![]() |
Sevdiğiniz Şiirler - Baskı Önizleme +- Strategyturk Forumları (https://forum.strategyturk.com) +-- Forum: Genel Forumlar (https://forum.strategyturk.com/forum-genel-forumlar) +--- Forum: Kültür Forum (https://forum.strategyturk.com/forum-kultur-forum) +---- Forum: Edebiyat (https://forum.strategyturk.com/forum-edebiyat) +---- Konu Başlığı: Sevdiğiniz Şiirler (/konu-onemli-sevdiginiz-siirler) |
Sevdiğiniz Şiirler - YoonA - 03-04-2017 I Biliyorum, kolay değil yaşamak, Gönül verip türkü söylemek yâr üstüne; Yıldız ışığında dolaşıp geceleri, Gündüzleri gün ışığında ısınmak; Şöyle bir fırsat bulup yarım gün, Yan gelebilmek Çamlıca tepesine... - Bin türlü mavi akar Boğaz'dan - Ger şeyi unutabilmek maviler içinde. II Biliyorum, kolay değil yaşamak; Ama işte Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak, Birinin saati işliyor kolunda. Yaşamak kolay değil ya kardeşler, Ölmek de değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak. RE: Sevdiğiniz Şiirler - Vivec - 03-04-2017 Ozymandias - Percy Shelley I met a traveller from an antique land Who said: Two vast and trunkless legs of stone Stand in the desert. Near them, on the sand, Half sunk, a shattered visage lies, whose frown, And wrinkled lip, and sneer of cold command, Tell that its sculptor well those passions read Which yet survive, stamped on these lifeless things, The hand that mocked them and the heart that fed: And on the pedestal these words appear: 'My name is Ozymandias, king of kings: Look on my works, ye Mighty, and despair!' Nothing beside remains. Round the decay Of that colossal wreck, boundless and bare The lone and level sands stretch far away. RE: Sevdiğiniz Şiirler - altnkurt - 03-04-2017 Seni bulmaktan önce aramak isterim. Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, Sana hep, hep yeniden başlamak isterim. Özdemir Asaf GİTME O GÜZEL GECEYE TATLILIKLA/ Dylan Thomas Gitme o güzel geceye tatlılıkla İhtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığında; Öfkelen, öfkelen ışığın ölmesinin karşısında. Akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlık uygundur sonlarında, Sözleri şimşek çaktırmamış olduğu için onlar Gitmezler o güzel geceye tatlılıkla. İyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, bağırarak ne kadar parlak Dans edebileceğini güçsüz eylemlerinin yeşil bir koyda, Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölmesinin karşısında. Vahşi insanlar güneşi uçarken yakalamış olan, Ve öğrenen, çok geç, yas tuttuklarını ona yolunda, Gitmezler o güzel geceye tatlılıkla. Ağır hastalar, ölüme yakın, körleştiren görme gücüyle gören Kör gözlerin gök taşları gibi alevlendiğini ve şen olmasını, Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölmesinin karşısında. Ve sen, benim babam, orada hüzünlü dorukta, Yalvarırım, lanet et, hayırdua et bana şimdi acımasız göz yaşlarınla. Gitme o güzel geceye tatlılıkla. Öfkelen, öfkelen ışığın ölmesinin karşısında. Çeviren: Vehbi Taşar the road goes ever on and on down from the door where it began. now far ahead the road has gone, and i must follow, if i can, pursuing it with eager feet, until it joins some larger way where many paths and errands meet. and whither then? i cannot say Sevdiğiniz Şiirler - Nihbrin - 08-04-2017 Boş ver diyordu uykumda ölüler, Boş ver kardeşim dünya işlerine, Değer mi sevincine, kederine; Hatırladıkça güldüğümüz şeyler. Duymak istemez misin daha derin Gül bahçesinde bülbül sesini; Ebedî kılmak vuslat, gecesini; Saymak saçlarını tel tel o yârin. Gel diyordu uykumda ölüler Ne hayâl ettinse kavuşmak mümkün. Suyun, ateşin ötesinde sütün Bir şey var ki, hayattan daha güzel! Sevdiğiniz Şiirler - Denys - 09-04-2017 ANLATAMIYORUM Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. Orhan Veli Sevdiğiniz Şiirler - Bulbadox - 13-04-2017 Bugün 13 Nisan. Doğumunun 103. yılında sevgili Orhan Veli'yi bu konuda anmak istiyorum. Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş Mavilerde sefer etmek! Bir sahilden çözülüp gitmek Düşünceler gibi başıboş. Açsam rüzgara yelkenimi; Dolaşsam ben de deniz deniz Ve bir sabah vakti, kimsesiz Bir limanda bulsam kendimi. Bir limanda, büyük ve beyaz... Mercan adalarda bir liman.. Beyaz bulutların ardından Gelse altın ışıklı bir yaz. Doldursa içimi orada Baygın kokusu iğdelerin. Bilmese tadını kederin Bu her alemden uzak ada. Konsa rüya dolu köşkümün Çiçekli dalına serçeler. Renklerle çözülse geceler, Nar bahçelerinde geçse gün. Her gün aheste mavnaların Görsem açıktan geçişini Ve her akşam dizilişini Ufukta mermer adaların. Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş, İller, göller, kıtalar aşmak. Ne hoş deniz deniz dolaşmak Düşünceler gibi başıboş. Versem kendimi bütün bütün Bir yelkenli olup engine; Kansam bir an güzelliğine Kuşlar gibi serseri ömrün. Sevdiğiniz Şiirler - Bulbadox - 20-04-2017 Şimdi kılıksızım; fakat Borçlarımı ödedikten sonra İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak Ve ihtimal sen Yine beni sevmeyeceksin. Bununla beraber pazar akşamları Sizin mahalleden geçerken, Süslenmiş olarak, Zannediyor musun ki ben de sana Şimdiki kadar kıymet vereceğim? Sevdiğiniz Şiirler - Bulbadox - 22-04-2017 Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çiçeği kokan kederleri; Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar Ve ruh, atılan oklarla delik deşik; İşte, doğduğun eski evdesin birden Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven, Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik Ve cümle yitikler, mağlûplar, mahzunlar... Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir; İnsan, yağmur kokan bir sabaha karşı Hatırlar bir gün bir camı açtığını, Duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu, Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı... Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir. Aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla Halay çeken kızlar misali kolkola. Ya sizler! ey geçmiş zaman etekleri, İhtiyaç ağaçlı, kuytu bahçelerden Ayışığı gibi sürüklenip giden; Geceye bırakıp yorgun erkekleri Salınan etekler fısıltıyla, nazla. Ebedi âşığın dönüşünü bekler Yalan yeminlerin tanığı çiçekler Artık olmayacak baharlar içinde. Ey, ömrün en güzel türküsü aldanış! Aldan, geçmiş olsa bile ümitsiz kış; Her garipsi ayak izi kar içinde Dönmeyen âşığın serptiği çiçekler. Ya sen! ey sen! Esen dallar arasından Bir parıltı gibi görünüp kaybolan Ne istersin benden akşam saatinde? Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın, Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın; Hatıraların bu uyanma vaktinde Sensin hep, sen, esen dallar arasından. Ey unutuş! kapat artık pencereni, Çoktan derinliğine çekmiş deniz beni; Çıkmaz artık sular altından o dünya. Bir duman yükselir gibidir kederden Macerası çoktan bitmiş o şeylerden. Amansız gecenle yayıl dört yanıma Ey unutuş! kurtar bu gamlardan beni. Sevdiğiniz Şiirler - Bulbadox - 24-04-2017 İlhan Koman ki tıraşsız heykeltıraş Uçmağa doğru sakallı… Elinde bombalarla bebekler Heykel gibi olmayan heykeller, Taşınırdı garip maacir Güneyinden Kuzeyine Kutupların Battı batacak teknesiyle Varmak için Edirne’ye Selimiye’ye Can Yücel. İlhan Koman için. Araştırması sizde. Sevdiğiniz Şiirler - etzel - 24-04-2017 Demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol Yolculukta sallanır ne bir el ne de bir kol Şiir sevmem ama bu hoşuma gidiyor.Yanlis olabilir ezbere yazdım RE: Sevdiğiniz Şiirler - Aytaç - 24-04-2017 Altın olan her şey parlamaz Her gezgin yitirmemiştir yolunu Gücü olan yaşlı kolay kolay solmaz Derindeki kök atlatır donu... Muhteşem! Sevdiğiniz Şiirler - Bulbadox - 27-04-2017 Bir cift guvercin havalansa Yanik yanik koksa karanfil Degil bu anilacak sey degil Apansiz geliyor aklima Nerdeyse gun dogacakti Herkes gibi kalkacaktiniz Belki daha uykunuz da vardi Geceniz geliyor aklima Sevdigim cicek adlari gibi Sevdigim sokak adlari gibi Butun sevdiklerimin adlari gibi Adiniz geliyor aklima Rahat doseklerin utanmasi bundan Opusurken o dalginlik bundan Tel orgunun deliginde bulusan Parmaklariniz geliyor aklima Nice asklar arkadasliklar gordum Kahramanliklar okudum tarihte Cagimiza yakisan vakur, sade Davranisiniz geliyor aklima Bir cift guvercin havalansa Yanik yanik koksa karanfil Degil, unutulur sey degil Caresiz geliyor aklima. Sevdiğiniz Şiirler - Bulbadox - 28-04-2017 Halfway up from the little harbor of sardine boats, Halfway down from groves where the thin, bitter almond pips Fatten in green-pocked pods, the three net-menders sit out, Dressed in black, everybody in mourning for someone. They set their stout chairs back to the road and face the dark Dominoes of their doorways. Sun grains their crow-colors, Purples the fig in