Ben Küçük Kral Murchad. Hah, küçük kral. Nicedir bana atfedilen bu unvan hakkında düşünür dururum. Şanlı hanemizin liderine verilen alaycı bir yakıştırma. Ailem ve cesur askerlerim büyük bir lideri hak ediyor. Bundan sonraki gayem tüm İrlanda'yı tek çatı altında toplamak ve kaderimde yazılmış olan İrlanda krallığı ünvanını ele geçirmektir. Bunun için bana güçlü müttefikler gerekli. Bu yüzden oğlum Brian'ı Gwynedd dükünün kızı Denis ile evlendirdim. Canım oğlum, tek varisim. Eşini kendin seçmen daha doğru olurdu ama zaten dinimiz keltik hristiyanlığı birden fazla eş almana izin verdiği için bu konuyu çok kafana takmazsın diye düşündüm. Ben öldükten sonra ülke iç savaşa sürüklenmesin diye vasallarım üzerindeki taht otoritesini artırmadım ve varislerim arasında ülke paylaşılmasın diye bir daha hiçbir kadına dokunmamaya yemin ettim! Lakin güçlü müttefiklerimizin sayısını artırmak için Normandie dükü II. William'ın iki yaşındaki kızı ile göstermelik bir nişan yaptım.



Benden sonra oğullarım rahatça çocuk yapabilsin diye kültürümüzün çağ dışı geleneklerini değiştirmeye çalıştım.



Politik güvencelerimizi sağladıktan sonra bir sonbahar ayında askerlerime silah kuşanmalarını emrettim. Yalnızca cesur bir hükümdarın başarabileceği bir görevdi bu dolayısıyla hayat görüşümü değiştirdim.



Hakkım olan Desmond diyarını alabilmek için ordumun başına geçtim ve hiç vakit kaybetmeden saldırıya geçtik. Sadece aylar sonra Desmond düştü ve topraklarımıza katıldı. Zaferden emin olduğum için daha yola çıkmadan papazıma Connacht üzerindeki hak iddialarımı desteklemesini istemiştim. O daha iyisini başardı ve tüm Connacht dükalığının hakkım olduğunu ispatladı. Vakit kaybetmeden cesur askerlerim sayesinde bu diyarıda topraklarıma katmayı başardım. Bu sırada II. William'da İngiltere tahtını ele geçirmek için saldırıya geçti ve bana bir mektup gönderdi.



Bana küçük kral diyene bak! William'ın teklifini kabul ettim ama yardıma gitmeye hiç niyetim yoktu. İrlanda'yı birleştirmeliydim ve bu taht oyunlarıyla vakit kaybedemezdim. Yeterli para ve prestiji elde ettikten sonra sırasıyla Athlone ve Ossory üzerine saldırıya geçtim. Bu sırada Dublin, Leinster'i ele geçirdi. Oriel ise Ailech'i ele geçirdi ve Ulster ile ittifak kurdu. Bu sırada İngiltere'den yeni haberler geldi.



Demek ''Fatih'' ha! William'ın başarısını ben de elde edebilirdim. Lakin artık aşmam gereken duvarlar daha sağlamdı. İskoçya Oriel üzerine saldırıya geçti ve bu toprakları ele geçirdi.



Ordumu riskli bir savaşa sokmaktansa beklemeye karar verdim çünkü artık kendimi İrlanda kralı ilan edebilirdim ihtiyacım olan tek şey paraydı. Sarayımda vakit geçirirken gelinim beni baştan çıkarmaya çalıştı.



Etmiş olduğum yemini, hedefime bu kadar yaklaşmışken bozamazdım. Sarayımdaki tüm kadınlara benden uzak durmalarını söyledim.



Normanlar tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Çok yazık! Hiç kimse güç için bile olsa kendi kültüründen bu kadar kolay vazgeçmemeli.



Son savaşta aldığım yaralar bir türlü geçmek bilmedi ve şimdi de bu hastalık beni yatağa bağladı. Bir süre bu hayatın anlamını sorguladım. Gençliğimde aldığım kararlar, çabalarım ne kadar beyhudeymiş. Aslında tüm krallar yüce yaradan karşısında ''küçük'' değil midir?

Vasiyetim :Evladım Brian, artık vaktim doldu. Kuzeyden son derece umut vaat eden haberler aldık. İskoçya krallığı karışmış durumda çok asker kaybettiler. Bu durumu fırsata çevirebilirsin. İhtiyacın olan parayı bulmak için düşmanlarımızın üzerine akınlar düzenleyebilirsin. İrlanda kralı olmak artık senin ellerinde. Sana güvenim sonsuz kendine çok iyi bak.

