Hikaye: Sieg oder Valhalla - 43.Bölüm - Kara Haziran - Baskı Önizleme +- Strategyturk Forumları (https://forum.strategyturk.com) +-- Forum: Paradox Forumları (https://forum.strategyturk.com/forum-paradox-forumlari) +--- Forum: Hearts of Iron IV (https://forum.strategyturk.com/forum-hearts-of-iron-iv) +---- Forum: HoI4: Seriler (https://forum.strategyturk.com/forum-hoi4-seriler) +---- Konu Başlığı: Hikaye: Sieg oder Valhalla - 43.Bölüm - Kara Haziran (/konu-hikaye-sieg-oder-valhalla-43-bolum-kara-haziran) |
Sieg oder Valhalla - 43.Bölüm - Kara Haziran - Lehr - 01-04-2017 SİEG ODER VALHALLA
Ülke: Almanya Zorluk: Normal Mod: Yok İyi günler arkadaşlar uzun süredir aklımda olan fakat bir türlü fırsat bulamadığım hikayeme başlamayı planlıyorum amaç sadece keyif almak ve biraz savaş alanı hissiyatı uyandırmak hikaye ağır ilerleyecek haftada en fazla 2 bölüm çıkartmayı düşünüyorum (malum iş ve aile yaşantısı) eleştirilere açığım eleştirileriniz hikayemizin daha da güzelleşmesini sağlayacak şimdiden destekleriniz için teşekkür ederim şimdilik sizi pilot bölümle baş başa bırakıyorum. Not: Resim ekleme konusunda teknik destek verecek arkadaşlar lütfen yeşillendirsin. ( Yardımlarından dolayı TR Ace'e teşekkür ederim)
Tarih 11 Kasım 1918 saat 11.00 Almanya’nın kaderi Rethondes garında değişiyordu Amiral Ernst Vanselow , Dış işleri bakanı Kont Alfred von Oberndorff ve General Detlof von Winterfeldt ateşkes anlaşmasını imzalamış ve tüm batı cephesinde silahlar susmuştu pes etmiştik ve Almanya bunun sonuçlarına katlanacaktı. 18 Ocak 1919’da Paris Barış Konferansı barış şartları müzakere edilmeye başlandı savaşın galipleri ülkemizi dibe sürükleyecek isteklerini acımasızca sıralıyor delegelerimiz mümkün olduğu kadar şartları hafifletmeye çalışsa da Antlaşmanın son metni 7 Mayıs 1919’da tarafımıza deklere ediliyor. Şartlar çok ağır kabul edilemez ve ülkemizden parçalar koparacak şekilde bu kabul edilemez. İHANET ! 23 Haziran’da Versay Alman parlamentosu tarafından kabul edildi ve 28 Haziran’da Paris in Versay banliyösünde imzalandı. 1920’ler Almanya da ekonomik ve siyasi iktidarsızlığın zirve yaptığı dönemler insanlar ekmek almak için bavullarla para taşıyor paramızın pul kadar değeri kalmadı ve durum gittikçe kötüleşiyor bazı şehirlerde insanlar para saymayı bıraktılar bile ekmeyi ve parayı tartının ayrı kefelerine koyup öyle alışveriş yapmaya başladılar Versay antlaşmasının şartları ve tazminatları çok yüksek fakat bu tünelden çıkış olabilir miydi. Bir parti durmadan mücadele eden bir parti 1921 yılında ilk kez bu partinin 25 maddelik programını görmüştük o zamana kadar iktidar olmaları konusunda hiç şans tanınmayan bu parti insanların ilgisini çekmeye başlamıştı Versay’ın güçsüzleştirdiği Almanya’yı kurtarabilir miydi ? 1929 Büyük Buhran bütün dünyada hükümetleri zor durumda bırakırken Almanya üzerinde daha da fazla hissediliyordu ekonomi berbat siyasi iktidarsızlık da hat safhadaydı ülke 1930 yılında bu şartlarda giriyordu. 1930 Seçim sonuçları açıklanmıştı NSDAP %18 oy oranı ile SPD den sonra en büyük ikinci parti olmuştu. 13 Mart 1932 Almanya bir kez daha fakat bu sefer Cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gitmişti sonuç kimseyi şaşırtmadı tarafsız Von Hindenburg ikinci turda bir kez daha seçilmişti fakat dikkate değer bir konu Hitler ilk turda oyların %30.1 ini ikinci turda da %36.8 ini almıştır bu yaklaşık 13 milyon oy anlamına geliyordu ve gelecekte Almanya’nın kaderini Hitler ve partisi NSDAP belirleyecek gibi görünüyordu. 31 Temmuz 1932’de yapılan seçimlerde Toplam oyların %37’sini alan NSDAP, parlamentoda çoğunluğu sağlayamamakla birlikte en çok sandalye sayısına sahip parti olmuştu ve siyasi iktidarsızlık ülkeyi sarsmaya devam ediyor fakat Hindenburg Hitlere Şansölye lik yetkilerini vermemekte direniyor çeşitli koalisyon hükümetleri denemeleri ile Hitleri iktidardan uzak tutmaya çalışıyor fakat ülkenin çalkalanmasına da izin veriyordu. 1933 yılının Ocak ayında, komünistlerin bir genel grevle tüm ekonomiyi işlemez hale getirerek bir “devrimci durum” yaratacakları ya da ülkede iç savaş çıkacağı konusundaki endişeler o derece derinleşmişti ki, Cumhurbaşkanı Hindenburg Hitler’i, Katolik Merkez Partisi’yle bir koalisyon kurarak istikrarlı bir hükümet kuracağı umuduyla şansölye atadı. Ancak Katolik merkez partisi ile bir türlü anlaşma sağlanmamış fakat destek DNVP( Alman Ulusal Halk Partisi) den gelmiş ve Hitler ülkeyi tekrar 5 Mart 1933 de seçime götürmüştü. 27 Şubat 1933 Soğuk kış gecesi olmasına rağmen Berlin gündemi alev alevdi . Reichtag’ta bir yangın çıkmıştı hemen ertesi gün Hitler Hindenburg’a, anayasanın kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldıran bir kararname imzalattı. İzleyen günlerde NSDAP ve DNVP dışındaki tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları durduruldu. 5 Mart 1933 günü olağan üstü şartlarda yapılan seçimlerde NSDAP oyları %44 düzeyine çıkmıştı. Nasyonal sosyalist olmayan Alman Ulusal Halk Partisi’nin ve diğer milliyetçi veya muhafazakâr partilerin oyları düşmüş olmakla birlikte, parlamentoda çoğunluk sağlanabiliyordu. Seçimlerin hemen ertesinde parlamentodan bir “yetki kanunu” çıkartıldı. Bu kanun, Reichstag’ın tüm yetkilerini dört yıl süre ile kabineye devrediyor ve çalışmalarına bu süre için ara veriyordu. Adolf Hitler, 21 Mart 1933 tarihinde Potsdam’daki Garnizon Kilisesi’nde düzenlenen bir törenle göreve başladı. 23 Mart 1933 günkü parlamento oturumunda “Halkta ve İmparatorlukta Sıkıntının Kaldırılmasına Dair Yasa adındaki yetki tasarısı kabul edildi ve III.Reich resmen ilan edildi. 2 Ağustos 1934’te Paul von Hindenburg vefat etti. Bunun üzerine Hitler Cumhurbaşkanlığı makamını da üstlendi. Onun Cumhurbaşkanlığı makamına yükselişinin halkın onayına sunulması için 19 Ağustos 1934 tarihinde bir referandum düzenlendi. Referandumun sonucunda %89.93 “evet” oyu çıkarak Hitler’in Cumhurbaşkanı olmasına, bununla birlikte Şansölyelik görevini de sürdürmesine halk tarafından onay verildi.Hitler artık Führer’di ve Almanya tekrardan küllerinden doğmaya başlıyordu zaman Reich için çalışma zamanıydı durup dinlenmeden engeller aşılacak ihanetin belgesi versay yırtılıp atılacak ana vatandan kopartılan parçalarımız tekrar III.Reich da buluşacak hakkımız olan topraklar imparatorluğumuza hizmet edecekti. 16 Mart 1935 ve 18 Haziran 1935 Führer söz verdiği gibi ihanetin belgesini yırtıp atmış Almanya’nın Kara, Deniz ve Hava kuvvetlerine getirilen sınırlamalar kaldırılmıştı artık Panzerlerinizi Sdkfz olarak adlandırmak zorunda değildik Büyük tonajlı gemiler yapabilirdik ve Hava kuvvetlerimiz efsanesi Manfred von Richthofen a layık bir güç,göklerdeki bir kartal olabilirdi. Bugün 31 Aralık 1935 yeni bir yıla saatler kaldı yeni yıla Bütün Almanya umutla bakıyor… 1.Bölüm sonu.
1 Ocak 1936 yeni yılın ilk gününe Almanya şenlikler girmişti. Bir adam bu durumla fazla ilgilenmiyordu kafasında yapacaklarını tasarlıyordu gece geç saatler kadar çalışmayı alışkanlık haline getirmişti zaten ama bu sene yapacakları muhtemelen uykularını kaçırıyordu rapor tamamlanmıştı. Sanayi bölgeleri elden geçirilecekti bununla ilgili planlar yapılmıştı. Genişleme kapsamında 36 Adet Askeri fabrikanın projelerine onay verildi. Sanayimiz büyürken fabrika inşaat ve üretim tekniklerimizde de değişimler oldu yapılan araştırmalarla gelişmekte olan beton teknolojisi ve fabrikalardaki makineleşme sayesinde İnşa hızımızın ve etkili üretim kapasitemizin %10 oranında artacağını düşünülmekte. Elektronik ve Mekanik Mühendislik çalışmalarına bir an önce başlıyoruz bu sayede ordumuzun haberleşme alanında daha etkili olmasını planlıyoruz çalışmalar umut verici şekilde ilerliyor belki bu sayede araştırma hızında bir miktar ilerleme sağlanabilir.Raporun en önemli maddelerinden birisi de Alman ordusunun durumuydu 16 Mart 1935 deki yeniden silahlanma programının başlangıcı ile utanç kaynağı Reichwehr Wehrmacht olarak değiştirildi ve yeni yapılanmaya gidilmeye başlamıştı yapılan denetlemeler sonucunda durumun vahameti gözler önüne serilmişti mevcut durumda çoğu birlikte atış destek silahları eksikti depolardaki eski mg08 ve 7.58cm lik havan topları birliklere dağıtılmaya başlanmıştı. Durum iç açıcı olmamakla beraber birliklerin eğitim eksikliklerini gidermek amacıyla böyle bir düzenlemeye gidilmişti Yeni model mg34 ve 50 mm Gw 36 ların tasarımları tamamlanmış testlerde denenmeye başlanmıştı 1938 yılına kadar bütün birliklere dağıtılması öngörülüyordu.
