Mareşal Mannerheimın bu savaş daha fazla uzamamalı General Erik kendine 3 Tümenden oluşan taarruz ordusu kur demesi üzerine General Erik Göller Ordusunun başı olarak 3 Tümene de Finlandiyanın göllerinden isimler takarak onları özel kılmak istemiştir Rhymaların oluşturduğu iki tümen ve 9.Piyade Tümeni seçilen Tümenlerdi. Saimaave Paijanne isimleri gönüllülere Pielinen ise 9.Tümene verilmişti. Direk olarak yarma harekatı yapıcak ve tek hedefleri Stalingrad olucak bu tümenlere 1 Adet Merijelkavaki Tümenide eşlik edicekti. İlk saldırılarından bu yana 2 gün geçen tümenler başarı elde etmiş ve Volga(İdil) Nehrine 20 km kadar yaklaşmıştı burada düşmanın 1 Tümenlik kuvvetiyle karşılaşan General Erik direk taarruz emri vermiştir 4 Kasımda başlamıştı asıl taarruz.



Önündeki orduları tek tek yenen Göller Ordusunun özel Tümenleri kendilerine takılan isimlerle anılmaya başlamıştı bile askerler üzerinde olumlu etki yaptığını düşündüğü bu isimlerin Ordu içinde yaygınlaşmasıyla General Erik ne kadar doğru bir hareket yaptığını anlamıştı. Volga Nehrine ulaşınca Sovyet Kurmaylarından Tukaçevski bu bilriklerin hedefinin direk Stalingrad olduğunu anlamıştı bunun için Volganın iki yanından da saldırıya geçmişti fakat savaşın başından beri ele geçen ve Sovyet ordusunca hala değiştirilmeyen aynı makineyle Karargaha mesaj gönderiyordu bundan dolayı General Erik savunmasını bu mesajlara göre şekillendiriyordu çetin çatışmaların galibi ise savunma savaşında Finlandiyaydı.



Saldırıları püskürten General Erik Volgayıda kullanarak Stalingrada giden yolda Ormanları kullanarak gizlice birlikleri Stalingrada ulaştırmak istemişti General Erik. Saldırıya geçen Göller Ordusu özel Tümenleri Sovyetlerin neler yapacağın bilerek ilerliyordu. Saatler geçtikçe Mareşal Tukaçevski Fin saldırılarına elinde mühimmat olmamasına rağmen direnmiş olsada mühimmat yetersizliğinden çaresizce geri çekilmekte idi ve Stalingradda Staline attığı özel mesajda " Yoldaş 227 Nolu Emri üzülerek çiğnemek istiyorum elimizde yeterli yiyecek silah ve mühimmat yok böyle giderse tüm askerlerim ölücek Stalingradda şehir savunması oluşturmalıyız yoksa Volgayı daha fazla elimizde tutamayız" mesajı Stalinbunkerda bulunan Staline ileten posta eri mektubu açınca Stalinin yüzünü görür görmez baş selamı verip odadan çıkmanın en iyisi olcağını anlamış ve kaçmıştı Stalin ise yüzünü buruşturmuş kızarmış bir şekilde "Emirlerimi nasıl dinlemezler Stalingrada düşman yaklaşmamalı bile gerekirse herkes ölücek ama bir adım dahi geri atılmayacaktı emir kesindi" Staline göre bu böyleydi ama sahada olaylar çok farklıydı  



Almanların açtığımız cepheden ilerleyip bize yetişmesiyle zaten hırpalanan düşmanın üzerine GeneralFeldmarschall Gerd von Rundstet faktörü eklenince Sovyetler iyice çaresiz tam teçhizatlı Alman tümenlerine karşı vücutlarını siper ederek savaşıyordu Sovyet cephesinde her askere 10 mermi verilirken makinelilere ise 30 mermi veriliyordu durumun bu kadar kötü olduğu zamanda Stalin elinde kalan uçakları çekilmemesi için Tukaçevskiye gönderiyordu 



