Strategyturk Forumları
Büyük Filozoflar #1: Protagoras - Baskı Önizleme

+- Strategyturk Forumları (https://forum.strategyturk.com)
+-- Forum: Genel Forumlar (https://forum.strategyturk.com/forum-genel-forumlar)
+--- Forum: Tarih Forum (https://forum.strategyturk.com/forum-tarih-forum)
+--- Konu Başlığı: Büyük Filozoflar #1: Protagoras (/konu-konu-dizisi-buyuk-filozoflar-1-protagoras)



Büyük Filozoflar #1: Protagoras - SchrödingersCat - 24-05-2020

YST23a0.png

Protagoras'ın hayatı hakkında maalesef çok az şey biliyoruz.  Protagoras ile ilgili temel bilgi kaynaklarımız:

Plato (MÖ 427-347): Protagoras, Platon'un diyaloglarında önde gelen bir karakterdir. Protagoras ve Protagoras'ın doktrinleri, Platon'un Theaetetus'unda kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır. Platon'un diyalogları, tarihsel dönem ve sanatın komik oyun tarzında yazılan bir karışımıdır. Bunun yanında Protagoras'ın, Platon genç iken ölmesi bir kaynak sıkıntısı yaratmaktadır.


Diyojen Laertius (MÖ 3. yüzyıl): Diyojen'in  "Filozofların Yaşamları" eseri muhtemelen birçok eski Yunan filozofun çalışmaları ve biyografisi için en doğru kaynağımızdır. Ne yazık ki çalışması Protagoras'ın ölümünden altı yüz yıl sonra derlendi bu yüzden bilgilerin güvenilirliği konusunda sorun yaratmaktadır. Bir diger sıkıntı ise çeşitli kaynaklardan bir derleme olmasıdır.

I4OHl3f.png
Ortada Democritus sağda Protagoras

Sextus Empiricus (MS 2. yüzyılın sonları): Sextus Empiricus bir septikti ve dogmatistleri eleştiren birkaç kitap yazdı. Eserlerinde Protagoras'ı biraz kayırsada amacı Pyrrinizmin diğer tüm felsefelere üstünlüğünü kanıtlamak olduğundan, modern anlamda “nesnel” olduğuna güvenemeyiz;  üstelik Diyojen gibi, Protagoras'ın ölümünden birkaç yüz yıl sonra yazıldığı için tamamen güvenilir kaynaklara sahip olmayabilir.

Protagoras'ı anlamanın ilk adımı, antik dönemde Protagoras'a bahşedilen bir terim olan “sofist” terimini tanımlamaktır. Beşinci yüzyılda terim bilgisi ile tanınan insanlar için (Socrates) kullanılırken zamanla bilgiyi para karşılığında öğretenler ( Protagoras, Prodicus) için kullanılması ile sofist aydınlanma karşıtları için bir malzeme oldu. Dördüncü yüzyılda terim daha da özelleşerek özellikle meclislerde veya mahkemelerde konuşma becerisi ve hitabet yeteneği olan kişiler için kullanılmaya başlandı. Sofist kelimesinin böyle bir terime evrilmesi ile "sofistlerin" demagoloji ile haksız davaları kazanmaları terimin giderek olumsuz bir anlam kazanmasına sebep oldu. Platon'un diyaloglarında; Protagoras, Gorgias, Prodicus, Hippias, Euthydemus, Thrasymachus "Eski Sofist" olarak tanıtılsada bu isimlerin ortak bir görüşe inandıkları hakkında bir bilgi yoktur.

Kariyeri

Protagoras'ın hayatı hakkındaki bilgimiz  kesin olmadığı için kariyeri hakkındaki bilgimiz muğlaktır. Protagoras muhtemelen "bilgi satarak" para kazanan ilk Yunanlıydı ve son derece yüksek ücretler nedeniyle kötü şöhretliydi. Öğretisi; hitabet, şiir eleştirisi, vatandaşlık ve dilbilgisi gibi genel alanları içermekteydi. Öğretim yöntemleri öncelikle model söylevler, şiirlerin analizi, anlamların tartışılması ve kelimelerin doğru kullanımı ve genel hitabet kuralları gibi derslerden oluşuyordu. Dinleyicileri esas olarak Atina'nın sosyal ve ticari elitlerinden oluşuyordu. Elit sınıfta bu kadar popüler olmasının sebebi Atina hukuk sisteminin karakteristik yapısıdır.

