Ekim 1944.. Savaş Danzig' de ki kıvılcımın patlamasından bu yana 5 seneden fazla bir süredir sürmekte. 1941 Ocak ta başlayan Alman-Sovyet savaşı Ağustos 1944'de ancak sonlanabilmiş. Bu savaş Alman ordusu pratikte neredeyse savaş dışı bırakmıştır. 9 milyondan fazla kayıp veren Almanya için savaşın sonu 1944 ilkbaharı ile birlikte bitme durumuna gelmişti. Hamburg'u topçuları ile vurma noktasına gelen müttefik işgaline karşı son anda yetişen Japon 2.Ordusu unsurları tarafından püskürtülmüş. Uzak doğudan gelen takviyeler ile Batı Almanya 1944 yazı boyunca geri kurtarılmıştır. Fakat müttefikler olağan üstü insan, malzeme, araç ve hava desteği imkanlarına sahiptir. Ağustos 1944'de Sovyetler Birliği savaş dışı kalsa da pek çokları için zafer artık çok uzaktı. Flanders taaruzu ile Japon ordusu unsurları Belçika'yı yeniden zaptetmiş, müttefiklerin pozisyonlarını tehlikeye sokmuştur. 1944-45 kışı olanca sertliği ile gelirken Miğfer Güçleri son bir saldırı için ortak kanıya varırlar. Bu Ardenler üzerinden yapılacak genel kapsamlı bir taarruz ile Müttefikleri barışa zorlamaktan geçmektedir. 130 Japon tümeni ile 255 Almanya ve diğer Miğfer tümenleri Batı Cephesi boyunca karşılarında ki 680 müttefik tümenlerine karşı tutunmaktadır. 1945 baharında bu farkın sadece sayısal değil nitelik olarak da açılacağı aşikardır. Tojo ve Hitler Ardenler Kumarına tüm varlıklarını ortaya atarlar. Vakit ABD için 2 zara 100 bin verme vaktidir.


Flander taarruzunun başarıyla sonuçlanması ile Hollanda kyılarında 37 müttefik tümeni kıstırıldı. Ekim sonlarına kadar süren hava keşif fotoğrafları bu tümenlerin herhangi bir tahliye işleminde olmadıklarını raporladı. Görünen o ki müttefikler Hollanda üstünde ki pozisyonlarını korumakta ısrarcıydılar. Tartışılan ve planlanan Ardenler Taarruzu öncesi Hollanda kıyılarının temizlenmesi zorunluluk hali teşkil ettiğinden bir çok 99.Ordu, 11.Ordu ve 2.Ordu unsurları Hollanda'da ki mevzilere kaydırılır. Almanlar da Münich üzerinde ciddi bir stres yaratacak manevralara girişerek Antwerp üstünde ki baskıyı da hatrı sayılır bir miktarda rahatlatmışlardır.


Hollanda'nın bataklık arazilerine yapılacak bu saldırı için 1 Kasım gibi uygun olmayan bir tarih seçilse de Batı Cephesi Komuta Kademesi 10 gün içerisinde onlarca demorilize olmuş müttefik tümenini yoketmek niyetindedir. Nanking, Singapur ve Belçika fatihi General Yamashita kayıplara aldanmaksızın elinde ki tüm kuvvetler ile düşman hatlarına yüklenir. Japon uçakları ise bir avuç bomba taşıyabilen ve uçabilen her araçla düşman hatlarına saldırı.


3 gün süren hücumlar karşısında etkili bir sonuç alınamaz. Dahası keşif raporları Hollanda kıyılarında büyük bir tahliye harekatının başladığını raporlar. Zaman Japon askerlerinin aleyhine işlemektedir. 


4 Kasım da 98.Ordu da Almanların karşı saldırısına destek olmak için Avusturya Alplerine yoklama taarruzları gerçekleştirir. Dağlık arazilere iyi organize kurulmuş savunmalar burada günlerce süren kanlı çatışmaların ardından 99.Ordu için cehennemi yaşatacaktır. 


Benelux üstünde ise hava üstünlüğü belirsizdir. RAF ve USAF binlerce oyuncağı ile Yükselen Güneşin armalarını gökyüzünden silmeye ant içerek sortilerini gerçekleştirmektedir.


7 Kasım ile birlikte nihayet Amsterdam'ın bazı banliyolerini ele geçirmeyi başaran Yamashita Kuzeyde ki dar geçitten de saldırmayı düşünmektedir.


Gece vakti yapılan ani süngü hücumları hızlı bir sonuç verir ve Kuzey de ki geçit tahmin edilenlerin çok ötesinde bir zamanlama ile ele geçirilir.


Toplamda 37 tümen olduğu tahmin edilen Hollanda Müttefik Garnizonundan yanlızca 14 tümen cephe hatlarında saptanabilmş. Geri kalanlar ile temas sağlanamamıştır. Yamashita bu artcı birlikleri aşarak düşmanın tahliye hareketini sekteye uğratmak istemektedir.


İngiliz ordusu alelacele kaybedilen Hollanda Geçidine bir amfibik saldırı düzenliyor. Sahil de ki birkaç makineli tüfek ve G4M onları durdurmaya yetiyor. Yine de geçidin bulunduğu bölgede ylalızca birkaç tümen bulunmakta.


Sumatra'da ise sürgün General Okamura'nın jandarma birliklerinin de desteği ile 19.Ordu komutanı General Higuchi elinde ki mütevazi birlikler ile düşmanı Java adasına sürüyor. 


Çelik kadar sert bir iradeye sahip olan Franco ise Kuzey İspanya'daki işgale karşı başarılı püskürtmelerde bulunuyor. Müttefik güçlerin önemli bir kısmı Galiçya-Leon kıyılarından çekildiğinden ispanyol ordusu kalan artçı birlikler ile mücadele edebiliyor.