Bu kadınlara Mihverin Sovyet Steplerindeki Hava Kuvvetleri olan Alman Luftwaffe pilotları bu kadınlara "Nachthexen" yani Gece Cadıları demiştir özellikle geceleri ava çıkan bu kadın pilotlar bu lakap takılmıştı ve havanın 18:00 da kararmasıyla yine ava çıkan bu kadınlar birliklerimizi zora sokuyordu Köprü savunmasını yarmak için uğraşan birliklerimiz ve Almanlar Tukaçevskinin son umudu olan köprüyü ele geçirmek istiyordu geçirmiştide ve Stalingrad yolu açılmış Sovyetler bir kez daha Başkentleri yaptıkları Stalingradda Moskovadaki kaderlerinin aynısını yaşıyorlardı Sivil halk yine toplanmış Volgayı kullanarak daha geriye Astrakhana doğru kaçıyordu.



3 Koldan Stalingrada saldırma fikri Alman Mareşallere aitti Zırhlı desteklerini Almnalar yapıcakken merkezden Fin ve Alman Birleşik Piyade kuvvetleri taaruza geçicekti. Şehir merkezine tankları sokmak isteyen Almanlara karşı Mannerheim kesinlikle tankların hemen sokulması yerine zırhlı araçların önce temizliği yapmasını yetersiz kalırsa tankların merkeze çekilmesini teklif etmiştir. Finlandiyanın buralara gelmesindeki desteği unutmayan Almanlar Mannerheimı dinlemeye karar vermişti.
  


İlk saldırıların başlamasıyla tökezleyen Rus kuvvetler Almanların 185 (CW) lik bir geniş bir alanda saldırdıklarını öğrenmişlerdi 200 km lik bir hattı neredeyse hepsine üstünlük kurarak saldırıyordu Almanya ve Finlandiya Sovyetler ise savaşı 76 (CW) kısıtlı bir alanda beklemiş ve kabul etmişlerdi (Google haritadan aşağı yukarı Traktör Fabrikası alanı yani Traktorozavodoskiy Rayon dan Geroyev Stalingradaya kadar 60 kmlik alan) Sovyetler eldekki mühimmat azlığından sadece merkezi tahkim etmişlerdi ama "Nachthexen" artık yoktu çünkü Luftwaffenin yetişmesiyle kör karanlıkta zar zor devam eden hava saldırıları kesilmiş birliklerimiz havadaki tehlikeyi atlatmıştı şimdi ise Feldmareşal Gerd von Rundsted ve Helsinkiden Mareşal Mannerheim planları yapmaya başlamıştı Nizhny Novgorod, Kazan, Samara ve Saratovdan sonra Volga üzerinde bulunan son önemli şehir Stalingrada gelmişti (Aslında son kalan Astrakhandır hikaye için ben öyle söyledim)



Zaten merkeze yuvalanmış Sovyetleri içeri itmek çokta zor olmamıştı 3 kanattan saldıran birliklerimiz Stallingrad yerleşim yerlerine yakın yerleri ele geçirmiş hatta banliyölerden yavaşşça içeri sokulmaya başlamıştı Gerd von Rundstet ve General Erik baş başa verip önemli noktaları siyahla işaretlemişlerdi Sovyetler ise hane hane diernmek için mevzilenmişlerdi Kommunistechskaia Bulvarını ele geçirip Haus der Spezialisten (yani Karargah gibi düşünebiliriz burayı Spezial özel Spezialisten Uzman demek yani bundan dolayı karargah gibi dedim) ilerleyip kuzey ve güney Stalingrad arasındaki bağlantıyı kesmek istiyordu General Erik bunun için Tümenlerinden birini Finlandiyada kuzeyden güneye doğru mızrak gibi uzanan Paijanne ile aynı ismi taşıyan gönüllü Tümenini görevlendirmişti (300 km uzunluğunda bağlantılarıyla birlikte) Stalinin gayet iyi korunan Republikanskaia Sovietskaia caddelerinin doğusunda bulunan Wasserwerk (Su Şebekesi İşletmesi) ve Kraftwerk (Elektrik Santrali) arasında bir yerde olduğu düşünülüyordu nitekim en fazla yığınak buraya yapılmıştı



