Total War: Warhammer II Repanse de Lyonesse ile başladığım oyundan ekran görüntülerini bu konu altında paylaşacağım.

Dışarıda başı boş dolaşan Henri le Massif'i ana ordumuzda görevlendirdik. Bu görevlendirme hem onun kariyeri açısından hem de ordunun morali açısından pek olumlu oldu.




Çevremizdeki yaratıklara karşı askerleri daha eğitimli hale getirmek için toparlanma sahası inşası emri verildi.




Düşman ordusuna Lady'miz ve Henri beyefendinin de katılımıyla saldırı başlattık.




Ölümsüz atlılara karşı süvarilerimiz pek yiğitçe savaştılar.




Savaş sonucunda Lady'miz ve Henri le Massif birer kılıç ile kalkan elde ettiler.




Zafer sarhoşluğu yaşamayıp yeni birimler ile orduyu takviye ettik ve plan yapmak için bir süre bekliyoruz.

Lady Lyonesse ve Henri yeminlerini halkın huzurunda ettiler. 




Ardından planlarını güzelce yapıp yaratıkların sınırına doğru ilerlediler.




Savaş alanında düşman şehrini ve ordusunu gören lady ordu komutasını bugün Henri'ye verdi.




Henri kendisinden beklenen performansın üstüne bir şekilde savaşı iyi yönetti ve şehri ele geçirdik.




Şehirde dokuma evi inşa ederek yerel halkın kalkınmasına destek de bulunduk.

Komşu medeniyetten yürüyen iskeletlere karşı savaşlarına katılmamız istendi. Biz de bürokratlarımızı topladık ve bir anlaşma sağladık. Bu anlaşmadan iki devlette karlı çıkacaktır.




Yürüyen iskeletlere karşı savaşmak için ülkenin ileri gelenlerine talimatlar verdik.




Düşmanın son yerleşim yerini hemen kuşatma altına aldık. Toparlanıp bize saldırmasına izin veremezdik.




Süvarilerimiz yorgun bir şekilde savaş alanında yerlerini aldılar anlaşılan bu savaş zorlu geçecekti.




Lady düşmana seslendi. Eğer kapıları açarlarsa onların kaçmalarına izin vereceğini söyledi. Düşman kapılarını açtı ve dünyanın başka bir yerindeki dostlarına koştu.




Başarılarımız çevre medeniyetlerce duyuldu ve bizimle konfederasyona girmek için başvuru da bulundular. 




Lady Lyonesse başvurularını kabul etti böylece bir şehrimiz ve yeni bir ordumuz oldu. Bunlardan daha önemlisi insanlar kanatlarımızın altında güvendeler artık. Tabi bunun olumsuz sonuçlarını düşünemedik.




Belirli bir süreliğine de olsa işten çıkarmalar başladı.




Sir Hüsamettin yeni düşmanımız hakkında bilgiler edinmek için okçu birliğiyle birlikte çöllere keşfe çıktı. Tüm kalbimiz seninle Sir Hüsamettin.

Konfederasyonla aramıza katılan Sir John halkın huzurunda şövalyelik yemini etti.




Sınırımızdaki sözde ölümsüz kemik torbalarından rahatsız olmaya başladık.




Düşmanın şehrine vardığımızda küçük bir birliğin koruduğunu farkettik ve kumanda ikinci komutandaydı.




Şehri ele geçirdik ancak başkentleri hemen yanımızdaydı. Ana orduları ile aramızda neredeyse mesafe yoktu ancak düşman ölüm kadar sessizdi.




Yeni ele geçirdiğimiz şehirle birlikte ekonomimizi toparlamak adına büyük bir adım attık.




Lady Lyonesse tüm yeminlerini gerçekleştirdi ve kutsal ruh tarafından kutsandı.




İskeletlerden ses çıkmayınca batımızdaki küçük fare yuvasını ele geçirdik. Artık iki düşmanımız var. Batımızda fareler ve kuzeyimizde iskeletler. Ancak ikiside saldırmıyor. Bakalım gelecekte hangisi daha önce saldıracak.

Bu sene hasatımız beklenenden fazla gelmişti. Bunun için hazırlanan rapor leydimize sunuldu. Daha sonra fazla hasadın depolanması gerektiği kararı verildi. Önümüzdeki savaşlarda her hangi bir kıtlık durumuna hazırlıklı olmak gerekiyordu.




Sinsi fareler bir anda leydimizin bulunduğu şehri kuşatma altına aldı. Çok fazla kalabalık oldukları için hemen leydiyi şehirden kaçırma planları yaptık. Ancak bunu duyan Lyonesse hepimizi azarladı. Ordusuna komuta edeceğini bunun bir savunma savaşı değil saldırı muharebesi olacağını söyledi. 




Orduyu ikiye böldü süvari birliklerin başına Sir Hüsamettin geçirildi. Keşfe çıktığından ötürü bu coğrafyayı fazlasıyla iyi tanıyordu.




Ordumuz süvari ağırlıklıydı ve saldırmamızın nedeni de süvari birliklerimizin haşareleri ezmesini umduğumuzdandı.




Düşman ordusunu ikiye bölüp böylelikle süvarilerin işini kolaylaştıracaktık. Piyadelerin amacı süvariler gelene kadar dayanmaktı.




Sir Hüsamettin bir tepeliğe tüm birliği çıkardı ve yokuş aşağı haşareleri ezmeyi planladı.




 Ancak bir anda yeni bir haşare grubu ortaya çıktı. Süvarilerimiz iki grubun arasında kaldı.

Leydimiz çok büyük kahramanlık yaparak yüzlerce kişinin arasına girdi ve haşareleri öldürmeye başladı. Normalde askerlerimizin bu olaydan sonra motivasyonlarının artması ve onlarında saldırıya geçmesi gerekirdi. Ancak ataları Fransız olan askerlerimiz beyaz bayrak çekmeye alışkın olduklarından kaçmayı tercih ettiler.

Leydi ve atı çok ağır yaralar aldılar. 10 kişilik sıhhiye ekibi çok zor şartlar altında onları güvenli bölgeye götürmeyi başarsalar da nerede olduklarını kimse bilmiyor.

Savaş gözlemcilerinin raporlarına baktık ve aldığımız yenilgiden gurur duyduk.

Ordunun başına Leydi Serena geçti. Ancak kalan askerler ve leydimiz şehirde hala kuşatma altında duruyorlar.

Şehrimize dadanan fareler katliam yaptı ve şehri ele geçirdiler.




Sınırdaki şehrimize diğer ordumuzu getirdik. Çevre köylerden asker alımları yaptık. Ancak fareler buraya da yaklaşmışlardı. Askerleri eğitmek için zaman yoktu savaş çok yakındı.




Onlar şehri kuşatmadan kırsalda savaşmanın mantıklı olacağını düşündük.  Kırsalda fareleri sıkıştırdık. Sayıca üstündük ve kolay bir savaş oldu. Bu savaş sayesinde orduda ki acemi birlikler deneyim kazandılar.




Kaybettiğimiz şehre vardığımızda cücelerin şehri ele geçirdiğini gördük. Bunu saraya raporladık ve raporun sonucunu beklemek için kamp kurduk.




Şehirlerimizi büyütmek ve gelirimizi arttırmak için iktisada yatırım yaptık.