5 gün sonra ise Hollanda'da ki çember iyice daralıyor. Roterdam limanın da düşmesi ile toplamda 13 müttefik tümeni kuşatılıyor. Malesef tahmini olarak 37 olan sayıdan 24 kadar tümen Hollanda'dan başarıyla kaçarak başta Gent ve Dunquerke limanı olmak üzere tahliye edildi. General Yamashita bu durum için Tokyo'ya kısa bir açıklama yazar. Düşmanımız saldırmayı yada savunmayı beceremese de kaçmak konusunda çok iyi!


Nispeten ufak bir operasyonlar zinciri olan Flander Taarruzu ve Hollanda Kuşatması bize göklerde 440 kadar uçağa mal oluyor. Hollanda üzerinde ki hava operasyonlarının planlayıcısı olan Albay Fujita'ya Tokyo'dan bir madalya eksik olmuyor. Tojo hava kayıplarının böyle bir atmosferde nispeten az olmasından mutluluk duymuştur ve bunu somut bir ödüle dökmüştür. Normalde yumuşak huylu olan Fujita madalyayı takdim edildiği gibi Ren nehrine atıyor. Ona göre az kayıpların olmasının tek sebebi düşmanın son zamanlarda düşürecek pek uçağımızı havada bulamaması. 


18 Kasım'da ise Prens Katohito Batı Cephesini ziyarete geliyor. Askerler ile yaptığı buluşmalar bize %5 saldırı avantajı sağlayacak bir moral artışı yaşatıyor.


Nihayet Japon mühendisler Type97-Chi ha' nın seri üretime uygun olduğunu bildiriyorlar. Ke-Ni Kuzi Keri'ye kıyasla Chi-ha yavaş, hantal ve ateş gücü düşük kalsa da daha zırhlı, dayanıklı ve arazi performansı daha yüksek. Bir sonraki model olan Chi-Nu'nun ise geliştirme süreci pek tabi beklenmeden başlıyor.


21 Kasım 1944'da Hollanda kuşatmasının son direnen gruplarıda teslim oluyor. Toplamda 140,000 esir alınıyor, bu beklentilerin altında olsa da müttefik hatlarda tokat gibi bir etki bırakıyor.


Ateş gücünden memnun olmayan Genelkurmay Chi-ha' yı tasarım dışı 75mm bir top ve ek zırh plakalar ile donatma kararı alıyor. Üretilen birkaç prototip ve ilk seri üretim denemelerinden sonra Chi-Ha yerini Chi-HaR' a bırakıyor.


27 Kasım'da bir grup komando Kiel Limanına baskın düzenliyor. Alman garnizonu şiddetle onları bastırıyor. Fakat yaptıkları sabatojların boyutu çok ciddi oranlarda.


İspanya dış ticaret limitini bize karşı açıyor. Alüminyum sevkiyatı istenen seviyede gerçekleşmeye başlıyor.


Kış şartlarına rağmen Hitler ve Tojo müttefik hatlarına yüklenmekte hem fikirler. Batı Cephesi Komuta Kademesi ise iki esas üzerinde duruyor. Taarruzun ağırlığı Reims mı? yoksa Dunquerke Limanı mı olmalı. Flander hücumunun etkileri hala daha Gent Limanı ve onun Doğu eksenin de kalan cephe hattında düşman üzerinde yıkıcıdır. Yinede Batı Komuta Kademesi General Yamashita' nın direktifleri ile Reims'a hücum etmeyi uygun bulur. Eğer Reims düşerse, tüm Alpler ve Balkanlar'da ki müttefik birliklerin erzak hatları kesilecek. Bu da 3 milyona yakın müttefik askerinin devasa bir alanda kuşatılması demek olacaktı. Reims kabul edilir. Fakat Deniz kıyısı ekseni boyunca da Gent-Dunquerke- Pas de Calasi-Chearborg-Brest istikamaeti için de ön hazırlıklara karar verilir. Eğer Reims beklentilerinde üstünde direnecek olursa, Dunquerke eksenin de bir zırhlı hücumu yapılarak mevcut plan çark ettirilecektir. Harekat için 5 Aralık 1944 tarihi seçilir. Ağır kış şartları altında bize göre kışı daha ağır geçireceğine inandığımız düşmanın kalbinde mızrağı saplayacağız.


Afrika da ise Çöl Apaçisi Ekim boyunca tüm Libya çölünü katetti ve Tripoli mevzilerine dayandı. Batı Cephesi Komuta kademesi ondan hızla Ceuta'ya kadar ilerlemesi emri verilir.  Oran'da ki Fransız Donanma Üssü de başlıca operatif hedefler arasındadır. Aylar sürecek bu sefer de çok kısıtlı imkanlarda , herhangi bir motorize yada zırhlı desteği olmadan tüm bu hedeflerin gerçekleştirilmesini beklemek şüphesiz Çöl Apaçisi için intihardan farksızdı. Yinede 4.Harp Filosunun 45 km menzilli toplarının gölgesinde kıyı şeridi boyunca büyük bir avantaja sahip.


Ardenler hücumu ironik bir biçimde Ardenler'in doğusunda ve batısın da 5 Aralık şafağı başlatılır. İlk hatları zayıf fransız tümenleri tutmaktadır.99.Ordunun unsurları cephe hattını yarmak için var güçleri ile uğraşıyorlardır.


6 Aralık'da ise olay cephe taarrruzuna döner. 99.Ordu tüm unsurları ile dalga dalga düşmanın üstüne yüklenir. Alelacele takviye edilen Fransız hatları da gerekli savunma düzenlerine ulaşamadan ağır Japon süngü hücumları ile karşılaşırlar.


Kuzey de ise daha mütevazi saldırılar sürmektedir. 2.Ordu Gent Limanını ele geçirmeye çok yaklaşsa da şehirde ve limanda tam bir yıpratma savaşı dönmektedir.