İmza: Baban

Save dosyası : https://cdn.discordapp.com/attachments/461141749356560396/759693341305864232/Kucuk_Kral_II._Brian_Munster_1078_05_07.ck3

Munster Düklüğü tahtına geçtiğimde 30 yaşındaydım. Çocukluğumda Büyük İskender'in hikâyelerini dinleyerek büyümüştüm. Hikâyelerden birinde Büyük İskender'in çözülmez denilen Gordion Düğümü'nü kılıcının darbesiyle ikiye ayırdığını duymuştum. Ben de bir gün onun gibi büyük bir komutan olma hayaliyle askerî bir eğitim aldım.



Babam da becerikli bir komutandı. Muharebe meydanlarında aslan gibi kükrerdi, düşmanlarının zavallı kalplerine korku salardı. O yaşlı aslan artık toprak oldu, onun bana bıraktığı mirası devralma zamanım geldi.



Tahta geçince ilk işim kendime 3 eş bulmak oldu. Babamın benim için seçtiği karıma saygı duysam da hiçbir zaman aramızda özel bir bağ olduğunu hissedemedim. Sonradan aldığım 3 eşimleyse hoş vakit geçirdim. Elbette kendime münasip eşler bulmak yeterli değildi. Babam at sırtında adayı birleştirmeye çalışırken akrabalarımızı ihmal etmiş olacak ki 4-5 kadar akrabam evlilik yaşına gelmesine rağmen bekârdı. Ben de onları mutlu olacakları eşlerle evlendirdim.



Bir süre sonra karım Valence ile geçirdiğimiz geceler meyvesini verdi, bir oğlumuz oldu. Babamdan devraldığım bu ülkeyi yücelterek geleceğe taşıyacak kişi o olacak. Ben ve karım çok mutluyuz. Görünüşünü bana, zekâsını annesine çekmiş. Adını Crimthann koymaya karar verdim. Çok yaşa oğlum benim!



Babam kendini İrlanda Kralı ilan etmek için adanın büyük bir kısmını ele geçirmişti ama taç giyme törenleri ve bürokratik işler için gerekli parayı biriktirmeye ömrü vefa etmedi. Düklüğü devraldığımda hazinemize giren para akışı gayet yeterliydi, her gördüğüm açı doyurmama; çıplağı giydirmeme rağmen kısa bir sürede yeterli parayı biriktirip kendimi İrlanda Kralı ilan ettim. Taç giyme töreninde babamın ruhu için dualar ettim: "Ey muharebe meydanlarının aslanı, kalpleri korkuyla değil sevgiyle fetheden babam Murchad! Tanrı'dan niyaz ederim ki, dünyada ızdırabını çektiğin acılar Tanrı'nın salonlarında son bulsun."



Babamın da vasiyetinde belirttiği gibi İskoç Krallığı eski gücünü çoktan kaybetmişti. Bir taraftan iç karışıklıklarla uğraşırken bir taraftan da Britanya adalarının yükselen gücü olan Fatih William ile mücadele ediyordu. Ben de doğru anı kollayıp İskoç Krallığı'nı adadan atmak için ilk adımı attım.

Hükümdarlığımdaki ilk savaşta orduma bizzat komuta etme şerefinden elbette mahrum kalmayacaktım. Ne İskoç Kralı'nı alaşağı etmenin şanını ne de bu savaştan kazanacağım kıymetli tecrübeleri başkasının kazanmasına izin veremezdim. Nihayetinde İskoç Kralı'nı mağlup ettim.



Kuzenim Cennétig İskoç Kralı Duncan'ı kendi elleriyle öldürdü. Bu olaydan sonra 'Kral Katili' Cennétig olarak anılmaya başlandı. Hanedanımda Cennétig gibi cesur ve onurlu kişiler oldukça sırtımızı kimse yere getiremez!



Kara veba! Bu bir hastalık değil, ölümün ta kendisi. Kara kıyafetlere bürünmüş ölüm meleği elinde orağıyla sarayımın kapısını çalıyor. Kimin için geldi, kim?!

Kızım... Gençliğin coşkusuyla parlayan ak yüzü gitgide kararıyordu. Hassas vücudu bu yüke dayanamayıp ruhunu teslim etti. Tanrı'm, ben ne hata işledim? Lütfen günahlarımı affet, bir çocuk daha kaybetmeye dayanamam...



Aklî melekelerimi yavaş yavaş yitirmeye başladım sanırım, en azından etrafımdakiler böyle diyorlar. Hayatın ne kadar acımasız olabileceğine şahit olmamış bu zavallılar bendeki değişimi içime cin girmesine yoruyorlar. Peh! 



