Hikaye: Sami'nin Maceraları - Baskı Önizleme +- Strategyturk Forumları (https://forum.strategyturk.com) +-- Forum: Genel Forumlar (https://forum.strategyturk.com/forum-genel-forumlar) +--- Forum: Oyun Forum (https://forum.strategyturk.com/forum-oyun-forum) +--- Konu Başlığı: Hikaye: Sami'nin Maceraları (/konu-hikaye-sami-nin-maceralari) Sayfalar:
1
2
|
Sami'nin Maceraları - unonimus - 15-01-2021 Unreal World'ün en yeni versiyonu (3.63) ile oynanacak bir hikâyedir. Duruma göre oyundaki bir veya iki ayı bir bölümde yazmayı düşünüyorum. Karakter ölene kadar yazacağım. 0. Bölüm: Ön Bilgi Karakterin adı geliştiricilerden birinin adından geliyor. Kültür: Koivula Başlangıç mevsimi: Yaz Başlangıç istatistikleri (Başlangıç yetenekleri yetenek puanlarının verdiği yetenek miktarı bunlarla belirlenir. Birkaç şeyi daha bunlar belirler [Ne kadar uzağın görülebileceği veya ne kadar eşyanın karakterin üzerinde taşınabileceği gibi şeyleri.].): Ayin/ibadet/batıl inanç artık her ne derseniz bildiklerimizin listesi: İlki bir şeyleri adayıp yapılan genel amaçlı ayin. İkincisi şu, ayı avlanınca kafatası bir büyük yalnız çam ağacına asılmalı. Ayının usule uygun cenaze merasimi böyle ki ruhu düzgünce dolaşsın etrafta; sonuçta atalarımız ayıydı ve biz nasıl kendi insanlarımıza düzgünce bir cenaze merasimi düzenliyorsak ayılara da düzenlenmeliydi. Üçüncüsü, kuş ve tavşan avına çıkarken daha çok kuş/tavşana rastlamak için yanımızda ayı dişi olmalı. Dördüncüsü, ağımızın içinden balık çıkma şansını artırmak için koyunumuz ağın üstünden geçmeli. Başta verilen 5 ekstra yetenek puanı dağıtıldıktan sonraki yetenekler. Sağdaki yıldızlar o yeteneği geliştirebilme yeteneği. Yapa yapa geliştireceğiz: Başlangıç haritası. Başlangıç noktası gördüğünüz yer olmayacak, başlangıcı gözüm kapalı seçeceğim: Senaryo: Unfortunate Hunting Trip. Bu senaryoda babamızla ava çıkıyoruz, hayvanın biri babamızı öldürüyor. (Öldüren hayvan o civarlardaysa) Hayvanla çarpışmayı veya babanızın üstünden eşyaları alıp kaçmayı tercih edebilirsiniz. Biraz ödül verdiği için oyun işleyişinde Living in the Wild'ı seçeceğim. Ayları gerçek hayattaki isimleriyle söyleyeceğim. Bir ay 30 gün, 12 ay var. Yaz ve kış dönümü öncesindeki haftalar 5 gün, diğer haftalar 7 gün. 52 hafta var. Bir sene 360 gün yapıyor. Oyun, seçtiğimiz başlangıç mevsiminden dolayı 1 Haziran'dan başlıyor (Oyundaki adı Fallow Month [Nadas ayı].). Sami Koivulainen (=Koivulalı) 16 yaşındayken yazın ortasından yedi hafta öncesinin altıncı gününde, babası ile çıktığı avdan dönüşte babası, vahşî hayvan(lar) tarafından öldürüldü. Sami artık bir başına: Arada sırada mekanik filan anlatırken Sami'den 3. şahısmış gibi bahsedeceğim. Onun dışında büyük oranda kendimmiş gibi bahsederim. Sami'nin Maceraları - unonimus - 16-01-2021 1. Bölüm: Haziran 1 Haziran: Yağmurlu bir havada avdan dönerken babam, kurdun biri tarafından öldürülmüştü. Hemen babamın yanına yürüyüp önce üzerindekileri aldım: Sonrasında babamın cesedini sırtladım. Yiyecek bir şeyim kalmazsa ve gerçekten acıkırsam babamı yiyecektim. Böyle bir durum olmazsa da bir şekilde cesetten kurtulacaktım. Üstümde biraz fazla ağırlık vardı ama olsun, o sonuçta babam: Sonrasında oradan hemen uzaklaştım: Bir göl veya ırmak bulmam gerekiyordu, tercihen göl. Etrafını tuzaklamaya değecek ve belki balık avlamaya müsait olacak kadar büyük olmalıydı. Açık arazi bulmuştum ama etrafta büyük göl yoktu. Yağmur buradan geçerken dindi. Daha da güneyde bir başıboş maceracı gördüm, yanına kadar gittim; ancak elinde takas edebileceği bir şeyi yoktu: Sonra ben adamdan uzaklaşmaya çalışırken adam yanıma gelip benimle konuşmak istedi. Meğer kaybolmuş. Ona kendisinin gitmesi gereken yolu kendisinin bulabileceğini, benim bulamayacağımı söyledim. Adam bana lanet okudu: Daha güneye inmeye devam ettim. Öğleden sonra bir göl buldum. Yerleşmeye uygun bir yer gibiydi: Biraz acıkmış ve susamış olduğumdan önce gölün suyunu içtim, sonrasında üstümdeki çavdar ekmeğinin yarısını yedim. Sonrasında babamın cesedini göl kenarındaki bir ağacın altına bıraktım. Sonra etrafı kontrol etmeye başladım. Burası ev yapmaya uygun bir yer gibiydi. Mavi ile işaretlenen yeri asıl, kalıcı ev için, kırmızıyla işaretlenen yeri geçici barınak için düşünüyorum. Şu an gerekli olmasa da ateş yakma becerimi denemek istedim. Bir ladin ağacından birkaç dal kopardım. Ateş yakmaya çalıştım ve 11 dakika sonra bunu başardım. Ruhlar beni bundan dolayı takdir edip bana bir çiğ turna balığı bahşettiler. Tabiî ki bunu az önce yaktığım ateşte kızartmamı istiyorlardı. Öyle de yaptım. O kızarırken hemen kuzeyindeki büyük bir ağacı kesmeye giriştim. Geçici barınak için gereksiz de olsa kalıcı ev için gerekliydi. Ağacı keserken tekrar yağmur başladı. Hemen sonrasında onun hemen güneyindeki ufak bir ağacı kestim. O ağacın gövdesinin bir kısmıyla sekiz kazık yaptım. Kazıkları yaparken yağmur dindi. Ruhlar kazıkları yapmama sevinip bana olta bahşettiler. Kızarmış turna balığını bulunduğu yerden aldım. Sonrasında balıkçılığımı denemek için oltayı suya daldırdım. Aradan geçen 4 saatin sonunda akşam oldu ve ben balık yakalayamadım. Çavdar ekmeğinin kalanını yiyip gölden su içtim. Henüz uyuyacak seviyede olmasam da uyuyacağım zaman açıkta yatamazdım, evi yapması da uzun süreceğinden geçici olarak kendime bir barınak hazırlığına giriştim. Ufak ağaçların gövdesinin üç kısmı ve yirmi ladin dalı bunun için yeterliydi. Gövde olarak önceden kestiğim ufak ağacın gövde kısımlarını kullandım, yakındaki bir ladinden de 30 dal topladım. Dalları toplamam yaklaşık 20 dakika sürdü. Her şeyi topladığıma göre barınak yapmaya başlayabilirdim. Yarım saat sonra barınağı tamamladım. Yatmadan önce burada rahat uyuyabilmek için ruhlara yanımdaki kurutulmuş kara orman tavuğu parçasını sundum. Yine de uyumadan önce bir ağaç daha keseyim dedim. Ağacı kestikten sonra çok yorgun olduğum için barınağa dönüp yattım. 2 Haziran: Sonrasında gecenin yarısında bir şey gördüğümü zannedip tekrar uyandım. Hava yağmurluydu. Tekrar yattım. Öğlen gibi uyandım, hâlen yağmurluydu ama yağmur var diye boş durmak olmazdı. Önce yemek ve su ihtiyaçlarımı giderdim, yanımdaki kızarmış porsuk etini yedim, gölden su içtim: Ev yapmak ivedi olarak önemli olduğu için kestiğim ağaçların dallarını budaklarını filan ayırıp bu ağaçları tomruğa çevirmem gerekiyordu, öyle de yaptım. Birini tomruğa çevirmek yaklaşık 50 dakika sürüyordu. Çıkan dalları üstüme alıp tomrukları yuvarlamaya başladım, zira tomruklar kaldıramayacağım kadar ağırdı. Biraz yorucu da olsa tomrukları evi kuracağım yere kadar yuvarladım. Yaklaşık 30 metre kadar yuvarlamış oldum. Bundan sonra bu civardaki ağaçları keseceğim. Çokça ağaca ihtiyacım olacak. Etraftaki ağaçları kesmeye başladım. En azından dört tane daha ağaç kesmem gerekiyordu. İkincisini keserken çok yorulduğum için biraz dinleneyim dedim. Dinlenmeden önce yanımdaki geyik etlerinin çoğunu yedim. Sonrasında 40 dakika kadar dinlenip ağacı kesmeye devam ettim. Büyük ağaçların birini kesmek arada durmazsam 1 saat civarı sürüyordu. Akşamüstü dört ağaç kesmeyi bitirip sonrasında bu ağaçların dallarını ayırmaya koyuldum. Dördüncüsünü kesmeden önce biraz daha geyik eti yesem de bu beni tam doyurmadı, dolayısıyla dün tuttuğum turna balığını yemeye başladım. Sonra göl kenarına inip biraz su içtim. Sonrasında tomrukları bir araya toplayıp evin inşaatına başladım. İlkin evin güneydoğu köşesine başlayacaktım. 3 Haziran: 1 saat kadar inşa ettikten sonra yorgunluktan dolayı uyudum. İhtiyaçları giderdikten sonra evin inşasına kaldığım yerden devam ettim. 3 saat kadar uğraşıp o kısmın inşasını yarıya kadar tamamladım. Yemek yiyip dinlenip devam ettim. Akşamüstü orayı tamamen bir araya getirmeyi tamamladım. Sonrasında turna balığının kalanını da yiyince yiyeceğim kalmadı. Balık avlayabilirdim ama uzun süre balık tutulamayabilirdi. Alternatif olarak bir tuzak düğümü yapıp gördüğüm bir ağacın altına koydum. Belki bir kuş veya tavşan avlayabilirdim. Belki derilerini de kullanabilirdim. Ya da aylarca hiçbir şey de avlayamayabilirdim. Kıyıya inip oltayla balık avlamaya çalıştım. Bir turna balığı, bir de levrek avladım. Bunları pişirmeye koyuldum. Sonrasında ağaçları kesmeye devam ettim. İkisini kestikten sonra turna balığının piştiğinin kokusunu aldığımdan balıkları almaya gidip yemeye başladım. 4 Haziran: Üçüncü ağacı kesmeyi bitiremedim. Çok yorulmuştum, biraz dinlendikten sonra barınağa gidip yattım. Sabah bir şey duyduğumu düşünüp uyandım. Galiba tuzağa bir şey yakalanmıştı. Kontrol etmek için gittim. Hiçbir şey yakalanmamıştı. Tuzağı biraz daha uzağa kurdum. Sonrasında ağaçları kesmeye devam ettim. Üçüncü (dünkülerle beşinci) ağacı kestikten sonra biraz yemek yiyip göle inip su içtim. Sonrasında elimdeki tahtadan bardağa su doldurdum. Sonra bir ağaç daha kesip kestiğim ağaçları tomruğa çevirmeye başladım. Hepsini kestikten sonra yorgunluktan hareket edemez hâldeydim, biraz bir şeyler yiyip sonra barınakta uyurum diyordum, yemeği yedikten sonra uyku bastırdı, olduğum yerde uyudum. 