Belisarius Seferleri - Bölüm 2 : Vandalların Fethi (533-534) - Baskı Önizleme +- Strategyturk Forumları (https://forum.strategyturk.com) +-- Forum: Genel Forumlar (https://forum.strategyturk.com/forum-genel-forumlar) +--- Forum: Tarih Forum (https://forum.strategyturk.com/forum-tarih-forum) +--- Konu Başlığı: Belisarius Seferleri - Bölüm 2 : Vandalların Fethi (533-534) (/konu-konu-dizisi-belisarius-seferleri-bolum-2-vandallarin-fethi-533-534) |
Belisarius Seferleri - Bölüm 2 : Vandalların Fethi (533-534) - Justicar - 09-04-2023 4. yüzyılın sonları 5. yüzyılın başlarında büyük barbar akınları başlamıştı. Daha önceleri de Roma imparatorluğuna sınır kabilelerin saldırdığı görülmüştür. Ancak bunlar yağma yapıp geri çekilen düzensiz saldırılardan ibaretti. Çoğu da Roma orduları tarafından bertaraf edilip yağmaladıkları mallar geri alınırdı. Ancak bu sefer gelen barbarlar fetih ve yerleşme amacıyla geldi. Frenkler, Gotlar ve Vandallar Batı Roma'nın içlerine girip ilerlemeye başladılar. İlerledikleri toprakları ya ele geçirdiler ya da yağmadılar. Yüz yıllarca Roma toprağı olan eyaletler tek tek barbar hakimiyetine girdi. Frenkler Galya'ya yerleşti, Gotlar İberya ve İtalya'yı aldı. Kral Genserik önderliğinde Galya ve İberya üzerinden Kuzey Afrika'ya geçen Vandallar kadim Kartaca bölgesine yerleşerek Vandal krallığını kurdular. Bu Batı Roma'nın çöküşüyle sonuçlandı. Kuzey Afrika'ya yerleşen Vandallar yoğun bir korsanlık faliyetine giriştiler. Sardinya ve Korsika'yı da topraklarına katan Vandallar bu korsanlık hareketleriyle Roma'yı yağmaladılar. Hatta Yunanistan'a kadar gidip bölgede yağma yaptıkları bilinmektedir. O dönem Kuzey Afrika ticari ve kültürel olarak çok gelişmiş bir bölge. 3. yüzyıl krizi olarak adlandırılan dönemde en az hasar almış ve etkilenmiş bölgelerden biri. Genelde çıkan iç savaşlar İtalya, Galya, Suriye, Mısır ve Daçya bölgelerinde yaşanmıştır. Kartaca bölgesinde ufak çaplı bir savaş yaşansa da bu gelişimi engelleyecek kadar büyük bir olay değildir. Kuzey Afrika büyük tarım arazileri ile Roma'nın gıda deposu konumundadır. 1. yüzyılda yaşamış tarihçi Josephues'e göre Roma'nın 8 aylık gıdası Afrika'dan gelirken yanlızca dört aylık gıda Mısır'dan gelmektedir. Tabi bununun lojistik olarak Mısırdan daha yakın bir konumda olmasının etkisi büyük. Ayrıca yüzlerce yıldır bu topraklar Roma'ya ait olduğundan en az Roma şehri kadar Kartaca'da Romalıdır. Kuzey Afrika'nın kaybı Roma için büyük bir darbe oldu. Gıda kıtlığı kapıdayken Vandallarla yapılan ticaret anlaşması krizi biraz azalttı. Yine de bu bölgenin kaybını yediremeyen Batı Roma imparatorları başarısızlıklarla sonuçlanacak bir dizi sefere kalkıştı. Genserik önderliğinde 435 yılında Kuzey Afrika'ya çıkan ve buraya yerleşen Vandallar Hristiyanlığın Aryanizm mezhebini benimsemişlerdir. Tam bir asır boyunca bu topraklara hükmedicek bir krallık kurdular. Mezhep farklılıkları sebebiyle eski Hristiyan Roma vatandaşlarına zulmettiler. Askeri seferler neticesiz kaldığından Doğu Roma Vandallar ile anlaşma yoluna gitti. Zaman zaman bölgede yaşayan Hristiyanların güvenliği sağlansa da Romalılar Vandallar krallığı altında rahat yaşamadılar. 533 yılına gelindiğinde Batı Roma çökmüş olsa da toparlanmakta ve gücü hale yerinde olan Doğu Roma ayakta durmaktadır. İmparator Justinian eski imparatorluk topraklarında hüküm süren yeni krallıklar ile diplomatik ilişkiler sürdürmekdedir. Dönemin Vandal kralı Hilderik ile ilişkileri iyi durumdadır. Ancak yine de Justinian bir Roma imparatorudur ve Son Romalı olarak imparatorluk topraklarını kendi meşru toprakları olarak görmektedir. Ayrıca iyi bir Hristiyan olan Justinian Aryan olan Vandalları bir çeşit heresy olarak benimsemiştir. 