Geçtiğimiz yıl Generallerle yapılan toplantılar sonucunda Wehrmacht ın 8 Ordu’dan oluşan 3 Ordu Grubuna göre teşkilatlanmasına karar verilmişti bu yüzden bütün boşta kalan askeri fabrikalar derhal piyade tüfeği, destek ekipmanı ve kamyon üretimine başlamalıydı ilk etapta 45 Piyade tümeni 7 panzer tümeni,1 motorize piyade tümeni ve 2 Dağ Tümeninin eğitimlerine başlanılmıştı. Beklenen oldu daha önce İspanya ordusundaki huzursuzluk 1936 seçimlerinden sonra darbe ye dönüşmüş milliyetçiler ile cumhuriyetçiler arasında iç savaş başlamıştı. Führer ordu için yeni olan zırhlıların ve savaş öğretisinin denenmesinin tam sırası olduğunu düşünüyordu.
Führer yaklaşık 2 aylık hazırlık ve diplomatik nabız yoklamaların sonunda Rheinland ı tekrar silahlandırmaya karar verdi 9 Mart gecesi emirler C ordu grubuna gönderildi 11 Mart ın ilk saatlerinde Wehrmacht bölgeye girdi ve mukavemet görmeden hedeflenen bölgelerin işgalini tamamlamadı.
General Franco ile yapılan görüşmeler sonunda Paul Hausser komutasında S/88 Hava Filosu, 1.Panzer Tümenini ve SS-VT Motorlu Piyade Tümenini Kondor Lejyonu adı altında İspanyaya gönderildi. Birlikler 25 Mart tarihinde İspanyaya vardı ve Leon dan 2 gün uzaklıktaki Madrid in Kuzey batısında bulunan Gudalajara ve Teruel deki cephe hattına trenlerle sevkiyatlarına başlandı. 27 Martta Teruel deki SS-VT ye bağlı keşif kolu ile 4.Uluslararası Tugay birlikleri arasında ilk temas sağlandı aynı saatlerde Guadalajara daki 1. Panzer Tümeni cephe hattına yayılamadan Cumhuriyetçi güçlerin baskınına uğradı fakat iki tümende durumlarını hemen dengeleyip karşı taarruzlara başladı 8 Nisan’da 1. Panzer Tümeni karşısındaki Cumhuriyetçi birlikler daha fazla dayanamayıp geri çekilerek Madrid in Kuzeyinde bulunan havaalanı yolunu koruyamaz hale geldi. Bu fırsatı gören Hausser ileri harekatını genişletip havaalanı yolunu işgal ederek V.Uluslararası Tugay birliklerini çember içine alarak savaş dışı bıraktı.9 Nisan’da sırasıyla Madrid bölge hava alanı ve Madrid banliyölerinin kontrolü sağlandı. 15 Nisan’da Hausser komutasındaki birlikler Madrid in güney doğusunda konuşlanmış IV. Uluslararası Tugay birlikleri üzerine yüklenmeye başladı çatışmalar sonucunda 19 Nisan’da Madrid içindeki Cumhuriyetçi birliklerle birlikte kuşatıldı. 1 Mayıs saat 16.00 sularında Şehir 1.Panzer Tümeni birliklerine teslim oldu.
10 Mayıs’ta 1. Panzer Tümeni hiçbir mukavemet görmeden Valencia şehrine girdi artık savaşın sonuna gelindiği düşüncesi tüm cephelerde bir gevşemeye yol açmıştı fakat düşmanın bize ufak sürprizleri vardı. 19 Mayıs genel durumu. 20 Mayıs da alt yapı ve otoban çalışmalarımız tamamlanıyor. 21 Mayıs’ta Cumhuriyetçi birliklerin genel taarruzu ile bütün cephe hattında ciddi bozulmalar başlıyor, 2 Haziran’da cephe Bunol da yarılıyor o sırada ileri harekâtlarına devam eden 1.Panzer Tümeni ve SS-VT birlikleri savunma pozisyonlarına geri çekilme emri alıyorlar. 5 Haziran’da SS-VT birlikleri General Rafael Mina komutasındaki Uluslararası Tugaylar ın saldırısına uğruyor aynı saatlerde Milliyetçi kuvvetler Utiel e girerek Valencia ikmal yolunun güvenliğini sağlıyorlar ve Alman-İspanyol genel taarruzları başlıyor. 12 Temmuz’da Murcia istikametine yapılan taaruzlar 12 Temmuz da Murcia’nın düşmesi ve Kuzeyde içlerinde 1.Panzer Tümenine 27 Mart pususunu düzenleyen XXV. Uluslararası Tugay ın da olduğu 5 Cumhuriyetçi Tugay’în çembere alınmasıyla son buluyor. Gelen emirler doğrultusunda Kondor lejyonu birlikleri Barcelona yönünde ilerlemeye başlıyor, 22 Temmuz tarihinde Tarragona platosunda SS-VT ile Rafael Mina’nın kardeşi Emilio Mina komutasındaki birliklerle temas sağlanıyor 3 gün süren çatışmalar sonunda düşman geri çekilmeye başlıyor ve Tarragona yolunu açık bırakıyor. 26 Temmuz da Etiyopya savaşı sona eriyor. 29 Temmuz da Siegfried hattının tamamlandığı haberini alıyoruz. 22 Ağustos Tarihinde Hazırlıklarını tamamlayan İspanyol-Alman birlikleri sabah saat 05.00 da Barcelona yönünde taarruzlara başlıyorlar 9 gün süren çarpışmalar sonunda şehir teslim oluyor. 2 Eylül tarihinde General Franco İç savaşın fiilen bittiğini açıklıyor. 3 Eylül de Heinz Guderian Eğitim ve Doktrin Komutanlığına getiriliyor.ve Paul Hausser den İspanya iç savaşı ile ilgili geniş bir rapor istiyor. Kondor lejyonu 16 Eylül de ana vatana dönüyor ve Hitler tarafından karşılanıyor. 2.Bölüm Sonu.
Guderian sandalyesine yaslandı gözleri yanmaya başlamıştı Almanya içerisinde devam eden eğitim faaliyet raporlarını ve General Hausser in İspanya iç savaşı ile ilgili raporlarını daha yeni bitirmişti. Hausser komutasındaki birliklerin savaş alanındaki hızları düşündüğünden de iyiydi Guderian mutluydu Zırhlı birliklerin babası kendisiydi, yıllarıdır hareketli savaş üzerine çalışmaları olmuştu, aslında yeni doktrinin ilk örnekleri 1. Dünya savaşında Suriye de İngilizler tarafından Osmanlı kuvvetlerine uygulanmıştı, esas başarılı kısımsa Türk kurtuluş savaşında Mustafa Kemal tarafından Büyük Taarruz sırasında uygulanmış Türk Süvari Kolordusu düşman hatlarının arkasına sızmış ikmal hatlarını kesip Yunan ordusunun sonunu getiren en önemli darbeyi vurmuştu Türkler o savaşta 150.000 km²’lik alanı 14 günde geri almıştı. Bu tecrübeler ışığında Hareketli savaş iki temel prensip üzerine inşa edilmişti. Bu prensiplerden biri tankların birincil savaş aracı olarak kullanılmasıydı. Askeri çevrelerde o yıllardaki genel kabul gören prensibe göre tanklar, piyadeyi destekleyici bir unsur olarak kabul edilmekteydi, tankların muharebe sırasında piyadenin ilerlemekte zorlandığı noktalarda düşman direncini kırması ve piyadenin ilerlemesini kolaylaştırmak için kullanılması benimsenmişti. Guderian a göre ise tankların düşmanı yenilgiye uğratacak asıl güç olarak kabul edilmesi esastı. Bu amaçla avcı-bombardıman uçakları, taarruz hattında derinlemesine operasyonlar düzenleyecek. Düşmanın direnme odakları, özellikle tank birlikleri için tehlikeli olabilecek tanksavar ve top bataryaları hedef alınacaktı. Doktrinin diğer prensibi ise düşman hatlarında sağlanan yarmaların, düşman kuvvetlerini kuşatmak ve imha etmek yönünde sürdürülmemesiydi. Bu işi, panzer tümenleri bünyesindeki piyade birlikleri üstlenecekti. Tank birlikleri ileri harekâtlarını sürdürmelilerdi, düşman arazisinde elden geldiğince derin bir yarma gerçekleştirerek düşmanın savaş mekanizmasının tümüyle işlemez hale getirilmesine çalışılmalıydı. Bu amaçla tank birlikleri ileri harekâtlarını sürdürerek düşmanın ikmal merkez ve hatlarına, iletişim merkez ve hatlarına, karargâhlarına yönelik taarruz etmelilerdi. Amaç düşman kuvvetlerinin savaş alanında imhasına değil, düşmanın savaşı devam ettirme azmi ve olanaklarının tahribine yönelir, direkt değil, dolaylı bir stratejiydi. Guderian yakın zamanda Hitler e raporunu sunacaktı. Raporda ordunun eksikleri şu şekilde sıralanmıştı; 1-Geçmiş büyük savaştan kalan verilere dayanılarak cephede ağır yaralanan askerlerin hastaneye yetiştirilmesi durumunda hayatta kalma ihtimali %5 civarındaydı. Tümenlere sıhhiye taburları eklenerek bu oranın %10 seviyesine çıkartılabileceği ön görülmüştü aynı zamanda sıhhiyenin tümen bünyesinde olması ile hafif yaralı askerlere müdahale daha çabuk olacağı ve iyileşen asker cepheye hemen döneceği için tecrübesiz yeni asker takviyesi de azalacaktı. 2-İspanyadaki 27 Mart pusu ve 21 Mayıs Cumhuriyetçi birliklerin genel taarruzundan çıkartılan derslere göre Tümen içerisindeki taburların muhabere yeteneği yetersiz kalmış özellikle 27 Mart pususunda bazı birlikler çatışmaya daha geç girmişlerdir. Bu sebeplerden dolayı ivedilikle muhabere bölükleri Tümen bünyelerine dâhil edilmelidir. 