5 Haziran: Sabahın uyandım. Dün su içmeye bile vaktim olmadığı için çok susamıştım, bardağın suyunu tamamen bitirdim, üstüne gölden de su içtim. Sonrasında tomrukları taşımaya başladım. Taşıdıktan sonra biraz yemek yiyip binanın duvarının bir kısmına başladım. Akşama kadar dinlene dinlene tamamladım. Yiyecek bir şeyim olmadığı için sonrasında balık tutmaya karar verdim. 6 Haziran: Balık tutamadım. Yorgunluktan uyumuş kalmışım, en azından bugün barınağımdaydım, heh. Küçük olmayan bir balık yakalayana kadar balık tutmaya devam ettim. Tek kızılgözle kimsenin karnı doymazdı. Tekrar uyuyakalmadan önce yakaladığım turna balığını kızartmaya koyuldum. Uyumak istedim ama açlık uzun süre uyumama engel oldu. Yakalamış olduğum altı kızılgözün beşini afiyetle mideme indirdim. 7 Haziran: Gece yarısı soğuktan titreyip uyandım. Madem böyle soğuk oluyor, ben de babamdan kalma kıyafetleri giyerim deyip giydim. Ayağıma giyecek bir şey yoktu gerçi ama olsun. Bir yerde huş kabuğu bulabilirsem ondan yapardım. Kalan son kızılgözü ve turna balığının bir kısmını yiyip tuzağa bakmaya gittim. Tabii ki bu tuzağa kendini kaptıracak kadar kuş beyinli bir kuş yoktu. Tuzağı kendimden biraz daha uzakta bir yere kurdum. Biraz güneye inip bir huş ağacı buldum, onun kabuğunu bıçakla ağaçtan ayırdım. Bu işlem 2 saat kadar sürdü. Sonra üç huş ağacının daha kabuğunu ayırdım. Ondan sonra barınağıma geri döndüm. Bu kabukları halat hâline getirdim. Bu işlem 10 saat kadar sürdü, aç olsam dahi uyudum. 8 Haziran: Aç ve susuz uyandığımdan hemen bu ihtiyaçları gidermeye koyuldum. Huş kabuğu şeritlerinin bir kısmı artmıştı, onun bir kısmından kendime ayakkabı yaptım. 3 saat kadar uğraştıktan sonra bunu bitirip giydim. Sonrasında balık tutmaya karar verdim. 9 Haziran: Akşama kadar tek bir balık bile tutamadım. Sonra üç tatlı su levreği yakaladım. Pişirmeye vakit bulamadan uyuyakaldım. Gece uyandım, uyandığımda midem kazınıyordu. Hemen bir ateş yakıp bunları ateşe koyup kızarmalarını bekledim. Yarım saat sonra kızaracakları için o arada tuzağı kontrol etmeye gittim. Tuzağa yakalanan bir şey yoktu. Sanırım kuşların bile yaşamadığı bir yere gelmiştim. Döndükten sonra biraz bekledim, balıklar kızarmıştı. Birini tamamen, birinin de çoğunu yedim. Balık tutmaya devam ettim. 10 Haziran: Sabaha kadar balık tutamadım, sızıp uyumuşum, ikindi vakti anca uyandım. Balık tutmaya devam ettim. 11 Haziran: Gece iki kızılgöz, iki de çapak balığı yakaladım. Bunları ateşte kızartmaya başladım. Kızarttıktan sonra kızılgözleri ve çapak balığının birini yedim. Sonra ağaç kesmeye devam ettim. Balık tutmaya ikinci çapak balığını yemem gerektiği zaman devam ederdim. İki ağaç kestikten sonra yemek yiyip tuzağa baktım, hâlen boştu. Tuzağı bu sefer kendime göre güneyde bir yerde, suya yakın gördüğüm iki ağacın arasına yerleştirdim. Sonrasında balık tutmaya başladım. Bir süre tutamadım, sonra tuttum ama uyuyakaldım, geceye yakın uyanabildim. Tuttuğum bir turna balığı ve iki çapak balığını kızartmaya başladım. 12 Haziran: Biraz düşündüm. Acaba kendime sal yapsam da gölün ortasına gidip orada mı balık tutsam diye. Bu mümkündü ama üç ağaç gövdesine ihtiyacım vardı, o yüzden bir ağaç daha kestim. Ağacı kestikten sonra çapak balıklarından birini yedim. Ağaçları kıyıya kadar sürükledim. Huş kabuğundan zamanında yapmış olduğum halatlardan birinin üçte ikisini bu ağaçları birbirine bağlamakta kullandım. 1 saat kadar uğraştıktan sonra salı yapmayı bitirdim. Tabii bu sal tek başına gitmeyeceği için bir de kürek lazımdı. Bunun için de ağacın birini daha kesip ağaçtan kereste çıkartacaktım. Ağacı kestikten 2,5 saat sonra kereste çıkarmayı tamamladım ve parçanın biriyle kendime kürek yaptım. Küreği yapması da 1,5 saat kadar sürdü. Sonrasında gölün ortasına kürek çekip balık tutmaya koyuldum. Ve bir tek balık bile oltama takılmadı. Uykum geldiği için kıyıya dönüp barınağımda uyudum. Akşama doğru bir şey duyduğumu zannedip uyandım. Hiçbir şey yoktu. Ben de gölün ortasına geri dönüp balık tutmaya devam ettim. 13 Haziran: 3 tatlı su gelinciği ve iki kızılgöz tutabildim. Bunları karaya dönüp kızarttım. Ama bunları yemedim, iki gün önceki turna balığını yedim. Sabaha karşı ağaç kesmeye devam ettim. 2 ağacı kestim, üçüncüsünü keserken çok yorulduğumdan uykum geldi ve barınağa dönüp yattım. İkindi ile akşam arası uyandım, ağaç kesmeye kaldığım yerden devam ettim. Dört ağaç daha kestikten sonra bunları tomruk hâline getirmeye başladım. 14 Haziran: Sabaha kadar bununla uğraştım, sonrasında tomrukları sürüklemeye başladım. Duvara başladım ama duvarın yapımını tamamlayamadım, sabahın ortasına gözüme uyku çöktü. Akşamüstü uyanıp gölün ortasında balık avına çıktım. Bir sudak tuttum. Bunu kızarttım. Birazını yiyip evin bir kısmını yapmaya devam ettim. 15 Haziran: Evin o kısmını bitiremesem de sudağın tamamını yediğim için tekrar balığa çıktım. Bir çapak balığı avladım. Biraz daha balık avlayabilirim diye düşünüp biraz daha devam ettim ava. Başka balık avlayamadım. Balığı kızarttım, yiyip uyudum. 16 Haziran: Balığın çoğunu yemiş olduğum için tekrar balık avına çıktım. Bu sefer üç çapak balığı avladım. Kızartıp birini yedim. Sonrasında evin yapımına devam ettim ve evin bir kısmını daha tamamladım: Evin kuzeydoğu köşesini yapabilmek için ağaç kesmeye devam etmem gerekiyordu, o yüzden ben de ağaç kesmeye devam ettim. Ağaç keserken bir kara orman tavuğuna rastladım, ok atmaya değeceğini düşünmediğim için ağacı kesmeye devam ettim. Üçüncü ağacı kestikten sonra uyumaya gittim. 17 Haziran: Gece yarısı yağmurlu bir vakit uykumdan uyandım. Uyandıktan sonra yemek yiyip ağaç kesmeye devam ettim. Üç ağaç daha kestikten sonra balığa gittim. Bir turna balığı buldum. Oltamı tekrar suya attım. Başka balık bulamadığım için kıyıya geri döndüm, zaten çok yorgundum. Ateşi yakıp balığın kızarmasını bekledikten sonra uykuya daldım. Akşamüstü bir şey gördüğümü zannedip uyandım. Nasıl olsa uyandık diye kesilmiş ağaçları tomruğa çevirmeye başladım. Bunu bitiremeden tekrar uyudum. 18 Haziran: Tomruğa çevirmeye devam ettim. Tuzağa hâlen hiçbir şey takılmadığını gördüğümden tuzağı yine her zamanki yerine koydum. Sonrasında tomrukları köşeyi yapacağım yere sürükledim. Köşeyi dizmeye başlasam da yiyecek kalmadığı için tamamlamak yerine balığa çıkmayı seçtim. Bir alabalık yakaladım. Alabalık kızarırken ben de binanın köşesine devam edeyim dedim. Köşeyi tamamlayamadım ama balığın bir kısmını yedim. Sonrasında uyudum. 19 Haziran: Köşeye devam ettim. Öğlen gibi binanın kuzeydoğu köşesini tamamladım. Sonra tuzağı kontrol ettim, tuzakta kuş vardı. Bıçağımı çekip kuşun üzerine yürüdüm. Bıçağın ucuyla kuşun kafasını hedef aldım: Bıçak kuşun boynuna geldi, kuş direkt bilincini kaybetti. Bu sefer bıçağın ağzıyla kuşun boynunu hedef aldım. İyi vuramadım ama boynundan kan akmaya başladı. Bir kere daha denedim. Bir kere daha denedim. Sonunda bir kara orman tavuğu öldürmüştüm. Derisi işe yaramaz hâlde olduğu için sadece etini aldım. Tuzağı tekrar kurup barınağıma döndüm. Hayvanın etini pişirip uyudum. Sonrasında ikindi gibi uykum kaçtı. Ben de o yüzden ağaç kesmeye devam ettim. Bir tane kesip barınağa gidip tekrar uyudum. Gece tekrar uyandım, ağaçları kesmeye geri döndüm. 20 Haziran: 4 ağaç daha kesip tekrar uykuya döndüm. Uyandıktan sonra altıncı ağacı da kestim. Sal küreği yapmak için kesip keresteye çevirdiğim ağacın iki kerestesini üstüme alıp diğer altı ağacı tomruğa çevirmeye başladım. 21 Haziran: Tomrukları tamamladıktan sonra inşa hâlindeki eve taşıdım. Bu seferki duvarda açıklık olacaktı ki dışarıyı görebilelim. Keresteyi de ondan üstüme almıştım zaten. Yiyecek bir şeyim kalmadığı için tekrar balık avına çıktım. Bir turna balığı yakaladım. O hazır olurken ev inşaatını ilerletmeye karar verdim. Tuzağı kontrol ettim, bir kuş daha vardı! Hazır hâldeki turna balığını üstüme alıp tekrar tuzağa yürüdüm. Bu da bir kara orman tavuğu idi. Bıçağın ucuyla kuşun kafasına hamle yaptım, bıçak göğsüne geldi, kuş bilincini kaybetti. Kuşun kafatasına bıçak kakmaya çalıştım, iyi de vurdum. Bir daha vurdum. Bir daha vurdum! Bir daha vurdum!! Sonunda bir kara orman tavuğu daha öldürmüştüm. Bunun derisi kullanılabilir durumdaydı. Etini de ayırdım. Tuzağı tekrar kurdum. Barınağa geri döndüm, kuşun etini ateşe koyup derisini temizledim. Sonrasında tabaklama işlemine başladım. İlkin biraz daha düzeltip kurumaya bıraktım. Kuruması yarın ikindi gibi tamamlanacaktı. O yüzden uykuya daldım. Gece uyanınca inşaata devam ettim. 22 Haziran: Yapacak başka bir şeyim olmadığı için turna balığını tamamen bitirene kadar inşaata devam edecektim. Deri hâlen kurumadığı için balık avına çıktım. Altı çapak balığı avladım. Birini ruhlara teşekkür etmek için yere bıraktım, kalanını kızarttım. Ağaç kesmeye devam edecektim ama öğlen vakti uykum geldiğinden barınağa geri dönüp uyudum. 