Reims Cephesinde işler giderek daha sarpa sarıyor. 99.Ordu ele geçirdiği birkaç mevziden öte ilerleyiş gerçekleştiremiyor.


Gert Limanına düzenlenen saldırılar ise giderek daha fazla umut vaat ediyor. Bu cephe hattının önemli bir bölümü Hollanda cehenneminden alelacele eksik ekipman ve malzeme ile ön hatlara sürülmüş zavallı birimlerden oluşuyor. Ke-Ni Tanklarımız onları böcek gibi ezerek cephe hattında derin yarıklar oluşturuyorlar. Yinede Japonya'nın piyade ekipmanlarında bile malzeme sıkıntısı hat safhada, bazı tümenlerin malzeme miktarı %55 oranlarında ki bu da pratikte savaş dışı kaldıklarını gösteriyor.


11 Aralık' ta ise iyimser hava Dunquerke cephesin de de kayboluyor. Müttefik güçleri yüksek ateş güçleri ile iki tarafta da birliklerimizi birkaç km den öte ilerletmiyorlar. Batı Cephesi Komuta Kademesi mecburen Ardenler-Lüksemburg üzerinden de cephe taarruzu başlatıyor. Yoğun kar ve tipi altında , berbat arazi şartlarında japon piyadeleri burada da baskı kurarak tüm Batı Cephesi boyunca düşmana nefes aldırmıyor. 6 gün içerisin de Batı Cephesi tek bir büyük toprak kazancı sağlayamadan 65 bin zayiat veriyor. Tojo ise bu kumara herşeyini koyarak Genelkurmaya son damlasına kadar saldırı sürdürmesi için baskı yapıyor. Gerekirse milyona yakın zayiat da verilse düşman denize sürülecek!


Güney de ise Tripoli Limanı uzun çatışmaların ardından 11 aralık 1944 günü Çöl Apaçisinin eline geçiyor. Japon Çöl Gücü artık Tunus ve Cezayire yönelebilir.


15 Aralık 1944'de Gent Limanı nihayet ele geçiriliyor. Japon zırhlı ve motorize birimleri hatları delmek için çok önemli bir kavşak ve lojistik destek noktasını düşmandan kopararak aldılar. Reims cephesinde ise işler pek te iyi gitmiyor.


Ardenler Planı çark ettiriliyor ve asıl saldırı ağırlığının kuzeyden yapılmasına 15 aralık akşamında karar veriliyor. rezerv ve takviye birlikler bu bölgede genişleyen cephe hattını tutmak için Reims caphesinden kaydırılacak. Eğer Paris ele geçirilebilirse işte müttefikler o an manevi olarak çökeceklerdir.


Dunquerke Limanın da ise muazzam bir direniş söz konusu, Gent'ten çekilen ve Hollanda kazazedeleri bu şehirde toplandığından Limanı taaruzi bir hamle ile almak imkansız. Japon tankçıları şehri ve limanı çevirme menevralarına başlıyorlar. Lille kentini savunan müttefik grupları ise kötü organizasyon ve yaşanan geri çekilme kaosu yüzünden büyük zaaf veriyorlar. Yinede şehri kuşatmayı başaramayan japon güçleri şiddeti artan bir şehir merkezi direnişi ile yüzleşmek zorunda.


Lille şehrinde ki direniş fransızlar tarafından fanatik bir biçime dönüşmeye başlıyor. 2.Ordu unsurları şehrin doğu yakasından çevirme manevralarına girişiyor. Bürüksel ise savaştan bıkkın belçikalıların teslim olması ile akşam saatlerinde ele geçiriliyor.


17 Aralık gecesi yaşanan baskın niteliğinde ki fransız karşı saldırısında şehrin birçok mahellesini kaybediyoruz. Doğu da ise Tlien ormanlarında hatırı sayılır bir ilerleyişimiz bulunmakta.


Taarruzun 15.günün de Reims Cephesi nihayet meyve vermeye başlıyor. Nancy şehri neredeyse ele geçirildi. Muazzam süngü hücumlarımız karşısında Nancy savunması yılmak zorunda kaldı.


22 Aralık 1944'de Nancy ele geçiriliyor. Bu Reims cephesi için ilk operatif hedefin alınma başarısı. On binlerce cana mal olsa da artık düşmanın cephe hattının arkalarına sarkabiliriz.


Lille kentinin çevirme manevraları kırsal arazide devam ediyor. Şehir sürekli takviye alıyor, düşman donanmaları kıyıdan birlikleri taciz ediyor. Her gün göklerde B17 ler, B24 ler , Lanchester lar ve yahut Musquite düşman uçakları taarruz ederek ordunun canına okuyor. Yinede çelik gibi bir irade ile şehre yöenelen taarruzlara düşman takviyelereine aldanmaksızın devam ediyoruz. Lille elbet bizim olacak!!

28.Bölümün sonu..

Düşmanın üzerinde ki baskıyı arttırabilmek için 98.Ordu ve onun Moskova Fatihi Büyük Mareşal Terauchi Alplere bu kez ağır ve sonuç alınabilir saldırılar ile yükleniyor. Fakat mütteefik komuta kademesi diğer hiç bir yerde olmadığı kadar Alpler boyunca organize savunmalar ile karşılık veriyor.


Batı'da ise Yamashita yaptığı çevirme manevralarında tutunmaya ve karşı saldırıları göğüslemeye çalışıyor. Lille üzerinde ki sokaklar bir o tarafa bir o tarafa geçiyor. Şehir eşi benzeri görülmeyen bir biçimde iki tarafında ağır hava saldırılarına maruz kalıyor. En önemli çarpışmalar şehrin batısında ki Hastane tepesinde gerçekleşiyor.