3-Piyade Tümenlerinin Tabur sayısı gereğinden fazla durumda ve Destek Topçu Bölüğü Tümenin ateş gücünü karşılayamamaktadır Tümenlerdeki 1 Taburun çıkartılıp yeni kurulacak Tümenleri takviye etmesi, Destek Topçu Bölüklerinin de Tabur seviyesine çıkartılıp yeni kurulan topçu taburları ile Tümenlere 2 şer Tabur şeklide görevlendirmeleri yapılmalıdır. 4-Tümenlerimizde Bakım-Onarım bölüklerinin olmamasından dolayı, Muharebe sırasında arızalanan donanım ve araçlar cephenin kilometrelerce gerisindeki tamir merkezlerine gönderildiği için günlerce savaş dışı kalmışlardır. Hareket edemeyecek durumdaki araçlar ise cepheden uzun süre çekilememiştir. Harekâtların yakında ve yerinde onarım ile devamlılığı için özellikle Motorize ve Panzer Tümenlerinin bünyesinde Bakım-Onarım bölükleri kurulmalıdır. 5-Motorlu Piyade ve Panzer Tümenlerinin destek topçu bölüğünün muharebe sırasında motorlu birlikler ile arasındaki mesafe çok açılmakta ve 21 Mayıs Taarruzundaki Valencia çarpışmalarında görüldüğü gibi düşman baskınları için elverişli hale gelmektedir. Bu durumların önlenmesi amacı ile Destek Topçu Bölükleri Piyade Tümenlerinin Topçu Taburu yapılanmasına dâhil edilmeli yerlerine ise Mobil Zırhlı Topçu Taburları eklenmelidir. 6-İspanyadaki savaş tecrübelerine göre Panzer I miadını doldurmuştur ve Panzer tümeni envanterinden çıkartılarak Panzer okullarında eğitim aracı olarak kullanılmalıdır Panzer II ler bir miktar daha iyi görünse de ileriki dönemde ordunun ihtiyacını karşılayamayacak durumdadır. Panzer Tümenlerimiz test aşamasına geçmek üzere olan orta sınıf Panzer III’lerle donatmamız gerekmektedir. 1 Hafta sonra Genel Kurmay Başkanı Kuvvet komutanları ve Hitler’in katıldığı toplantıda rapor tartışmaya açıldı ve ilk 5 madde kabul edildi 6 madde üzerinde saatlerce yaşanan tartışmadan sonra ilk dört Panzer Tümeninin yapısının aynı kalmasına geri kalan Panzer Tümenlerinden 1 Hafif panzer taburunun 1 Orta sınıf tank taburu ile değiştirilmesine 1 mobil topçu taburu eklenmesine karar verildi. Toplantıda ayrıca 1936 Kışı ve 1937 İlkbaharı olmak üzere iki adet geniş kapsamlı tatbikat yapılmasına karar verildi. İlki 7 Ekim’de, ikincisi 15 Aralık’ta gerçekleşen iki aşamalı sanayileşme hamlesinin ilk bölümünün tamamlandığı haberi geldi Württemberg,Thüringen ve Pommern sanayi bölgelerinde toplamda 12 fabrika yapılarak Almanya için üretime başladı. Guderian raporunun 1. Maddesinde yer alan sahra hastaneleri Piyade Tümenlerinde standartlaştırıldı aynı zamanda 3. Maddedeki değişiklikler de uygulamaya girdi. Raporun beşinci maddesindeki Mobil Topçu Taburu kurulumu ile ilgili yapılan çalışmalar sonunda elimizde hâlihazırda bulunan Panzer II Şasisi üzerine 105mm top yerleştirilmesi ile oluşturulan prototipler tüm testlerden geçti ve Sd.Kfz.124 ”Wespe” envanter ismiyle seri üretimine başlandı. 28 Mart günü ordunun ihtiyacı olan 1 adet orta sınıf ve 1 adet ağır sınıf panzer için verilen projelerin incelenmesi sonucunda daha basit ve güvenilir tasarımları ile ihaleyi Henschel firması kazandı. 3 Nisan da zaten Luftwaffe’nin memnun olduğu Bf serisi uçakların geliştirilmesi ve yeni model savaş uçaklarının tasarımı için Messerschmitt firmasıyla yeni bir anlaşma yapıldı. 6 Mayıs 1937 ülke tarihi için kara bir gün oldu. Yapılmış en büyük zeplin olan LZ129 Hindenburg New Jersey deki Lakehurst donanma hava üssüne inişi sırasında alev aldı ve dakikalar içinde küle döndü Zeplinde bulunan 97 kişiden (36 yolcu ve 61 mürettebat) 36’sı hayatını kaybetti. 9 Mayıs 1937 de bir süredir askeri konularda karşılıklı fikir alış verişi yaptığımız Sovyetler Birliği ile hammadde ve makine anlaşmasını imzalıyoruz. 19 Temmuz 1937 Pekin yakınlarındaki Marco Polo Köprüsünde Çin 29.Ordusu’na bağlı kuvvetler yanlışlıkla Japon 1. Tugay’ının bir takımına ateş açmış ve iki taraf arasında 2 gün süren sıcak çatışma başlamıştı çatışmanın sonucunda Çin in kaybı 16.700 Japon kayıpları is birkaç yüzle sınırlı kalmıştı. Olaylar bununla bitmedi 21 Temmuzda Japon Hükümeti bölgeye 2 Tümen gönderilmesine karar verdi 1 Ağustos ta Marco Polo Köprüsündeki çatışmalar tekrar alevlendi 6-7 Ağustos’ta Langfang olayı ve Guang An Kapısı’nda Japon güvenlik güçlerine karşı Çinliler tarafından kurulan pusu ve 10 Ağustos’ta Çin kuvvetlerinin Tungçov’da oturan 420 Japon’a saldırıp 230 unu katletmesi üzerine Japon ordusunun taarruza geçmesi ile Uzakdoğu alevler içinde kaldı. Avrupa ve Uzak doğudaki gelişmeler sonucunda Hitler sivil tüketim mallarının üretimine kota koydu ve Askeri fabrika yatırımları için teşvikler içeren bir kanunu kabul etti. 9 Ekim 1937 de Milliyetçi ve Komünist Çin Birlikleri Japonlara karşı birleşme kararı aldıklarını bildirdi. Ordunun ihtiyaçları doğrultusunda kullanılması planlanan radar ve kriptoloji rotor makinesi geliştirme işi için Siemens firması ile anlaşmaya varılıyor. 1 Aralık 1937 günü dünya yine hareketlenmeye başladı gece yarısını biraz geçe Japon büyükelçi Çin kuvvetlerini eğiten Alman subayların geri çağrılması ile ilgili isteklerini Dışişleri Bakanlığına sundu Hitler in gelecek planları içerisinde önemli bir yeri olan Japonya’nın bu isteği zaman kaybetmeksizin kabul edildi ve von Falkenhausen ile yanındaki eğitim subayları Almanya’ya çağırıldı. Aynı saatlerde Avusturya referandumu heyecanını yaşıyordu. Uzun süredir çıkan ayaklanmalar sonucunda Avusturya Şansölyesi Kurt Schuschnigg daha fazla dayanamamış ve 4 Aralık 1937 de bir referandumla kararı halka bırakmayı uygun bulmuştu. Schuschnigg birleşmeyi engellemek amacıyla Referandumda çoğunluğu sağlayabilmek için minimum yaş sınırlamasını 24 olarak belirleyerek Nazilere sempati duyan genç nüfusu engellemeyi amaçlıyordu. Hitler Almanya'nın bunu kabul edemeyeceğini açıkladı ve Schuschnigg'e bir ültimatom göndererek bütün yetkileri Avusturya Nazi Partisine devretmesini ya da işgalle karşı karşıya kalacağını bildirdi. Ültimatomun öğlen 12'ye kadar süresi vardı ancak iki saat uzatıldı. Ancak Hitler, cevabı beklemeden saat 13'te Alman birliklerinin Avusturya'ya hareket etmesini isteyen bir emri imzalamıştı ve sadece birkaç saat sonra Herman Göring'e iletti. Hitler'in Avusturya içinde ilerlemesi gittikçe bir zafer yürüyüşüne döndü ve Viyana'da, Heldenplatz'ta 200.000 Avusturyalının Hitler'in nutkunu dinlemesiyle zirveye ulaştı. Aynı gün İtalya Dalmaçya Kıyılarındaki İtalyanca konuşulan bölgelerin İtalya’ya ait olduğunu, gerekirse İtalyan kuvvetlerinin bölgeye yerleşeceğini kesin bir dille belirtti. 9 Aralık’ta 1937 nin son günlerine girilirken yıllardır süren araştırma ve geliştirmelerden sonra arazi ve atış testlerini de tamamlayan Yeni orta sınıf panzerimiz Panzer III adıyla ordu envanterine girip seri üretimine başlandı. 1937 yılı karışıklıklarla tamamlanırken yaşanan gelişmeler 1938 in daha da hareketli bir yıl olacağını göstermekteydi. 3.Bölüm Sonu.
Avusturya’nın ana vatana bağlanmasından sonra Hitler gözlerini 1.Dünya savaşının sonunda St. Germain anlaşması ile Çeklere bırakılan Südet bölgesine çevirdi. 1929’daki Büyük Buhrandan sırasında Alman nüfusunun yaygın olduğu sanayileşmiş bölgelerde yaşanan çöküntü, Almanca konuşan nüfusta yönetime karşı hoşnutsuzluklara, giderek tırmanan bir gerginliğe yol açmıştı. 2 Şubatta tamamlanan Hava Kuvvetlerinin düzenlediği Elbe Kartalı Tatbikatı sonucunda Pike bombardıman uçaklarımızın yerdeki unsurların desteğinde ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. 9 Şubatta Tatbikat raporları tamamlanmış Hava kuvvetlerindeki eksiklerin giderilmesi için çalışmalara başlanmıştı.
21 Nisan’da Hindistan Ulusal Kongresi Hintliler yavaş ama emin adımlarla özgürlüğe giden yolda yürümeye karar verdiler.
1 Temmuz da Genel Kurmay daha önceden de 1938 de tamamlanacağını ön gördüğü yeni destek silahlarının dağıtımının tamamlandığını Hitler’e bildirdi.