Eş zamanlı olarak Sovyetlerin Volga üzerindeki Nehri Saratovada bir taarruz başlatmak için 11. Piyade Tümenimizi görevlendiriyoruz Almanlar motorize birliklerle baskı kurmak için daha erken varıcaklardı Saratova giden yolu zaten açan Almanlar kuzeyden ilk saldırıyı başlattıktan sonra güneyden birliklerimiz bu saldırıyı desteklicekti böylece Volga üzerindeki hakimiyetimiz kesinleşicek erzak taşımak için daha ucuz ve hızlı bir yol olucaktı bizim için



21 Ekim 1941 Saat:16:00 da Stalingrada 5 km uzaklıkta bulunan Ana Karargaha ağzı kulaklarında bir şekilde hızla bisiklet üzerinde gelip ellerinde Sovyet liderinin öldürüldüğünü kanıtlıyan bir fotoğraf karesiyle geldiğini söyleyen Alman Anna Kleis hemen Mareşalin yanına koşmuştu ve "Öngördüğünüz gibi Su işleri ve Elektrik Santrali bölgesinde bulunan Stalinbunker askerlerimiz tarafından bulunmuş ve ele geçirilmişti bu arada hayatına siyanür içerek son verdiğini öğrendiğimiz Stalinin resmini askerlerimiz çekmiştir buyrun Mareşalim" diyerek uzatmıştır 



Özet geçilen bilgiden sonra eline aldığı resme bakan Feldmareşal Gerd ve General Erik sonunda başardık der gibi gülümsemişlerdi işte bu zaferin resmiydi işte bu Devin çöküşüydü işte bu yıllar önce yazılan Kavgamın gerçek oluşuydu diye düşünüyordu herkes General Erik hemen HHM ye bu resmi ulaştırmak üzere nüshasını almıştı ve arayarak Mareşali ve Başkan Vilhoyu haberdar etmişti haberi duyar duymaz " İşte bu kadar Sovyetlermiş devmiş peh " diyerek birbirine sarılan iki dost hallkada durumu açıklamak istemişti tören tertibatları hazırlanması için talimatlar verilmeye başlanmıştı. Bu arada durum Berlindede farklı değildi haberi alır almaz durumu teyit ettiren Führer konuşma yapıcağını açıklamıştı radyoyu dinleyen Almanlar yarım saat içinde tüm salonu doldurmuştu Gobbels Himmler ve diğer üst düzeylerde konuşmayı dinliyordu 





Askerlerimiz 21 Ekim 1941 Saat:1600 da şehri tamamen teslim almak için tüm evleri tarayarak ilerliyorlardı Almanlar isse her yere bayraklarını asıyordu.Artık Stalin yoktu Stalingradda yoktu Moskovoda yoktu halk resmen yıkılmıştı napacağını bilemiyordu yeni rejim onlara düşman gibi bakıyordu sanki ölen Alman ve Finlandiyalı askerleri  siviller öldürmüştü öldürmeselerde destek olmuşlardı onlarda suçluydu onun için hakimiyet Almanlara yani Himmlere bırakılmıştı Sovyetlerin hakkından o gelicekti

[/url][url=https://hizliresim.com/rJRD1B]

Son bir ufak Partizan grubunun yenilgiyi kabul etmemesi üzerine Volga nehri kıyılarında askerlerimize ateş açmasıyla başlayan ufak çatışmaya katılan 3 bin Partizan infaz edilmiştir. Ele geçirilen Stalingrad artık gözü gibi korunması gerekiyordu Sovyetlerin bu şehirin ismi gereği onu kolay kolay teslim etmiceklerini aşikardı. Tukaçevskinin bu isyancılara emirler verdiği çok geçmeden anlaşılmıştı.