25 Aralık 1944'de ilk prototip jet motoru modelleri eski Ki-43 gövdesinde başarı ile testlerini tamamlıyor. Şimdi sıra ona uygun bir model ve gövde tasarlamakta. Aynı gün Romanya bir atomik saldırı yiyor.  Romen halkı üzerinde bıraktığı etkiler korkunç boyutta.


Nakajima Firması alman Messerschimith firmasından edindiği teknoloji transferi ile ME262 platforumunu kullanan Kikka modelinin araştırma ve geliştirmelerine başlıyor. 6 içinde operasyonel kullanıma geçmesi planlansa da Japonya'nın ve diğer miğfer ülkelerinin o kadar ömrü olmayabilir.


26 Aralık'ta ise yoğun buz ve don araziye rağmen düşman bir çok noktada bizi püskürtmeyi başarmıştır. Fakat Yamashita gibi son 8 senedir cepheden cepheye koşan bir adam için harp daha yeni başlamıştır. General akaryakıt ve hava koşullarına aldanmadan motorize birimler ile "geri çekil ve kanatlardan saldır" manevrasını iyi bir biçimde icra ederek fransızlarında ileri menvrasını durdurur. Lille kentinde ise savaş iyiden iyiye yıpratma biçimini almıştır. Namur ve Bükreş'te bulunan tümenler ise fedakar taarruzlar ile fransız sınırını her noktadan taciz etmeye çalışmaktadırlar.


Sadece 3 saat içerisinde Yamashita 3 günde kaybettiği araziyi Lille güney kırsalında tekrar ele geçirir. Düşman hatların da inanılmaz bir kaos ve telsiz trafiği vardır. 


27 Aralık gecesi ile bilikte cephe hattı. Güney de ispanyollar kritik pozisyonları tutmaya devam ediyor. Reims Cephesi ise Meusse nehrini geçerek güneye sarkma fırsatını yakaladı. Dunquerke cephesin de ise Yamashita güneye yönelerek düşman hatları arasında karmaşaya sebep oluyor. Fakat ne Lille nede Lille'i çevirme menvraları başarıya ulaşamıyor. Ardenler de ise adeta bir can pazarı yaşanıyor. 


Batı Cephesi Baş Komutanı Yamashita, Reims Cephesi için operatif hedefi Reims'dan Dijon kenti olarak güncelliyor. Dijon' a sadece 60 km mesafede ki 99.Ordu unsurları kenti ele geçirebilirse Alper' deki müttefik güçlerini zor duruma sokabilir. Reims kenti kırsalı ise muazzam bir direniş ile 99.Orduya geçit vermiyor. Binlerce donmuş japon piyadesi Dijon yollarını kutsal bir mabetmişçesine süslüyor. Her şey İmparatorluk İçin!


Yılbaşı gecesi ise Yamashita hasımı Eisenhower'a güzel panik yaşacağı bir hediye olarak tüm cephe de süngü hücumu ile karşılık veriyor. Hristiyan kafirler bugün saldırmayacağımızı düşünecek kadar budalalardı !


Savaşın 6.yılında Avrupa ve taraflar.


3 Ocak 1944' de Dunquerke Cephesi dramatik bir biçimde Reims'ın batı banliyolerine ulaşabiliyor. Yamashita düşmanu yıldırmak için bir bardak suyun dökülmesi gibi ulaşabileceği her taş parçasına birliklerini dağıtıyor.


3 Ocak Akşamı Nihayet Lille kenti günlerce süren çatışmaların ardından ele geçiriliyor. Hala daha Dunquerke' de baskı altında tutulan düşman tümenlerini çevirmek için Yamashita var gücüyle limanı çevirmeye devam ediyor. Alman generaller onu "çevirmeyi çevirmeye çalışırken onu da çeviren General" diye yarı alaycı yarı hayranlıkla dile getiriyorlar. Yer de ki japon uçaklarının enkaz sayısı gökler de uçaklarımızın sayısını geçiyor.


2.Ordu Dunquerke'i çevirirken, 12.Ordu Paris ekseninde genel taarruza devam ediyor. Hirohito Banzaii!! Piyadeler -25 derece soğukta hayatta kalabilmek için japon arması dikilmiş alman kış üniformaları giyiyorlar. Buda bazı subayların kendini kötü hissetmesine yol açıyor. 


Yeni Type 97 Chi-har' lar henüz yeteri kadar üretilemese de ele geçirilen T34-85 ve diğer düşman tankları tümenlere dağıtılıyor. Artık zırhlı birliklerimiz gerçekten isimlerini hak edecek noktaya yaklaşıyorlar.


7 Ocak 1944, Müttefik güçleri Dunquerke'de sıkıştırıldı. Ne japon donanması ne de Japon havacıları gökler de hakim olduğundan Yamashita var gücüyle süngü hücumlarına kaldırarak düşmanın bu tümenlerini sindirmeye çalışıyor.


9 Ocak' ta Pas de Calais ele geçiriliyor. Diğer taraftan ise Yamashita La havre'yi 5 gün içinde ele geçirmekte ısrarcı.


9 OCak 1944'de Reims kenti 99.Ordu tarfından doğudan ele geçiriliyor. Ardenler üzerinde ki kapan kapanmak üzere. Bu yüzbinlerce müttefik askerinin yok oluşu demek.


Eisenhower elinden geleni yapsa da Reims' ıkurtaramıyor. 14 Ocak'ta son artçı birliklerinde ezilmesi ile Ardenler kuşatması tamamlanıyor.


Güney de ise Tunus bir kale kadar sağlam direniyor. Çöl Apaçisi 4.Harp Filosunun kıyı bombardıman desteği ile ağır bir biçimde ilerlemeyi başarıyor.