23 Haziran: Uyandığımda deri yeterince kurumuştu. Tekrar ısladım. Sonra ufak bir ağaç kesmeye gittim. Bu ağacın gövdesinin bir kısmından kendime sopa yaptım. Sonra bu sefer büyük bir ağaç kestim. Deri hazır olduğunda deriyi kuşun kendi yağıyla yağladım. O aşamada hazır olana kadar bir ağaç daha keseyim dedim. Sonra hazır olunca deriyi durulayıp kurumaya bıraktım. Tekrar bir ağaç daha kestim. Tekrar hazır olunca deriyi yumuşatma işlemine başladım. Bunun için sopayı ve kestiğim ağaçlardan birinin gövdesini kullandım. Yarım saat kadar uğraştıktan sonra deri kullanıma hazır hâle geldi. Gerekirse kullanırım diyeceğim ama çü… yani cücük kadar deriyi nerede kullanacağımı bilmiyorum. Bunu tamamladıktan sonra ağaçları devirmeye devam ettim. Birkaç ağaç kesip uyudum. 24 Haziran: Gece yarısı kalktım. Ağaç kesmeye devam ettim. Yolumun önündeki ufak ağacı da kestikten sonra getirdiğim ağaç gövdelerini tomruğa çevirdim. Öğlenden önce bunu tamamlayıp inşaata geri döndüm. İnşaata başlasam da duvarı tamamlayamadan uykum geldi ve uyudum. 25 Haziran: Sabaha karşı uykudan uyandım, yiyecek balığım azaldığı için balık avına çıktım. Bir çapak balığı tuttum. Ava biraz daha devam ettim. İki tatlı su gelinciği ve üç kızılgöz daha yakaladım. Bunları kızarttıktan sonra evin duvarının inşasına devam ettim. Akşamüstü uykum geldiği için uyudum. 26 Haziran: Sabah uyandığımda ihtiyaçlarımı giderip duvara devam ettim. Duvarı tamamladıktan sonra ağaç kesimine devam ettim. Sonra yorgunluktan uyudum ama aradan fazla zaman geçmeden uyandım. Tek ağaç bile kesemeden tekrar uykum geldi ve yine uyudum. 27 Haziran: Öğlen gibi uyanabildim. Yiyeceğim kalmamış olduğu için balığa çıktım. 28 Haziran: Balık bulamadım. Salın üstünde uyudum. 29 Haziran: Gece yarısı oltama bir tatlı su gelinciği, üç de kızılgöz takıldı. Onlar yenmeye hazır hâle gelirken ben de bir ağaç keseyim dedim. Sabah yiyecek bir şey yine kalmadığı için tekrar balığa çıktım. 30 Haziran: Salın üstünde uyumuşum, sabaha karşı uyandım. Sekiz kızılgöz yakalamış olsam da bunlar dişimin kovuğuna yetmezdi. Birini ruhlara sunup balık avına devam ettim. Öğle vakti bir tatlı su gelinciği, bir turna balığı, bir de çapak balığı geldi. Onları yemeğe çevirirken uçan bir ak keklik gördüğümden dolayı tuzağı kontrol ettim, tuzakta bir şey yoktu. Balıkların tamamı hazır olunca kızılgözleri birer birer yemeye başladım. Beşini yedim. Biraz su içip yattım. Akşamüstü bir şey gördüğümü zannedip tekrar uyandım. Çok acıkmış olduğumdan kalan iki kızılgözü de yedim. Sonra tuzağı kontrol ettim, boştu. Bir ağaç daha keseyim dedim. Ağacı kestikten sonra tatlı su gelinciğinin bir kısmını yedim. Evin kuzeybatı köşesini yapmak için ağaçları kesmeye devam ettim. Sami'nin Maceraları - altnkurt - 16-01-2021 Çok güzel hikaye. Takipteyim. Aklıma takılan şeyleri sorayım. Mesela envanterinde neler vardı? Babanın üzerinden neler aldın? Balık ağı var mıydı? Adamla karşılaştığında sırtında ceset olması adamı işkillendirmedi mi? Babanla sokakta mı yaşıyordunuz? Geri dönecek bir evin yok mu? Neden ilk bulduğun yerde ev yapmaya çalıştın? Sami'nin Maceraları - Sezar - 16-01-2021 unon boyle nis oyunlari sen mi buluyon onlar mi seni buluyor Sami'nin Maceraları - unonimus - 16-01-2021 Survival oyunlarının niş olduğunu bilmiyordum. @altnkurt: İlk bölümün ilk resmindekiler babamın üstünden alınan şeyler. Olta gökten indi. Laf aramızda, bir sonraki sürümde bu oltayı güçsüzleştirecekler. Ağlarda dayanıklılığın azalıp oltalarda azalmaması benim de garibime gitmişti, o değişecek. Bende olup oyunun başından beri bulunanlar şunlar: Adam sanırım kaybolmasının şokundan dolayı cesede dikkat etmedi . Başıboş gezenlerdendik. Teknik olarak herhangi bir yere yerleşmeden de oynamak mümkün ama yaşamanın en garanti yolu yerleşmek gibi. Sami'nin Maceraları - unonimus - 17-01-2021 2. Bölüm: Temmuz Oyundaki adı Hay Month (saman ayı). 1 Temmuz: Altıncı ağacı da kestikten sonra hepsini evin olacağı yere sürükledim. Taşıdıktan sonra gövdeleri tomruğa çevirmeye başladım. Birini çevirdikten sonra çapak balıklarını yiyip yattım. İkindi vakti tekrar uyandım. Kalanları da tomruğa çevirdikten sonra yemeğe gömüldüm, turna balığının bir kısmını yedim. Yemek bittikten sonra duvarın kuzeybatı köşesini yapmaya başladım. 2 Temmuz: Yoruldum, turna balığının üçte birini daha yiyip dinlendikten sonra duvara devam ettim. Duvarı bitiremesem de bitirmeye yanaştım. Sabahın biraz yiyip uykuya daldım. İkindi vakti balığa çıktım. Bir tane kızılgöz yakaladım. Bunu ruhlara hediye babında suya geri atıp ava devam ettim. 3 Temmuz: Sabah bir sudak yakalamayı başardım. Hazır olması bir saat civarı süreceğinden duvarın yapımına devam ettim. Kısa bir çabanın ardından duvarın üçüncü köşesi de bitti, balığın pişmesi bitmedi. O yüzden arada bir ağaç daha keseyim dedim. Pişmiş sudağı yedikten sonra ağaçları kesmeye devam ettim. Dördüncü ağacımı keserken uykum geldiğinden kuşluk vaktinde barınağıma geçip uzandım. Akşamüstü bir şey yürüyor zannedip erkenden uyandım. Tekrar yatamayacağımdan dolayı ihtiyaçlarımı giderip tekrar balığa çıktım. Gece vakti üç tatlı su gelinciği, bir de çapak balığı avladım. Onlar pişerken bir ağaç daha keseyim dedim. 4 Temmuz: Ağacı kestikten sonra geri dönüp tatlı su gelinciklerinden birini yedim. Ağaçları kesmeyi tamamladığımdan hepsini evin önüne sürükledim. Aslında fazladan bir ağaç daha kesmiştim ama o da gerekli olduğundan bunu çok da umursamadım. Gövdelerin birini tomruk hâline getirdikten sonra sabah yağmurun ortasında kendimi barınağa atıp yattım. Akşam uyandığımda hâlen yağmur yağıyordu. Bir tatlı su gelinciğini daha yiyip ağaç gövdelerinin yanına gittim. Kuş sesi duyunca yanılıp tuzağa gittim, kuş muş yoktu. Geceye kadar gövdelerin altısını da tomruğa çevirdim. Sonra kalan son tatlı su gelinciğini ve çapak balığının yarıdan fazlasını yiyip binanın bir duvarının daha inşasına başladım. 5 Temmuz: Sabaha karşı çapak balığının kalanını yiyip balığa çıktım. Öğleden hemen önce iki çapak balığı yakaladım. Ateşi yakmak için 40 dakika uğraştım. Balıkları hazırladım. Biraz gözlerim kapandı, sonra açlıktan tekrar uyandım. Balıklardan birini yiyip tekrar yattım. Gece evin inşasına devam ettim. 6 Temmuz: Duvarın bir kısmı daha bitti. Öteki balığı da yiyip balık avına gittim. Bir turna balığı avladım, balığı çektikten sonra salın üstünde uyuyakaldım. 7 Temmuz: Sabah uyandım, kıyıya döndüm. Balık hazır olana kadar iki ağaç daha keseyim dedim. Onları kesip turna balığının bir kısmını yemeye gömüldüm. Bir ağaç daha kesip barınağa dönüp uyudum. Bir şey duyduğumu zannedip akşamüstü uyandım, aç olduğum için turna balığının bir kısmını daha yiyip ağaç kesmeye geri döndüm. Kestiğim ağaçların gövdelerini taşıdım. Sonrasında biraz daha yemek yiyip tuzağı kontrol ettim. Bu sıralar hep yağmur yağdığından hava tahmini yapmaya karar verdim. Tahminen bugün de yarın da yağmur yağacaktı, sıcaklıklar pek değişmeyecekti, yine terleyecektik. Balığa çıktım. 8 Temmuz: Salda uyudum, açlıktan tekrar uyandım. Balık tutmaya devam ettim. Beş çapak balığı avladım. Pişirip birini yiyip uyudum, akşam tekrar uyandım. Gövdelerin dallarını kesmeye başladım. 9 Temmuz: Hepsini kestikten sonra bir çapak balığı daha yedim. Yemek bittikten sonra duvarın bir kısmını daha inşa etmeye başladım. Yaklaşık yarısına kadarını tamamladıktan sonra bir balık daha yedim. Biraz daha devam ettim yapıya, sonrasında kuşluk vakti barınağa gidip uyudum. Akşam uyandım, bir çapak balığı daha yedim. Duvara devam ettim. 10 Temmuz: Duvarın bir kısmını daha tamamladım. Böylece üç köşe tamamlanmış oldu, dördüncüsü için ağaç kesmeye başladım. Beş ağaç kesip yattım. Kalan son balığı da yediğim için tekrar balığa çıktım. 11 Temmuz: İki kızılgöz ve bir sudak avladım. Kızılgözlerden birini ruhlara verip ava devam ettim. İkindi vakti bir kızılgöz daha avladım. Herhâlde ruhlar kendilerine sunduğum balığı kabul etmemişti. Kızılgözleri ve sudağın yarısını yiyip uyudum. 12 Temmuz: Sabah tekrar uyandım. Sudağın kalanını yedikten sonra başka yiyeceğim kalmadığı için tuzağı kontrol ettim. Tuzak boştu. O yüzden balığa çıktım. Akşamüstü bir tatlı su gelinciği, bir turna balığı, bir de kızılgöz avladım. Kızılgözü ruhlara verdim. Kabul ederler herhâlde. Balıklar pişerken bir ağaç daha kestim. Sonrasında turna balığının pişmesini yarım saat daha bekleyip tatlı su gelinciğini yiyip yattım. 13 Temmuz: Kuşluk vakti uyandım, turna balığının bir kısmını yiyip ağaç kesmeye gittim. Kesilen ağaçları sürükledim. Balığın bir kısmını daha yiyip ağaçları tomruğa çevirmeye başladım. Bu sırada bir çakır gördüm ama önemsemedim: Hepsini tomruğa çevirince biraz yemek yiyip dinlenip binanın güneybatı köşesini yapmaya başladım. Yarıya yakınını bitirsem de olduğum yerde uyuyakaldım. 14 Temmuz: Öğleye yakın uyandım. Balığa çıktım. Bir tatlı su gelinciği, bir de kızılgöz avladım. Kızılgözü ruhlara sunup ava devam ettim. 