530 yılında kral Hilderik'in yeğeni olan Gelimer bir darbe ile Hilderik'i tahttan indirip kendisini, oğullarını hapsetti ve kendini kral ilan etti. Gelimer berberi kabilelere karşı aldı yenilgilerle ezilen Hilderiğe göre savaşçılığı kanıtlanmış biriydi. Justinian Gelimer'i gaspçı olarak nitelendirdi. Gelimer ise cevap olarak kendi işine bakmasını tembihledi ve Hilderiğ'in oğullarından birini kör etti. Bu tarihten itiberen Doğu Roma ve Vandal krallığı ilişkileri kopma noktasına geldi. Ancak Justinian hali hazırda Doğuda Sasaniler ile uğraşırken bir de kendi hükümdarlığına olan karşıtlıkla uğraşmaktaydı. 533 yılında Justinian Sasaniler ile barış yapmış ve Nika isyanını bastırmıştır. Sasaniler ile yaptığı savaştan istediği sonucu alamadı ve Nika isyanı gösterdi ki hali hazırda tahtı üzerine tehditler bulunmaktaydı. Justinian hükümdarlığını garanti altına almak için büyük bir zafer kazanması gerektiğini biliyordu. Gözünü zenginlikleriyle bilinen eski imparatorluk eyaleti olan Kuzey Afrika'ya çevirdi. Hali hazırda ilişkilerin koptuğu gaspçı Gelimer'e bir ders verecekti. Ordunun ve Filonun hazırlanmasını emreden Justinian'ın girişeceği sefer karşı çıkanlarda oldu. Kapodakyalı John uzun deniz seferinin zorluğu ve maliyetinden bahsetti. Ayrıca Kartaca'ya yapılan son deniz seferinde alınan yenilginin izleri unutulmamıştı. Ancak Justinian kararlıydı ve sadık generali Belirsarius'u bu göreve atadı. Belisarius Magister Militum Per Orientem (Doğu generali) rütbesine tekrar atandı ve sefer üzerinde tam yetki verildi. Belisarius'un emrine yaklaşık 17.000 kişilik ordu verildi. Ordu, Dıraçlı John komutasında 10.000 piyade, 5.000 süvari, Hun ve Herulilerden oluşan 1000 kişilik paralı süvariler ve kendi 1000 kişilik seçkin Bucallarii birimlerinden oluşmaktadır. Komuta kademesinde ikinci komutan olarak eski yoldaşı Ermeni John ve kurmayı olarak hadım Süleyman hizmet vermektedir. Görünürde böyle bir sefer için büyük bir kuvvet olmasa da çoğu Belisarius ile birlikte doğu da savaşmış sert gazilerden oluşmaktadır. Ayrıca bu seferde Belisarius'a eşi Antonina eşlik edecektir. Hem Antonina'nın bağlantıları sebebiyle iyi bir müttefik, hem de başkentteki imparatoriçenin yakın arkadaşı olduğundan Theodora için değerli bir ajan olacaktır. Hazırlıklarını tamamlayan filo 533 Haziran ayında denize açılır. Zorlu bir sefer olacağını bilen Belisarius bunun adamlarının disiplini bağlı olduğunun farkındadır. Sefer yeni başlamışken iki sarhoş Hun paralı asker çıkan bir tartışmada bir yoldaşlarını öldürür. Belisarius bu haberi aldığında iki Hun paralı askeri ordusunun gözü önünde astırır. Adamlarına seslenerek her hangi bir taşkınlık ve disipsizlik yapanın kendi yoldaşı olmayacağı konusunda uyarır. Deniz yolcuğuna kaldığı yerden devam eder ancak yetersiz ve bozuk gıda sebebiyle yaklaşık 500 kişi hayatını kaybeder. Taze yiyecek almak için Sicilya'ya çıkan Belisarius çarpıcı haberler ile karşılaşır. Vandallar onun gelişinden habersiz olmakla kalmayıp bir de Gelimer filosunu 5000 adamla birlikte kardeşi Tzazo komutasında Sardinya adasında çıkan bir isyanı bastırması için gönderir. Vandal krallığı karışmış durumdadır hali hazırda eski Romalılar Libya'da isyan içerisindedirler. Önceleri bu isyan ile birlikte hareket etmek için Libya'ya çıkmayı düşünen Belisarius, savunma için Vandal filosunun olmadığını örnenince Libya fikrini değiştirerek başkentlerine yakın bir mesafeye inmeye karar