Fransa Krallığı olarak kısa zamanda büyük işler başardik. 

1. Burgonya- Fransa Savaşında ilk önce işgal altindaki topraklarimizi kurtardik. 

Ardından karşı taaruza geçerek üstünlük sağladık. 

Ekonomimizi fazla zorlamamak ve gücümüzü tekrar toplamak için barış antlaşmasini tercih ettik. 

hemen akabinde Brittany prensliği de kudretimizi sınamaya kalkmışmıtı. ettiği hakaret vassalımız olmakla sonuçlandı.

Ardından 2. Fransa İngiltere savaşını ilan ettik. ingiliz işgali altindaki öz topraklarimiz Caux ve Normandiya sehirlerini tekrar topraklarimiza kattık.

Burgonya düklüğü ile olan hesabımız kapanmamıştı. İntikam soguk yenen bir yemektir. Bu sefer onlar saldirmadan önce biz saldirdik. 

kısa süren 2. Fransa Burgonya savaşı sonucu Brabant Nevers ve flander Prenslikleri Fransız boyundurluğu altina alindi. 

Her zaman yeniliklerin öncüsü çağının çok ilerisinde güce ve  teknolojiye sahip Fransa Yeni dünyanın müjdesini veriyordu. 

Kolonicliği ilan ederek herşeyin değişeceğinin , hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacaginin sinyallerini verdik.

Günler geçiyor, Papalıkta reform istekleri artıyordu. yolsuzluklar adaletsizlikler dindaşlarımızın canını sıkmakta idi. 

Yeni dünyaya yerleşme fikirleri insanlarin içinde umut olmustu. 

Hre içindeki küçük İmparatorcuk ise din sömürüsü altında küçük prenslikleri eziyor ve cebren topraklarını işgal yöntemiyle genişletiyordu.

Bu düzen böyle gitmez!! dedik ve Protestan reformunu başlattık. 

Ezilen hristiyan kardeşlerimiz Protestanlık çatısı altında toplanmaya başlamıştı. 

Ve biz de dedik ki bütün ezilen kardeşlerimizin koruyucu artık Fransa dır. 

Hristiyanların gerçek koruyucusu, Avrupanın en büyük gücü ve yeni dünyaya açılan kapı; Fransa...

Her zaman Adaletin ve doğruluğun izinde olacaktır.

  Ben ki, Kayzer-i Rûm Fatih Sultan Mehmet, tez vakitte Memluk köpeğinin cezasını kestik, kahire sınırlarına dayandık. Yıllar önce elçilerimizi kazığa oturtmuş olan Eflak Voyvodasını tekrar Devlet-i Aliyye'ye bağladık. Her kimdir ki Devlet-i Aliyye'ye yanlış yapmış, cezası kesilmiştir.

  34 yıl içerisinde Memluklulara iki kez sefer düzenledim, ikisinden de başarılı çıktım. Kahire sınırlarına dayandım. İslam'ın doğru yolundan sapıp Şii bir devlet düzeni kuran Kara Koyunlu devletinden Irak'ın önemli bölgelerini aldım. Kafkaslardaki Gürcistan ve Çerkezya devletlerinin büyük bir kısmını Devlet-i Aliyye'ye bağladım. Vlad Tepeş'in yaptığı hainliğin cezasını kestim. Karadeniz'i bir Türk gölü haline getirip Doğu Akdeniz'deki adaların büyük bir kısmını ele geçirdim. Aptal Macar kralı, kendilerini Habsburg prensinden korumamıza rağmen bizi bir düşman olarak görmüşlerdir lakin onların da cezası kesilmiştir. Macar krallığına karşı savaş açan her kimse karşısında Devlet-i Aliyye'nin tüm gücünü görecektir.

  Ben ki, Fatih Sultan Mehmet, ömrümün sonlarına yaklaşıyorum. Oğlum vali ahad Mustafa varisimdir. Şayet ki ben vefat edersem hiç bir karşılık görmeden Topkapı'daki tahtına oturacaktır. Allah yardımcımız, gazamız mübarek olsun.

                                 

Polonya Krallığı yetim bırakılmış, HRE denen terörize yapı çepeçevre sarmış Rus-İskandinav ittifağıyla şanlı leh topraklarını ne yazık ki. Hollanda gösterdiği hırsın kendisini her saniye yıkıma götürdüğünün farkında bile değil!

 Bu çarkı kırmak için hussarlarımıza güveniyoruz, Orta Avrupa'da abilik yapmaya çalışan Osmanlı kafirlerine değil!!!!!! Çakma katoliklere karşı katolik olarak protestan ligini varlığımızla onurlandirabileceğimiz sır değil şu dakikadan sonra! 

Toprak karşılığında elektörlerin oyunu alan imparator bu laflarla ancak yarım akıllıları kandırır. Portekiz Krallığı olarak imparatorun ve "yancılarının" bu genişlemeci tutumundan rahatsızız...