15 Temmuz: Geceye kadar başka bir şey avlayamadım. Elimdeki balığı pişirmeye koyuldum. Çoğunu yediğim için tekrar ava çıkmam gerekti. Bu sefer iki çapak balığı avladım. Döndüm, bunlar pişerken içim geçti, biraz uyumuşum. Uyandığımda balıkların birinin yarısını yedim. Sonra binanın yapımına devam ettim. Sonra tekrar uykum geldi, biraz daha uyudum. Akşam uyandım, diğer balığı da yediğim için tekrar ava çıktım. 16 Temmuz: Bir sudak tuttum. O pişerken evin dördüncü köşesini de bitirdim. Sonra ağaç kesmeye devam ettim. Bir ağaç kesip sudağa yumuldum. İki ağaç daha kesip tekrar balığa gittim. Arada uyusam da bir alabalık tutmuştum. Alabalık pişerken bir ağaç daha kestim. Alabalığın pişmesini bekledim, birazını yiyip yattım. 17 Temmuz: Sabah uyandım. Alabalığın birazını daha yedim. Sonra iki ağaç daha kesip ev inşaatına sürükledim. Bunları tomruğa çevirdim. Sonra biraz yiyip dinlenip duvarın esas olarak son kısmının inşasına başladım. Yarıya yakınını bitirdim, biraz yiyip uyudum. 18 Temmuz: Uykum sanırım bugünlerde düzene girmişti. Balığa çıktım. Bir tatlı su gelinciği, dört de kızılgöz tuttum. Kızılgözler kısa zamanda pişti, hepsini yedim. Tatlı su gelinciği pişerken ev inşasına devam ettim. Piştikten sonra balığı alıp tekrar ev inşasına döndüm. İnşayı bitiremesem de bayağı ilerlemişim. Barınağa gidip uyudum. 19 Temmuz: Uyandığım gibi balık avına çıktım. İkindi vakti bir sudak takıldı. Bu pişene kadar inşaata devam ettim. İnşa bittikten sonra balığın üçte ikisini yuttum. Sonra kapı yapmaya başladım. Sonuçta kapısız ev olmazdı. Kapı için yerdeki kerestelerin bir kısmını kullandım. Gece tekrar balığa çıktım. 20 Temmuz: Sabah bir sudak tuttum. Onu yedim, sonra tekrar balığa çıktım. 21 Temmuz: Bir sudak daha tuttum. Onu da yedim, tekrar balığa çıktım. Salın üstünde uyudum. Açlıktan uyandım, ava devam ettim. 22 Temmuz: Bir sudak, iki de kızılgöz tuttum. Kızılgözleri piştikten hemen sonra yedim, dişimin kovuğuna yetmedi. 23 Temmuz: Gece tekrar balığa çıktım. Dört kızılgöz, bir de sudak avladım. Bunları hemen pişirmeye koyuldum. Kapıyı tamamlamaya gittim, kapıyı bitirdim, artık evin duvarları tamamlanmıştı. Yine balığa çıktım. Bir tatlı su gelinciği, bir turna balığı, iki de çapak balığı avladım. Bunları pişirirken biraz kestirdim. Uyanınca tatlı su gelinciğini yedim. Sonra eve şöyle yakından bir baktım. Ev güzel de çatısı eksik. Geri dönüp uyudum. 24 Temmuz: Sabah uyandım, biraz yemek yiyip evin çatısını döşemeye başladım. Çatı için kereste gerekiyordu ve bende yeterince kereste yoktu. Bir ağaç daha kestim. Sonra bunu keresteye ayırdım. Çatıya devam ettim. Bir de ufak bir ağaç kestim. Geceye kadar çatıyla uğraşmaya devam ettim, sonra yemek yiyip yattım. 25 Temmuz: Öğlen uyandığımda elimdeki son çapak balığını da yediğimden tekrar balık avına çıktım. İki kızılgöz buldum, birini suya atıp ava devam ettim. Akşama bir tatlı su gelinciği tuttum. Gece onu da yedim. 26 Temmuz: Bugün evin çatısını/zeminini de tamamladım. Geriye bir yatağı bir de ocağı kaldı. Yatak için bir büyük ağaç daha kestim. Sonra biraz uyumaya çalıştım ama açlık beni uyandırdı. Yine balığa çıktım. Bir kızılgöz, iki de çapak balığı avladım. Kızılgözü ve çapak balıklarından birinin ekserisini mideye indirdim. Uyumadan önce kendime yatacak yer yapmaya başladım. Bunu yaparken uykum geldi, barınağa geri dönüp uyudum. Akşamüstü bir şey duyduğumu sanıp uyandım. Tuzağa yürüdüm. Yine bir şey yoktu. Sonra yatağı yapmaya geri döndüm ve yatağı tamamladım. Dönüp barınağımı bozdum, sonuçta artık burada yatmayacaktım. Evde ocak/şömine harici yapılması gereken bir şey kalmamıştı. Şömine için gereken kayaları toplamadan önce –ki hepsini tek seferde toplamam imkânsız– balığa çıktım. İki tatlı su gelinciği, bir de sudak avladım. Onlar pişerken kaya toplamaya çıktım. Kaya toplarken bir kızılağaç gördüm, ağacın kabuğunu ağaçtan ayırdım. Kaya toplamaya devam ettim, taşıyabileceğim kadarını taşıyıp eve döndüm. Balıklar pişmişti, onları alıp kaya toplamaya devam ettim. Yolda bir yuvaya ve birkaç yumurtaya rastladım ama yumurtalar yenecek gibi değildi. Gece yürürken bir alakarga görsem de dibine giremeden uçtu gitti. Ok atmaya da değmez dedim. Yürümeye devam ederken biraz mantar buldum, onları da topladım. Sonra biraz daha kaya aramaya çıktım. Yeterince kaya topladıktan sonra ocağın yapımına başladım. 27 Temmuz: Sabaha karşı şömineyi de bitirdim. Ancak şimdilik bunu büyük ihtimalle kullanmayacaktım çünkü hava sıcaktı. Ateşi dışarıda da yakabilirdim. Yine de dalları içeri taşıdım. Kıyıya yakın bir yere mahzen yapmayı düşündüm, bunun için küreğe ihtiyacım olacaktı. Bir büyük ağaç daha kesip bunu ufak bloklara ayırdım. Sonra evin kapısını kapayıp yatağa uzandım. Akşamüstü uyandım. Biraz yemek yiyip küreği yapmaya başladım. Küreği yapmam 4 saat sürdü. Bittikten sonra biraz daha yemek yedim. Mahzen için de kaya toplamaya çıktım. Yeterince kaya bulduktan sonra mahzeni yapmaya başladım. 28 Temmuz: Mahzeni yapmam 3,5 saat sürdü. İleride et met bulursak kurutup buraya atabilirdim. Bir şeyler yedikten sonra esas büyük projeme başlayacaktım. Önce tuzağı bozup biraz daha uzakta bir yere tekrar kurdum. Sonra evin biraz daha ötesine çit yapmaya başladım, gölü komple tuzaklı çit sistemiyle çevirecektim. Bir huş ağacı buldum, kabuğunu soydum. Göl kenarından su içtikten sonra uyuyakaldım, sabah açlıktan uyandım. Mantarları yemeye başladım. Sonra çit için biraz daha kazık yaptım. İki metre daha çit çakıp eve gidip uyudum. Gece uyanıp balığa çıktım. 29 Temmuz: Üç tatlı su gelinciği, üç de çapak balığı avladım. Bunlar kızarınca tatlı su gelinciklerinden birini yiyip çit inşasına geri döndüm. Planım şuydu, 4 metre çitten sonra sivri kazıklı bir çukur tuzağı bulunacaktı. Bu sayede oradan geçen geyik, ayı, insan gibi büyük hayvanları avlayacaktım. Çukuru kazması kendi ellerimle 5 saat filan sürüyordu. Bir de bunun üstüne kazıkları filan yapması, çukuru hazırlaması filan olacaktı. Ki bunu sanırım 500-600 metre boyunca devam ettirecektim. Bu sene bitmez bu iş. Zaten çukuru yapıp tuzağı kurup iki metre daha çit çakana kadar saat öğlen olmuştu, eve gidip yattım. 30 Temmuz: Uyanınca biraz daha yemek yedim. Tatlı su gelinciklerini dün bitirdiğimden bugün çapak balıklarından birini yedim. Sabaha kadar çukur kazmaya çalıştım, yoruldum, bir şeyler yedim, dinlendim, sonra kazmaya devam ettim. Altn’ı kazıkladım, üstüne bir şeyler örttüm. Sonra biraz daha halat yapmak için huş kabuğu kullandım. Kalan son çapak balığını da yiyip balığa çıktım. Altı çapak balığı, bir de sudak avladım. Ocağı yakıp balıkları oraya koyup yattım. Çitin şu ana kadarki kısmını daha iyi görebilmeniz için yanına işaret koydum. Sami'nin Maceraları - unonimus - 18-01-2021 3. Bölüm: Ağustos Oyundaki adı Harvest Month (hasat ayı). 1 Ağustos: Uyandığımda balıklar hazırdı. Birini yedim. Sonra aklıma geldi. Evi yaptık ama sauna yapmadık. Yalnız, saunanın inşasına başlamadan önce bir vasta (banyo süpürgesi) yapmaya koyuldum. Bu mevsimde toplanan huş dalları ve huş fidanından yapılma esnek bir çubuktan yapabilirdim. Bunları kısa sürede bulup sabaha karşı vastayı tamamladım. Sonrasında çit için devirdiğim ağaçları kıyıya yakın bir yere kadar sürükledim. Sonra üç ağaç daha kesip dördünün dallarını aldıktan sonra uyumaya gittim. Akşamüstü bir şey gördüğümü zannederek erkenden uyandım. Tomruk yapmaya devam ettim. Tamamlayınca saunanın inşasına sonunda başladım. Tahminen 1-2 ay kadar da bu sürerdi. Geceye yakın tekrar yattım. 2 Ağustos: Öğlen kalktığım gibi duvara devam ettim. Akşamüstü duvar tamamlandı. Sonra biraz dinlenip ağaç kesmeye devam ettim. Üç ağaç kesip yemek yiyip yattım. 3 Ağustos: Öğlene yakın uyandım. İhtiyaçlarımı giderip üç ağaç daha kestim. Bunları tomruğa çevirip balığa çıktım. 4 Ağustos: Sabah salın üstünde uyudum. Akşam iki kızılgöz ve bir turna balığı avladım. Turna balığı pişerken saunanın bir duvarına daha başladım. 5 Ağustos: Duvarın yarısına yakını bitti, sonrasında uykuya daldım. Uyandığımda yemek yiyip sonrasında duvarı bitirdim. Ağaç kesmeye devam ettim. 6 Ağustos: Beşinci ağacı kestikten sonra yorgun olmama rağmen balığa çıktım. Sabaha karşı bir sudak buldum. Ocağa koyup yattım. Açlık beni uyandırdı. Yiyip tekrar yattım. Sonra tekrar balığa çıktım. 7 Ağustos: Altı kızılgöz avladım. Birini bağışlayıp ava devam ettim. 8 Ağustos: Altı kızılgöz daha tutup salın üstünde uykuya daldım. Anca öğleye doğru uyanabildim. Çok aç olduğum için hemen kıyıya dönüp bunları pişirdim. Altısını mideme indirdim. Sonra ava devam ettim. İkindi vakti bir tatlı su gelinciği, bir de çapak balığı yakalamıştım. Bunları pişirip bir ağaç daha kestim. Gövdeleri yuvarlarken uyuyakaldım. 9 Ağustos: Sabah uyandım. Gövdeleri yuvarlamaya devam ettim. Sonra bu gövdeleri tomruğa çevirdim. Binanın inşasına devam ettim. Yarıya yakınını yapıp balığa çıktım. İki tatlı su gelinciği, dört de kızılgöz yakaladım. Bunları pişirirken uyuyakaldım. Akşam uyanıp kızılgözleri yedim. 