Yeterli Anti-Tank sayısına ulaşınca birliklerimizin tanklar karşısındaki duruşunu güçlendirmek için Fin askerlerinin zrıhlılar karşısında aciz kalıp ölmemesi için birliklerimize AT yerleştirilmesi uygun bulunulmuştur Mareşal Mannerheim ilk teslimatı Stalingrad savunmasındaki birliklere verilmesini istemiş ve onları etkin bir şekilde kullanılması için uzmanlar göndermişti




Partizanların le geçirilen Sovyet topraklarında yaptığı tahribatlara karşı kurulan Süvari Birliklerinin sayılarının az olması nedeniyle önleyici ve donanım açıdan eğitim verilmesi kararlaştırılmış ve bunun hakkında araştırmalar yapılmıştı bunların sonucu olarak her Süvari Birliğine MP adında takviye 500 kişi ilave edilecekti umuyoruzki Leningrad ve Moskova başta olmak üzere Fabrikalarımız Partizanların zulmünden kurtulup yeniden bacaları tütecekdir.



Stalingrad zaferini yeterli esir konuşturulduktan sonra çekilen resimin bir Sovyet askerinin çektiği resim olarak bizim elimize geçmiş bunu duyan General Erik ve Alman Mareşaller Stalinin cesedini aramaya başladılar sadece Stalinbunker önünde yanmış iki ceset vardı bunlar incelenmek üzere Berline gönderilmişti sırf Stalini ölü yada diri bulmak isteyen Mihver kuvvetleri Stalingradı ele geçirsede resmen dünyaya duyurmamıştı aramalar devam ediyor ama Staline ulaşılamıyordu aşağı yukarı 2 hafta sonra ancak dünyaya açıkladığımız zaferde Müttefikler Çinliler herkes şaşkınlıktan dillerini yutmuşlardı özellikle Komünist Çin lideri Mao kulaklarına inanamamıştı Müttefikler ise ibrenin kendilerine döneceklerinden korkuyorlardı çünkü doğu cephesi kapanınca tüm Alman Askerleri Batıya kaydırılacak Sovyet sanayisi ise Alman silahları için ışıldıyacaktı bunların düşüncesi bile Churchilli yatağında huzursuz etmeye yetiyordu acilen önlemler alınmalı Fransaya çıkılmalı demişti Churchill ama Amerika daha savaşta bile değildi.

Stalingradın ele geçirilmesinden sonra Sovyetlerin Stalingradı almak için saldırı hazırlığına giriştiğini gören General Erik Heinrichs insiyatif alarak karşı saldırıya geçmeye başlamıştı HHM ye bildirilen bu saldırı başlarda zayiat olarak bize dönsede HHM ilerde bu saldırının yeni bir cephe hattına dönüşmeden erkenden engelleme çabası, ilerde tebrik alıcak şekilde lehimize dönmeye başlamıştı.



Rumenlerin Güney Cephe hattı gerisinde bıraktıkları Sovyet azınlıklarına Kafkasyadan katılan gönüllü kuvvetler yeni bir saldırıya geçmişlerdir bunu General Antonescuya korkularından iletemeyen Rumen Kurmayı durumu hemen kapatmak için bir saldırı planı hazırlamıştı özellikle bu Krasnodar Temryuk üzerinden atağa kalkmışlardır Kırımın kuzeyinde ise her hangi bir saldırı girişimi olmamış sadece savunmaya çekilmişti Rumenler zaten ellerindeki son mühimmatı düşmana karşı Kırım ve çevresinde kullanmaya çalışan Sovyetler son çırpınışlarını sergiliyorlardı bir yere kadar başarılıda oldular ta ki bu haberler Helsinki Harekat Merkezine (HHM) dolayısıyla Finlandiya Kurmaylarına ulaşana dek hemen Kurmaylarını toplayan Mareşal Mannerheim Orduların erzak mühimmat ve yorgunluk durumlarının öğrenilmesini General Erikin olası bir harekata kaç gün içinde orada olacağının raporunu istemişti General Erik ise HHM den gelen haberler üzerine hemen birliklerinin her türlü saldırı ve savunmaya hazır olduğunu bugün yola çıkabilecek derecede kabiliyetli olduklarını iletmişti. HHM ise her türlü senaryoyu planlamış Krasnodar üzerinden saldırmayı uygun bulmuştu.