verir. Belisarius hiç bir direniş olmadan karaya çıkar. Ancak askerleri çevre köylere musallat olur. Yağma ve hırsızlık haberleri gelmeye başlar. Belisarius bir kez daha adamlarına hitap ederek, bu toprakların eski Roma toprakları yaşayan halkı ise Roma vatandaşı Hristiyanlar olduğunu belirtir ve bu tarz taşkınlık yapanların ağır şekilde cezalandırılacağını söyler. Belisarius halkın Roma'yı kabul edip etmeyeceğini öğrenmek için yakınlarda bulunan Syllectum kasabasına güvendiği adamlarını göndererek halkın düşüncelerini öğrenmek ister. Hali hazırda Vandallar iktidarından bıkmış olan halk Doğu Roma'yı memnuniyetle kabul eder ve destekler. Syllectum'dan aldığı destekle Belisarius şafakta Kartaca'ya yürüyüşe başlar. Ancak Gelirmer'in konumunu tespit edemediğinden dikkatlidir. Önce 300 Bucalliri ile sağ kolu Ermenistanlı John'u önden gönderir. Artçı kuvvet için ise Hunlar'ı görevlendirir. Hunlar geniş bir alana yayılarak hem orduyu takip eder hemde keşif görevi görür. Gelimer ise Roma'lıların krallığına ayak bastığını öğrendiğinde önce Hilderik ve oğullarını idam ettirdi. Daha sonra Kartaca'da bulunan kardeşine haber göndererek adamları ile birlikte Kartaca yolunu tutmasını istedi. Planı basitti, Ammatas Roma'lıları Ad Decimum'da karşılayacak kendisi de ordusuyla beraber yandan Romalılara saldıracaktı. AD DECIMUM MUHAREBESİ
Ad Decimum'a yaklaşan Belisarius düşmanı tespit edemediğinden iyice huzursuzlanır ve kamp kurma emri verir. John'un emrindeki önce kuvvetini Kartaca yolunu gözetlemesi için gönderir. John Ad Decimum'a geldiğinde ufak bir asker ile Ammatas'ı bulur ve hemen saldırı emri verir. Ağır zırhlı seçkin Bucalliriler karşısında az sayıda Vandal birliğini hiç şansı yoktur. Birlikte komutanları aynı zamanda Gelimer'in kardeşi olan Ammatas öldürülür. Ammatas, Gelimer'den Romalılar ile ilgili haberleri aldığında tam olarak hazırlanmadan Ad Decimum'a ilerlemeye başlamıştı. Kendi adamlarının çoğu düzensiz bir şekilde peşinden takip ediyordu. Ermenistanlı John bunu fark ettiğinden hızlı bir şekilde Kartaca yolundan ilerlemeye devam etti ve önüne çıkan Vandallıları yok etti. Artçı kuvvet Hun ise keşif esnasında karşılarına 2000 adamıyla Gelimer'e desteğe gelen yiğeni Gibumund'la karşılaşırlar. Gibimund ve adamları Hunlar ile ilk defa karşılaşır ancak şöhretlerinden haberdardılar ve bir tuzağa çekildiklerinden şüphelenirler. Daha sonra Hunlar hücuma geçtiğinde Gibimund'un adamları düzensiz bir şekilde kaçmaya başlarlar. Bu karmaşayı fark eden Hunlar Vandalları kılıçtan geçirir. Ölenler arasında Gelimer'in yiğeni Gibimund'da bulunmakta. Tüm bu çatışmalardan habersiz Belisarius Ad Decimum'a süvarilerden oluşan keşif birliği gönderdi. Ad Decimum'a giden birlikler yaşanan muharebenin kalıntılarıyla karşılaştı. Bu esnada Gelimer de Ad Decimum'a vardı. Belisarius'un keşif birlikleri çatışmadan kaçınarak düzensiz bir şekilde Roma kampına çekildi. Gelimer bu düzensizlik birlikleri takip edebilir ya da Kartaca yolunda giderek Ermenistanlı John'u yok edebilirdi. Anca söylentilere göre Ad Decimumda kardeşi Ammatas'ın cesedi bulur ve büyük bir kedere boğulur. Kampa dönen süvariler Gelimer ve ordusunun bilgisini Belisarius'a bildirdi. Ancak süvarilerin yeniden düzenlenmesi için biraz zaman gerekti. Gelimer'in kardeşinin cesedi ile ilglenmesi Belisarius'a ihtiyacı olan süreyi tanıdı. Toparlanan süvariler Vandal ordusu üzerine sert bir şekilde saldırdı. Yoğun süvari saldırısı altında fazla dayanamayan Vandal birlikleri batıya doğru kaçtı. Kaçanlar arasında Gelimer de bulunuyordu. TRICAMARUM MUHAREBESİ
