Hikaye tabanlı oyun konseptiyle bir sıkıntım yok, oyunun çok da oynanmadığı gerçeği de bana kalırsa problem değil ancak hikaye tabanlı oyunlarda en azından hikayenin güzel olması gerekiyor. Bu oyunda hikaye de kötü.

Oyunun ilk bölümünden bu yana polis departmanı bir "posta hırsızı" kovalıyor, oyunun geçtiği Delos Crossing'teki en büyük olay, en ciddi suç olarak nitelendiriliyor bu. İkinci bölümde bir kadın küçük bir çocuk gördüğünü söylüyor postalarını karıştırırken. Üçüncü bölümde açığa çıkıyor ki posta hırsızı bir rakun. O rakunu da işin sonunda elden kaçırıyorlar. Oyunun ana hikayesi de tamamen bu tarz, "bir şeyler olduğunu" düşünüyorsun ancak sonunda rakun çıkıyor.

İlk başta Social Justice bir agendası var gibi görünüyor oyunun, başrol karakter annesini saçlarını kesmesi sebebiyle onu öldürmeye çalışmakla suçluyor (çünkü kız erkek olmak istiyor - ve olmuş da) ancak hikaye devam ettikçe o agendaya zıt, hele ki finaliyle istemeden tam tersi bir noktaya varılıyor diye düşünüyorum. Hikayeye dair en hoş olaylardan birisi annenin kasaba ahalisiyle yaşadıklarını masal şeklinde çocuklarına anlatması, Sam'in masaldaki ayı olması vesaire. Ancak genele bakıldığında karakterler çok yavan, hele Eddy tek başına bir hikaye oyununda bu zamana kadar yaratılmış en boş karakter olabilir.

Oyunun bir sebepten Türkiye'den erişilememesi de enteresan bir detay.