Donanmada hafif kruvazör ve Savaş gemisi kullanılacağını karar veren Wilhelmina ve Thea gemileri en doğru şekilde kullanabilmek adına taktikler geliştirmeye başlamıştı. İlk savaş gemisi Thea kaptanın komuta gemisi olacaktı.

Maho başa geçmesiyle beraber bir yandan bulgaristana karşı savaş sebebi oluşturmak için adımlar atarken bir yandanda istediği yeni bir yöneticiyi başa geçiriyordu. Ordunun şuanki durumun zayıflığının raporunun ardından bulgaristanı yarıp geçebilmek adına askerlere saldırı konusunda iyi bir bilgi verilebilecek bir subay seçildi. Orduya gerekli eğitim verilip hücum konusunda düşmanlarımızdan bir adım önde olmak hedefti.

Bulgaristana savaş sebebi almak için çalışmalar sürerken Maho ile Alice yeni bir karar aldılar. Alice "Bulgaristan ilk 2 savaştan sonra düşecektir. Bu konuda endişeniz olmasın " dedikten sonra Maho " Bulgaristan umrumda değil bulgaristan düştükten sonra Yunanistana ilerlemeye hazırlan düşmanlarımıza bu ülkeleri koruyacak zaman tanımamız gerekiyor."  Alice her ne kadar üst üste savaşlara karşı olsada üstünden gelen emir'e karşı sessiz kalmıştı.

Alice ülkede hiçbir uçak olmamasının ve ordudaki tümenlerin çok zayıf durumda olmaması sebebiyle ( 6 birliklik piyade tümenlerimiz var hiçbir şey ekli değil şuanda ) planlar konusunda sıkışmışken uçaksavarların planlarının hazırlandığı haberi gelmişti. Hemen uçaksavarların geliştirilmesini talep etti. Bulgaristan savaşında ve ilerleyen dönemdeki düşman uçaklarının üstünlüğünü indirmek için adımlar atılırken Alice Bulgaristan savaş planları için harita başına geçmişti.

Ve zaman sonunda gelmiş savaş ilanı gerçekleştiriliyordu. Savaş ilanı gerçekleştirilirken askerler küçük bir kızın general olmasını şaşkınlıkla karşılarken üstlerinden gelen emirleride reddemiyorlardı. Ancak Alice savaşta askerlere kendini kanıtlayacaktı.

Sınırda birlikler ilerlerken Alice kendine verilen tankıyla ön saflara tam hızda ilerleyip askerlerin ilerleyişini durdurdu. " Bu bölge tehlikeli ilerlemeyi durdurun önden ufak bir birlik ilerlesin pusu varsa yarıp geçeceğiz " dedikten sonra ilerleyen öncü birliklerin pusuya düştüğü haberi geldi. Ordu şaşkınlıkla durumu karşılarken Alice düşmanın pusudaki birliklerini tankıyla beraber yarıp geçiyordu. (İlerde 2.general olarakta mahonun kız kardeşini alabilirim aslında )

Düşmanın pusularını teker teker öngörüp hatların yarılmasını sağlayan Alice (ciddi ciddi oyun boyunca yapay zeka her ambush seçtiğinde counter attık breakthrough ile şansa mı bilmiyorum ama güzeldi izlemesi savaş ekranını izlemeyi seven biri olarak eğlendim ben açıkcası ) Düşmanı bölgede kuşatıp ilerlemeye devam ediyordu.

Bulgar hatları  paketlenen düşmanlarında yok edilmesiyle beraber tamamen çökmüştü. Türk birlikleri saldırırken ülkeden %10 komutandan %30 bonus alırken üstüne birliklerin yenilenme hızınında yüksek olma sebebiyle düşmana nefes aldırmıyordu. 

Savaşın raporu iki ordu arasındaki liderlik farkını apaçık ortaya koymuştu.

Savaş sona erdi. Ülkedeki ekonominin birazda olsa gelişmesine rağmen dışa kaynak bağımlılığı devam ediyordu. Maho bu kaynak bağımlılığına son vermek adına Yunanistana yakında savaş açılacağını ve orduların sınıra ilerlemesini talep etti.

Ülkedeki focusların son durumu bu zamanları çabuk geçmek istediğim için aşırı resim çekmedim. İlk olarak faşizm için focusları seçtikten sonrada önce miltiary sonra civil fabrikaları yaptım. Bundan sonraysa hedef denizde.

Yunanistan seferine başlanmadan önce orduya yeni teknoloji makinalı tüfek havan topu gibi silahların dağıtımı yapıldı. Ayrıca Maho kız kardeşinide Yunanistanın herhangi bir saldırısına karşı 2 Tümen ile beraber bölgeye çekti. Alice ise savaş için planları çoktan hazırlamıştı. 

