Hanedan Oyunu: Von Hessen Hanedanı

İlk olarak devlet ve hanedanın geleceği incelendi.Dük orta yaşlarını doldurmak üzereydi, meşru bir varisi mevcuttu fakat varisi askeri yönden bilgisizin tekiydi.Vaktini sarayda geçirmesi olasıydı.Dükün kafasında tasarladığı ideallara pek uymasa da devletin ve hanedanın geleceği için oğlunu varislikten azletmedi.

Kim Hesse'yi kendine düşman gördüyse Hesse de aynı karşılığı verdi.Dükün çok büyük idealları mevcuttu.En yakınına bile söylese içten içe güleceği ideallar.Bunları söylemek yerine yavaş yavaş adımlarını atmayı uygun gördü.İlk olarak Kutsal Roma İmparatoru olabilmek için elektör devletler olan Brandenburg ve Cologne ile ittifak kurulsa da Habsburgların dünyaya çivi çaktığını hatırladı Dük.Daha kesin sonuçlara gitmek için casuslar hızla çalışmaya başladı.

Bu çalışmaların sonucunda birçok vilayette hak iddia edildi.Fakat Dük aradığı fırsatı bir türlü eline geçiremedi.Komşu devletler sıkı ittifaklarla yerlerini koruyorlardı.Fakat Dükün idealleri düşünce gücünün önüne geçti.Çılgınlık denebilecek bir savaş ilanıyla bu sıkışıklıktan kurtulmak istiyordu.

Küçük askeri gücüyle 4 devletle birden savaşmayı göze almıştı.Menfaat düşkünü Cologne ise toprak karşılığında Hesse'nin yanında savaşa girmeye razı oldu.Bu Hesse Devleti için ölüm kalım savaşı olacaktı.

İlk muharabede zayıf Brunswick ordusunu yenilgiye uğraşılmıştı ki Tanrı'nın da yanımızda olduğuna dair bir işaret bize belirmişti.Bu generalin direk ana ordumuza atanması meşruluk ve prestijimize biraz zarar verse de bize savaşı kazandıracağı kesindi.

Böyle komutanlar ancak yüzyıl içinde bir kere gelebilirdi.Bize savaşı kazandıracak adam kesinlikle buydu.Hızlıca düşman kuvvetleri bozguna uğratıldı ve şehirleri kuşatıldı.Sıra sıra savaştan çekilmeye başladılar.

Bu savaş için hazinemizde çok fazla açık vermişti.Bu yüzden sadece nakit paraları alınarak savaş dışı bırakıldılar.

Brunswick ise bize sadece para ödeyerek kurtulamazdı.Hem Hre içindeki kanunsuz bölge talebinden dolayı sıkıntı çekmemek hem de bölge halkını ilk aşamada kaynaştırmak için Brunswick bize bağımlı hale getirildi.Daha sonrasında uzun bir ilhak süreci başlayacaktı.

Bu büyük savaştan sonra ise ekonomimizin durumu içler acısıydı.Saxony ve Gelre'den alınan bütün para kullanıldığı halde 23 tane borcumuz durmaktaydı.Dük ise ideallar uğrunda küçük bir bedel olarak görüyordu bu durumu.Ekonominin toparlanması içinse bildiği bir yol vardı.

Dük bildiği yola girişmeden önce askeri teknolojinin en ileriye taşınmasını emretti.Hesse ordusu en ileri askeri teknolojiye ve en iyi komutana sahipti artık.

Hal böyle olunca yeni bir sefer kaçınılmazdı.Generalimizin önderliğinde ordumuz farkını ortaya koyuyordu.

Düşmanlarımızın hiç şansı yoktu.Bütün askerleri tek tek yok edildi.Ordu sayısı eşit olsa da kalitenin nicelikten önemli olduğu bir kez daha kanıtlanmıştı.Kısa süre sonra bütün düşmanlarımız beyaz bayrak çekti ve barış anlaşması imzalandı.

Brunswick elde zor zaptedilirken bir vassal daha alma fikri Dük tarafından veto edildi.Ayrıca Hesse toprakları ormanlık ve bataklıktan oluşmaktaydı.Bu ilhakla hem kıyıya ulaşılacaktı hem de düz bir arazi elde edilebilecekti.İtalya da Rönesans denilen bir akım ortaya çıkmıştı.Bu akımın getirdiği bilimsel ve kültürel ilerlemeler sayesinde teknoloji çok daha ucuza mal ediliyordu.Bu akım Almanya'ya getirilmeliydi.Bunun için Hesse ve kendine kattığı Stade vilayeti öncü olacaktı.

