The Incredibles bir "çocuk" animasyon filmi için bunun gibi oldukça karanlık ögelere sahip. Bir babanın tüm ailesini kaybetmesinin üzüntüsü, onun öncesinde birçok süper kahramanın Syndrom tarafından öldürüldüğünü keşfetmesi ve dahası. Yıllar sonra tekrar izlediğimde bunların farkına daha çok vardım.

Başta companion olan Clara içeri giriyor ve konsolun üzerindeki tabağı görüyor. Bu tabaktaki de balıklı bilmem ne krema mı neydi(raggedy man diyen kızıl ablamızın çocukluğunda ve onun evinde yemişti).
Şunu da hatırlatayım, rejenerasyondan sonra Doctor'ın türü olan zaman lordlarının/leydilerinin yeme içme zevkleri de değişiyor. 11'in ilk ve en çok beğendiği yemektir bu tabaktaki balık kroketli krema mıdır nedir. Belli ki "ölümünden" önce son kez bunu istemiş Doctor. Sonra Clara merdivenden inip konsolun altına bakıp Doctor'ı arayacakken Doctor'ın adımlarını duyuyor ve karşısında kanlı canlı durduğunu görüyor. Başta şaşırıyor çünkü Doctor'ı son gördüğünde 100 yaşındaki bir insan halindeydi. Yürümeye dahi mecali yoktu. Dolayısıyla böyle eski haline dönünce her şey iyi oldu diye maceralardan maceralara atılmaya devam edeceklerini zannediyor başta. Fakat içinde bulunduğu TARDIS denen zaman makinesi Doctor'ın olduğu gibi kalmasını sağlıyordu. Bütün olay buydu. Doctor'ın o genç hali bir ilüzyondan ibaretti.

Doctor, companion'ı kendi "ölümüne" hazır etmek için sözler söylüyor. En sonunda 11 kasten kameraya bakıp "Doctor olduğumu her zaman hatırlayacağım" demişti. Aslında onu söyleyen Doctor değil, Matt Smith'ti. Matt, diziye ve seyircisine de saygısını, sevgisini gösterdi bu sözlerle. Eskilerin aksine(bkz: Christopher Eccleston)!! Bu veda sözlerinin ardından kendisini temsil eden papyonu çıkarmasının companion'ı olan Clara'ya olan etkisi de etkileyici.
Bu sahnede kullanılan "Trenzalore", hakikaten bir mersiye gibi. Chopen'in Funeral March'ı aklıma geliyor.

sarışın bomba filminin sonunda casusun ikili oynaması çok güzeldi ben beklemiyordum

Filmin sonunun böyle olacağını hiç beklemiyordum acayip güzel bir film çekmişiz hapishane müdürünün katil olacağı hiç aklıma gelmedi ve bu güzel filmi sadece iki kişi izledik sinema salonunda ayrıca Timur Acar gene döktürmüş ya o adama da bayılıyorum süper aktör ama diğerleride güzel oynamış

harley queenim iki tane m4 kullanması çok hoştu valla

Jim Carrynin sonda mantar dünyasında kafayı yemesi ve o muhteşem oynayışla baya güzel bir sahneydi Ayrıca jim carrynin tüm sahneleri çok güzeldi

ekip bozuk jumanjinin içine girince dedesiyle arkadaşıın laf anlamaması ve dedesinin brave stone olarak saçma sapan şeyler yapmaı baya eğlendiriciydi

Hugh jackmanın sonunda anılara geri dönmesi ve o aşk anılarını tekrar tekrar yaşaması çok duygusal bir sahneydi

cansu dere bu dizideki sigara içme sahneleri çok güzel ya...