Yunanistan Romanyanın garantörlüğü altında olunca Maho Nishizumi 9 Tümenle beraber Romanya sınırına geçti. Elindeki 100 Bin askerle beraber Romanyadan yunanistan işgali sırasında savaş ilanı bekliyordu. Roman ordusu sınırımızda 400 bin kişiyle beklerken Maho Romen saldırısı gelmesi durumunda bükreş'e yürümek için hazırlıklarını yaptı.(Ancak yemedi Romanlar dokunamadılar bile ) 

Donanma konusunda geç kalınsada gemi üretimi için ülkede limanlar açılmaya başlanıyordu. Türk donanması ilk savaş gemisi için hazırlıklara başladı. İlk savaş gemisi denize indiği anda adı "HSF Graf Spee" olacaktı.

Piyade tümenleri 6 birlikten çıkarıldı. Alice'ın uçaksavar konusundaki ısrarı sonunda orduya top ve uçaksavarların eklenmesini sağlamıştı. Düşman uçaklarının tek bir kişiyi öldürmesine izin vermeyeceğiz.(Tümenlerin macar dizaynına sahip olduğunun farkındayım gene mod kaynaklı ufak bir hata)

Savaş ilanından önce cephedeki son durum. 

Yunanlara savaş açılırken Yunan Devleti "Türkler bize karşı savaş ilan ettiklerini açıkladı. Başa getirdikleri birkaç çocuk ile yokluk içinde savaşan Bulgaristanı yenmek onları hayal dünyasına sokmuş olmalı. Türkleri bu hayal dünyasından İzmir'e yeniden girerek uyandıralım" diyerek halka konuşma yapıyordu başına geleceklerden habersiz...

Savaş açılır açılmaz Alman Führeri tarafımıza 1 tümen gönüllü gönderdi. Romanyanın saldırı yapması durumu karşısında çok zorda kalmamak için kabul ettik. Bir yandansa savaş başlamıştı. Sınırdan itibaren düşmanı vuracakmış gibi gösterirken Alice çoktan 60 Bin askerin selanikten itibaren düşmanı kesmesi için emrini vermişti. Burada düşmana darbe vurulduktan sonra Atina'ya olabildiğince hızlıca ilerlenecekti. Düşmanın sahip olduğu 200 civarı uçak bölgede hava üstünlüğünü oluşturma çalışsada uçaksavarlar düşman uçaklarına nefes aldırmıyordu.

Sınırlarda görülen düşman sayısı düşük olmasına rağmen selanikte 70 binden fazla düşman askeri bekliyorduk. Bu yüzden selaniğe direk girmektense selaniğin arkasından çevirme yapılması için Alice harekete geçmişti. Düşmanın bir deniz bölgesine sahip olması erzak alabilmelerini sağlıyordu ancak bizim hedefimiz düşmanın limandan kaçmasına izin vermeden bölgede en kısa sürede yok etmekti düşman kaçmadığı sürece erzak almaları umrumuzda bile değildi. (Daha az zayiat verirsin gibi düşünüyor olabilirsiniz ancak zaten ben bu savaştan daha az zayiatla yunanistan yenmedim hayatım boyunca) 

Düşmanı bölgede planımıza göre kıstırmayı başardık. Düşmanı kuşatmada yok etmeye bile çalışmadan askerlerin bir kısmı ileriye geçmeye başlamıştı bile. Mümkün olan en az zayiatla mükemmele yakın bir zafer istiyordu Alice. Savaş alanlarındaki başarısı ise düşman generallerine ders veriyordu.(Bu savaştada düşmanların bütün generalleri counter yedi sürekli... ) 

Alice uzun bir sessiz ilerleyişten sonra yeniden ön saflara çıktı. "Bu bölgenin devamında pusuya açık kalabiliriz herhangi bir pusu ihtimaline karşı uçaksavarları öne çekin ve ilerleyişi kesin. Motorize olarak kullanabileceğimiz birlikler arkada kalsın bir birlik ileri çıksın. Pusu olduğu anda olabildiğince hızlı bir şekilde bölgeye ilerleyeceğiz. Gözünüz açık olsun " dedikten kısa süre sonra Bulgaristan savaşının aynısı yaşanmıştı. Düşmanın bizi oyalamaya çalışması pusular kurması hepsi nafileydi. Her hamlede düşmanın bir ilerisindeydik.

Savaşın sonlarına doğru oluşan zayiat tablosu bir taraf için zafer çığlıkları attırırken yunan askerleri için hüzün doluydu...

Donanma konusunda savaş gemilerini en iyi şekilde kullanmak için en iyi planlar yapılmıştı.

Savaş tamamlandı ülkemiz şuanda eski gücünün 2.5 katına ulaşmayı başarmıştı.(ve evet 12 adalar ile giriti almayı unuttum...)