Nihayet üzerinden 35 gün geçen AR-GE çalışmaları motor geliştirmeleri ve Fin Ordusunun her haline uygun geliştirilen prototipler tamamlanmış artık iş seri üretime geçmeye gelmişti Viipuri yakınlarında kurulan Fabrikada seri üretime geçicek Alman asıllı Otto nun şirketine özel teşvikler verilmiş ve üretime hızla başlanılması istenmişti 



HHM ise fazlalaşan Fin kayıplarından sonra yetersiz kalan hemşire ve doktorlara ek bir yer ayrılmasını ve Piyade Birliklerine ek olarak 500 kişilik sağlık personeli ve yeterli tıbbı malzeme gönderilmesi ayrıca bu konu hakkında Sahra Hastaneleri kurulmasına karar verilmiştir.



HHM den gelen 8 Aralık 1941 Saat:02:00 de gelen emirle 12 Tümenden oluşan Göller Ordusunun tamamı Sivastopol'e kesin taarruz emri almıştır. General Erik konuşmasında " Moskovanın alınması sizinle oldu Stalingradın alınması sizinle oldu şimdi ise HHM bize yeni bir emir vermiştir Sivastopolün düşürülmesi konusunda bana sordular Göller Ordusu hazır mı diye her zaman hazırdır dedim şimdi bu emir gelmeden önce biz Stalingradtan uzakta hücumdaydık onları yendik ve şimdi Sivastopole gidiyoruz 2 saat içinde hazırlanın sefere çıkıyoruz bayraktarlar bayraklarını yıkasın kurulasın çünkü yakında bu bayrakları Sivastopole dikeceğiz" dedikten sonra General askerleri selamlayıp dönüp arkasını gitmiştir Generalin arkasından bakan askerler gözlerinden ışıklar saçarak Sivastopole yönüne bakıyorlardı.

 
Hollanda ve Belçika Başkanlarının sürekli yaptıkları lobilerle sonunda ikna olan Churchill Hollanda ve Belçika arasına 20-25 arası Tümen yollamıştır ilk başlarda alınan Antwerpen ve Rotterdam şehirleri Müttefik ülkelerde sevinçle kutlansada Almanlar gafil avlandıkları cepheye takviye yapmaya başlamıştı Führer bir an önce bu düşmanın yenilmesini ve mümkünse Dunkirkdeki gibi kaçmalarına izin verilmeden hepsinin ölü yada diri ele geçirilmesini istiyordu.



İtalyanlar Müttefik kuvvetleri İtalyadan atmak için başlattığı saldırıda başarıya ulaşmış kayda değer başarılar ortaya koymuştu Führer bundan 1-2 ay önce kızdığı İtalyanlara şimdi kendi dillerinde "Bravo İtaliani" Aferin İtalyanlara diyordu. (Bravo: İtalyanca Cesur, gözüpek, korkusuz anlamlarına gelir Türkçeye: Aferin, ve alkış sözü olarak geçmiştir. Ahmet Vefik Paşa) Romaya sıkışan Müttefik birliklerine şehre dokunmamaları yani yakıp yıkmamaları halinde çıkışlarının serbest olucağı söylenmiştir ama söz dinlemeyen Müttefikler bunu reddetmiş ve Il Duce savaşa devam etmiştir.