Haykırmaktan boğazım parçalanıyor, ağlamaktan gözlerim görme yetisini kaybetmeye başlıyor. Umrumda bile değil! Ahh ahh... O-oğlum, ca-canım oğlum... Ne yaptılar sana? Ne yaptılar benim ilk göz ağrıma? Senin beni gömmen gerekiyordu, benim senin yasını tutmam değil. Hayat öyle zalim ki... Tanrı senin yerine beni yanına alsa ne olurdu sanki... Artık yaşamanın anlamı kalmadı. Gönlü yaslı bir baba, kalbi kırık bir kadın ve yetim bir çocuk bırakıp gittin.



Bu stres bana çok fazla geliyor, artık dayanamıyorum. Tanrı'ya ettiğim dualar cevapsız kalıyor. Tanrı'nın varlığını sorgulamak gibi bir günaha asla düşmem. Acaba... Tanrı'ya yanlış şekilde mi dua ediyorum? Göklerdeki Babamız'ın sesimi duyduğundan en ufak bir şüphem yok fakat ona daha da yakın olmak için inandığım mezhep olan İrlanda Hristiyanlığı'nı terk etmeliyim. Kalbimin Katoliklik'te huzur bulacağını umuyorum...



Katolik olalı çok zaman geçmedi ki kutsal topraklara bir Haçlı Seferi düzenlendiğini haber aldım. Katolikliğe yeni geçmiş olmanın coşkusuyla Haçlı Seferi'ne katılmayı memnuniyetle kabul ettim. Çektiğim bu sıkıntılar işlediğim günahlardan kaynaklanıyorsa, Kudüs'e gitmek günahlarıma kefaret olabilir.



Bir aralık gecesi ızdırabım iyice artmış durumda. Bu gecenin son gecem olacağı içime doğuyor, çok güvendiğim karımı yanıma çağıtrıyorum. Merhum oğlum Crimthann'ın oğlu Sárán benden sonra tahta geçecek. Daha vasiyetimi anlayacak yaşta olmadığı için karıma, yani Sárán'ın büyükannesine vasiyetimi iletiyorum:

Yüce Kral II. Brianıin Ölüm Döşeğinde Söylediği Sözler :Torunum Sárán, dışarıda akranlarına tahta kılıçlarla oynamak varken tüm İrlanda halkının kralı olarak taç giyeceksin. Bunun kolay bir şey olmadığını biliyorum ama güçlü olmalısın. Babasız kalmak demek kolsuz kanatsız kalmak demek biliyorum fakat akrabalarımız seni seviyor ve hepsi de sana biat etmeye hazır. Babanın yerini tutmasa da amcaların sana gözü gibi bakacak. Unutma: Amca, babanın yarısıdır.

Hükümdarlığım boyunca hem kalemle hem de kılıçla İrlanda halklarını birleştirdim. Beni herkes savaşçılığımla tanır ama ben devlet işlerinde de pek ustaydım. Sana tavsiyem ilgi alanına yönelmen ama devlet işlerini ihmal etmemendir. Sana bıraktığım İrlanda'yı al ve onu bir imparatorluğa dönüştür, ömrün vefa etmeyecekse bile -ki edeceğine inanıyorum- bu imparatorluğun tohumlarını ek. İskoç Krallığı bir türlü belini doğrultamadı, tahminim uzun süre böyle devam edeceği yönünde. Artık Britanya adasında fetihlere başlamanı istiyorum. Galler'de eşimin ailesi hüküm sürüyor, bu sebeple yüzünü İskoçya'ya yöneltmeni öneriyorum. 

Hanedanımıza iyi bak, onların dertleriyle dertlen. Akrabalarımızı dünyanın dört bir yanına hâkim kılmaya çabala. Sana söylemem gereken önemli bir şey var... Annenin Norveç'teki bir düşes olduğunu biliyorsun. Annen ve baban çocukları -yani sen- babanın hanedanına mensup olacak şekilde evlendiler. Bunun anlamı, annen öldüğü zaman yerine sen geçeceksin. Yani hem İrlanda'yı hem de Norveç'teki bir düklüğü yöneteceksin. Bu topraklar birbirinden çok uzakta, biliyorum ama Tanrı'nın yardımı ve babandan aldığın zekâyla bunun üstesinden gelebileceğine inanıyorum. Hükmün uzun olsun, torunum...

Requiem æternam dona ei, Domine
Et lux perpetua luceat ei:
Requiescat in pace.
Amen.

