öğrenmesi gerekiyor.

Ey oğlum, ben gönlümce yaşayamadım. Senin geleceğin içinde endişeleniyorum. Akıllı bir lider savaşmadan da kazanabilir. Dünyada bizi askeri açıdan tehdit edebilecek çok az ülke var. Esas tehlike kendi içimizde bölünmemizdir. Bunu önlemek için eğer çok zor durumda kalırsan güçlü vasallarımızdan birinin kızıyla evlenebilirsin. Bunun kararını sana bırakmak istedim. Akıllı bir çocuksun doğru olanı bulacağından eminim ülkemizi kaderi senin ellerinde. Yanında olması için tanrıya dua edeceğim.