Yine aynı tarihte Siemens kriptoloji rotor makinesinin projelerini Hitler'e sundu. Kabul edilen projenin testlerine derhal başlamasına karar verildi.
8 Ağustos tarihinde Donanma komutanlığına Kiel Kanalı bölgesindeki Kiel Egzersizi tatbikatına başladı.
2 Eylül günü Trotsky Kapitalizme ve Stalinizime karşı 4. Enternasyonal’i kurduğunu açıkladı.
Tatbikat raporları birliklerimizde kullandığımız 105 mm obüslerin güvenilirlik ve tahrip güçlerinin düşük olduğunun belirtilmesi üzerine 150 mm lik mermi atabilenbir Obüs için Rheinmetall firmasıyla anlaşma imzalandı.
Hitler iktidara geldiği 1933 yılından beri Südet Alman Partisini (S.D.P) desteklemiş ve ayda yaklaşık 15.000 Reich Mark mali yardımda bulunmuştu, 1935 yılının Mayıs ayındaki parlamento seçimlerinde Südet bölgesindeki Almanca konuşan nüfusun üçte ikisinin oyunu alan parti, Çekoslovakya'nın ikinci büyük partisi haline gelmiştir. S.D.P.’nin talepleri ve bunlar karşısında Çek hükumetinin tutumu, kısa sürede Avrupa kamuoyunda, Çekoslovakya'nın parçalanmasına kadar varabilecek bir krizin başladığı izlenimini yaratmış ve giderek tırmandırmıştır. 24 Haziran 1937 tarihinde Feld Mareşal Werner von Blomberg tarafından “Yeşil Durum” kod adıyla gündeme gelmişti. "Yeşil Durum", Çekoslovakya topraklarının baskın tarzı bir askeri operasyonla istila edilmesi planıdır. Ancak Hitler, Çekoslovakya'nın istilasının, diplomatik görüşme ve manevralarla oluşturulacak bir krizin tırmandırılması sonucunda, bir askeri harekâtla sağlanması yolunu benimsemiştir. Böylece Avrupa kamuoyu gözünde belirli bir haklılık zemini oluşturulacaktır. Git gide tırmanan gerginlik sonrası 20 Mayıs 1938 günü Alman Genel Kurmayı Yeşil Durumu bir kez daha gündemine almış ve ciddi hazırlıklara başlamıştı. Çekoslovakya'nın istilası planları hakkında bilgi, derhal İngiltere, Fransa yetkililerine ulaşmıştır. Böyle bir saldırı planı, Avrupa’da yeni bir savaşın başlamak üzere olduğunu ortaya koyuyordu. Hitler’in, Çekoslovakya’ya askeri bir müdahalede bulunmayı düşünmediğini açıklaması üzerine Mayıs 1938 ayı sonunda durum yatışmıştır. Ancak, Südet Alman Partisi ile Çek hükumeti arasında süren görüşmeler ve bölgede zaman zaman tekrarlanan silahlı çatışmalar, tansiyonu yüksek tutmaya devam etmiştir. Bütün bu olayların sonucunda Münih Konferansı kuruldu 7 Eylül günü Alman delegeler son söz olarak Südet bölgesinin Almanya’ya verilmesi için Almanya'nın her türlü girişimi yapacağının altını çizerek sözlerini tamamladı. Aynı gün Almanya'nın sert politikaları sonucunda Fransız hükumeti Fransa'nın İngiltere ile askeri ve siyasi konularda müttefik olduğunu açıklayan bir bildiri yayınladı.
8 Eylül 1938 de Hitler siyasi zaferlerine bir yenisini daha ekleyerek Südet bölgesini Reich'a bağladı.
10 Ekim’de Kurt Student in raporu doğrultusunda Özel kuvvetler Komutanlığı bünyesinde. Hava İndirme Birliklerinin ilk aşamada Tugay seviyesinde kurulmasına kara verildi.
Panzer III'ün ordunun ana muhabere tankı olarak kabul edilmesinden sonra daha çok piyade desteği için kullanılması planlanan Panzer IV’de testlerini tamamladı ve seri üretimine başlandı.
Hitler, 24 Mart'ın erken saatlerinde Çekoslovakya cumhurbaşkanı Hácha'yı Berlin'e çağırdı Slovakya meselesi yüzünden Alman işgalinin kapıda olduğunu bildirdi. Luftwaffe 'nin Prag'ı bombalayacağı tehdidiyle yüzleşince Hácha Çekoslovak ordusunun teslim olmasını kabul etti. Hácha görüşme sırasında kalp krizi geçirdi ve doktorların yardımıyla bilinci açık tutularak Hitler'in teslim koşullarını kabul etti. 15 Mart sabah saatlerinde Alman birlikleri hiçbir direnişle karşılaşmadan Bohemya ve Moravya'ya girdi. Macar ordusu Karpato-Ukrayna'nın işgalinde küçük bir direnişle karşılaştıysa da çabucak bastırdı. 16Mart’ta Hitler, Prag Kalesine giderek Bohemya ve Moravya'nın Almanya'ya bağlandığını ilan etti.
12.Şubat’ta ilki çok başarılı sonuçlar veren Kiel Egzersizi 2 tatbikatının yapılmasına karar verildi.
Baharın ilk gününde hava ne kadar serin olsa bile Avrupa'nın ateşi bir hayli yüksekti ve Wehrmacht yaklaşan fırtınaya elinden geldiği kadar hazır olmaya çalışıyordu. 4.Bölüm sonu.
“Başka milletler daha geniş topraklara yayılıp yerleşirken, iç kolonizasyona yönelmiş bir millet nüfus artışını sınırlamak zorunda kalacak, fakat geniş topraklara yayılan milletler artmaya devam edecektir. Bir ülkenin hayat alanı ne kadar azsa, bu durumla o kadar çabuk karşılaşır.” Adolf Hitler (Kavgam 2.cilt)
Avrupa’da sular ısınırken Uzakdoğu’da durum tam anlamıyla çığırından çıkmıştı 16 Mart’ta Çin Cumhuriyetinin başkenti Nanjing Japon kuvvetlerinin eline geçti. 7 Nisan’da pastadan payını almaya çalışan İtalya Arnavutluk’u topraklarına bağladığını açıkladı.
14 Haziran’da İtalya ile Almanya iyi ilişkiler zirveye çıktı ve yapılan anlaşma sonucunda İtalya ile Almanya Çelik Pakt’ı kurdu. Alman ve İtalyan diplomatlar bu işlerle ilgilenirken Yüksek komutanlık karargahında hareketli dakikalar yaşanıyordu Hitler Danzig konusunda Polonya ya baskıyı arttırma kararı vermiştir hala politik yollarla amacına ulaşmak isteyen Führer savaş ihtimalini de düşünerek Polonya’nın istilasını kapsayan bir plan hazırlanması için Generallerine emir verir. Bir süredir Sovyetler ile gizli görüşmelerde bulunan Hitler sonunda güzel haberi Ribbentrop’dan alır Almanya ile Sovyetler arasında içinde Polonya’nın paylaşılması ve Baltık ülkelerinin durumunu da belirleyen Molotov-Ribbentrop antlaşması imzanmışdı. Artık Führer'in elindeki kartlar daha güçlüydü. Alman Yüksek Karargahının hazırladığı plan “Beyaz Durum” 22 Ağustos 1939 tamamlandı ve Hitler in onayına sunuldu.