Tabi Hesse'nin büyümesi bazı kesimler tarafından kıskançlıkla ve düşmanlıkla karşılanmıştı.İmparator Avusturya baskıların da etkisiyle aldığımız Stade vilayetini kanunsuz bölge ilan etmişti.Dük bu durumu fazla umursamadı.Bölge devletlerinin bize bakışı kötüleşmiş olabilirdi ama Hesse menfaatleri için bu gerekliydi.Ayrıca Avusturya'nın Hre'yi kontrol altında tutamadığını biliyordu, müdahale şansı asla olmayacaktı.

Savaşın sonundaysa Dük vaadini gerçekleştirdi ve bütün borçlar ödendi.Aldığı risk sonucu enflasyon krizi ortaya çıksa da Hesse büyümüş ve bir bölgesel güç haline gelmişti.

Enflasyon krizi ve ilk savaştaki aşırı borçlanmayı göz önüne alan Dük ekonomik fikirlerin benimsenmesini istedi.Bir daha Hesse Devleti böyle durumlara düşmemeliydi.

Hazine seferlerden biriken parayla dolup taşmıştı.Bu parayı yararlı bir şekilde kullanmak gerekiyordu.En yararlı yolun Brunswick'in ilhakı için kullanılması olduğunu düşünen Dük onlara hediye gönderdi.İlhak süreci başlamıştı.

Devlet dinlenme evresine geçmişken üzücü bir haberle sarsıldı.Veliahtımız ani bir şekilde hayatını kaybetmişti.Dük her şeyini devleti ve hanesi için ortaya koymuştu.Hanedanı bu kadar kolay değişemezdi.Bu yüzden kendi ismini verdiği piç oğlu Ludwig'i bir kararnameyle von Hessen soyismini verdirip veliahtı ilan etti.Gayrımeşru olması onun iddiasını zayıflatacaktı.Dük bunun farkındaydı fakat Ludwig'in bunu aşacak kapasitede olduğunu da biliyordu.İçten içe kendinden yetenekli olduğunun bile farkındaydı fakat kimseye belli etmiyordu.

Dünya ise dönmeye ve değişmeye devam ediyordu.Bir haberci Burgundy Dükünün öldüğünü, topraklarının Fransa ve Kastilya arasında paylaşıldığını haber gönderdi.Dük bu duruma hiç sevinmemişti.İspanyollarının Hre içinde işi yoktu fakat koyacağı tepki gücünü göz önüne aldığında sadece kendisine gülünmesine yol açacaktı.Bu yüzden iki elçi yollayarak Fransa ve Kastilya Krallıklarına tebrik mesajları gönderdi.

Devlet bu barış döneminde önemli adımlar atmalıydı.Dük Stade i çok istemişti.Bu isteğinin de nedeni şimdi belli olmuştu.Stade i başkenti yapmak istiyordu.Kararname ile Stade yeni başkent ilan edildi.

Eski başkentimiz ise Tüccarların yönetimine bırakıldı.Dükün bu hamleleri Rönesans için haberciydi.

Son olaraksa yeni başkentte kararname ile geliştirme ücreti azaltıldı bu tabi vilayetin masrafını da arttırmıştı.Dükün başkent taşıması, tüccar loncasına verdiği ayrıcalıklar ve son olarak kararnamesi meyvesini vermeye başladı.Stade'e bilim adamları, sanatkarlar, müzisyenler dolmaya başladı.Rönesans Stade'e gelmişti.Bu Almanya için de bir ilkti.

Tabi bütün bu gelişmelerin ardından ülke içi istikrar arttı.Halk yönetimden oldukça memnundu.

Ülke içi düzen sağlandıktan sonra Dük yine atına binerek sefer vaktini işaret etti.East Frisia ile olan savaş müttefiklerimizin de yardımıyla kısa sürede başarıya ulaştı.Brunswick'in ana yurda katılmasına az kalmıştı.Yeni bir uydu devlet Dük'ün çıkarlarına uygundu.East Frisia yeni uydu devletimiz haline getirildi.

