Söyleşi: Humankind - PCGamer Waubert de Genlis ile Söyleşi
#1
a1.png

PCGamer'da Humankind üzerine bir söyleşi yayınlandı.

https://www.pcgamer.com/introducing-huma...gend-devs/ :"Amplitude firmasını kurma sebebimiz Humankind'ı yapmaktı" diye söze giriyor stüdyo şefi Romain de Waubert de Genlis, "her zaman tarihsel bir 4X strateji oyunu yapmanın hayalini kuruyorduk, zor bir iş olduğunun farkındaydık. Bir bakıma 4X'in Everest'iydi ve buna cesaret etmeden önce farklı dağları tırmanmayı başarmış olmamız gerekiyordu."

Bu sebeple Amplitude yıldızlararası imparatorluk kurma oyunuyla uzaya çıktı, ardından fanteziyi benimseyip altıgen topraklarda sıra tabanlı oynanışı mükemmelleştirdi. Stüdyo bu sırada Dungeons of the Endless ile roguelike oyun denemelerinde bulundu, tüm oyunlarını kapsayan bir evren inşa etti. Strateji türünde nadir görülecek bir biçimde hikaye anlatımıyla ön plana çıkmayı başardı ve nihayetinde bağımsızlığını SEGA'ya teslim etti.

"Bizi bir bakıma ağabeyimiz gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan koruyacak bir ortağa ihtiyacımız vardı" diye açıklıyor Wauberd de Genlis, "böylelikle bu devasa oyunu yapmak için gerekli fırsatlara sahip olabilirdik." Sega tarafından satın alınması Amplitude'un genişlemesine ve animasyon gibi alanlarda Creative Assembly ile birlikte çalışmasına olanak tanımış.

Geliştirici firma oyunu 2020'de çıkartmayı planlıyor, ancak Alpha öncesinde bile Humankind'ın oturup yüzlerce saat geçirebileceğiniz bir güzelliğe sahip olduğu görülüyor. Endless Legend'tekinden farklı olarak karşımızda düz bir harita yok, topografik yer şekillerini yansıtan, yüksekliğin savaş sisinden maden kaynaklarına, şehir savunmasından doğal unsurlara kadar her şeyi yakından etkilediği bir haritaya sahibiz.

Oyun tarih öncesi dönemde başlıyor. Halkınızın etrafında vahşi hayatı gözlemleyebiliyorsunuz, avcı grubunuzla avlayabileceğiniz mamutlar göze çarpıyor. Bu keşif aşamasında halkınızla daha yayılmacı bir yaklaşım benimseyebilirsiniz, ancak unutmayın ki her zaman kendinizi devasa bir fildişinin ucunda bulabilirsiniz. Yeni bir toplumun kurucu ataları için üzücü bir son olur.

Oyunun başlangıcından itibaren vermeniz gereken bazı kararlar var - karşılaştığınız kabilelerle daha sıcak ilişkilere de sahip olabilirsiniz, kendi içinize kapanıp yemek depolayarak dış etkenlere bağlı kalmadan yayılmaya da çalışabilirsiniz. İlk şehrinizi kurmanız kadar haritayı dolaşarak özellikler toplamanız, halkınızın DNA'sını güçlendirmeniz de önemli.

Asıl dönüşüm tarih öncesi dönemin sona ermesiyle başlıyor. Burada ilk kültürünüzü seçiyorsunuz. Toplam 10 kültür var. Dilerseniz Libyalı olabilirsiniz, dilerseniz Nubi. Nubilerin parayla ilişkisi oldukça sağlam ve bu özellik oyunun sonuna kadar sizin yanınızda kalacak.

"İlginç olan şey tarihe baktığımız vakit en başından en sonuna kadar var olmuş bir uygarlık göremememiz." diye lafa giriyor Waubert de Genlis, "bunun yerine farklı kültürlerin zaman içerisinde birleşimiyle ortaya çıkan uygarlıklar var. Sürekli iç içe geçmişler, farklı kültürlerde kendilerini tekrar göstermişler. Bu şekilde baktığımızda günümüzdeki tüm ülkeler bir şekilde tarihin eritme potası şeklinde ortaya çıkmış ve onları özel kılan şey de tam olarak bu."

ss_f181d2d90b5bc38c5d58d1279603dbd53175e...1566242389

Bir İmparatorluk Kur
Bronz çağının sonunda eritme potasına katılmak üzere yeni bir kültür seçiyorsunuz. Nubilerin ticaret yeteneği belki de Romalıların imparatorluk yetileriyle uyum gösterebilir. Bu şekilde tarihteki serüveninizin yolunu çizip kendi hikayenizi ortaya çıkartıyorsunuz. Oyun içerisinde toplamda 6 çağ ve 10 kültür var. Bu çağ geçişlerinde tıpkı RPG bir oyunda karakterinizin yeteneklerini belirler gibi ülkenizin öne çıkan unsurlarını belirliyorsunuz. Tarih içerisinde çehreniz değişse de, her zaman nereden geldiğinizi hatırlayacaksınız.