22 Ağustos Hava Kuvvetlerinin durumu.
Acaba barış için hala bir umut olabilir miydi? 5.Bölüm sonu. Sieg oder Valhalla - Lothebork - 01-04-2017 Hitler Yoldaşım ölürüm yolunda, vur sopayı vur. Sieg oder Valhalla - 1.Bölüm - Pilot - napolyon94 - 02-04-2017 Takip, bakalım haftada 2 bölüm ile sene sonu final görürüz artık :D RE: Sieg oder Valhalla - 1.Bölüm - Pilot - Lehr - 03-04-2017 (02-04-2017, 01:20)napolyon94 : Takip, bakalım haftada 2 bölüm ile sene sonu final görürüz artık :D İş güç yoğunluğundan dolayı böyle bir durum oluyor hem geç olsun güç olmasın Sieg oder Valhalla - 1.Bölüm - Pilot - Kronos - 03-04-2017 Takip Sieg oder Valhalla - 2.Bölüm - Siyasi Zaferler ve Kondor Lejyonu - Lehr - 06-04-2017 Yeni bölüm geldi Sieg oder Valhalla - 2.Bölüm - Siyasi Zaferler ve Kondor Lejyonu - Kirpi - 06-04-2017 Yeni bölümleri zamana yayarak yayınlamak heyecanı daha dorukta tutuyor bence. Öbür türlü günde 2 bölüm yayınlayıp 1 haftada sezon finaline gelen saçma şeyler ortaya çıkıyor. RE: Sieg oder Valhalla - 2.Bölüm - Siyasi Zaferler ve Kondor Lejyonu - napolyon94 - 07-04-2017 Kendimi okur gibi hissettim RE: Sieg oder Valhalla - 2.Bölüm - Siyasi Zaferler ve Kondor Lejyonu - Lehr - 07-04-2017 (07-04-2017, 02:15)napolyon94 : Kendimi okur gibi hissettim Başlık benzemiş senin başlıkları not aldım benzetmemeye çalışıcam Sieg oder Valhalla - 2.Bölüm - Siyasi Zaferler ve Kondor Lejyonu - napolyon94 - 08-04-2017 yok be hocaa :) dalgasına dedim öyle, ne kadar farklı olabilir ki isimler zaten :D Takipteyim, 1939' sonrasını özellikle bekliyorum. :) Sieg oder Valhalla - 3.Bölüm - Büyük Almanya - Lehr - 08-04-2017 3.Bölüm geldi iyi eğlenceler Sieg oder Valhalla - 3.Bölüm - Büyük Almanya - Adm - 10-04-2017 Eline sağlık çok iyi gidiyor :) Sieg oder Valhalla - 3.Bölüm - Büyük Almanya - Lehr - 10-04-2017 4.Bölüm geldi iyi eğlenceler. Sieg oder Valhalla - 4.Bölüm - Yeşil Durum - Feldmarschal - 10-04-2017 eline sağlık @Lehr böyle hikayelerin forumda çoğalması lazım eski hoi 3 hikayelerini hoi 4 görselliğiyle harmanlayıp ortaya çıkarmak lazım @Lehr @napolyon94 ve diğer yazarları tebrik ediyorum seriye devam :) Sieg oder Valhalla - 4.Bölüm - Yeşil Durum - Lehr - 10-04-2017 Teşekkür ederim yorum görmek hikayenin sevildiğini bilmek daha da hevesli yazmamızı sağlıyor 5 ve 7. bölümlerin görselleri hazır 6. bölüm ara bölüm olacak durum değerlendirmesi ve alıntı şeklinde kısacası takipte kalın :) Sieg oder Valhalla - 5.Bölüm - Danzig Açmazı - Lehr - 11-04-2017 5. Bölüm geldi iyi eğlenceler. Akşam ara bir bölüm var sonra hafta sonuna kadar ara vermeyi düşünüyorum. Sieg oder Valhalla - 7.Bölüm - Wehrmachtın Beyaz Durum Düzeni - Lehr - 11-04-2017 Hikaye karakter limitini aştı arkadaşlar devamı altta SİEG ODER VALHALLA
25 Ağustos 1939: Sıcak, boğucu bir gün bitmek üzereydi. Güneş, Silezya'daki Schönwald şatosunu çevreleyen yaşlı ağaçların tepesinde hala ışıldıyordu ama dalların altına alaca-karanlık çökmüştü bile. Ancak şu var ki, akşamın öteden beri getirmekte olduğu huzurdan söz edilemezdi. Vaktiyle derebeylerinin oturdukları bu şatonun önünde bir koşuşma, bir didinme göze çarpıyordu. Kumlu yolda motosikletler patırdıyorlar, Hava Kuvvetlerinin emir subayları koşarak, dörder dörder merdivenlerden iniyorlardı. Bir personel arabası toz bulutu içinde uzaklaşıyordu. Çamurluğunun üzerinde bir hava keşif filotillasının flaması dalgalanmaktaydı. Bu sahneyi, üzerine çökmüş olan toz bulutu böyle gerçek dışı bir hale sokuyordu belki. Gürültüyü hafifletiyordu sanki; askerlerin gırtlaklarını kurutuyor boğazlarını düğümlüyordu.. . . Fakat, yarın olup bitecekler karşısında duyulan kaygı değil miydi bu aynı zamanda? Çünkü yarın savaş başlıyordu. Alman Hava Kuvvetlerinin büyük şefi Hermann Göring, Potsdam yakınındaki Werder parkına rahat rahat yerleşmiş, saat 18.30'a doğru da radyo ile parolayı vermişti. Günler boyunca iki hava ordusunun tümenleriyle filoları gittikçe artan bir kaygıyla bu parolayı bekliyorlardı. Polonya sorunu sahiden zora başvurularak mı çözülecekti? Şimdiyse parola gelmiş bulunuyordu: 26 Ağustos günü saat 4.30'da Ostmark üzerinde uçulacak... " Schönwald Silezya'daki bir ilçe merkezi olan Rosenberg'in biraz doğusunda, Grunsruh sınır karakolundan da kara yoluyla on kilometre uzaktaydı. Tuğgeneral baron Wolfram von Richthofen, komuta postasını buraya yerleştirmişti. Kanı kaynayan bu subay, cepheden çok uzaklara yerleşerek yan gelip yatmaktan hoşlanmazdı. Ulaşım hatlarımız piyadenin öncüleriyle at başı beraber gitmelidir," derdi. Ulaşım hatları demek, taptaze haberler demekti. Hiçbir komutan iyi bağlantılar kurmadıkça birliklerini gereği gibi sevk ve idare edemez. Alman Hava Kuvvetlerinin İspanya iç savaşından aldığı en önemli derslerden biri de bu idi. Aksaklık çoğu zaman bundan ileri gelmekteydi. Richthofen İspanyol iç savaşının sonuna dek Kondor Hava Lejyonunun komutanlığını yapmıştı. O zamandan beri de, bir kişinin dışında, kurmayında aynı subaylar bulunmuştu. Bu subayların da özel bir durumları vardı. Alman Hava Kuvvetlerinden olup Polonya harekâtına katılacak subaylar arasında en yeni savaş tecrübesine sahip olanlar onlardı. Komutanları gibi onlar da hava kuvvetinin yer birliklerinin ilerleyişini kesin bir etkinlikle destekliye bileceğini öğrenmişlerdi. Hava kuvvetinin görevi açık ve kesindi. Bunlar Polonya sınırındaki tahkimatta gedik açacaklar, Silezya'dan gelen 10.Ordu da buradan içeriye dalacaktı. Sonra hava kuvvetleri ilk darbeyi vurmakla görevli bu ordunun doğru Varşova üzerine yapacağı saldırıda ona yardımcı olacaklardı. Onun için de Richthofen savaşçıların hemen yanı başında olmak istiyordu. Sabahleyin onun savaş postasının, daha dün gece savaşılmış olan yerde bulunması gerekti. Bağlantıları sağlamak için kullandığı yöntem bu idi. Bir yandan da generalin içine kurt düşmüş bulunuyordu. Ulaşım hatları teorik olarak o bölgenin hava komutanlığına bağlıydı ama o ana dek kendisine hiçbir haber gelmiş değildi. Kurmay başkanına: Dikkat et Seidemann, dedi. "Yarına dek ters yönde bir emir gelirse bunu yerine ulaştırma olanağına sahip bulunmayacağız” Dedi. Saat 20'ye birkaç dakika vardı. Richthofen, içine doğanların ne dereceye kadar yerinde olduğunu bilmiyordu henüz. 10.Ordu Komutanı General Guderian ile emir subayı Binbaşı Wietersheim Grunsruh'da sınıra giden yol üzerinde yer almışlardı. Bu ordunun motorize birlikleri yarım saatten beri doğu yön ünde ilerliyorlardı. Schönwald şatosu XVI Kolordunun tuttuğu kesimin merkezindeydi. Tümgeneral Höpner' in komutasındaki bu kolordu. 10.Ordunun öncü birliği idi. 1. ve 4. Zırhlı Tümenleri ertesi gün saat 4.30'da dört kilometre genişliğinde bir cephe üzerinden sının aşacaklar, düşmanda yaratacakları şaşkınlıkla kargaşalıktan yararlanacaklardı. Hiç sağa sola bakmadan düşman hatları içine derinliğine dalacaklar; güneyde Lublinitz'teki, kuzeyde Wielun'daki Polonya blokhavzlanndan meydana gelen hattı, daha sonra Tschenstochau endüstri bölgesini aşacaklar; doğruca Radamsko'nun ve Warthe nehri köprülerinin üzerine çullanacaklardı. Richthofen kendi komuta postasının yerini kılı kırk yararcasına dikkatle seçmişti. 10.Ordu Komutanına da kendi genel karargâhını Schönwald'da kurmayı önererek. Bir taşla iki kuş vurmuştu. Guderian seve seve kabul etmişti bunu. Şatonun sahibi olan Studnitz ailesi burasını çok ince bir zevkle döşemişti. Yanyana olmak ilkesi bundan daha iyi gerçekleştirilemezdi. Ertesi gün zırhlı kuvvetleri saldırıya geçecek olan Generalle bu kuvvetlere yol açacak Stuka'lara komuta eden kapı-karşı komşuydular. Saat 20 oldu. Guderian'la Richthofen şatonun kapısı önünde durmuşlar, önlerinden geçen bitmez tükenmez bilmeyen birlikleri seyrediyorlardı. Birdenbire Teğmen Hans Seidemann çıkageldi. Soluk soluğa idi:- ·Generalim, birinci emir iptal edildi: 'Ostmark üzerinde uçuş' yapılmayacak,• dedi. Richthofen dona kalmıştı, tek söz söylemeksizin ona bakmakla yetindi. Seidemann devam etti: - Haber bize, doğru 2'nci Hava Tümeni'nden geliyor. Führer'in emriyle 26 Ağustos günü hiçbir çarpışma yapılmıyacak. Fakat kuvvetler yığınak yapmağa devam edecekler... Richthofen kızgın bir soluk aldı: - İşte şimdi hapı yuttuk,• dedi. <<Çabuk, yeni emri her yere ulaştır! Hem de iki yola, üç yola birden başvurarak! Telgrafla radyo ile posta erleriyle! Emrin kendilerine ulaştığını da hemen bildirsinler. Yarın sabah bizden hiç kimse saldırıya geçmesin sakın! Tek bir uçak bile! Savaştan sorumlu biz oluruz yoksa!