Total War: Three Kingdoms Sima Ying oyunumdan aldığım ekran görüntülerini bu konu altında paylaşacağım.

Oyun başlangıcındaki muharebede delege yetkilendirmek yerine savaş alanında ordularımı yönetmeye karar verdim.



Düelloyu reddedip askerlerimizle düşmanın üstüne yürüdük.

Kavurucu Çin sıcağında serinlemek için düşman askerlerinin kanlarını döktük.



Ardından zarar görmüş birimlerimize ikmal yaptık.

Rezervler inşa ederek ekonomimizi büyüttük.

Gelecekte daha sık savaş yapacağımız için erzaklara verilen önemi arttırdık.

Ordumuza bir adet ağır mancınık alıp düşmanın yönettiği eyalet başkentini kuşatmaya aldık. Bir tur aç bırakma kararı alarak olabildiğince zarar verdik.

Bu sırada ağıllarımızı büyütme kararı verdik ve bu sayede ileride birçok olumlu etkiye sahip olacağız.

Delege yetkilendirerek aç kalan düşman askerlerini kolayca yendik ve şehri işgal ettik.

Eyalete tamamen sahip olduk ve Sima Ying Shi Chao ile ilişkilerini geliştirdi.

Komşularımızla aramız kötüyken bizle ticaret yapmak için hediye veren Huang Xin'i kırmadık. 



Kuzeydeki düşman şehrini kuşattık ancak asker sayıları ve yerleşim yerinde bekleyecek olmaları askerlerimiz korkuttu.

Ne kadar korksalarda onurları için savaşan askerlerimiz ve lordumuz bize zaferi getirdi.

Ağır kayıplar verdik fakat günün sonunda zaferi elde ettik.

Kuzeydeki yerimizi sağlamlaştırmamıza az kaldı.

Güneşli bir Çin sabahından herkese günaydın. Raporlarımızı halkımızla paylaşmayalı uzun bir zaman oldu.








Kuşatma düzenimizi aldık ve ordularımızla komutanlarımız gerekli taktikleri paylaştı. Ancak beklenmedik birşey oldu cesaret denizinde boğulan düşmanımız üzerimize doğru saldırmaya başladı. Soğukkanlılığımızı koruyarak uygun mesafede ok atışlarına başladık ve zafer kaçınılmaz oldu.




Düşmanın bir şehrini daha ele geçirerek zaferimizi elde ettik.




Art arda kazandığımız zaferleri kendisine yediremeyen komşumuz bize savaş ilan etti. Ufukta bizi zaferler mi yoksa yok oluşlar mı bekliyor bunu ancak zaman gösterecek.




Ele geçirdiğimiz şehirlere hep yaptığımız gibi bu şehride medeniyet seviyesine ulaştırmaya çalışıyoruz.




Ordumuzu sınır bölgemize yaklaştırarak görüş elde etmeyi başardık.

Komutanımız mevki isteğiyle yanıp tutuşmuş bir hale bürünmüştü.




Sabrının sınandığını farketmeyen komutanımızı Sima Ying prensimiz danışmanlığa atadı ve yanıp tutuşan alev hırstan savaş isteğine dönüştü.




Ordumuza bir komutan birliği daha katmak amacıyla taktiksel olarak geri çekildik.




Bu sırada zayıfladığımız yanılgısına düşüp hainlik yapmaya kalkışanların kellerini kestik.




Son olarak ordumuz sınıra tekrar ulaştı ve amansız savaşlara hazır hale geldi.