10 Ağustos: Sabah binanın duvarının bir kısmını daha tamamlayıp beş ağaç daha kestim, sonrasında balığa çıktım. 11 Ağustos: Sabaha salın üstünde uyuyakaldım. Akşama ava devam ettim. Bir tatlı su gelinciği, iki kızılgöz, üç de çapak balığı avladım. Onlar hazır olurken düğümlü tuzağı biraz daha uzağa kurdum. Balıklar piştikten sonra kızılgözleri ve tatlı su gelinciğini yedim. Sonra kestiğim ağaç gövdelerini yuvarladım. Bunları tomruğa çevirmeye başladım. 12 Ağustos: Sabaha karşı duvara başladım. Birazına devam edip yattım. Kuşluk vaktinde garip bir gürültüden dolayı uyandım. Gürültüye anlam veremediğim için inşaya devam ettim. İkindi vakti yorgunluktan tekrar yattım. 13 Ağustos: Sabah uyandım. Balığa çıktım. Bir turna balığı avladım. O pişerken sauna duvarının bir köşesini daha tamamladım. Bir ağaç daha kestim, balık kızarmıştı. Birazını yiyip ağaç kesmeye devam ettim. Beş ağaç daha kesip yattım. Akşam bir şey hareket etti zannedip tekrar uyandım. Madem uyandık, ağaçları yerine taşıyalım dedim. Ağaçları tomruğa çevirmeye başladım. 14 Ağustos: Bunu yaparken bir ağaç sansarı gördüm. Sansara ok atacaktım ki kaçtı. Ben de kısmet değilmiş deyip yattım. İkindi vakti uyanıp balığa çıktım. Bir çapak balığı avladım. İki kızılgöz avladım. Birini sunup devam ettim. 15 Ağustos: Balıkları pişirmeye başladım. İkisini de yiyip gövdeleri düzeltmeye devam ettim. Binanın inşasına devam ettim. Sonra tekrar balığa çıktım. Altı çapak balığı avladım. Birini yiyip yattım. Akşamüstü bir şey yürüyor zannedip tekrar uyandım. Tuzağa gittim. Bir puhu avlamıştım. Puhuyu öldürmeden önce biraz yemek yedim. Sonra bıçağın ucunu puhunun kafasına doğru hedefledim. Bıçak göğsüne girdi, kuş direkt bilincini kaybetti. Sonra kafatasına hedefledim. Bir daha hedefledim. Bir daha hedefledim! Bir daha hedefledim!! Sonunda puhuyu öldürmeyi başarmıştım. Derisini yüzdüm, etini aldım. Tuzağı tekrar kurup eve döndüm. Bir çapak balığı daha yiyip deriyi işlemeye başladım. Deriyi temizledim, puhunun pişmiş etini alıp deriyi kurumaya bıraktım. Sonra sauna inşasına geri döndüm. Gece inşaat sırasında yine bir ağaç sansarı gördüm. Kafasını hedefleyip bir ok attım. Ok saçma sapan bir yere gitti, sansar kaçtı. Oku sudan alıp inşaya geri döndüm. Gece tekrar yattım. 16 Ağustos: Öğlen uyandım. Bir çapak balığı daha yiyip inşaya döndüm. Derinin kuruması akşama kadar süreceği için bu dönemi inşa ve ağaç kesmeyle geçirdim. Ağaçları sürükledim. Deriyi yıkadım. Eve gidip yattım. 17 Ağustos: Bir şey duyduğumu zannedip uyandım. Kalkıp deriyi yağladım. Gövdeleri kütüğe çevirmeye devam ettim. Deriyi duruladım. Sabah havada bir kuş görüp kuşa ok atayım dedim. Puhu kaçtı. Ok nereye gitti bilemedim. Belki de kayboldu. Ben de gidip yattım. Akşam uyanınca deriyi alıp ağaç gövdelerinden birinin üstünde dövmeye başladım. Deriyi işlemeyi tamamladıktan sonra ağaç gövdesini tomruğa çevirdim. Sonra bunları duvara çevirmeye başladım. 18 Ağustos: Duvar bitince balığa çıktım. Bir turna balığı avlayıp salın üstünde uyuyakaldım. Yağmurdan dolayı uyandım. Balığı ocağa koyup uyudum. Akşam bir şey duyduğumu sanıp uyandım. Tuzaklar boştu, ağaç kesmeye devam ettim. Bir ağaç kesip tekrar uyudum. 19 Ağustos: Bir şey duydum zannedip yine uyandım. Ağaç kesmeye devam ettim. Ağaçların bir kısmını yuvarlayıp uyudum. Akşam uyanıp balığa çıktım. Üç tatlı su gelinciği, bir de turna balığı avladım. Bunlar kızarırken kalan gövdeleri yuvarladım. 20 Ağustos: Gövdeleri yuvarladıktan sonra tomruğa çevirmeye başladım. Sabah duvarın üçüncü köşesinin yapımına başladım. Yarısını yaptıktan sonra eve gidip kafayı koyup uzandım. Gece uyanıp inşaata devam ettim. 21 Ağustos: Sabaha karşı ağaçları devirmeye devam ettim. Birkaç ağaç kesip yattım. Gece uyandım, ağaç kesmeye devam ettim. 22 Ağustos: Altıncı ağacı da devirdikten sonra balık tutmak için salıma atladım. İkindi vakti iki kızılgöz, sekiz de çapak balığı avladım. Kızılgözlerden birini ruhlara sundum. Bunlar pişmeden önce uyuyakaldım. 23 Ağustos: Sabah uyanınca kızılgözü ve bir çapak balığını yedim. Ağaçları inşaata taşımaya başladım. Hepsini tomruklaştırdım. Duvarın yarısına kadar gelip ikindi vakti uyudum. 24 Ağustos: Sabah uyandım. Yemek yiyip duvara devam ettim. Duvar bittikten sonra ağaç kesmeye devam ettim. Altı ağaç kesip sauna inşaatına sürükledim. Sonuncusunu sürüklerken uyuyakaldım. 25 Ağustos: Uyanınca onu da sürükleyip biraz yemek yedikten sonra hepsini tomruğa çevirdim. Duvarı yapmaya başladım, üçte iki kadarını yapıp uyudum. 26 Ağustos: Bir şey gördüğümü zannedip gece vakti uyandım. Duvarı tamamlayıp balığa çıktım. Sabah bir turna balığı, dört de çapak balığı avladım. Ateş yakmaya çalışırken uyuyakaldım, ikindi vaktinde uyandığımda buna devam ettim. Onlar pişerken iki ağaç kestim. Pişince turna balığının bir kısmını yiyip ağaç kesmeye devam ettim. Bir ağaç daha kesip yattım. 27 Ağustos: Yine yağmurlu bir sabaha uyandım. Ağaç kesmeye devam ettim. Sonra onları sürüklerken acı içinde bir çığlık duydum. Tuzaklar tetiklenmediği için herhâlde sansar filan kuş avlamaya kalkışmıştır dedim. Ağaçları tomruğa çevirdim, binanın dördüncü köşesine başladım. Biraz yapıp evde uyudum. 28 Ağustos: Sabah uyanıp ihtiyaçlarımı giderdikten sonra duvara devam ettim. İnşa sırasında bir miyavlama duydum ama umursamadım. Belki de kedi gibi bir şey kuşlara dadanmıştır. Neyse, duvarın dördüncü köşesini de bitirdim. Sonra biraz daha ağaç kestim. Birini daha kesecekken uyuyakaldım. 29 Ağustos: Sabah yağmurun altında uyandım. Kalan ağaçları da kesip balığa çıktım. Akşama kadar bir kızılgöz, bir de çapak balığı tutabildim. Bunları yiyip yattım. 30 Ağustos: Sabah kalkınca yine balık avına gittim. Sami'nin Maceraları - altnkurt - 18-01-2021 Vasta ne işe yarayacak? Atılan okları nasıl geri buluyoruz? Niye tuzaktaki hayvanla bu kadar cebelleşiyosun? Cut-throat olayı yok mu? Sami'nin Maceraları - unonimus - 18-01-2021 Vasta köylere belki gidip de grip olurum diye sauna yaptığım için onun etkisini artırmada kullanılıyor. Aslında saunayı bir de balık tütsülemede kullanacağım ama çaktırmayın :d . Oklar bir yerlere düşüyor, bazen kayboluyor. Kaybolmazsa geri alabilirsin. Aslında hayvanı direkt ölüme terk etmek de mümkün de, hem zaman alır hem de başka hayvanlar gelebilir onu yemeye. Sopayla bayıltıp kafatasına mızrak/cirit filan sokmaya çalışmak da olabilir. Kendi üretmenin mümkün olmadığı bir ok var, nadiren bazı yerlerde bulunabiliyor, onunla kafayı vurup kan akmasını sağlayıp bekleyen de var. Cirit üretebilirim gibi ama kuş için cirit kullanmak da biraz şey sanki. Ayı/kurt/vaşak vs. için tabii ki onlara bıçak kakmaya çalışmamak lazım. Tuzakta bile olsalar oyuncuyu öldürebiliyorlar (Denedim, ondan biliyorum.). Uzaktan taş veya küt oklar atılabilir. Esas amacım deriye zarar vermemek. Yine de elde ettiğim deriler kaliteli olmuyor :( . Sami'nin Maceraları - altnkurt - 18-01-2021 Peki tuzakta kuşu bırakıp yanına bir tuzak daha kurup daha büyük bir av gelmesini bekleyemez misin? Sami'nin Maceraları - unonimus - 18-01-2021 O da mümkün. Onun haricinde başka tuzaklar da kuracağım. Özellikle mahzenin etrafına. Sami'nin Maceraları - unonimus - 19-01-2021 4. Bölüm: Eylül Oyundaki adı Fall Month (sonbahar ayı). 1 Eylül: Sabaha karşı yağmur kara döndü, sonra kar da kesildi. İki kızılgöz anca tutabildim. Birini saldım, ava devam ettim. Uykum geldiğinden salın üstünde uyudum. İkindi vakti uyandım. 2 Eylül: Sabah tekrar uyudum, öğlen uyandım. Çok aç idim ama balığım yok idi. İkindi vakti bir turna balığı tuttum. Kızılgözün ötekini de ruhlara verip turna balığını pişirmeye gittim. Ocağa balığı koyup yattım. Akşamüstü açlıktan uyandım. Turna balığının bir kısmını yiyip tekrar yattım. 3 Eylül: Sabah bir şey duyduğumu zannedip uyandım. Sanırım yağmuru duymuştum. Sonra birkaç gün önce kestiğim ağaç gövdelerini taşıdım. Turna balığının kalanını yiyip yine balığa gittim. Beş çapak balığı avladım. Bunları pişirmek için gereken ateşi yakmam 1 saat kadar sürdü. Onlar pişerken ben de bir gövdeyi tomruğa çevirdim. Çapak balıklarının birini yedikten sonra kalanları da çevirdim. Akşam gibi yattım. Gece bir şey duyduğumu zannedip uyandım. 4 Eylül: Binaya biraz daha devam ettikten sonra uyudum. Sabah uyanınca duvarı bitirdim. Sonrasında ikindiye kadar kapıyı da tamamladım. Sonra zemin ve çatı için bir büyük ağaç daha kestim. Bundan kereste yaptım. Akşam bir ara yağmur yağdı, sonra kara döndü, sonra kar da dindi. En azından bu mevsimde kar yerde kalmıyor da ski yapmaya ihtiyacımız olmadı henüz. Ski yapmak için kürk lazım, onu da ancak ya ticaret yaparsam bulabilirim, ya da kıyafetleri kesip yapmam gerekecek. Zemini bitirmeden kafayı koyup yattım. Fazla uyuyamadım, dışarısı soğuktu. Ocakta ateş yakıp öyle uyudum. 