Fransız ve İngiliz birliklerinin ortak harekatlarıyla Tangier alınmış ve Mihverler Cebelli-Tarık boğazının tamamen kontrolünü kaybetmiştir bu şeklide Müttefik gemilerin tamamen geçiş kontrolünü kısıtlama olanağı ortadan kalkmıştır aslında yeterli birliğe sahip General Franco Afrikayı rahatça ele geçirebilirdi ama savunmada kalmayı seçmişti olası bir ABD çıkarmasından korktuğu düşünülüyordu ayrıca kafayı uzak diyarlardaki Afrika kolonilerine takmış ve eskiden sahip olduğu şimdi Fransızların ele geçirdiği bir kaç ufak kara parçasına sürekli ikişer Tümenden oluşan çıkarmalar denemektedir ve bu tümenler Müttefikler tarafından ya okyanusda yada karada imha edilmektedir. 
İmza:Finlandiya Madrid Büyükelçisi 



Rumen Kurmayların General Antonescudan habersiz alelacele başlattıkları Sivastopol harketında Kırımın karşı kıyısına geçmek için birlikleri olanca kuvvetle saldırıyordu hem savunma hem saldırı savaşı olarak süregelen bu savaşta Rumenler kaybetmeye yakın olsalarda sürekli takviyeyle durumu eşitlemeyi başarmışlardır Sovyetlerle olan savaşın ise yıpratmaya yönelik olduğu aşikardır General Erik savaş hakkında bilgi istediğinde Rumen mevkidaşı en fazla 1 hafta içinde bu savunmayı aşacaklarını bildirmiştir



Rumenler bahsettiği gibi 1 haftada savunmayı yarmış ve 3 Tümenle Sivastopole doğru saldırıya kalkmıştır durumu öğrenen General Erik HHM ye Sivatopole doğru yol açan bu saldırıdan ve başarı haberinden sonra acaba boş yere gitmesekmi adamlar zaten alıcak orayı gibi düşünerek "Rumenler Sivastopol yolunu açtılar bir sonraki noktaları Sivastopol" bir cümle ile durumu HHM ye bildirmiştir. Mareşal Mannerheim ise raporları inceledikten sonra Generalin haklı olduğunu fakat hiç bir aksaklığa mahal verilmemesini olası bir Sivastopol kuşatmasının aksaklığa uğraması halinde daha çok birliğin savunacağı bu şekilde Sovyetlerin düşüşünün gecikeceği buda daha fazla insan kaybına yol açacağı emirin uygulanması programdan sapılmaması bildirilmişti General Erik ise durumu anlamış ve kısa bir moladan sonra Göller Ordusunu toplayıp yola devam etmiştir 



Antwerp Brüksel Rotterdam ve Namur kurtarıldıktan sonra Almanların ağırlığını cephede hissettirmesiyle Müttefik kuvvetlerin kaçış yolu kapatılmış ve Overrun olarak hızla imha edilmişlerdir (yarısından fazlası büyük ihtimal kaçtı yakalayamadım onları hikaye gidişatı böyle yazdım) Almanlar öncelikli olarak Antwerpen ve Rotterdama yönelmişlerdir.



Bu arada çetin kış aylarında yüzbinlerce asker (68 Mihver kuvveti takribi 600 bin) Sovyetlerin Uralların arkasına sürmenin isteğiyle durmaksızın ilerliyorlardı birleşik Mihver kuvvetleri Sovyetlerin teslim olmasına izin vermiyor onlara canice katliam yapıyorlardı halkın tüm mallarına el koyan Mihver kuvvetleri bizlerden olursanız ekmeğinizi almayız paylaşırız zaten Sovyetler sizi bu hale soktu önce savaşı onlar başlattı ceremesini siz çekiyorsunuz diyerek bir karalama kampanyasıyla halkı Sovyetlerden koparmaya çalışıyordu ayrıca Mihverlere yardım edenlerin yatacak yer verenlerin ekmekleri ellerinden alınmıyordu.