>> Sonra Richthofen, Guderian'dan izin alarak içeriye koştu. Radyo arabalarında ve şatonun yakınına kurulu muhabere çadırlarında emirler birbirini kovalıyor, telefon konuşmaları hatları tıkıyor, dışarıda da posta erleri yola çıkmış bulunuyorlardı bile. Richthofen'in uçak gruplarıyla filotillaları uçuş yerlerini öğleden sonra işgal etmişlerdi. Kimi birliklerden hiç ses - seda çıkmamıştı. Bu yüzden onların nerede bulunabileceklerini kimse bilmiyordu. Uçuş alanları da Birbirlerinden çok uzakta ve cephenin çok gerisindeydi. Memur zihniyetli askerler Richthofen'in İspanya'dan gönderdiği raporlara uzun boylu aldırış etmemişlerdi. Albay Günter Schwartzkopff'un 77'nci Stuka Filosu ile iki hava grubu Oppeln'in batısında Neudorf'ta; Albay Baier'in 2'nci filosunun iki Stuka grubu da Steinberg yakınındaki Nieder-Ellguth'ta bulunuyorlardı. Binbaşı Werner Spielvogel'in komutasındaki II/LG 2, işaretli bombardıman grubuna gelince, bunu cehennemin bucağına, ta Altsiedel'e yerleştirmişlerdi. Yine onun komutasındaki çift yüzeyli Hs 123 tipi uçaklar da o kadar .az yakıt alıyorlardı ki düşman hatlarının içine 130 kilometreden fazla giremiyeceklerdi. Richthofen sınırın hemen yakınındaki Alt - Rosenberg'de hemen dermeçatma bir alan yapılmasını emretmişti. Bir yandan da ateş püskürüyor: - Spielvogel'in düldülleri Altsiedel'den sınıra kadar uçtular mı benzinlerinin yansını yakacaklar," diye bağırıyordu. Son olarak da Yüzbaşı Genzen komutasındaki 2'nci Çift Yüzeyli av uçakları filosunun 1. grubu Oppln'in güneyindeki Gross Stein'de mevzi almış bulunuyordu. İlk emri iptal eden ikinci emir ona vaktinde ulaşabilecek miydi? Saat 20.30'da General Guderian başını kapının aralığından içeriye uzattı. Pek keyifli bir hali vardı: - ·Uçaksız savaşacağız demek, azizim, “dedi. Richthofen soran gözlerle bakarken, ekledi: - ·Ben hiçbir yeni emir almadım Yürüyüşe geçiyorum… 10.Ordu Komutanı, Oppln'in kuzey doğusundaki ormanlarda, Turawa'da bulunan Kurmay Başkanı General Paulus'la saatlerden beri her türlü teması kaybetmişti. Fakat birlikler doğu yönünde ilerlemeye devam ettiklerine göre bu, onlara hiçbir haberin gitmediği anlamına geliyordu. Bu yüzden de Guderian çekiniyordu. Kesin bir emir almadan her şeyi durdurmalı mıydı acaba? Richthofen: - Bana kalırsa siz bunu doğrudan doğruya Berlin'e sorun, bu iş için de hava kuvvetlerinin radyo şebekesinden yararlanın,"' dedi. Saat 20 sularında da acayip bir mesaj havaları aşıyor ve şöyle diyordu: <<Hava Kuvvetleri Komutanı, 10.Ordu Komutanı adına soruyor: Yürüyüşü durdurma emri 10.Ordu için de geçerli midir?>> Mesaj hiyerarşik yolları izledi. İlkin 2'nci Tümene, oradan 4.Hava Ordusu’na, oradan da Hava Kuvvetleri Başkomutanlığına gitti. Şifreyi çözen haber alma subayları gözlerine inanamadılar. Bir yandan da saatler akıp gidiyordu. 21.30 Zırhlı birlikler hep doğu yönünde ilerleyerek Schönwald şatosunun önünde homurdanarak geçip gidiyorlardı. Saat 22: Onların peşinden, sınıra giden yol üzerinde piyade kolları geliyordu. Saat 22.30: Richthofen rahat bir soluk aldı: Komutası altındaki bütün birlikler, yeni emri aldıklarını bildirmişlerdi. Fakat piyadenin böyle bir emrin geldiğinden, ilk emri iptal ettiğinden haberi yoktu. Ve hiç istifini bozmadan doğu yönünde ilerleyişini sürdürüyordu. Nihayet saat 23'de Berlin'den cevap geldi. Hava Kuvvetleri Başkomutanlığı, General Guderian’a Alman Orduları Başkomutanlığının şu mesajını iletiyordu: ·Her türlü saldın hareketini durdurma emri 10.Ordu için de geçerlidir. Hemen hemen aynı anda piyade alayları iki generalin önünde hareketsiz kaldılar. Gece yarısından biraz sonra da ters yönde ilerlemeye başlayacaklardı. Çok geçmeden işin içyüzü anlaşıldı. Ordu, güney ordular grubunun kendisine aktardığı, birinci emri iptal eden ikinci emri almıştı ama o sırada General Guderian ileri komuta postasında bulunuyordu. Fakat kendisiyle Turawa arasında telgraf, saatler boyu işlememişti. Yola çıkarılan haberciler ise trafik güçlüklerini yenme işini başaramamışlardı bir türlü. Turawa'da General Paulus duruş emrini hemen kolordulara iletti. Emir kolordulardan tümenlere, tümenlerden alaylara, alaylardan bölüklere giderek sınırdaki öncülere dek ulaştı. Genel saldırıdan dört saat önce düşman hatlarının gerilerine sızma emri alan ve bir takım özel görevleri yerine getirecek olan hücum birliklerine de yeni durum bildirildi. Paulus şu noktadan hareket etmişti: Ordusu gerisin geriye dönerse şefi çarpışmaları kendiliğinden başlatmayacaktı. Onun için Paulus ilk iş olarak birliklerin durumuyla meşgul olmuştu. İşlerin hiçbir aksaklığa meydan kalmadan olup bitmesini bir mucize saymak gerekiyordu. Fakat bu mucizenin olmamasına kıl payı kalmıştı. Bütün 10.Ordu kesiminde tek bir hücum birliği ilk emrin iptal edilişinden habersizdi. Bu birlik, 46'ncı Piyade Tümeni'nin cephesi önünde, Lublinitz blok havzalarının karşısında mevzilenmiş bulunuyordu. Bu birlik, aldığı emirlere uyarak geceleyin düşman hatlarının içine daldı. Saat 4.30'da 30 asker Polonyalılar üzerine ateş açtı. Bu çarpışmaların başlayacağı saatti. Alman taburları o saatte saldırıya başlayacaklar, böylece düşmanı iki ateş arasına alacaklardı, Fakat küçük birlik yok edildi ve sınır üzerinde sessizlik devam etti. Buna benzer bir başka olay da Slovakya'da, Güney Ordular Grubunun sağ kanadında, General List'in 14.Ordusunda görüldü. Bir demiryolu tüneli Alman saldırısının ikmal ve iaşesi için önemli bir ulaşım noktasıydı. Tüneli işgal etmekte olan hücum birliği geri çekilmek ve burasını bırakmak zorunda kaldı. Polonyalılar da burayı geri alır almaz hemen havaya uçurup kullanılmaz hale getirdiler. Almanlar bu iki gaf yüzünden bir baskının kendilerine sağlayacağı üstünlüğü kaybettiler ve Hitler'in saldın niyetinde olduğundan kimsenin kuşkusu kalmadı. Daha sonraki günler boyunca yapılan hava keşifleri düşmanın, elindeki bütün demir ve karayollarını kullanarak kendi sınır bölgelerine takviyeler göndermekte olduğunu doğruladı. Önce verilen, sonra iptal edilen emirlerin sonucuydu bu. Paulus planlarını baştan aşağı değiştirmek zorunda kaldılar. Zırhlı ve motorlu birlikler ikinci hatta çekildi. İlk darbeyi piyade indirecek, Polonya savunma hattını çökertecek, gedikler açacak, böylece de tanklar düşman topraklarına derinliğine girme olanağını bulacaklardı. Daha önce baskınla elde edileceği sanılan her şey çetin çarpışmalara mal olacaktı. Öteki Alman orduları da kendi kuvvetlerini çarçabuk toparlamak zorunda kaldılar ama aldıkları bu yeni taktik tertibat yüzünden asıl stratejik hedeflerini değiştirmediler. Eskiden olduğu gibi Alman Orduları Başkomutanlığının amacı şuydu: •Polonya Ordusu'nun seferberlik ilan edip toparlanmasını önlemek ve Silezya'dan, Pomeranya'dan, Doğu Prusya'dan başlayarak aynı noktada birleşecek olan bir saldın ile Vistül-Narev hattının batısına yerleşmiş olan düşman külli kuvvetlerini yok etmek... Her şey, kıskacın iki kocaman kolunun kapanmakta göstereceği çabukluğa bağlı bulunuyordu. Polonya Ordusu'nun külli kısmının Vistül nehrini aşarak Doğu Polonya'nın derinliklerine sığınmasını önlemek. Böylece onu çok büyük bir cebin içine kapatmak gerekiyordu. Almanlar ancak o zaman Vistül nehrinin batısında kesin darbeyi indirecek duruma gelebileceklerdi. Başarının ön koşulu Polonya göklerinde üstünlüğü hemen ele geçirmekti. Alman bombardıman uçaklarının, komutanlığın gerekli göreceği yerlerde kara yollan ile demiryolları kavşaklarını tahrip ederek düşmanın gerilerinde faaliyette bulunabilmeleri gerekiyordu. Son olarak, çarpışmaların en civcivli anında işe karışmaları için Alman Hava Kuvvetlerine güvenilmekteydi. Bombardıman uçaklarıyla Stuka'lar, iki kişilik uçaklarla avcılar durup dinlenmeden düşmana çullanacaklar ve her an ona öyle darbeler indireceklerdi ki, onun da teslim olmaktan başka yapacağı şey kalmayacaktı. Hava kuvvetleri, savaş tarihinde ilk kez böylesine kesin bir rolü üzerlerine almaktaydılar. Yine ilk kez, bu kuvvetler tam bir bağımsızlık içinde, kimseden emir almadan iş göreceklerdi. Bu kuvvetler kendilerine beslenen büyük umutlara layık olmayı bilecekler miydi acaba? Karada olduğu kadar havada da, cephede olduğu kadar cephenin çok gerilerinde de aynı anda ve her yerde faaliyette bulunmaya yeterli kuvvetlere sahip olacaklar mıydı? 6.Bölüm sonu ( Cajus Bekker’ın 4000 Metreden Hücum kitabının 14-24 arası sayfalarından alıntıdır, hikâyenin gidişatına göre 10.Ordu komutanı ismi düzeltilmiştir.)