5 Eylül: Sabah uyandığım gibi balığa çıktım. İkindi vakti bir turna balığı yakaladım. Bu pişerken zemine devam ettim. Akşam balığın bir kısmını yiyip zemin inşasına devam ettim. Tabii bunun için ufak bir ağaç kesmem gerekti. 6 Eylül: Zemini bitiremeden yatmak zorunda kaldım. Kuşluk vakti bir şey gördüğümü zannedip uyandım. Zemini bitirip balığa çıktım. 7 Eylül: Salın üstünde uyumuşum, ikindi uyanabildim. Bir tatlı su gelinciği, bir de sudak buldum. Gelinciği yiyip etrafta kaya aramaya çıktım. Üç huş ağacı gördüm ama kabuğunu almak için mevsimi değildi. Yolda bir vaşak gördüm ama kendisine saldırmaya değmezdi. Geceye yakın eve dönüp topladığım kayaları saunaya bıraktım. Sonra uyudum. 8 Eylül: Kuşluk vakti uyanınca kaya toplamaya devam ettim. Yolda biraz kum mantarı gördüm. Biraz güneyinde yaban mersini vardı, onları topladım. İkindi vakti geri döndüğümde yaban mersinlerinden birazını tuzağa bıraktım. Sonra balığa çıktım. 9 Eylül: Bir sudak tuttum. Sonra rastgele iki yere tuzak kurasım geldi. Sudak hazır olunca yiyip yattım. Kuşluk vakti bir şey duyduğumu zannedip uyandım. Haklıydım, bir kara orman tavuğu görmüştüm. Sopamı çıkardım. Sopayla kuşa vurdum, sopa kuşun gözüne girdi, kuş bilincini kaybetti. Sonra kafatasına vurdum. Kuş öldü. Derisini yüzdüm, etin bir kısmını alıp tuzağın birine attım. Deriyi işlemeye başladım. Yarına kadar kurumaya bıraktım. Sonra balığa çıktım. Sekiz kızılgöz yakaladım, birini suya atıp devam ettim. Başka bir şey yakalayamadığımdan ve çok acıktığımdan onları pişirip yiyip tekrar balığa çıktım. Bu sefer iki tatlı su gelinciği, bir turna balığı, iki çapak balığı ve bir sudak yakaladım. Onları ocağa koyup uyudum. 10 Eylül: Sabah uyanıp tuzakları kontrol edip kaya toplamaya devam ettim. Öğlen vakti ormanda giderken bir ses duydum ama sese doğru gitmedim. Biraz daha kaya toplayıp geri döndüm. Sonra saunanın içini döşedim, içine çalı çırpı koydum. Sonra mahzenin etrafını çitle çevirmeye başladım. Çitin bir kısmını yaptıktan sonra deriyi işlemeye devam ettim. Deriyi yağladıktan sonra etraftan 4 fidan daha devirdim. Çiti bağlamak için bunları kullanacaktım. Kazık yapmak için ufak bir ağaç devirdim. 11 Eylül: Bunları kazığa çevirdim. Biraz çit yaptıktan sonra deriyi yıkayıp eve gidip yattım. Uyandığımda ikindi olmuştu. Deriyi dövmek için bir büyük ağaç kestim. Sonra tuzağa gittim, bir ak keklik vardı tuzakta. Sopayla vurdum, sopa kekliğin göğsüne geldi, keklik bağırmaya başladı. Bir kere daha vurdum, bu sefer kanadına isabet etti. Üçüncü vuruşum kafatasına isabet etti, keklik bilincini yitirdi. Bir daha vurdum ve anında öldü. Derisini yüzdüm, temizledim, kurumaya bıraktım. Çite devam ettim. Çiti bitirmek için biraz daha fidan ve ufak ağaç kestim. Çiti tamamladım. 12 Eylül: Mahzenin etrafını tuzaklamaya başladım. Tuzaklarken etrafta bir viyaklama sesi duydum. Tuzağa bir kutup tilkisi düşmüştü. Tilkinin kafasına bir ok attım. Uzaklara gitti. Bir daha attım. Kim bilir nerelere gitti. Bir daha attım. Az farkla kaçırdım. Bir daha attım. Az kalsın vuruyordum. Biraz yanaştım. Yine olmadı. Bir daha ok attım. Çimene isabet etti. Yine attım, yine sağa sola gitti. Biraz daha yanaşıp bir ok daha attım. Ok hayvanın gözüne girdi, tilki anında öldü. Derisini yüzdüm, etini aldım, tuzağı yeniden kurdum, etin bir kısmını tuzağa koydum. Bu sırada kar yağmaya başladı. Deriyi temizlerken kar yağmura döndü. Mahzeni biraz daha tuzakladım. Sonra yattım. Akşamüstü uyandım. Mahzenin etrafını tuzaklamayı tamamladım, sonra mahzenin girişi için ayı tuzağına malzeme toplamaya başladım. 13 Eylül: Ağaçları kesip mahzen çitine yuvarladım. Ayı tuzaklarından birini yaptıktan sonra yattım. Uyandıktan sonra ak keklik derisini döve döve yumuşattım. Tilki derisini yağladıktan sonra balığa çıktım. 14 Eylül: Öğleye yakın bir turna balığı, bir kızılgöz, iki de çapak balığı avladım. Döndüğümde mahzenin etrafındaki tuzaklardan birinde bir çalıhorozu olduğunu gördüm. Sopayla kafasına nişan aldım, kanadına vurdum. İkincisinde hiç vuramadım. Üçüncüsünde yine vuramadım. Sonra ayağım kaydı ve düştüm. Ayağa kalktım. Yine vuramadım. Sonra göğsüne vurabildim. Sonra kafatasına vurdum ve öldü. Tilkinin derisini yıkayıp uyudum. Gece uyanınca çalıhorozunun derisini yüzdüm, etini aldım. 15 Eylül: Etin bir parçasını ruhlara sundum. Tuzağı tekrar kurup tilki derisini dövdüm. Daha doğrusu, kürkünü. Evet. Çalıhorozunun derisini de işlemeye başladım. Ondan sonra ağaç kesmeye başladım. Sonra sabah uyudum. Akşam uyandıktan sonra biraz yemek yiyip batıya gitmeye başladım. 16 Eylül: Sonunda bir köy buldum. Neleri olduğuna baktım. Hayvan olarak sadece domuzları vardı. Arpa tohumlarını alayım diye düşündüm. İstedikleri şeyler benim için pek kabul edilebilir olmadığından, tilki kürkünü de vermek istemediğimden almaktan vazgeçtim. Dönerken açıkta biraz kestirdim. Sonra ikindi vakti eve dönüp orada uyudum. Akşam bir şey gördüm zannedip tekrar uyandım. Elimdeki ağaç bloklarından birini kâse yapmak için kullandım. Deri yıkayıp birinden daha kâse yaptım. Sonra deriyi dövüp uyudum. 17 Eylül: Öğlen uyandım. Kalan blokları kâseye çevirmeye başladım. Bir kısmını çevirdim, akşama doğru balığa çıktım. 18 Eylül: Sabaha karşı bir tatlı su gelinciği, bir çapak balığı, bir de sudak avladım. Bunları ocağa koyup yattım. Bir-iki saat sonra bir şey yürüdü zannedip uyandım. Bir şeyler yiyip blokları kâseye çevirmeye devam ettim. Sonra kafamı yine yatağa koydum. Akşam gibi uyandım. Son bloku da kâseye çevirip bunları mahzene koydum. Akşam tuzaklı çite devam ettim. 19 Eylül: Sabaha karşı yattım. Kuşluk vakti bir şey yürüyor zannedip tekrar uyandım. Sonra balığa çıktım. Üç kızılgöz tutabildim, birini suya geri bıraktım. İki kızılgöz ve iki çapak balığı daha tuttum. Gece soğuktan tekrar uyandım. Çitin tuzağının çukurunu kazmayı tamamladım. 20 Eylül: Sonra bunu tuzakladım. Yakacak odun elde etmek için bir ağaç daha kestim. Daha önceden kesilmiş bir ağacı da keresteye çevirdim. Sabah yattım. Kuşluk vakti bir şey duyup tekrar kalktım. Gece kestiğim ağacı bloklara böldüm. Gece bir şey duyduğumu zannedip yine uyandım. Balığa çıktım. 21 Eylül: Sabaha karşı beş tatlı su gelinciği, bir kızılgöz, bir de sudak avladım. Bunları ocağa koyduktan sonra ufak ağaçları kesip cirit yapmaya başladım. Öğlen yattım. İkindi vakti soğuktan uyandım. Biraz daha cirit yaptım. Gece biraz daha bununla uğraşıp yattım. 22 Eylül: Bir şey gördüğümü zannedip uyandım. 5 cirit daha yapıp yattım. Sabah soğuktan uyandım. Akşama kadar biraz daha cirit yapıp yolculuğa çıktım, yine batıya. Akşam bir maceracıya rastladım. Neyin var diye sordum, bir bardağı bir de sincap kürkü vardı. 23 Eylül: Bir köy daha buldum. Hayvan var mı diye sordum ama satılık değillermiş. Köpek alıp o köpeği kesip yememi istemediler demek ki. Mamafih, biri yanıma geldi ve köydeki birinin yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Yardıma ihtiyacı olan kişinin adı Perttuli idi. Benden 25 kaya istemişti. Bunu beş gün içinde yapmamı istemişti. Beş gün değil beş saatte de bitiririz onu. Saunanın köşesine bırakmamı söyledi. Taşları yedişer yedişer topladım. Sabaha karşı tamamladım. Beş sincap kürkü değerinde eşyayı bana ödül olarak verdi. Acaba ne almalıydım? Skramasaksi vardı ama o beş değil belki elli sincap kürkü ederdi. Bir ufak kazan aldım. Üstüne de kutup tilkisi kürkünü ve 9 ok verdim. Sonra köyde uyudum, ikindi vakti uyanıp köyden ayrıldım. Hemen kuzeydeki başka bir köye gittim. Hayvan olarak sadece ufak köpek satıyorlardı. Diğer eşyalarını da ben beğenmedim, dolayısıyla evin yolunu tuttum. Gece eve döndüm. Döndüğümde gölde buzlanma vardı. Tuzağa gittim, tuzak bozulmuştu. Yakacak odun eldesine devam ettim. 24 Eylül: Buzda bir delik açıp su içtim. Sonra balık avına başladım, o sırada delik ortadan kayboldu çünkü buz ortadan kayboldu. İki çapak balığı, iki de tatlı su levreği avlayabildim. Geri dönüp onları ocağa koydum. Kafayı koyup yattım, öğlen kalktım. Sonra yemek yiyip tekrar yattım. Akşam soğuktan uyandım. Dışarıyı gezdim. 25 Eylül: Gezmeye devam ettim, yerde uyudum. 26 Eylül: Eve geri döndüm. Balık tuttum. 4 çapak balığı tuttum. Bunları kaynattım. Bir ağaç daha kesip bunu da yakacak yapmaya başladım. Kuşluk vakti ocağı yakıp uyudum. Akşam bir şey duydum deyip uyandım. Balığa çıktım. Üç kızılgöz, bir de turna balığı avladım. Turna balığını kaynatıp kızılgözü kızarttım. Kızılgözü yiyip blokları yakacak yapmaya devam ettim. 27 Eylül: Bir ağaç daha kestim. Bunu da bloklara ayırdım. Sonra ateş yakıp sabahın köründe uyudum. İkindi vakti tekrar uyandım. Blokları ufaltmaya başladım. Gece olunca balığa çıktım. Dört kızılgöz ve iki tatlı su gelinciği avladım. 28 Eylül: Bunlar hazır olunca bir ağaç daha kestim. Bunu oduna çevirmeye başladım. Sabaha karşı yattım. Akşam uyanıp odun yapmaya devam ettim. Sonra tekrar balığa çıktım. Üç tatlı su gelinciği, bir turna balığı ve bir de kızılgöz yakaladım. Turna balığını kaynattım, diğerlerini kızarttım. Sonra aklıma geldi, ski yapmamıştım. Kabanımı çıkardım, kabanımın kürkünün bir kısmını kullanacaktım. 