Savaşın hemen ardından Brunswick devleti artık Hesse Düklüğünün bir parçası olmuştu.Savaşın öncesinde bu ilhakın gerçekleşmesi müttefiklerimizi korkutarak savaşa girmelerine engel olabilirdi.Savaşın sonrasında bitmemesi durumundaysa East Frisia ile beraber Hesse'ye baş kaldırılabilirdi.Bu ince hesapla Dük yine herkesin takdirini toplamıştı.

Dük 'durmak yok, yola devam' diyerek hemen yeni bir sefer peşine düşmüştü.Bu sefer içinse yeni uydu devletimiz East Frisia'nın hak talebi kullanılacaktı.

Friesland ve Oldenburg orduları Dük tarafından yok edilmiş ve iki şehir de muhasara altına alınmıştı.Fakat 74 yaşındaki bir adama bu kadar sefer belki de biraz ağır gelmiş olacaktı.Atının başında vefat haberi gelmişti Dükün.Ülke savaşı kazanmanın eşiğindeydi fakat aynı zamanda iç karışıklar da baş göstermişti.Tanrı küçük Ludwig'in yanında olsun.

Dük Ludwig 1 von Hessen öldüğünde ülkenin son hali.

Vasiyetname
-Benim yolumdan giderek Alman devletçiklerini tepki çekmeden toplamaya devam et.
-Kutsal denilen İmparatorluk zımbırtısıyla hiçbir işe girme.Ne imparatoru olmak için uğraş ne de imparatorun sözünü dinle.
-Enflasyon borçlar yüzünden tavan yapmış durumda.İndirecek çözümler bulmalısın.
-Baban gibi yenilikçi ol.Papa günaha batmış durumda.Yeni dini fikirler ufaktan yayılıyor, sen de bir gün bu fikirleri kabul etmelisin.

Dük II. Ludwig von Hessen
Bu hikaye, bu isimle anılan ikinci kişi olan Ludwig von Hessen'in hayat hikayesidir.

Hikaye

Ludwig von Hessen, onsekiz yaşında tahta çıkmış, meşrutiyeti sorgulanan bir dehadır.

Daha tahta çıktığı ilk gün, tahtta hak ilan eden bir hain tarafından isyan başlatılmıştı.

Bu da yetmiyormuş gibi, ülkede daha rönesans benimsenmemiş,

Teknolojide geri kalınmış,

Benimsenmeye çalışılan milli fikirlerde hiç bir ilerleme kaydedilmemiş,

Danışman konseyi bomboş kalmış,

ve ülke sayıca geri olduğu bir savaşın içindeydi.

Dük Ludwig'in ilk yaptığı işler, danışman konseyini doldurmak,

Teknolojide ilerleme kaydedilmiş,

Milli fikirlerde ilerleme kaydedilmiş,

Rönesans benimsenmişti.

Bir kaç yıl sonra Dük Ludwig'in bir kız çocuğu oldu, adını Hedwig koydu.

Aradan yıllar geçtikten ve Katolikler arası reform isteği iyice arttıktan sonra çıkan Protestantlık akımlarına Dük Ludwig de katıldı ve ülkenin nihai dinini Protestantlık ilan etti.

Dük Ludwig çok büyük bir askeri dehaydı.

Dük Ludwig hayata gözlerini 57 yaşında yumduğunda, devleti teknolojide ileri,

Tüm hedeflenen fikirler tam anlamıyla benimsenmiş,

Magdeburg, Oldenburg, Osnabrück, Thüringen, Friesland, Lauenburg, Ostfriesland, Wismar ve Dithmarschen şehirlerinin ülkenin sınırları arasına katılmıştı. Ülkenin boyutu iki katından bile daha fazla artmıştı.

Bazı söylentilere göre Dük Ludwig'in vasiyeti şudur:
Evet kızım, senin yönetimine elimin verdiği kadar iyi bir devlet bırakmaya çalıştım. Senden en büyük isteğim kuzeyimizdeki ticaret devletlerini harita üzerinden silmendir. Babanın da yaptığı gibi ülkeni her zaman bilim ve irfan seviyesinin en üstünde tutman ikinci en büyük isteğimdir senden. Sapkın papaya asla göz yummayıp kutsal inancımızı Alman topraklarının her bir yanına yaymandır. Efendimiz bize bu yolda daima yardım edecektir!

Ludwig von Hessen'in hayatı isimli kitaptan alıntıdır.