Save

Ben İrlanda'nın Yüce Kralı Saran, küçüklüğümden hatırlıyorum ki dedem Yüce Kral Brian her zaman nasıl ülkeyi iyi yönetmekten iyi anladığıyla böbürlenirdi ama o ülke yönetmekten hiç anlamazdı otoritesini sağlayamazdı. Benim hükmüm sırasında ise otoritemi tanımayanlar zindanlarımda çürüdüler. Hükmüm sırasında İrlanda'nın neredeyse tüm aristokrarsisi yok oldu. Şimdi size hükmümü anlatacağım farklı bölümler olarak.

Öncelikle askeri alandaki gelişmeleri anlatayım. Hükmümüm erken yılları dedemin arkasında bıraktığı düzensizlik sebebiyle çıkan isyanlarla ilgiliydi o vakitler küçük bir çocuk olduğum için ülke yönetimine olan etkin elbette kısıtlıydı ve hatıralarım buğulu o dönemin problemleriyle ilgili ama dönemin kayıtlarını okuduğumda elde ettiğim bilgiler şunlar. İlk başta Ormond earli önderliğinde halamı tahta geçirmek için bir isyan çıkmış, bu isyanı takiben İskoç bir dük saldırmayı denemiş ama savaşın erken safhalarında ölmesi sebebiyle başarısız olmuş saldırısı, Ormond önderliğindeki isyan bittiğinde ise Leinster earli yeni bir isyan başlatmış. Şu anda bunları yazabildiğimden de anlarsınız ki bu isyanların hepsi başarısız oldular.
Bu erken isyanlardan sonra hükmüm büyük oranda barışta geçti. Bu barışa en önemli istisnalar yirmili yaşlarımda İngiliz bir dükün saldırısına uğradım ülke daha isyanlardan topralanmakta olduğu için (çok sağol dede) ezici bir mağlubiyet alarak Ulster'i İngilizlere kaybettim ama hükmümün ileri safhalarında geri almayı başardım
Hükmüm sırasında bir de müttefiklerimin çağırdığı birkaç önemsiz savaş dışında barışta hüküm sürdüm. Şimdi size hükmüm sırasında yaptığım ıslahatlardan bahsedeyim. En önemli ve hükmümü sembolize eden ıslahatım Dublin'dir isyanlar sırasında eski sahibinden aldığım bir bölge ülkemin başkentini oraya taşıdım, hükmüm sırasında Dublin'e bir yeni kale ve şehir inşa ettim bütün bölgeyi hiç bir şeyden İrlanda'nın en büyük ve gelişmiş bölgesi haline getirdim aramızda kalsın ama varisimden daha çok gurur duyuyorum Dublinle.


Yaptığım bir diğer önemli şey ise kurduğum kutsal tarikattır onlara Dublin'in hemen dışındaki Birr şehrini hibe ettim


Ülkenin yasalarında dedemin izinden giderek veraset yasasında ufak değişiklikler yaptım ama yasalar konusundaki en büyük başarım taht otoritesini arttırmamdır.
Şimdi de size biraz da kendi kişisel hayatımdan bahsedeyim buna başlamak içinse ilk aşkım Tailltiu'dan daha iyi bir nokta bulamıyorum onu gerçekten sevmiştim ama neden bilmiyorum ama babasının isyanı sırasında onu zindana attığımdan beri benden nefret etmeye başladı neden bana böyle davrandı hep merak etmişimdir.
Yetişkin olduktan sonra kendimi öncelikle bilime adadım İrlanda halkını yeni çağa taşıyabilmemin sebebi de buydu.


Yetişkin olduktan kısa bir süre sonra zeki Withburh ile evlendim, birlikte ilk 3'ü kız son 3'ü oğlan 6 çocuğumuz oldu. İlk çocuğum Dub-Essa adında bir kızdı.


Küdüse giderek hacı olmayı da unutmadım tabiki de.


Hayatımın sonlarına doğru ölümüme sebep olacak gut hastalığna yakalandım.