Ardenler'de tam bir can pazarı yaşanıyor. Lüksemburg merkezli organize bir direniş örgütleseler de piyadelerimizin gazabından kurtulamıyorlar.


Pasifik te ise Java Adasına ilgiç kazanımlar elde eden 19.Ordu, Endonezya'nın başkentini zorluyor. 


Dunquerke için özel olarak 560 top ile donatılmış bazı tümenler sevk ediliyor. Bu tümenler düşmanı ezici bir top ateşi ile cehennemi yaşatıyor.


Eisenhower Lile kentine bir yarma harekatı yaparak Yamashita'nın Dunquerke cephesini kuşatmayı planlıyor. Fakat Lille müdafası hayli organize ve endişe edecek bir durum yaratmıyor.


General Patton'ın başlattığı bir karşı taarruz biliklerimizi yer yer 150km sürse de Patton başarılı olamıyor ve Ardenler Kuşatmasına ulaşamıyor. Fakat Reims yeniden müttefiklerin eline geçiyor.


10 gün sonra Ardenler Kuşatması büyük oranda sindiriliyor.


2 ayda yaklaşık 870 uçak kaybettik ve hava üstünlüğünü çoğunlukla elimizde tutamadık.


Tüm çabalara rağmen Dunquerke' de sadece birkaç tümen esir alabildik. Çoğu savunmacı 25-26 Ocak'ta Batı'da ki limanlara tahliye edildi. Bu Yamashita için yine bir hayal kırklığı, düşman bir kez daha kaçmayı iyi başarıyor.


12. ve 2.Ordu Paris kentini Şubat ayı içerisin de ele geçirmeye oldukça inançlı. 


Reims cephesin de ise 99.Ordu Reims'i tekrar ele geçiriyor. Fakat Troyes ve Dijon kentleri inatla direniyor. Günlerdir şiddetli top ve süngü ve hatta intihar saldırılarına bile maruz kalan bu 2 kent direnerek hala Alp bağlantısı tahsil ediyor.


Ardenler'de ise yüzbinlerce esir aldık ve almaya devam ediyoruz.


6 Şubat'ta Paris ele geçirildi. 1 yıl önce kaybedilen şehirde bu kez gamalı haç değil Yükselen Güneş dalgalanıyor!


Troyes ve Dijon'un karamsar direnişinin üzerine 12.Ordu Orleons'a yöneliyor. Eisenhower bir keçi kadar inatçı bir biçimde ne Alpler den ne de onları besleyen Dijon ve Troyes kentlerinden taviz veriyor.


Düşman o kadar çok hava alanı kaybediyor ki en sonun da sınırlı bir hava üstünlüğünü Şubat ayı boyunca ele geçirebiliyoruz. Bu Eisenhover için sonun artık sonu!


Ardenler' de ise birçok tümen güneye sevk edildiğinden kuşatma yerel halkın da desteği ile inanılmaz bir biçimde inatla direnmeye başlıyor.


Çöl Apaçisi Şubat ta Bizerte Limanını ele geçiriyor. 10 Şubatta ise bir çok ABD tümenini kuşatarak kendi düşmanını nispeten elimine ediyor. Bir sonraki hedef Cezayir kıyıları!


12 Şubat 1944'de Batı Cephesi. Müttefikler inatla hayat kordonlarının kopmasına izin vermiyor. Dunquerke Cephesi ise o kadar hızlı taarruz ediyor ki bazı motorize unsurlar Güney Normandiya'da kuşatılmayı başarıyor! Malesef Yamshita onları kurtarma kararına ulaşmaya başaramıyor. İmparatorluğun seçkin 6.Motorize Tümeni son damlasına kadar direnerek 19 Şubat günü Güney Normandiya'da esir alınmadan yok edilecektir...


6.Tümen ile iletişimin kesilmesinden dakikalar önce tahmini pozisyonu.


22 Şubat 1944'de kordon kopuyor. 80 gündür süren Ardenler Taarruzu en büyük hedefine nihayet kavuşuyor...

29.Bölümün sonu...

Fransa üstünde yaşanan zafer çığlıklarının gölgesin de Akdeniz'de Amiral Yamamato önderliğinde ki 4.Harp Filosu haftalar boyunca dramatik mücadelelere girişti. Birleşik İngiliz-Amerikan Armadaları Japon Ana vatanından bu kadar uzakta Zavallı filoyu ağır hırpalamıştı. Yamamato ve onun yaralı filosuna verilen en büyük görev Atlantik üstünde yapılacak denizaltı mücadelesin de Kaidai denizaltılarına eskortluk etmek ve onların mukavemetlerini yüksek tutmaktı. 4.Harp Filosu kağıt üstünde hala daha İmparatorluğun en muazzam gemilerini barındırıyordu. Efsanevi IJN YAMATO ve IJN MUSASHI gibi, IJN SHOKAKU ve IJN ZUIKAKU gibi. İtalya'nın düşüşü mütteifklere Akdeniz'i kontrol etmek için gereken deniz ve hava üstlerini yeterince vermişti. Miğfer devletlerinin elinde sadece İskenderiye Limanı bulunmaktaydı. Aralık 1944 te yaşanan birkaç hava baskını ile İskenderiye tesisleri ağır hasar aldı. Ekim 1944'de yapımına başlanan Bengal İmparatorluk Donanma Üssü ise sadece birkaç su üstü gemiye ev sahipliği yapacak donanıma sahipti ve 12 aydan evvel hazır olamaycaktı. Geriye Tayvan, Singapur ve Kure tesisleri kalıyordu ki bunlar da binlerce km uzakta kalarak pratikte 4.Harp Filosunu besleyemezlerdi.