Alman sanayisi ve halkın fedakârlıkları ile üç buçuk yıl gibi bir sürede Wehrmacht kelimenin tam anlamıyla baştan yaratılmıştı öncelikle Tümenlerin destek bölükleri düzenlenmiş ve ateş gücü ciddi miktarda arttırılmıştı. En ciddi değişiklikler ise Motorlu ve zırhlı birliklerde yapılmıştı Panzer Tümenleri Panzer I i envanterden çıkartmış Panzer II üretimini azaltıp Panzer III ve Panzer IV üretimi artmış mobil birlikler için kundağı motorlu obüs üretimine başlanılmıştı 23 Ağustos 1939 da savaş kapımızdayken Wehrmacht’ın gücü toplamda 30 dan 92 Tümen e çıktı. Donanmamıza 1 Ağır 2 hafif Kruvazör 10 destroyer ve 8 adet deniz altı katıldı aynı süre zarfında 200 olan konvoy gemi sayımızı 400 e çıkardık. Luftwaffe’de hatırı sayılır takviyelerle elindeki eski savaş ve taktik bombardıman uçaklarını envanterinden çıkartıldı yerine 1200 yeni savaş uçağı ile 200 yeni Taktik bombardıman uçağı envantere girdi. 80 adet pike bombardıman uçağı sayımız 1000 e Nakliye uçağı sayısı ise 4 den 8 çıkartıldı Torpido bombardıman filomuz yeterli görüldüğü için sayısı değiştirilmedi. Genel Plana göre C Ordu Grubu; 1.Ordu Erwin von Witzlaben komutasında Lüksemburg ile Ren nehri arasındaki bölgende savunma pozisyonunda olacak. 5.Ordu Fedor von Bock komutasında Belçika ve Hollanda sınırlarında savunma pozisyonunda olacak. 7.Ordu Ernst Eberhard Hell komutasında Karlsruhe ile İsviçre sınırı arasında savunma pozisyonunda olacak Polonya sınırında bulunan Kuzey ve Güney ordu grupları ise; 8.Ordu Johannes Blaskowitz komutasında Poznan istikametinde taarruz a geçecek. 10.Ordu Heinz Guderian komutasında Lodz üzerinden Vistül nehrine taarruz edip 4.Ordu ile bağlantı kurarak Varşova ile Polonya Ordusunun bağlantısını kesecek. 3.Ordu Georg von Küchler komutasında Danzig koridoru ile Poznan arasında bir yarma gerçekleştirecek. 4.Ordu Günther von Kluge Komutasında Vistül nehrine ve Danzig’e taaruz ederk 4.ve10. Ordularla bağlantı kurmaya çalışacak. Bunun dışında Wehrmacht 7 Tümenini Kuzey Almanya da Fransız ve İngiliz saldırısı ihtimaline savunma pozisyonunda tutarken Güney ordu grubunda 7 Kuzey Ordu Grubunda 4 Tümeni de yedek olarak bekletmekteydi. Barış için ufakta olsa bir umut vardı ta ki 31 Ağustos’a kadar …
“Bu anlaşmanın, bizim zamanımız için barış demek olduğuna inanıyorum” Neville Chamberlain (Münih Antlaşmasının sonrasında) 23-30 Ağustos arasında Avrupa’nın ileri gelen ülkeleri Almanya-Polonya krizinin giderilmesi için çok çaba sarf etmişti hala barış ihtimalinin olduğunu düşünenlerin hayalleri 31 Ağustos gecesi son bulmuştu. Bir grup Polonya askeri Gleiwitz Radyo istasyonunu ele geçirerek Alman karşıtı yayın yaptılar bu olay zaten uzak görünen barış ihtimalini tamamen yok etti. 1 Eylül 1939 saat 05.00 Alman birlikleri Polonya sınırını geçmeye başladılar ilk sızan sabotaj ve baskın birlikleri savaşın açılış safhasında düşman üzerinde panik ve kargaşa yaratmayı başardı. Saat 09.00 da ilk şoku atlatan Polonya piyadesi Opole şehri önlerinde 13. Motorlu Piyade Tümeni öncülerini pusuya düşürse de fazla etkili olamadı ve çekilme manevralarına devam etti. Aynı saatlerde 18.Piyade Tümeni de Katowice’da Polonya’nın 25. Piyade tümeni ile sıcak temas sağladı. Lublin istikametinde taarruza başlayan 14. Ordu Öğle saatlerinde Bielsko bölgesinde 16. Polonya tümeni ile temas sağladı Germania Motorlu Piyade Tümeninin beklenenden daha sert taarruza geçmesi ile General Andres komutasındaki tümen taktik geri çekilme manevraları ile teması kesmeye çalıştı. Savaşın üzerinden 12 saat geçtikten sonra gelen raporlarda iki önemli detay göze çarpıyordu ilki Doğu Prusya’dan taarruza başlayan Kempf Panzer Tümeni Cieckanov da düşmanı mağlup edip Kuzeybatı ya atmış Vistül nehrine ileri harekatına devam ediyordu ikinci olarak 12 saatlik çatışmalar sonunda düşmanın 830 kayıp vermişti bu Yüksek komutanlık savaşın beklenenden daha erken biteceği kanısına varmıştı. Gün biterken Danzig kıyılarına hareket emri veren Amiral Raeder biri Polonya destroyeri olan ile iki gemi ile görsel temas sağlıyor fakat gemiler gece karanlığından yararlanarak gözden kayboluyorlar. Yeni günün ilk saatlerinde genel duruma göre; - 4. Ordunun 2. Motorlu Piyade ve 3. Panzer Tümeni Chojnice-Bydgoszcz hattıı yarmış ama saldırıya uğrayarak savunma pozisyonunda kalmıştı. - Batı da 8. Ordu Poznan istikametinde taarruzlarına devam ederek düşmanı cephede tutmaya çalışmaktaydı. 10. Ordunun Zırhlı birlikleri Lodz un batısında geniş bir yarma gerçekleştirerek Polonya ana kuvvetleri ile Varşova-Lodz bağlantısını kopartmaya çalışıyordu. - Kuzeyde Kempf Panzer Tümeni Vistül nehrine ulaştı fakat nehir geçiş hazırlıklarına başlarken saldırıya uğrayıp savunma durumuna geçmişti. - 14.Ordu fazla mukavemet görmeden Krakow istikametinde operasyonlarına devam ediyordu. 2 Eylül akşam saatlerinde gece yarısından beri yer yer devam eden General Andres in 24. Piyade Tümeni saldırılıları sabahın ilk ışıklarıyla Tümenimizi geriye atmak için şiddetini arttırdı fakat güçlü savunmamız karşısında takatinin sonuna gelen Polonya birlikleri ve hava kararırken teması kesmekten başka çare bulamadı. 3 Eylülde Vistül nehrinde 10.Ordu ile 4.Ordu temas sağladı ve Polonya’nın Batı ordusu tamamen kuşatılmış oldu, İleri harekâtlarına devam eden 10.Ordu birlikleri Krakow istikametine geniş bir kavis çizerek yöneliyorlar 4 Eylül ün ilk saatlerinde 10. Ordu Komutanı General Guderian Varşova’nın alındığını Yüksek Karargaha bildiriyor. 5 Eylül saat 16.00 da gelen raporlara Varşova’nın düşmesinin Polonya ordusu üzerinde tam bir çöküntüye sebep olduğu görülüyordu. Raporlara göre - Poznan 4.ve 8. Ordulara bağlı tümenler tarafından kuşatılmış durumdaydı. - Danzig bölgesinde 7 Polonya Tümeni 3.ve 4. Ordular tarafından kuşatılmış durumdaydı. - 10. Orduya bağlı Zırhlı birlikler hızlı manevralarla Krakow cebini kapatmak üzere ileri harekâtlarına devam ediyorlar. - Güney Ordu Grubuna e bağlı yedek birlikler Varşova istikametinde ilerleyerek 10.Ordunun yan ve gerisini emniyete almak için ilerliyorlar. - Kempf Panzer Tümeni Varşova’nın kuzeyinde savunma savaşı vermekte. Akşam saat 19.00 sularında 1.SS Motorlu Piyade Tümeni “LSSAH” Poznan'ı alabilmek için taarruza başlıyor. 6 Eylül Sabahı 13. Motorlu Piyade Tümeninin istihkâm bölüğü nehir geçişi için köprüleri kuruyor ve Tümen Krakow cebini kapatmak için harekâtını hızlandırıyor. 6 Eylül akşamüzeri 14 Gemilik İngiliz-Polonya filosu Danzig açıklarında filomuza saldırıya geçiyor çatışma sonucunda bölgede savaş gemimiz olduğunu anlayan düşman 3 uçak ve 1 destroyeri kan vergisi olarak bırakarak geri çekiliyor. 6 Eylül’ü 7 Eylül’e bağlayan gece Norveç ve Danimarka daki Müttefik faaliyetlerinden rahatsız olan Hitler Donanma komutanlığından Norveç ve Danimarka için bir istila planı hazırlamalarını istiyor. 8 Eylül gece yarısı von Küchler Komutasındaki birlikler Polonya’nın Danzig bölgesinde kalan son birliklerini imha etmek için nihai bir taarruza başlıyorlar. 9 Eylül 1939 saat 01.00 da Polonya ordusu silah bırakıyor ve mevcut hükumet İngiltere’ye kaçıyor. Polonya ordu depolarındaki bir miktar ekipman yine Polonya’da kurulacak iç güvenlik birliklerinin kullanımı için ayrılıyor. Müttefiklere göre 1 yıl Hitler’e göre 3 Hafta sürecek savaş 9. Gününde bitimişti Ordu Komutanlıklarından gelen raporlara göre Alman kayıpları 7 bin civarında iken Polonya kayıpları 81bin civarındaydı yaklaşık 200 bin Polonyalı asker de esir alınmıştı. 19 Eylülde Ruslar la yaptığımız anlaşmaya sadık kalarak Polonya’nın doğusunu Sovyetlerin kontrolüne bırakıyoruz. Polonya’da silahların susmasına rağmen ok yaydan çıkmış Danzig krizinden yeni bir savaş doğmuştu Hitler tarafından korkak solucanlar olarak görülen İngiliz ve Fransız liderlerinin Almanya’yı istila etmek için ortak bir harekât a başlamak üzere olduklarını gösteren raporlar gelmeye başlamıştı ve Kiel ile Bremen deki Tümenler bölgelerinde ciddi askeri hareketliliklerin olduğuna dair raporları Hitler e ulaşıyordu Polonya da düzenin tahsis edildiğine inanan Hitler birkaç tümeni Polonya da bırakarak Ekim ayının ortasında bütün orduların kademeli olarak Batıya gelmesi emrini verdi. Acaba bu emirler geç mi verilmişti? 8. Bölüm sonu. 26 Ekim gece yarısı gelen bir haber Berlin’e bomba gibi düştü Ekim ayı başından beri devam eden Müttefik donanma manevraları sonunda ani bir amfibi harekâtla sonuçlanmıştı İngiliz birlikleri Kiel kanalının doğusuna Fransız kuvvetleri ise Bremen bölgesindeki Cuxhaven a en az 7 tümen asker çıkartmışlardı.