the leaf's shadow, turns the dust pink. On the road named for Tomas Ortunio, mica Winks like money under the ringed toes of the chickens. The houses are white as sea-salt goats lick from the rocks. While their fingers work with the coarse mesh and the fine Their eyes revolve the whole town like a blue and green ball. Nobody dies or is born without their knowing it. They talk of bride-lace, of lovers spunky as gamecocks. The moon leans, a stone madonna, over the lead sea And the iron hills that enclose them. Earthen fingers Twist old words into the web-threads: Tonight may the fish Be a harvest of silver in the nets, and the lamps Of our husbands and sons move sure among the low stars. Sevdiğiniz Şiirler - Bulbadox - 29-04-2017 Ve ben burada isteyerek Sarışınların arsızların ve kutsanmışların Tanrı eliyle pay edildiği bir yerde kaldım Zannettim ki korur beni Sûreti yusuf yazgısı zar olan bilek Vakt ile anladım bir yanılgıydı ruhların kalbindeki ateş Ah sevebilirmişim gibi bir ölüyü Cezâlandırıldım sabrı ile o düşkünün Artık safirdim ve lanetlenmiş bir melek Ilık bir acıydı. Bunu zamandan çıkardım Buydu gölün kara niyeti Beklediler dilimdeki hüner tükensindi Yaktılar kandilini bilmezmiş gibi yaranın huyunu Büyüyordum o sırlı ağaçta yaranın kendi olarak Çok şey çözüldü ilkin ilmeği kalbimin Sonra bir rubai –gel dedi gövdemin içine Sen nasıl ki hâyalsin ve kalmayacaksın geriye! İstedim her şey olsun kalbimde yetmedi Bu kanat böyle derya içinde Sordum efkârı ile o meczup ağzın: Uçmak için bir bana mı dar geldi evren? Sevdiğiniz Şiirler - Bulbadox - 01-05-2017 Türkiye işçi sınıfına selâm! Selâm yaratana! Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm! Bütün yemişler dallarınızdadır. Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir, haklı günler, büyük günler, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, ekmek, gül ve hürriyet günleri. Türkiye işçi sınıfına selâm! Meydanlarda hasretimizi haykıranlara, toprağa, kitaba, işe hasretimizi, hasretimizi, ay yıldızı esir bayrağımıza. Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm! Paranın padişahlığını, karanlığını yobazın ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm! Türkiye işçi sınıfına selâm! Selâm yaratana! Günün anlam ve önemine hit'âben. Sevdiğiniz Şiirler - cemal - 04-05-2017 Ziya Paşa - Terkib-i Bend VIII 1. Her şahsı harîm-i Hakk'a mahrem mi sanırsın? Her tâc giyen çulsuzu Edhem mi sanırsın? 2. Dehri arasan binde bir âdem bulamazsın, Âdem görünen harları âdem mi sanırsın? 3. Çok mukbili gördüm ki güler; içi kan ağlar, Handân görünen herkesi hurrem mi sanırsın? 4. Bil illeti, kıl sonra müdâvâta tasaddî, Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın? 5. Kibre ne sebeb? Yoksa vezîrim diye gerçek, Sen kendini düstûr-ı mükerrem mi sanırsın? 6. Ey müftehir-i devlet-i yek-rûze-i dünya, Dünya sana mahsûs u müsellem mi sanırsın? 7. Hâlî ne zaman kaldı cihân ehl-i tama'dan? Sen zâtını bu âleme elzem mi sanırsın? 8. En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun, Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın? 9. Bir gün gelecek sen de perîşân olacaksın, Ey gonca bu cem'iyyeti her dem mi sanırsın? 10. Nâmerd olayım çarha eğer minnet edersem, Cevrinle senin ben keder etsem mi sanırsın? Allah'a tevekkül edenin yâveri Hakk'dır, Nâşâd gönül bir gün olur şâd olacakdır. Günümüz Türkçesi: 1. Her şahsı Allah'ın evine uzak, gizli mi sanırsın? Her taç giyen çulsuzu Edhem(*) mi sanırsın? 2. Dünyayı arasan insanlığın binde birini bulamazsın. İnsan görünen eşekleri insan mı sanırsın? 3. Çok mutlu görünen kişi gördüm; dışı gülerken içi kan ağlıyordu. Gülen herkesi (gerçekte) mutlu mu sanırsın? 4. Hastalığı bil, ondan sonra tedavisini aramaya başla. Her merhemin her yaraya iyi geleceğini mi sanırsın? 5. Kibre sebep var mı? Yoksa vezir oldum diye kendini vazgeçilmez mi sanırsın? 6. Ey dünyanın gelip geçici nimetleriyle övünen kişi! Dünya sana özel ve senin için yaratılmış mı sanırsın? 7. Dünyada daima açgözlü insanlar olagelmiştir. Sen, kendini bu dünyaya çok lazım mı sanırsın? 8. En ummadığın insan keşfedebilir en gizli sırları. Sen herkesi kör, alemi de sersem mi sanırsın? 9. Bir gün gelecek, sen de perişan olacaksın. Ey gonca(genç ve güzel olan), sen bu dünyayı sonsuz mu sanırsın? 