Bu şartlar altında Amiral Yamamato her geçen gün kan kaybederek Akdeniz'den adım adım sürülüyordu. Düşmanın muazzam kapasiteli ve zırhlı uçak gemileri devasa deniz filolalarına ev sahipliği yapıyordu. Zira Amiral Chester tek seferde 450 Avanger torpido uçağı kaldıracak kuvveti bulabiliyordu. Uzun menzil radarları ve yarışılamaz hava üstünlükleri Müttefik Donanması Pasifik'te yaşanan utanç dolu deniz savaşarının intikamını alma cürretini kendinde buluyordu. Akdeniz'de toplamda 13 uçak gemisine sahip olan Amiral Chester'a karşı Amiral Yamamato sadece 4 uçak gemisine sahipti. Chester'da HMS Victorius hariç tüm uçak gemileri modern ve son 18 ayda denize indirilmiş üstün gemiler iken, Yamamato'da ise sadece 5-6 yıllık olmalarına rağmen savaş öncesi dönemde yapılmış ve modernizasyon geçirememeiş Soryu, Hiryu ve Shokaku sınıfı 4 gemisi vardır. Bu gemiler de radar donanımlar malesef bulunmamakta, dahası hangarlarıda büyük oranda boştur. Özellikle avcı uçağı olarak A6M ve A7M sayısı 15 Şubat 1944'de tüm gemilerde toplamda sadece 24'tür. Savaş gemilerin de ise hala daha Japonya'nın üstünlüğü bulunmaktadır. 420mm topları ile IJN Yamato ve IJN Musashi düşman donanması ile temas sağlandığının da büyük bir ateş gücü üstünlüğü sağlasa da geçmiş deniz çarpışmalarında istenilen verimi gösteremediler. Büyük yapıları onları Müttefik dalış bombardıman uçakları için kolay av yapmaktadır. 1930'ların ön görüleri ile inşa edilen bu gemilerin uçaksavar savunmaları ise her Japon su üstü gemisinde olduğu gibi kritik biçimde sınıfta kalmaktadır.

Bir diğer Mesele ise savaşın başında Japonya'ya üstünlük sağlayan konsantre donanma prensibinin artık tam terse çark etmesidir. Dünya sularına yayılan İmparatorluk Donanması 1945 şartlarında yek pare olamayacak durumdadır. Müttefikler için ise Akdeniz Cebelitarık'ın ve İtalya'nın kontrolü ile bir nefes kadar yakındır.

Nisan 1944'e gelindiğinde Akdeniz'deki sular kızıla boyanacaktır.

Yamato Deniz Savaşı
  Nisan-Mayıs 1945 aylarında Batı Akdeniz'de yaşanan bir dizi çarpışmalar bu isimle anılacaktır. Japon İmparatorluk Donanmasının 4.Harp Filosu Amiral Gemisi IJN Yamato' nun başına gelenler bu çatışmaları onun ismiyle anılmasına yol açmıştır.

28 Mart 1945'de Amiral Yamamato Oran Limanına yaptığı 3 gün süren bombardıman sonlandırır ve 4.Harp Filosu ile denize açılır. Düşman Ocak ayında Güney İspanya kıyılarına çıkmış ve Cebalitarık'ta tam güvenlik sağlamıştır. Birleşik Anglo-Amerikan Donanması'nın Valencia Limanını ağır topçu atışları ile vurması bardağı taşıran son damla olur. Yamamato'nun elinde son aylarda iyice hırpalanmış yaralı gemilere rağmen denizlerde giderek azalan Japon Egemenliği onu reaksiyon göstermeye iter. Amiral Yamamato son yıllarda yaşadığı prestij kaybını düzeltmek ve rakibi Ozawa'nın koltuğunu tekrar elde etmek istemektedir.  


Cebelitarık ve İtalya'da inatla direnen mütteifklerin şüphesiz son umudu yüzyıllardır güvendikleri su üstü donanmalarıydı. 29 Mart 1945'de Yamato ce 4.Harp Filosu Balerik Adaları'nda Valancia'yı bombalayan Anglo-Amerikan Donanmasını karşılamaya açıldı. Keşif uçakları ve ispanyol itihbaratı düşman filosunun İbiza'nın Batı açıklarında Genova eksenine doğru manevra yaptığnı bildirir. Balarik Adaları'nda 2 ay evvel inşası hızla tamamlanmış bir müttefik hava üssü vardır. Amiral Chester şüphesiz bu hava gücünün korumasına güvenerek Fransız-İspanyol kıyılarında hareket serbestliğini kendinde görebilmektedir. Yamamto 26 deniz mili hızla 1 Nisan Şafağında Ibiza açıklarına ulaşır. Birkaç gündür havada yaşanan ufak it dalaşlarının ardından 180'den fazla müttefik uçağının 4.Harp Filosu'na saldırısı ile sıcak çatışma resmen başlar. IJN Shokaku 2 isabet birden alarak savaş dışı kalır. IJN Fuse ve IJN Ise'de güvertelerinden önemsiz isabetler alsa da 3 imparatorluk destroyeri kurtarılamayacak şekilde hasar görür. Gün boyu süren hava taarruzları neticesinde IJN Musashi ve IJN Yamato'da nasiplerini alırlar. 19 düşman uçağını düşüren Yamato 450mm zırhla kaplı kaptan köşkünden bir Avenger uçağının 280 kg lik bombası ile vurulur. Amiral Yamamato ciddi biçimde yaralanır ve IJN yamato komutası yedek kçşke taşınır. Kule saatler boyunca süren bir yangına şahit olacaktır. Yamamato sağlık imkanlarının özel olduğu Mogami kruvazörüne tahliye edilir. Bilinci yerine olan Amiral görevi sürdürmeye inatla devam eder. Bedenin sol tarafındaki yanıklar ve şarapnel parçaları onu durdurmamaktadır. 