28 Ekim saat 10.00 da 10.Ordu ya ait 2. Hafif Panzer Tümeni saldırı altındaki 5. Dağcı Tümeni ile bağlantıyı sağlayıp saat savunma duruma geçti saat 19.00 da Fransız saldırısı durma noktasına geldi. 10. Ordunun kalan birliklerinin de yetişmesi ile Guderian gece yarısı Fransızların beklemediği bir taarruz başlattı Fransız birliklerinin başarılı pusuları başlarda ilerlemeyi biraz yavaşlatsa da ilerleyen saatlerde Zırhlıların da savaşa dahil olması ile savaşın 1. Günü dolarken teması kopartıp geri çekilmeye başladılar. 30 Eylül sabahı Fransızlar Wilhelmshaven sahillerine amfibi operasyonlarını başlattıysa da hiçbir başarı sağlayamadı. Bölgeden gelen diğer raporlarda Fransız kuvvetlerinin 7 Tümen olduğu ve ikmal alamaz durumda oldukları bildirildi. Aynı gün Kiel kanalı bölgesinde 14.Ordu öncü unsurları cephe hattına yetişmeye başlamıştı gelen raporlara göre İngilizler de Fransızlar gibi ikmal alacak durumda değillerdi.Bölgede en az 4 İngiliz tümeninin varlı saptanmıştı Gün ortasında başlatılan oyalama amaçlı Alman Taarruzu gelişmiş akşam 14.Ordunun zırhlılarının da katılımıyla kanal’ın güneydoğusundaki İngiliz birliğinde bozulmalar başlamıştı. Saat 19.00 da Kiel bölgesine bir İngiliz amfibi taarruzu başlasa da 3. Sahil Muhafız Tümenin direnişi ve SS.Germania Motorlu tümenin yetişmesi ile durum dengelenmeye başladı. 31 Eylül günü Kanal’ın güneydoğusu kontrol altına alındı İngilizleri Kanalın Kuzeyine atmak isteyen 14. Ordu 3 Panzer Tümeni ile taarruza geçse de iyi organize olmuş İngiliz savunmasını geçemedi karşı taarruza geçen İngilizler birliklerimizi taarruz çıkış noktalarına dönmeye zorladı. Bir önceki gün şansını deneyen İngilizler bugün de 2 tümen ile Kiel yine saldırmaya başladı başlarda etkili olsa da tümenlerimizin giderek artan mukavemeti karşısında saldırıyı durdurdular. İngiliz baskısından bunalan Hitler 2. Kiel saldırısından sonra Donanmaya bölgeye gidip İngiliz donanmasını taciz etmesini ve Kiel üzerindeki baskının azaltmasını emretti. 1 Kasım saat 02.00’de Guderian Bremen'e yapılan saldırıların etkisi azaltmak için 13.Motorlu Piyade Tümeni öncülüğünde Cuxhaven a bir saldırı başlattı. Saat 18.00 sularında Bremen savunmasından gelen raporlara göre 10.Ordu taarruzları Fransızların Bremen üzerindeki baskıyı azaltmalarına sebep olmuştu. 4 Kasım gece yarısı başlayan 10 ve 14. Ordu birliklerinin taarruzları sabaha karşı şiddetini arttırmaya başlamıştı saat 08.00 sularında 14. Ordu zırhlı birliklerinin baskısı sonucu İngilizler Kiel kanalının kuzeyine kaçmaya başladılar aynı dakikalarda 14.Ordu yedek birlikleri İngilizlerin yardımlaşmasını engellemek için kuzeydeki iki tümene de tali taarruzlar yapılmaya başladı. Güneyde ise 10.Ordunun Cuxhaven taarruzu son safhasına geldi daha önceden 4 Tümeni imha edilen Fransızlar akşamüzeri teslim oldular ve 3 Fransız Tümeni daha esir alınarak Bremen bölgesi emniyetli duruma getirildi. 6 Kasımda Kiel Kanalında savaş yer yer şiddetini arttırsa da İngilizlerin sert savunması ve organize geri çekilmesi sayesinde 2 tümeni çok hırpalanmasına rağmen kanalın kuzeyine geçebildi bunun üzerine kanala taarruz eden 239.Piyade Tümenine teması kesme talimatı verilirken Panzer Tümenleri Güney de kalan son tümenin imhası için taarruzlarını sıklaştırma emri aldıysa da İngiliz Jerusalem Piyade tümen ininde kanalın kuzeyine geçmesine engel olamadı. 8 Kasım sabahı İngilizleri imha etmek amacı ile 14.Ordu tekrar taarruza başladı. Fakat İngilizlerin taarruz cephesi arkasına yaptıkları harekât yüzünden bazı birlikler savunma pozisyonuna dönmek zorunda kaldı Wilhelm List bu koşullar altında taarruzun şiddetinin azaltılmasını ve teması kaybetmemek koşuluyla yıpratma savaşına başlanması emrini verdi. 10 Kasım sabahı İngilizler kiel e bir amfibi harekât daha başlattı. Saat 10.00 sularında bölgeye yaklaşmakta olan Kriegmarine’ çok dikkatli bir şekilde ilerleme ve mümkün olduğunca çatışmadan uzak kalma emri verildi. 11 Kasım saat 04.00 da 76. Piyade Tümeni Kiel bölgesine gönderildi aynı dakikalarda Amiral Raerder Berlin e düşman donanmasıyla görsel temas kurduğu ve düşmanın şu aşamada çok düzensiz manevralar yaptığı için saldırılara açık olduğunu anlatan bir mesaj gönderdi. Hitler Amirale sabırlı olmasını bölgeye deniz altı gönderileceğini sonrasında uygun bir anda gereğinin yapılması gerektiğini anlatan bir mesaj gönderdi. 20 Kasım’da Amiral Dönitz in deniz altıları bölgeye ulaştı ve pusuya yattı, Kriegmarine İngiliz donanmasına taciz atışları yaparak üstüne çekmeye başladı, Kendisini çok üstün gören ve Alman donanmasını küçümseyen İngilizler donanmamızı takip ederek tam olarak istediğimiz gibi ölüm kapanına girdiler ve zaman zaman kızışarak 7 gün sürecek olan Kiel Deniz muharebesi başladı acemice ileriye atılan destroyerlerimiz, savaşın başında ağır kayıplar vermeye başladı, destroyer kayıplarımız gören İngilizler savaşın kazanıldığını düşünerek tedbirsizce ilerledikleri anda Gökyüzü yarıldı ve Luftwaffe İngiliz donanmasını cezalandırmaya başladı, Panik içerisinde kaçış manevralarına başlayan düşman bir saat içinde 6 Hafif kruvazörünü kaybetti. İngiliz donanmasını desteklemek için bölgede bulunan 2 Polonya destroyeri (Polonya savaşında Raerder’ın elinden kaçan gemiler) ve 3 deniz altısı da ilk günkü kıyımdan nasibini aldı. 24 Kasım da yeni tank avcımız olan Stug III’ün testlerini başarıyla tamamladığı bilgisi geldi. Genellikle kaçma kovalama ile geçen Kiel deniz savaşının 5. Gününde donanmamız 2 destroyer daha kaybetmesine rağmen 1 İngiliz ağır kruvazörünü de denizin dibine yollamayı başardı. Özellikle öğle saatlerinde iyice kızışan muharebe de İngiliz savaş kruvazörü HMS Anderson çok ağır hasar aldı, akşam 19.00 sularında destroyerlerimiz ile birlikte Hafif ve Ağır Kruvazörlerimiz HMS Warspite i ciddi anlamda sıkıştırıp ağır hasar vermelerine rağmen Warsprite kaçmayı başardı. 2. Gün daha süren Kiel deniz savaşının sonucu Almanya da coşku ile karşılandı. Hitler Donanmaya tebriklerini iletti. Fakat Dönitz e göre iş daha bitmemişti kaybettiğimiz 9 destroyerin öcü alınmalıydı. Takibe devam etme emri veren Dönitz 27 Kasım akşamı Uçak gemisi HMS Eagle ve HMS Anderson’ın izlerini buldu ve takibe başladı, kararlıydı o gemiler Baltık denizinden çıkamayacaktı. Kiel kanalı kuzeyinde günlerdir direnen İngiliz birlikleri de 28 Kasım sabaha karşı teslim oldular. 29 Kasım a kadar devam eden kaçma kovalamacanın sonunda görsel temas kopmuş gemilerle bağlantı kesilmişti akşam saatlerinde HMS Anderson bir torpido uçağı tarafından görüldü ve kovalamaca tekrar başladı Tek başına olduğu fark edilen gemi Amiralin stratejisini de değiştirdi ve deniz altılar aramayı başka yerlerde yapmak için filo dan ayrıldılar. Berlin’de ise kazanılan deniz zaferinden sonra donanmanın güçlenmesi için çalışmalara başlandı ve 7 Aralık günü Donanmanın ihtiyaçlarının karşılanması için Blohm ve Voss ile anlaşmaya varıldı. 20 Aralık akşamı hem Berlin’e hem de Londra’ya haberler bomba gibi düştü HMS Anderson’u elinden kaçıran Dönitz 20 Günlük kovalamacanın ardından HMS Eagle'ı yanında kendisini kurtarmak için gelen 2 destroyer 3 hafif 2 ağır Kruvazör ve 1 yeni uçak gemisi ile Kattegat Körfezinde görülmüştü Hemen Luftwaffe ile koordineli bir operasyon başladı. Sabah saat 09,00 da başlayan çatışmaların sonda HMS Eagle ve yanındaki 2 Ağır kruvazör denizin dibini boyladı Sonunda 1 aydır peşinde olduğumuz Baltık Kartalını batırmıştık bu haber bütün Almanya’yı sevince boğdu. Karargâhlarına dönmek üzere olan U-botlarımız bir anda 2 İngiliz destroyeri ve 1 Uçak gemisi ile karşılaştı bir anda gelişen olaylar sonucu 2 destroyer suyun dibini boylarken uçak gemisi selameti kaçmakta bularak teması kesiti. Amiral Dönitz’e göre 20 Kasım ve 20 Aralık deniz zaferleri Alman donanması için bir başlangıç olacak ve adını tarihe altın harflerle yazdıracaktı. 23 Aralık günü Berlin’de yapılan bir toplantıdan sonra Von Manstein tarafından oluşturulan “Sedan planı” kabul gördü ve hazırlıklara başlandı. 9.Bölüm sonu. Sieg oder Valhalla - 6.Bölüm - Ostmark Üzerinde Uçuş - Feldmarschal - 12-04-2017 ellerine sağlık @Lehr bekliyorum bu güzel ara bölümden sonra ana bölümü RE: Sieg oder Valhalla - 7.Bölüm - Wehrmacht'ın Beyaz Durum Düzeni - Lehr - 13-04-2017 7. Bölüm geldi bu savaştan önceki son bölümdü, bir aksilik çıkmazsa akşam 8. Bölüm gelecek Beşiktaş maçı arasında hazır olmuş olur iyi eğlenceler. Sieg oder Valhalla - 7.Bölüm - Wehrmacht Beyaz Durum Düzeni - napolyon94 - 13-04-2017 4 u daha yebi okudum iyi bolum bombardimani geliyor. Kalemin su gibi akiyor hoca :) |