Atina son derece ileri bir toplumdu ve bunun nedenlerinden biri "liturgies" denilebilir."İnsanlar için çalışma" anlamına gelen leitourgia, "litos ergos" veya "kamu hizmeti" kelimenin tam anlamıyla çevirisidir. Zengin Yunanlıların halka dolayısıyla polis ve devlete yaptıkları pahalı yatırımları ifade ediyordu (Donanmaya gemi sağlamak veya dini bir festivali desteklemek gibi). Leitourgia sayesinde, zenginler ek bir vergi gibi fazladan mali bir yük taşımış olur ve bunun karşılığında onur ve prestijle ödüllendirilirlerdi. Antidosis ise bir kişinin teorik olarak kendisini bir lituryanın istenmeyen mali yükünden kurtarabileceği bir Atina yasal prosedürüydü. Bir adam lituryaya haksız yere atandığını düşünürse, kendi yerine daha zengin bir adamın görevi üstlenmesi için dava açabilirdi. Ama savunmasını kendisi yapması gerekirdi bu yüzden hitabet ve topluluğu etkileme yeteneğinin olması gerekiyordu. Bu yüzden Protagoras'ın öğretileri çok değerliydi.

Doktrinleri 

Protagoras'ın doktrinlerini 3 bölüme ayırabiliriz
  • Ortoepeia
  • İnsan Her Şeyin Ölçüsüdür
  • Agnostisizm
a) Ortoepeia

Öğretisinin bir tarafının öğrencilerinin mahkeme salonunda iyi konuşması ile bağlantılı olması Protagoras'ın “ortoepeia” (kelimelerin doğru kullanımı) ile ilgilenmesine neden olmuş olabilir. Daha sonraki kaynaklar da Protagoras'ın dilbilgisine ve kelimelerin doğru kullanımına olan ilgisinden bahsetmektedir. Platon'un diyaloglarında Protagoras'ın, Simonides'in bir şiirini yorumlaması bahsedilmektedir.

b) İnsan Her Şeyin Ölçüsüdür

“Bütün şeylerin ölçüsü insandır, var olanların var olmalarının ve var olmayanların var olmamalarının.”

Protagoras'a atfedilen çoğu kitaptan muhtemelen sadece ikisi “Hakikat” (“Çürütmeler”) ve “Tanrılar Üzerine” doğrudur. Protagoras'ın eserlerinden sonraki yazarların eserlerine sadece birkaç kısa alıntı hayatta kaldı. Plato’nun Theaetetus'undaki uzun tartışması bize eski Yunan seyircilerin onu nasıl yorumladıklarına dair bir fikir veriyor olsa da tam olarak net değildir. Bu doktrinini en iyi şekilde şu söz anlatabilir

“Herhangi bir şey bana nasıl görünüyorsa benim için öyledir, sana nasıl görünüyorsa senin için de öyle… Üşüyen için rüzgâr soğuktur, üşümeyen için ise soğuk değildir.”
c)Agnostisizm

"Tanrılara gelince; ne onların var oldukları, ne var olmadıkları, ne de ne şekilde olduklarını biliyorum, çünkü bu konuda bilgi edinmeyi engelleyen çok şey vardır: onların duyularla algılanmamaları, insan hayatın kısalığı.”

Dönemin dindar kişileri mutlak rehber olarak tanrıyı kabul etselerde sofistler bu anlayışa karşı çıkmıştır.

Felsefeye Etkisi

Protagoras'ın felsefe tarihi üzerindeki etkisi çok önemli olmuştur. Protagoras, diğer "Eski Sofistler" ve Sokratla birlikte, felsefi odakta, daha önceki Sokrat öncesi doğa felsefesi geleneğinden, insan odaklı felsefeye geçişin bir parçasıydı. İnsan öznelliğinin, modern felsefi geleneğin vazgeçilmez bir parçası olan dünyayı anlama ve hatta inşa etme biçimimizi nasıl etkilediğini vurgulamıştır.