Yamato'dan yükselen alevlere rağmen 4.Harp Filosu disiplini elden bırakmaz. 1 e 3 bir oran ile düşman uçaklarına ağır kayıplar verdirilir. Amiral Chester 2 Nisan şafağı ile birlikte hava gruplarını geri çağırır. IJN Soryu nun 2 hava filosu takip manevrası ile düşman filosunu saptar ve taarruza geçer. Çok ağır kayıplara rağmen bir düşman destroyeri batırılır ve USS Essex uçak gemisi 3 isabet ile vurulur. 



Amiral Yamamato düşman ile top menziline girmeye kararlıdır. Durumu ağırlaştıkça bilincinden şüphe duyulur ve vekil komutaya Nabura atanır. Yamamato'nun planı doğrultusun da Chester'in filosuna gece boyu yanaşma manevraları yapar. IJN Musashi öncülüğünde harp pozisyonu alınır.


Hasar kontrol ekibi Yamato'yu güvenceye almayı başarsa da Amiral Chester onu batırmaya kararlıdır. Naburo elinde ki az miktarda ki hava gücünü korumak niyetinde olsa da Chester'in rezervleri tamdır. Bu suretle 2-3 Nisan gecesi yeni bir hava akını başlatır. Saldırının merkezinde IJN Musashi ve IJN Yamato vardır. Gece boyu yaşanan korkunç saldırılar yükselen alevler ile düşmanın işini daha da kolaylaitırır. Her bir isabet diğer uçaklar için bir meşaledir. Yamato 2 torpido ve 4 güverte isabeti daha alır. Gemi 17 derece sola yatar ve hızını koruyamadan 10 knot altına düşerek gemiyi savaş dışı bırakır. 6 isabet ise bacadan girerek makina dairesinin kalbinde ölümcül bir patlama yaratır. Yangın 4.cephaneliğe sıçar ve 410mm mühimmatında bulunduğu bölüm muazzam bir patlama yaratır. Gemiye tahiye emri verilse de 2850 denizci'den sadece 300'den biraz fazlası kurtarılır. Japon İmparatorluk Donanması'nın Dünya denizleri egemenlik sembolü batmaz IJN YAMATO BATAR!


Yamato'nun 70,000 tonluk muazzam gövdesi ikiye ayrılarak hızla batar. 3 Nisan 1945'de Yamato İmparatorluk Kayıtlarından silinecektir. (İronik bir biçimde gerçekte de 7 nisan 1945'de battı, eh neredeyse aynı tarihi yakalıyorduk, ama itiraf edeyim çok canım yandı beyler, hani tüm oyundan tadım kaçtı, gözüm gibi bakıyordum Yamato'ya, kaç paket sigara bitti onun ardından, kaç gün kendime gelemedim, hoşçakal Yamato)


Birkaç saat sonra ise hava tacizleri IJN Haruna'yı vurur. Haruna tek bir torpido isabeti ile hızla su almaya başlar. 4 bölümü su alan Haruna yavaşlar ve kolay bir yem olur. Avenger uçakları Haruna'ya güneş batana kadar terör yaşatırlar. Muazzam bulutlar Haruna'dan yükselir, gemi daha fazla dayanamaz ve başarılı bir tahliyenin ardından yan yatarak batar. IJN Soryu ve IJN Hiryu'da ağır isabetler alır. Japon İmparatorluğun güneşi 4.Harp Filosu için ufukta batarken bazı gemiler bir sonraki şafağı göremiyeceklerdir. Amiral Naburo tornistan kararı alır ve gece karanlığında Güneye dönerek temasdan vazgeçer. 2 savaş gemisi batmış, 3 destroyer kaybedilmiş ve 3 uçak gemisi ağır yara almıştır. Ayrıca Ise ve Fuse'de de ciddi hasarlar mevcut olup çok sayıda uçak ve pilotda kaybedilmiştir. Amiral Chester yakın takibi sürdürmeye niyetlidir.


4 Nisan gece 03,25'de 4.Harp Filosu farklı bir yönden top atışı ile karşılanır. Nabura neye uğradını şaşırır. Sadece 5 gemiden oluşan bir ABD filosu Cezayir kıyılarından yaptığı bir pusu ile 4.Harp Filosunu gece karanlığında vurur. ABD'lilerin sahip olduğu üstün Radar Güdümlü Toplar sayesinde ölümcül isabet kaydedilir. Şafağın sökmesi ile göklerde yeniden ABD uçaklarının tacizi başlar. IJN Musashi ve onun zavallı ama cürretkar seyrüssefer subayları bir Amerikan ağır kruvazörünü batırmayı başarsalar da kayıplar muazzam dır. IJN Mogami kruvazörü USS Iowa tarafından defalarca vurulur ve batırılır. Amiral Yamamato ait olduğu bir mezara metal tabutu ile birlikte batar. IJN Nagato açılan ilk ateşlerin kurbanıdır. Ise ve Fuso'nın aksine karşılık verecek duruma bile geçemez. Nagato defalarca torpido, bomba ve top isabeti alır. Batmadan evvel önde ki 280 mm bataryası son bir defa içinde ki mürettebatın hamlesi ile ateş alır ve onlara mezar olur. Ise ve Fuso'da savaş dışı kalacak kadar ağır yaralıdır. Desroyerlerin yaptılları intihar torpido saldırılarıda netice vermemiştir. Tüm karartma önlemlerine rağmen "radar güdümlü toplardan" habersiz destroyer kaptanları ağır ateşler ile batırılır. Bu Japonya için en utanç verici yenilgilerden biridir. 


4.Harp Filosunun kalıntıları IJN Musashi'ye sığınarak Doğu Akdeniz'e panik halinde çekilir. Naburo görevden alınır ve yerine Amiral Chi-re atanır. Bürokrasi de ki hata, 1 gece önce hayatını Nagato gemisi ile birlikte kaybden Chi-Re'yi 4.harp filo komutanı yapmıştır. Filonun kılıç artıkları artık bir hayalet tarafından komuta ediliyordur.