29 Eylül: Ski yapmam 5,5 saat kadar sürdü. Buna bir de sopa gerekiyordu, ski sürebilmem için. Elimdeki kuş derilerini sopada kullandım. Bu da 1 saat kadar sürdü. Kabanımı tekrar giydim. Sabah ateş yakıp uyudum. İkindi vakti tuzakların birinde puhu yakalanmıştı. Sopayla bir vurdum, göğsüne isabet edip bilincini kaybetti. Bir daha vurdum, kafasına geldi ve öldü. Bunu yüzüp etini alıp bir parçasını bıraktım. Deriyi biraz işleyip kurumaya bıraktım. Eti aldıktan sonra bir ağaç daha kestim. Bunu da odun yapacaktım. Gece hepsini odun yapana kadar ayakta durdum, sonra yattım. 30 Eylül: Öğlen uyandım. Yemek yiyip bir ağaç daha kestim. Deriyi işlemeye devam edip akşam yattım. Bir şey duyduğumu zannedip uyandım, deriyi yine işlemeye devam ettim. Ondan sonra bir ağaç daha kestim. Sami'nin Maceraları - Yasin Ahmet - 19-01-2021 Okçuluk becerisi 0 falan mı karakterin? Ben genelde arbaletle bi vurdum mu kafasına falan giriyor ok. Sami'nin Maceraları - unonimus - 19-01-2021 Ne kadar yakına giriyordun? 2 kare uzaktan attığımda hayvanın gözüne isabet ettirip direkt öldürdüm. Kafasına nişan alıyordum. Sami'nin Maceraları - unonimus - 21-01-2021 5. Bölüm: Ekim Oyundaki adı Dirt Month (Toprak ayı). 1 Ekim: Bunu bloklara ayırdım. Biraz ateş yakıp yattım. Sabaha soğuktan uyandım. Blokları parçalamaya başladım. Deriyi duruladım. Sonra balığa çıktım. 2 Ekim: Öğlen deriyi dövüp yattım. Akşam bir şeyin yürüdüğünü zannedip uyandım. Tekrar balığa çıktım. 3 Ekim: 2 çapak balığı anca yakalayabildim. Öğlen bunları ocağa koyup tekrar balığa çıktım. Altı çapak balığı daha yakaladım. Birini ruhlara verip balık avına devam ettim. 4 kızılgöz, iki de çapak balığı daha tuttum. Akşama sauna sobasını yaktım. Birkaç saate sauna ısınmaya başladı. Kendime vasta ile vurmaya başladım. Rahatladım. Biraz daha saunada kendimi yıkadıktan sonra tütsülemeyi deneyeyim dedim. 16 gün boyunca her gün burada ateş yakacaktım. Gece tütsülemediğim balıkları ocağa koyup bir ağaç daha kestim. 4 Ekim: Ağacı bloklara ayırdım. Sonra yattım. Sabah soğuktan uyandım. Öğlen tütsüyü kontrol edip biraz daha ateş yaktım. Sonra kestiğim birkaç ladin fidanını bağ yapmakta kullandım. İkindi bir ağaç daha kestim. Sonra çite devam ettim. Çukuru biraz kazdıktan sonra tekrar balığa çıktım. Bir kızılgöz, bir de çapak balığı avladım. Kızılgözü suya geri atıp ava devam ettim. 5 Ekim: Salın üstünde uyumuşum, çapak balığını kızartmaya başladım. Sonra çukuru kazmaya devam ettim. İkindi gibi yemek yiyip uyudum. Akşam soğuktan uyandım. Çukuru kazmayı tamamladım. Sonra bunu tuzağa çevirdim. Gece balık tutmaya gittim. 6 Ekim: 4 kızılgöz tutabildim. Balıkları ocağa koyup yattım. Sabaha karşı açlıktan uyandım. Tekrar balığa çıktım. Bir tatlı su gelinciği, iki de kızılgöz yakaladım. Kızılgözlerden birini suya geri atıp ava devam ettim. Bir turna balığı tuttum. Sonra bunları saunada pişirdim. Öğlen uyandığımda pişmişlerdi. Blokları oduna çevirdim. Sonra da yattım. 7 Ekim: Sabah uyandım. Saunayı harlayıp çite devam ettim. Akşama kadar çukur kazdım. Ocağı yakıp uyudum. 8 Ekim: Sabaha karşı uyandım. Saunayı harlayıp balığa çıktım. Bir turna balığı tuttum. Ava devam ettim. Üç kızılgöz, bir de çapak balığı tuttum. Eve dönüp bunları ocağa koydum, sonra dışarıda dolaşırken bir ses duydum, sanırım tuzaklardan biri tetiklenmişti. Kızılgözler piştikten sonra yiyip tuzağa yürüdüm. Tuzakta ak keklik vardı. Kafasına sopayla nişan aldım, göğsüne geldi. Acı içinde ötmeye başladı. Tekrar vurdum, bilincini yitirdi. Kafatasına isabet ettirdim ve öldü. Kuşu parçalayıp tuzağı geri kurdum. Etini pişirip derisini işlemeye başladım. Akşam bir kazıklı tuzak çukuru daha oluşturdum. Kestiğim ağaçlardan birini bloklara bölüp yattım. 9 Ekim: Sabah uyanıp saunayı harladım. Çite devam ederken garip bir ses duydum. “Tavşandır o.” deyip çite devam ettim. Çukur kazmaya başladım, sonrasında balığa çıktım. Bir turna balığı tuttum. Bir turna balığı daha tuttum. 10 Ekim: Salın üstünde uyudum. Üç tatlı su gelinciği ve bir kızılgöz avladım. Turna balıklarını kurumaya bıraktım. Bu işlem 25 gün sürecekti. Diğerlerini kızartıp blokları oduna çevirmeye başladım. Bu sırada uyuyakaldım. 11 Ekim: Uyanınca buna devam ettim. Tuzak çukurunu kazıkladım. Deriyi duruladım. Ocağı yakıp uyudum. 12 Ekim: Bir şey gördüğümü sanıp uyandım. Uyanınca saunayı harlayıp deriyi dövdüm. Çite devam ettim. Sonra balığa çıktım. 9 kızılgöz tuttum, birini salıp devam ettim. 13 Ekim: Başka bir şey tutamadım. Sabaha karşı bir ağacı daha bloklara ayırdım. Uyudum. Akşama tekrar uyanıp saunayı harladıktan sonra balığa çıktım. Beş kızılgöz daha tuttum, birini suya attım. 14 Ekim: İki kızılgöz, bir de sudak tuttum. Onları pişirdikten sonra balık avına devam ettim. Bir kızılgöz, bir de sudak tuttum. Onları eve götüremeden uyuyakaldım. 15 Ekim: Bir kızılgöz, iki de çapak balığı tuttum. Bunları kızartıp bir kısmını yedim. Sonra çukur kazmaya başladım. Biraz kazdıktan sonra yattım. Akşam uyandım. Çukuru kazdım. Eve giderken tuzaklardan birinde bir tavşan olduğunu fark ettim. Sopayla tavşanın kafasına vurdum, tavşan bilincini yitirdi. Bir kere daha vurunca öldü. Derisini yüzüp etini ayırdım. 16 Ekim: Etini pişirdim. Kemiklerini mahzene attım. Sonra tuzak çukuruna kazık ekledim. Sonra evdeki blokları oduna çevirip yattım. Akşam uyanınca balığa çıktım. İki kızılgöz, iki de çapak balığı avladım. Bunları pişirip bir ağacı daha bloklara ayırdım. Bunu oduna ayırmaya başladım. 17 Ekim: Oduna ayırmayı bitirdim. Biraz daha fidan koparıp bunlardan da bağ yaptım. Sabah uyudum. Akşam uyanınca tekrar balığa çıktım. Bir tatlı su gelinciği, iki de kızılgöz tuttum. 18 Ekim: Gece hava çok soğuduğu için balığı yarıda kesip hemen eve döndüm. Çukur kazmaya devam ettim, kuşluk vaktinde uyudum. İkindi uyanıp balığa çıktım. Uyanınca deriyi dövdüm. Buzu kırıp balık tutmaya başladım. 8 tatlı su levreği tuttum. Biraz daha devam edip bir de turna balığı tuttum. Levrekleri kurutmaya bıraktım, turna balığını ocağa koydum, sonra yattım. 19 Ekim: Sabah uyandıktan sonra saunayı yaktım. Akşam bir turna balığı, bir de tatlı su levreği tuttum. Çukuru kazmaya devam ettim. Çukuru tuzakladım. 20 Ekim: Ocağı yakıp uyudum. Bir şey gördüğümü zannedip uyandım. Karı görmüş olabilirim herhâlde. Sonra saunaya girdim, balıklar tütsülenmişti. Toprağı kazıp çukur açmaya başladım. Öğlen gibi uyudum. Gece uyandım. 21 Ekim: Çukuru kazmayı tamamladım. Sonra buna kazık çaktım. Sabah balık avlamaya başladım. Hava çok soğuk olduğu için bunu yaparken yanımda ateş yaktım. Üç kızılgöz, bir de tatlı su levreği avladım. İkindi vakti bir turna balığı, bir de çapak balığı yakaladım. Bunlara ocağa, kafamı da tahtaya koydum. Akşam uyandım. Çite devam ettim. Akşam tekrar yattım. 22 Ekim: Sabah uyandım. Çukur kazmaya başladım. Hava çok soğuk olduğu için eve geri dönüp ısınmaya gittim. Akşam terler hâle gelince düğümlü tuzağa bakmaya gittim. Boştu. Biraz daha kazıp eve dönüp yattım. 23 Ekim: Sabah uyandım. Çukuru bitirip tuzakladım. Sonra balık avlamaya çalıştım. Bir kızılgöz anca tutabildim. Üşüyüp eve döndüm. Sonra tekrar avlandım; iki kızılgöz, üç çapak balığı, bir de tatlı su levreği tuttum. Onları pişirdikten sonra çite devam ettim. 24 Ekim: Çukuru kazmaya başlasam da bitiremeden uykum geldiği için yatmak zorunda kaldım. Öğlen uyandım. Akşama kadar çukuru kazmaya devam ettim ama bitiremedim, eve dönüp ısındım. 25 Ekim: Çukuru tuzakladım. Gece yarısı yattım. Bir şey yürüyor zannedip ikindi vakti uyandım. Çite devam ettim. Akşam balık tutmaya gittim. 26 Ekim: 4 kızılgöz tuttum, birini bıraktım. Sabah bir kızılgöz, üç de tatlı su levreği tuttum. Bunları ocağa koyup yattım. Akşam kalktım, yemek yanmıştı. Balık tutmaya geri döndüm. 27 Ekim: Bir turna balığı, bir de çapak balığı tuttuktan sonra uyuyakaldım. Gece uyanabildim, bunları ocağa koydum. Çukuru kazmaya devam ettim. 28 Ekim: Çukuru kazmayı tamamlayamasam da balığa çıktım. Buzun üzerinde biraz yürüdüm, sonra buzdan çatırtı sesleri gelmeye başladı. Balık bulamadım, sabah kafayı koyup yattım. İkindi kalktım. Çukuru kazmaya devam ettim. Bir kazıklı tuzak daha kurup eve gidip yattım. 29 Ekim: Sabah uyandığım gibi balığa çıktım. Üç tatlı su levreği bulabildim. Çite devam ettim, toprak çukur kazılabilecek durumda değildi. Sanırım nisan veya mayıs ayına kadar çukur açamayacaktım. Tuzaklı çit projemizin tuzakları o zamana kadar yapılamayacak. Biraz ateş yakıp balık tutmaya çalıştım. Öğlenin ortasında bile hava buz kesiyordu. Üç tatlı su levreği avlayabildim. Tekrar ava çıktım, bir şey yakalayamadım. 30 Ekim: Ocağı yakıp uyudum. İkindi vakti balığa çıktım. Akşam bir turna balığı, dört de kızılgöz tuttum, kızılgözlerin birini bıraktım. Bunları pişirdim. Sonra kendimi ısıtmaya çalıştım. Sami'nin Maceraları - Yasin Ahmet - 08-02-2021 Sami'yi uykusunda mı boğazladılar ne oldu? Sami'nin Maceraları - unonimus - 08-02-2021 Bir ara gelecek. Sami'nin Maceraları - unonimus - 27-06-2021 3.70 betasına kaydoldum. 