10. Eğer bu dünyaya minnet edersem namert olayım! Sıkıntılar ve eziyetler yüzünden kederleneceğimi mi sanırsın? Vasıta Beyti: Allah'a tevekkül edenin yardımcısı yine Allah'tır. Mutsuz olan gönül bir gün mutlu olacaktır. RE: Sevdiğiniz Şiirler - KARTAL - 04-05-2017 İlki bana o'nun varlığını,diğeri ise gidişini hatırlatır. BEN SANA MECBURUM Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun. Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin. Atilla İLHAN <<<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> BİR GÜN ANLARSIN Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez. Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya, Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında Ne çarşaf halden anlar ne yastık. Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık. Onun unutamadığın hayali, Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine. Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın. Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu. Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin. Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için, Vurursun başını soğuk taş duvarlara. Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın. Duyarsın, Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın. Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin. Niçin yaratıldığını. Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini. Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini. Boşuna geçip giden günlerine yanarsın. Dolar gözlerin, için burkulur. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın. Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların. Sevilen gözlerin erişilmezliğini. O hiç beklenmeyen saat geldi mi? Düşer saçların önüne, ama bembeyaz. Uzanır, gökyüzüne ellerin. Ama çaresiz, Ama yorgun, Ama bitkin. Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın. Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın. Bir gün anlarsın hayal kurmayı; Beklemeyi, ümit etmeyi. Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi. Lanet edersin yaşadığına... Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın. O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden. Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın. Ümit Yaşar OĞUZCAN Sevdiğiniz Şiirler - Bulbadox - 04-05-2017 Oduncu.
Kes gölgemi benim.
Kurtar beni işkencesinden
kısırlığımı seyretmenin.
Neden doğdum çepçevre aynalarla?
Gün dolanır durur etrafımda.
Ve gece yeniden yaratır beni
her bir yıldızında.
Yaşamak istiyorum görmeden kendimi.
Ve göreceğim düşünü
yapraklarım, kuşlarım olmuş
karıncaların, atmacaların.
Oduncu.
Kes gölgemi benim.
Kurtar beni işkencesinden
kısırlığımı seyretmenin.
Şuan okuduğum kitaplara ek olarak bir de yanında şiir kitabı okumaktayım. Bu da "Ne Garip Federico Adında Olmak" kitabından. Federico García Lorca.
Sevdiğiniz Şiirler - Defterdar - 02-03-2019 *Şiir Silindi* Ben bunu niye zamanında paylaş mışım? Sevdiğiniz Şiirler - Türkopol - 02-03-2019 (14-03-2016, 19:53)Halepli : GERİ GELEN MEKTUP bu şiir bana çok fazla şey ifade ediyor. türkçü değilim, milliyetçi de değilim ama ben sanırım bir aşk şiiri yazsaydım bu temada dönerdi bu güzellikte olmasa da, o sebeptendir ki çok beğenirim hep bu şiiri. buraya da bu şiiri yazmaya gelmiştim ama yazıldığını gördüm. şu an tam versiyonunu atacağım. Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın, Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin! Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden, Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden... Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı. Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu! Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu! Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı. Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, Tek bendeki volkanları söndürse denizler! Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil' İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil Sırretmeye elden seni bir perde olurdum. Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum. Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur. En hisli şiirden de örülmez bu güzellik. Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur; [b]Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...[/b] sevdiğiniz yeşil gözlüyse sizin şiirinizdir bu. ağlarsınız da bunu okurken, gülümsersiniz de. onun kokusunu alırsınız dizelerden.
|