4.Harp Filosunun imha edilmesi, IJN Yamato'nun kaybı, ve Büyük Amiral Yamamato'nun ölümü Japonya'yı sarsar. Birleşik Donanma Amirali Ozawa Pasifik'te ki insiyatiften vazgeçerek elinde ki tüm kuvvetleri toplar. 1., 2., ve 3. Harp Filolalarının su üstü savaş güçleri İskenderiye'de acil intikal ettirilir. 20 gün süren yorucu hazılrık süreci Muazzam bir Japon Armadası teşkil etmiş görünse de sadece 3 uçak gemisi, birkaç savaş gemisi ve bol miktarda kruvazör içeren geçmişin bir gölgesidir. 4.Harp filosundan Ise, Fuso ve tabi ki IJN Musashi'de bu armadaya katılır. Chester 15 Nisan 1945'de Malta açıklarına ulaşır. Ozawa'da onu karşılamak için Girit'ten hareket eder. 16 Nisan 1945'de Cebalitarık yeniden 99.Ordu unsurları sayesinde ele geçirildiğinden Chester Akdeniz'de kapana kısılmıştır. Sadece İtalyan limanlarına güvenen Chester kendine güvenmektedir. Önceki çatışma da 20,000 ton gemi kaybına karşılık 300,000 ton japon gemisini denize ya gömmüştür yada uzak doğuda ki tersanelere aylarca hapsetmiştir.


20 Nisan 1945'de Ozawa az miktarda ki hava gücünü bir "feda" harekatiyle düşmanın üstüne sürer. Gece boyu havacıların yaptıkları tüm fedakarlıklara rağmen ezici düşman hava gücü altında Ozawa'nın armadası düşmanın top menziline girer. Gece yaşanan hava tacizleri ile IJN Jaga ve IJN Kongo ağır hasar alırlar. Top menzilinde yaşanan çatışmalar daha acımasızdır. İlk ateşi şafakta IJN Musashi yapar. 37 km den yaptığı isabet ile düşmanın bir savaş kruvazörünü ağır hasar verdirir. Yine de ateş gücü Müttefikler de daha üstündür. ağır çatışmalar neticesinde onlarca japon gemisi daha hasar alır. Birçoğu bir sonraki güne suyun altında uyanacaktır. IJN Jaga ve IJN Kongo batar. 4 ağır kruvazör ve 10 destroyer de onları takip eder. Düşman ise sadece bir savaş krubazörü, 1 hafif ve 1 ağır kruvazör kaybetmiştir. Hava da ki üstünlükleri muazzamdır.

Amiral Ozawa güneye çark eder, acil olarak Tripoli limanından destek almaya çalışır. Chester Ozawa'nın peşini bırakmaz. Günler boyunca süren hava takibi İmparatorluk Armadasını çiğ çiğ yiyecektir. Ağır bir fırtınanın yaşandığı 26 Nisan gecesi Ozawa tornistan yaparak Kuzeye Chesteri harp pozisyonun da karşılamaya karar verir. Hava muhalefeti düşmanın en üstün silahını kınına koymuştur. Ozawa artık gözünü karartmışır. Ne pahasına olursa olsun skor eşitlenecektir!

Chester görüş mesafesinin 10 km den az olduğu bu fırtınalı ortamda filo düzeninin kaybeder. Radar güdümlü toplar dost ateşinden korunmak için fırtınada güvenilmez. Ozawa muazzam bir ateş gücü ile Chester'i 22 Nisan 1945 saat 12-54 ile vurmaya başlar. Bu tarihin gördüğü en büyük ve son top menzilindeki deniz savaşıdır. Saatlerce iki tarafta birbirine kan kusar. Günün sonunda yaralı Samuray dizlerinin üstünde kılıcının desteği ile doğrulabilse de , öldürdüğü cesedine bir mezar kazacak kadar hala dinçtir.


Muazzam bir deniz çarpışması, Akdeniz o gün 75,000 denizcinin ölümüme şahit oldu. Savaşın son büyük çarpışması bu eski medeniyet beşiği sularda oldu. Japon İmpatorluğu son ve en büyük sınavını bu çatışma da verdi. Amiral Ozawa kariyerinin en başarısız zaferini burada tattı. Yamato Deniz Savaşı çarpışmaları birkaç ufak çatışma ile devam etse de 22 Nisan 1945 günü büyük bir dönüm noktası oldu. Savaşı bitirecek olan tek bir büyük deniz savaşı fikri Amiral Yamamato'nundu. O hayatı ile bu tutkuyu gerçekleştirebildi. 


İlerleyen günlerde Amiral Ozawa düşmanın arta kalan filolalarını limanlarda yahut açık deniz de basarak yok etti. 19 Mayıs 1945'de müttefikler teslim olana dek bu deniz terörü devam etti. Her liman her bir damla suda müttefik donanmasının kılıç artıkları 19 Mayıs'a kadar umutsuzca sürüklendiler. Birçok düşman gemisi mürettabatları tarafından kendilerini batırdılar. Malasef Ozawa bir kaç hücüm bot ve destroyer dışında bir gemiyi sağlam olarak ele geçiremedi. Bir çok müttefik gemisi vahşice batırıldı. İtalya hızla düştü. Fas ve onun Atlantik kıyılarında tutunmaya çalışan ABD birlikleri başarılı olamadılar. İkmalsiz kalan Yugosvlavya ve İtalya'da ki müttefik ordular kitleler halinde teslim oldu. 14 Mayıs 1945'de Roma geri alındı. Mayıs 1945 sonunda 4,7 milyon müttefik askeri kayıtsız şartsız teslim olarak silah bırakacaklardır.

Bir sonraki bölümde büyük final de görüşmek üzere...

30.Bölümün sonu...