 
Kırımdan gelen son bilgilere göre Rumen kuvvetleri Sivastopol saldırısını es geçmiş ve Kuzeye yönelmişlerdir General Erik gelen raporlardan anladığı kadarıyla HHM haklı çıkmış Rumenler Sivastopol saldırısını uzatmış şehri savunacak birliklere zaman kazandırmış ayrıca lojistik yollarını savunmasız bırakarak iki ateş arasında kalmasıyla sonuçlanacak bir olay gerçekleşmek üzeredir Rus birlikleri harekete geçmiştir hızla ilerleyen 4 Fin kuvveti bunlar göl ismi verilen 3 özel kuvvetin yanına eklenen 1 Merijelkavaki Tümeni dir 



Kırım topraklarına ulaşan 5 Fin birliği ilk saldırısında düşmanı hallaç pamuğuna çevirmiştir 8 Aralık günü yola çıkan birlikler 10 ocak günü Kırıma varmış ve dinlenmeden direk düşmana saldırmıştır bu saldırıyı General Erik yönetmiş ve direniş gösteremeyen Rus kuvvetleri geri çekilmek zorunda kalmıştır bu arada kapanın kapanmasıyla lojistiğin kesilmesi üzerine kendine gelen Rumen birliklerinin geri dönüp Rus kuvvetlerine saldırması Sovyetleri hayal kırıklığına uğratıcak kadar sert bir dönüş olmuştu.



Genel Sovyet topraklarında gerçekleşen isyanlar Partizan hareketlerinin sonucu olarak 34 Fabrika işlevsiz hale gelmiş bacaları sönmüş Suomi KP/-31 ve Transport uçakları üretimi tamamen kesilmiş Konvoy üretimi ise sadece Helsinki tersanelerinde devam ediyordu Leningradda tersane işçileri grev yapmış partizanlarla bir olup Sovyet bayrağını tersanelere çekmişlerdi HHM ise Sivastopolün alınmasıyla onlarında artık ümitsizleşeceğini Stalinin hala yaşıyor iddaalarına bir son vereceklerini ve bu direnişi kendi kendilerini bitireceklerini söylemiştir bu arada HHM isyanlarla ilgilenememesinin sebebi olarak Sivastopol saldırısını ortaya koyuyordu Simferepol ve Yaltanın alınmasından sonra hedefe giren Sivastopol 1 haftadır kuşatma altındaydı ve Sivastopol 30 bin kişi tarafından sokak sokak korunuyordu 




Almanların Sivastopol kuşatması için bize gönderdiği Thor takma isimli asıl adı Karl-Gerat olan bu topu Rheinmetall şirketi yapmış ve Führer Sivastopol kuşatması için bize Schwerer-Gustavla birlikte göndermişti Krupp firmasının ve Almanyanın gururu olan bu silahın gönderilmesiyle Finlandiyalılarda gurur duyuyordu



1 Hafta süren kuşatmaların ardından Gustav ve Karl-Gerat ın top atışlarıyla zayıflayan Sivastopol hattı Piyadelerimizle birlikte yara yara ilerleyerek şehir merkezine giren Ordumuz 8 Aralıkta başladığı yolculuğunu 25 Ocak ta Sivastopolde tamamlamış bir yaz günü başlayan Sovyet saldırısı ise yerini yıkılan devletler topluluğuna bırakmıştır General Erik Heinrichs müjdeli haberi HHM ye bildiren kişi olmuştur HHM de ise Sovyetlerin resmen teslim olmasının sevincini herkes çığlıklar eşliğinde kucaklaşarak kutlamışlardı. 8 Aralıkta yıkanan bayraklar 25 Ocakta Sivastopolün belediye binasına valiliğine ve yüksek her yere asılmıştı askeri geçit yapan Finlandiya Askerlerini General Erik duygulanarak göz yaşları içinde selamlamıştı bir çırpıda söylenen "Teslim Oldular" cümlesinin arkasında o teslim oluşa kadar yapılan savaşlar yürünen mesafeler verilen canlar alınan canlar daha bir çok fedakarlıklar yatıyordu bunu en iyi General Erik bilirdi Moskova Stalingrad ve Sivastopolü o düşürmüştü çünkü Başkan Vilho ise hazırlanmış halkın karşısına çıkmak için saatin gelmesini bekliyordu (Bir sonraki tura konuşucak )