3.50'den beri oynanan kayıtlar desteklendiği için bunun devamlılığında sorun olmayacak. Köreşe eklenmiş, baharın sığın avlarsak işimize yarayabilir ski bulundurduğumuz için. İyi ki ski yapmışız, skimiz olmasa köreşede batma ihtimalimiz daha fazla olurdu. Kar mekaniklerinden artık hayvanlar da etkilenebiliyor. Ok/cirit ile filan evden biraz dışarıda otçul hayvan avlanabilir. Tabii ski takmış olmak ve bu sırada donmamak lazım . Görüş alanı değişiklikleri artık saatte bir değil dakikada bir hesaplanıyor. Onu tabii ki siz göremiyorsunuz ama ben görebiliyorum . Yeni yetenek olarak dokuma eklendi. Bitki lifi bulamayacağımız için bu mevsimde yapamayız gerçi. Artık oltalar yapılabiliyor. Var olan oltaları demir iğneli olacak şekilde değiştirdiler. Demir>kemik>tahta. Oltaya yem konabiliyor. Zorunlu değil ama ufak balıkları suya atma derdinden kurtarır . İğne düşebiliyor, yenisini takmak mümkün. Şimdilik değişiklik listesi: http://www.unrealworld.fi/370beta-changelog.txt Sami'nin Maceraları - Yasin Ahmet - 27-06-2021 Resim niye yok prodüksiyondan tasarruf edilmez.. Sami'nin Maceraları - unonimus - 29-06-2021 6. Bölüm: Kasım Oyundaki adı Dead Month (Ölü ay). 1 Kasım: Kendimi ısıttım. Sonra kıyıdaki buzu kırıp balık avlamaya çalıştım. Yem olarak bir şey koymadım. Sabaha kadar bir şey avlayamadım. Turna balığının bir kısmını yiyip uyudum. Akşam tekrar uyanıp balık avına devam ettim. Bir tatlı su levreği yakaladım. Ava devam ettim, yem olarak levreği koydum. 2 Kasım: Levrek gitti, kavga bitti. Ava devam etmek zorunda kaldım. Sabaha karşı soğuktan donmamak için eve dönüp evde ateş yaktım. Gün doğarken tekrar balığa çıktım. Bir şey yakalayamadım. Öğlen uyumak için eve gittim. Fazla uyuyamadım, sonra çukur kazmaya döndüm. İkindi tekrar yattım. 3 Kasım: Sabaha karşı uyanıp tekrar balığa çıktım. Ancak buyduğum için eve geri döndüm. Isınana kadar evde bekleyip balıkçılıkla uğraşmaya devam ettim. İkindiden sonra bir tatlı su levreği yakaladım. Bunu pişirdim. Yiyip ava geri döndüm. Bir şey avlayamadım. Gece kafamı yatağa dayadım. 4 Kasım: Sabah uyanınca balık avına devam ettim. 5 Kasım: Hiç balık avlayamadığımdan dolayı tütsülenmiş çapak balıklarından birini yedim. Sonra yattım. Akşama yağmur başladı. Ava devam ettim. 6 Kasım: Tabii ki hiç balık avlayamadım. Kurutulmuş turna balıklarından birini yemeye başladım. Ava geri döndüm. Sabaha karşı yağmur yağmaya başladı. Bir şey avlayamadığımdan uyudum. Akşam balık avına devam ettim. 7 Kasım: Bu sıcak kasım gününde buz tutmuş gölün kenarında tek bir balık bile bulunamıyordu. Batıda birinin ölmesine benzer bir ses duydum, oraya koştum. Bir şey yoktu, eve dönerken bir vaşakla karşılaştım, sanırım o öldürmüştü. Balık avına döndüm. Akşam eve gidip yattım. 8 Kasım: Sabaha karşı uyandım. Sonrasında balığa çıktım. Öğlene kadar bir şey avlayamadım. Sonrasında evde ateş yaktım. Akşama bir kızılgöz tuttum, bunu yem olarak kullanıp balığa devam ettim. Tabii ki hiçbir balık buna kanmadı. Akşam eve dönüp yattım. 9 Kasım: Sabah tekrar balığa çıktım. Akşama kadar bir şey avlayamadım. Evde ısınıp balığa tekrar gittim. 10 Kasım: Hiçbir şey avlayamadan eve gittim. Sabah bir şeyin hareket ettiğini sanıp uyandım. Balık avına çıktım, bir şey bulamadım. Akşama uyudum. Gece bir şey duyduğumu sanıp uyandım. Yanlış alarm, tekrar uyudum. 11 Kasım: Uyandıktan sonra balığa çıktım. Öğleye kadar balık tutamadım. Eve gelip kendimi ısıttım. Sonra ciritlerimi alıp etrafı dolaşmaya çıktım. Hiçbir şey bulamadım. Akşamüstü salı buzları kıra kıra gölün ortasına ittim. Ona rağmen balık tutamadım. 12 Kasım: Gece yarısı yağmura uyandım. Tekrar uyudum. Öğlen uyandım. Yağmur kara dönmüştü. Öğleden sonra tekrar yağmura döndü. Akşam tekrar kara döndü. 13 Kasım: Kar sonunda kesildi. Sabaha karşı kendime bir iğ yaptım. Sonra eve gidip yattım. Açlıktan uyandım, tekrar balığa çıktım. Orada uyuyakaldım. Tekrar uyanınca kurutulmuş tatlı su levreklerinden birini yem yapıp balık tutmaya çalıştım. İki kızılgöz tuttum. Birini yem yaptım. 14 Kasım: Diğerini de yem yaptım. Hiçbir balık tutamadım. Sabaha karşı yağmur yağmaya başladı. Eve gidip uyudum. Akşama doğru dışarıyı gezmeye çıktım. 15 Kasım: Bir şey bulamadım. Sabah uyudum. Uyandıktan sonra çevredeki köylerden birine gitmeye çalıştım. Akşam bir maceracıyla karşılaştım. Adı Päiviö idi. Adamdan bıçak karşılığında bir yuvarlak kalkan aldım. Gece vakti bir köye yanaştım. Tanıdık kişilerdi. Uyku bilip bilmediğimi soruyorlardı. Köyle ticarete giriştim. 20 cirit, 5 kâse ve biraz kürk karşılığında 190 turp aldım. Kalkan ve kısa yay karşılığında 154 turp daha aldım. Geceyi orada geçirdim. 16 Kasım: Sabah uyandım. Hava çok soğuk olduğu için elimdeki şeylerin bir kısmını, çubukları, küreği ve ski kullanmak için lazım olan sopayı yaktım. Birkaç yüz metre kuzeydeki bir köye gittim. Orada Reko benden yardım istiyordu. 160 dal toplamamı istedi. İkindiye kadar toplayıp ortaya bıraktım. Bana 5 sincap derisi bedelinde ödül vereceğini, etraftan almak istediğim şeyleri almamı söyledi. Bir kutu turp, yarım çanta da arpa tohumu aldım. Karşılığında 20 turp verdim. Sonra güneydeki bir köye gittim. Orada bana göre bir şey yoktu. Evin yolunu tuttum. Gece dışarıda biraz uyudum. 17 Kasım: Gece eve geri döndüm. Öğleye kadar uyudum. Kendime biraz turp çorbası yaptım. Çorba hazırlanırken balığa gittim. Dönüşte çorbayı içip tekrar balığa gittim. Akşam biraz turp kaynattım. Onu yiyip biraz turp türlüsü yaptım, artık ne kadar türlü olduysa. Bir kısmını yedim. Sonra balığa çıktım. 18 Kasım: Sabaha kadar bir şey tutamadım. Sonrasında dışarıda bir ateş yaktım. Turpları bunda kızartacaktım. 19 Kasım: Vazgeçtim, içeride kızarttım. O arada biraz da çorba yaptım, sonra uyudum. Akşam uyanıp balığa çıktım. 20 Kasım: Gece kar başladı, sonra yağmura döndü. Sabah tekrar kara döndü. Akşama kadar tek bir balık bile avlayamadım, eve gidip uyudum. 21 Kasım: Sabah yağmura uyandım. Balık avına çıktım. İkindi vakti tuzaklarımdan birine bir kara orman tavuğu düştü. Sopayla kafasına vurdum. İkinci vuruşumda öldü. Derisini yüzdüm. Tabaklamaya başladım. Akşamüstü etini pişirdim. Sonra tekrar balığa çıktım. Gece kafayı koyup yattım. 22 Kasım: Gece yarısı bir şeyin yürüdüğünü zannedip uyandım. Kedidir o, kedi. Sorun yok. Yeniden yattım. Sabah uyanınca tekrar balığa çıktım. Akşama deriyi yıkadım. Sonra biraz turp közledim. Deriyi işlemeye devam ettim. Gece tekrar balığa çıktım. 23 Kasım: Deriyi durulayıp balığa devam ettim. Sonra olduğum yerde uyudum. İkindi vakti tekrar uyandım. Deriye döve döve helva yedirdim ama pek iyi yiyemedi. Tekrar balığa çıktım. 24 Kasım: Sabah uyumak isterken evin penceresinden bir vaşak gördüm, vaşak hemen kaçtı. Umursamadım. Akşama kadar uyudum. Sonra tekrar balığa çıktım. 25 Kasım: Sabaha kadar balık tutamadım. Turpların bir kısmını daha közlerken dışarıdan bir miyavlama sesi geldi. Önemsemedim, balığa gittim. İkindiye kadar bir şey tutamadım, kafayı koyup yattım. 26 Kasım: Gece uyandım. Tekrar balık tutmaya gittim. Öğlene kadar tutamadım. Sonra kendime bir kısa yay yaptım. Yapmam 5 saat sürdü. Akşam oldu, güneş battı. Ben de eve gittim. 27 Kasım: Sabaha karşı uyandım. Uyanınca kendime ski sürmek için kullanılan çubuklardan yaptım. Bunun için başlığımı kullandım. Bu yüzden kendime huş kabuğundan başlık yaptım. Bunu yapmam 3 saat sürdü. Sonra kürek yapmak için devrilmiş tomruklardan birini bloklar hâlinde kestim. Bloklardan birini kürek yapmak için kullandım. Bunun için 4 saatten fazla vakit harcadım. İkindi vakti çukur kazmaya devam ettim. Sonra birkaç ince tomruktan sopa yaptım. Bunları ciride çevirip akşam uyudum. Gece soğuktan uyandım, ateş yakıp tekrar uyudum. 28 Kasım: Sabah uyanınca balığa çıktım. İkindiye kadar tutmaya çalıştım, sağ elimde soğuk ısırması başladığı için eve dönüp kendimi ısıttım. Çukuru kazmayı tamamladım. Kazdığım çukuru tuzakladım. Gece biraz yemek pişirip kafayı koyup uyudum. 29 Kasım: Sabah uyandım. Balığa çıktım. Bir tatlı su levreği yakaladım. Onu kızartıp tekrar balığa çıktım. Bir tatlı su levreği daha yakaladım. Yem olarak biraz turp kullanıp bir kızılgöz, bir de tatlı su levreği avladım. Tatlı su levreklerini kızartıp bir de üstüne sebze çorbası yaptım. Balık tutmaya devam ettim. 30 Kasım: Turpla 4 kızılgöz tuttum. Birini ruhlara kurban ettim, birini yem olarak kullandım. Bir tane daha, bir tane daha derken sonuncusuyla bir turna balığı tuttum. Bunu kurutmaya bıraktım. Çorbayı içip yattım. İkindi vakti uyanıp biraz daha çorba hazırladım. Turpla 6 kızılgöz, iki de tatlı su levreği avladım. Ruhlara bir kızılgöz bıraktım, birini de yem yaptım. Bir tanesini daha yem yaptım, onunla turna balığı tuttum. Turna balığını kurutmak için astım. Çorbadan içtim, balıkları pişirmeye bırakıp yattım. |