Yüce Kral Saran\ın Oğluna Vasiyeti :Ey oğlum eğer bu mektubu okuyorsan çoktan öldüm demektir. Ben vikinglerin kurduğu şehir olan Dublin'i İrlandalılaştırmayı başarmış bir kralım ama oğlum olan senin büyük annenin soyundan bu kadar çok etkilenip kendine Norveçli demeye başlamana engel olamadım hatta büyük annen ölünce hemen onun topraklarına hükmekmek için Norveç'e gidip Norveç kralına biat ederek onun dükü oldun ama artık İrlanda'ya döndün ve hangi kültürü seçmen gerektiğine son kararını verme vaktin geldi, doğru karar olan İrlanda kültürünü seçeceğine eminim. Senden en büyük isteğim şudur İrlanda'nın başkentinin Thomond'a dönmemsi için elinden geleni yap gerekirse dedemi tarihten sil, hanedanımızın tarihsel makamının orası olduğuna dair bilgileri muğlaklaştır ne gerekirse yap ve benim izimden giderek Dublin'e yatırım yapmaya devam et. Taht otoritesinden asla taviz verme, tahta dil uzatmaya cürret edenlerin kellesini uçur ama sadakatini kanıtlayanları cömertçe ödüllendir. Evet karının şu anda İngiltere tahtını korumaya çalıştığını biliyorum onun tahtını koruması ya da kaybetmesine sebep olmakta özgürsün. Yeni kral sensin artık kararları verecek olan da sensin dolayısıyla.

Babamın ölümü sonrası İrlanda'ya geri döndüğümde kendimi gerçekten evimde gibi hissettim. Babamın vasiyetini okurken gözlerimden yaşlar süzüldü... 
Gerçek kültürümün ve soyumun inceliklerini öğrenmeye karar vermiştim. Hanedanımızın en büyük mirası yüce soyumuz olmalıydı bu sebeple soyumuzu mükemmel hale getirmek için çalışmalara başladım.



Bu sıralarda karımın İngiltere'de yaptığı savaşlara yardım etme kararı almıştım ama çok geçmeden elime karımın bana ihanet ettiği ve başka adamlarla yatıp kalktığı ile ilgili mektuplar gelmeye başladı. Bu ihaneti asla affedemezdim! O kadın bunun cezasını çekmeliydi!



Nihayet kültürümü öğrenme çabalarım sonuç vermeye başladı artık kendimi hazır hissediyorum! Ben İrlandalıyım!



Ayrıca uzun süredir düşündüğüm ama yapmaya fırsat bulamadığım bir şeyi yapmaya karar verdim, gerçek kiliseye Katolik kilisesine bağlılığımı ilan ettim. Karımın ölümü sonrası İngiltere Tahtı başka birine geçmişti ama oğlumun tahtta hak iddiası olduğunu biliyordum ve bunu kesinlikle kullanmalıydım.



Savaş kısa sürdü düşmanlarımız karşımızda pek dayanamadılar. Oğlum İngiltere tahtına geçmişti ama bu benim için yeterli değildi İngiltere tahtı benim olmalıydı!



Oğlumu pis fikirleriyle etkileyen soylularını savaş alanında yendikten sonra nihayet hakkım olan tahta oturabildim. İngiltere soyluları başlarına İrlandalı bir kralı istemiyorlardı ben diplomasinin ve paranın gücüne inanan biri olarak bu meseleyi kılıç yoluyla çözmek istemiyordum. Bol rüşvet ve diplomasi gücümün yardımı ile soyluları bir nebze yatıştırmayı başardım.



Yıllarım İngiltere'nin her karışını dolaşarak geçiyordu, saraylarda tanışmadığım soylu kalmamıştı bu denli uzun ve stresli yolculuklar sonrası kendi sarayıma dönüp bir süre dinlenme isteğim vardı ki elime çok ilginç bir mektup ulaştı.

Yüce papa, Kastilya'ya haçlı ilanında bulunmuştu ve beni de davet ediyordu. Hemen ordularıma hazırlanması için emir verdim hedef Kastilya!



Haçlı seferine katılması için hazırladığım ordumun başına Varisim ve oğlum Saran'ı geçirme kararı verdim. Oğlum ileride tahta geçtiğinde haçlı kralı olarak bilinirse bu hanedanımız için çok iyi olacaktı. Aylar geçti ve elime bir mektup ulaştı. Yüce tanrım... Senin adına kafirlerle savaşmaya gönderdiğim oğlumu niye cezalandırdın?!



Oğlumun vefatı sonrası aylar geçmişti hüznümü bastırmak için genelevlerden çıkmıyordum. Diğer oğlum Torbojn bana kederimi biraz olsun azaltacak haberi bizzat kendisi ulaştırdı. Benden bir oğlumu alan savaş diğer oğlumu kral yapmıştı.



Sarayımda kıçımı büyütürken en azından veraset yasasında bir değişiklik yapabilirim diye düşündüm. Ülkemizin her kral değişikliğinde büyük bir şekilde bölünmesi hiç iyi değildi.



En son ne zaman Sarayımdan çıktığımı hatırlamıyorum bile. Artık acılarımı bastırmak için yediğim yemekler bana ağır gelmeye başladı.
Gözlerim kapanıyor...