Belisarius için Kartaca yolunda her hangi bir engel kalmamıştır. Şehir için her hangi bir kuşatmaya gerek olmadan Romalıları barışçıl bir şekilde karşıladılar. Ancak Gelimer henüz yenilmemiştir. Belisarius bir süre Kartaca da Gelimer'in tahtına oturarak halkı dinledi. Ancak gelen haberler Sardinya'daki kardeşi Tzazo'nun emrindeki 5000 adamla isyanı bastırıp Kuzey Afrika'ya geldiği haberini aldı. Gelimer ve Tzazo birliklerini birleştirip Kartaca'ya yürümeye başladı. Belisarius hemen ordusunu toplayıp Tricamarum'da düşmanını karşılamak için şehirden ayrıldı. Bir dere kenarında kamp kuran Roma ordusunu Vandallılar gafil avlamıştır. Ancak bu fırsatı kaçırarak saldırmazlar. Daha sonra Romalı süvarileri saldırıya başlar. İlk iki saldırıyan Vandallar üçüncü de dağılır. Alanda 800 ölü bırakan Gelimer ve Vandallar kamplarına kaçar. Romalı piyadeler kampı sarar, savaş tek taraflıdır. Erkekler kılıçtan geçirilir, kamptaki çocuk ve kadınlar köleleştirilir. Gelimer yine kaçanlar arasındadır. Kardeşi Tzazo'da öldürülenler arasındadır. Belisarius kaçan Gelimer'in peşinden 200 atlıyla birlikte Ermenistanlı John'u gönderir. Ancak John kendi adamlarının biri tarafından öldürülür. Kalanlar takibe devam etti. Berberi kabilelere sığınan Gelimer 3 ay sonra merhamet vaadiyle teslim olur. Bu esnada Belisarius subaylarından birine Tzazonun kesik başını vererek Sardinya'ya gönderir. Sardinya ve Korsika hemen teslim olarak Roma hakimiyetine girer. Belisarius çok az kayıplarla eşi görülmemiş bir zafer kazanmıştır. Bir kez daha Kuzey Afrika ve Sardinya Roma hakimiyetindedir. Ancak Afrika eyaletlerindeki karışıklığı bilen berberi kabileleri sınır şehirlerine baskın ve yağmalar düzenlemeye başladılar. Belisarius Constantinople'ye dönmeden önce kurmayı hadım Solomon'u bölgede bırakıp düzen ve güvenlik sağlamasını emretti. Belisarius büyük bir ganimet ve mahkumlar ile Constantinople'ye döndü. O Kuzey Afrika'da savaşırken bir grup hırslı ve kıskanç subayın orada kendi imparatorluğunu kuracağına dair iftiralarına maruz kaldı. Ancak Belisarius, tüm bu iftiraların yalan olduğunu ve Justinian'a olan sadakatinin mutlak olduğunu kanıtladı. İmparator onu Roma'lıların bin yıldır en büyük zaferlerini kutladıkları zafer geçidiyle ödüllendirdi. Ayrıca bir zamanlar Roma Cumhuriyetinin en üst makamı olan şimdilerde ise fahri bir ünvan haline gelen Konsül ilan edildi. 535 yılı Roma Konsülü. Vandal Savaşı olarak bilinen sefer, minumum kayıpla altı ay içerisinde Roma'nın en zengin eyaletlerinden biri geri alında. Belisarius, Dara Savaşında taktiksel açıdan yetenekli bir komutan olduğunu kanıtlamıştı. Vandal savaşında ise disiplin ve diplomatik yeteneklerini gösterdi. Ancak aldığı bu zaferin rahatlığı çok uzun süre yaşamayacak. İtalya'da işlenen bir cinayet onun karşılaştığı en zorlu mücadelesini yaşatacak. - BÖLÜM SONU -
Belisarius Seferleri - Bölüm 2 : Vandalların Fethi (533-534) - Mabella - 09-04-2023 Girdiği seferlerden ve savaşlardan nasıl galip çıktığını halen anlamlandıramadığım, her okuduğumda hayranlık duyduğum ve bu kadar mucizevi başarısına rağmen hayatının sefil ve acınası şekilde bitmesine üzüldüğüm bir generaldir Belisarius Seferleri - Bölüm 2 : Vandalların Fethi (533-534) - Justicar - 10-04-2023 Belisarius'un hayatının sefil ve acınası bir şekilde bittiği argümanı yanlış. Bu argüman orta çağda çıkmış imparator tarafından kör edilerek sokaklardan dilencilik yaptığı romantize edilmiş bir hikaye. Daha sonra da 1776 bu şekilde resmedilmiş. Ancak Belisarius kendine ait malikenesin de emekliliği sırasında hayatını kaybetmiş. |