İspanya İç Savaşı esnasında General Francisco Franco İspanya'daki Milliyetçi Hükümet tarafından hükümetin lideri olarak seçildi. Franco'nun Cumhuriyetçileri yenilgiye uğratıp tüm İspanya'nın tartışmasız lideri olması için 2 sene daha geçmesi gerekecekti. Savaşı kazandıktan sonra Franco 1975 yılındaki ölümüne kadar İspanya'yı diktatör olarak yönetecekti.
Francisco Franco 1892 yılında İspanya'nın El Ferrol şehrinde dünyaya geldi. Bir deniz subayının oğlu olan Franco, 14 yaşında piyade akademisine yazıldı. İspanya'nın Fas'taki askeri harekatlarında disiplinli bir asker ve yetenekli bir komutan olduğunu gösteren Franco hızlıca yükselerek 1926'da Fas'taki isyancıları yenilgiye uğratması sonrasında halk kahramanı haline geldi. 1931 yılında İspanya'da monarşinin çöküşü üzerine yeni kurulan İspanya Cumhuriyeti'nin yöneticileri orduya ve Franco'ya şüpheyle yaklaşıyordu. Bu sebeple Franco'nun ünvanı alındı, sıkı bir monarşist olan Franco ünvanının alınmasını sessiz bir şekilde kabul etti.
1933 yılında seçimler sonrasında muhafazakarların tekrardan başa geçmesiyle birlikte Franco terfi etti. 1934 yılında Franco Asturias'ta maden bölgesinde sosyalistler tarafından başlatılan isyan girişimini bastırdı. 1935 yılında genelkurmay başkanlığına yükseldi. Şubat 1936 yılında bu sefer de solcuların hükümete geçmesiyle birlikte Franco Kanarya Adalarına "tayin edildi."
Solcu hükümetin ülkede Marksist bir devrime yol açacağından çekinen subaylar ülkede yönetimi ele geçirmek için planlar yapmaya başladı. Bir süre kararsızlık sonrası Franco ordu tarafından yapılan bu girişime katılmaya karar verdi. 17 Temmuz 1936 yılında başlayan bu girişim ertesi günü İspanya topraklarına sıçradı. Fas topraklarında Milliyetçi Ordu'nun yönetimini devralan Franco hızlıca Cumhuriyetçilerin yönetimindeki bölgeleri ele geçirip Madrid'e ilerledi. Zaferin kaçınılmaz olduğunu düşünen Milliyetçiler Franco'yu yeni kurulacak rejimin lideri olarak seçti, ancak İspanya İç Savaşı 1939 yılının Mart ayının sonuna kadar sürecekti. Bu savaş esnasında Franco'nun Milliyetçileri Nazi Almanya'sından ve Faşist İtalya'dan destek görürken, Cumhuriyetçiler özellikle Sovyetler tarafından destekleniyordu.
28 Mart 1939'da Madrid'in teslim olmasıyla birlikte Franco resmi olarak tüm İspanya'nın "El Caudillo"su, lideri oldu. Her ne kadar Almanya ve İtalya'daki faşist rejimlere sempati duysa da, İspanya'nın 2. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalmasını sağladı. Savaş sonrasında Franco "hayatta kalan son faşist diktatör" olarak etiketlense de, Soğuk Savaş döneminin başlamasıyla birlikte Franco'nun komünizm karşıtı düşünceleri Amerika ve diğer batı ülkeleri tarafından Franco'ya olan yaklaşımın değişmesini beraberinde getirdi.
Franco yönetimi esnasında İspanya genelinde bazı askeri üslerin kurulması karşılığında Amerika'dan ekonomik yardımlar aldı. 1950 ve 1960 yıllarında Franco'nun otoriter rejimi gittikçe daha liberal bir hal aldı. Bask bölgeleri dışında Franco'nun yönetimine İspanya genelinde organize bir muhalefet de bulunmuyordu. 1969 yılında Franco İspanya'nın son kralının torunu olan Juan Carlos'u İspanya tahtına varis olarak ilan etti. 1975 yılında Franco uzun bir hastalık sonrası öldü ve Juan Carlos İspanya'nın yeni hükümdarı oldu. Her ne kadar Franco'nun otoriter rejimine bağlılık yemini etse de Juan Carlos başa geçtiği gibi ülkeyi demokrasiye taşımak için reformlar başlattı.
Bu konudan bağımsız olarak Tarih Ansiklopedisi bölümünde bir Franco konusu ve Savaş Tarihi bölümünde İspanya İç Savaşı konuları açmayı planlıyorum. O konular daha ayrıntılı olacak.