Bu durum Humankind'ın grafikleri sayesinde mümkün olabiliyor. Düşmanlarınızın şehirlerine baktığınızda hangi kültürlerin üst üste geldiğini farkedebileceksiniz - Almanya'nın düz sokakları ve uzun çatıları arasında Piramitler veya Yasak Şehirden ilham alınmış saraylar bulacaksınız. Amplitude'un oluşturduğu modüler sistem farklı desenlerin uyum içerisinde görünebilmesini sağlayacak.

Tabii ki böylelikle karşınızda nasıl bir rakip olduğunu da bileceksiniz. Kültürler sadece bonuslardan ve görüntülerden ibaret değil, askeriyede de büyük önem taşıyorlar. Çinliler roket arabalarına sahip, Romalılar Praetorian Muhafızlarının komşuluk bonusuyla daha güçlü birliklere göğüs gerebilir. 

Ordularınız karşılaştığında etraftaki bölgelere yayılarak sıra tabanlı bir muharebe alanı oluşturacak. Praetorian Muhafızları yüksek bir araziye konuşlanmış roket arabalarını korumak için birebir, ancak savunmaları süvari birliklerine karşı yetersiz kalabilir. Daha önceki Amplitude oyunlarında muharebeler 2 dakikayı aşmamak üzere kısmen otomasyonla gerçekleştiriliyordu. Amaç askeri stratejinin imparatorluk kurma oyununun diğer yönlerini gereksiz hale getirmesini önlemekti. Max Von Kronning bu değişimi "tüm oyuncularımız taktiksel muharebeler görmek istediler, biz de onlara istediklerini vermeye karar verdik" diye açıklıyor.

ss_7a1998fad92340a33344ddbc32077fed0cfe1...1566242389

Kendi Hikayeni Yaz
Waubert de Genlis "Humankind bir dünya fethetme oyunu değil." diyor. Amacınız oyunun sonuna kadar dünyayı kendi renginize boyamak değil. "Tarihi kazanmak diye bir şey yok. Tarihi yazıyorsunuz ve burada önemli olan en sona kimin kaldığı değil."

Humankind'da zafer kazanmak şöhret puanına göre belirleniyor. Hatırlanacak şeyler yaparak şöhret puanı kazanıyorsunuz, örneğin megalopolis inşa etmek veya dillere destan bir muharebeye girmek. Oyunun sonunda tüm bu puanlar derlenerek kazanan belirleniyor. İlginç olan şey şöhret puanının oyunun her noktasında kazanılabilmesi, bu da oyunun kazanılmasında oyunun son döneminde yaşananların etkisini kısıtlıyor.

Bir sonraki çağa geçmeniz için 7 yıldıza sahip olmanız gerekecek, bu 7 yıldızı ne kadar hızlı toplarsanız o kadar çok şöhret kazanacaksınız. Her çağda kazanabileceğiniz toplam 21 yıldız var, dolayısıyla haritadaki en güçlü ülkeyken tüm ağırlığınızı koyup bir sonraki çağa atlamadan evvel toplayabildiğiniz kadar yıldız toplamayı tercih edebilirsiniz.

Amacınız ihtişamınızı bir sonraki çağa taşımak, çağ geçişlerinde yeni bir kültür seçmektense mevcut kültürünüzü yineyebiliyorsunuz. Bunu yaptığınız vakit yeni özellikler, binalar ve birimler açamıyorsunuz belki ancak daha fazla şöhret kazanıyorsunuz. Bu bir bakıma oyunun son döneminde daha gelişmiş uygarlıklara karşı sorunlar yaşayabileceğiniz, ancak doğru hamleleri yaptıysanız bu zorluğun çok da size engel olmayacağı anlamına geliyor. Düşmanlarınız size karşı birleştiğinde topraklarınızın birer birer düştüğünü görebilirsiniz, ancak bu vakte kadar hafızalarda sonsuza dek yaşayacak bir imparatorluk kurduysanız kazanan sizsiniz.

"Moğollar Çin'den Avrupa'ya uzanan devasa bir imparatorluğa sahipti" diye ekliyor Waubert de Genlis, "Moğolistan günümüzde küçük bir ülke olsa da, hikayeleri muazzam." Şöhret puanı oyunun sonunda hesaplansa da, oyunu tarihin herhangi bir noktasında kazanabilmeniz mümkün. Bu sistem insanlık başarılarının zamanın ötesinde olmasını ifade ediyor. Çin ve Amerika çağımızın önde gelen ülkeleri olabilir ama hepimiz Roma İmparatorluğu'nu hatırlıyoruz.

ss_34f1eb0010ec14bc5a876fa80ccbf511a9da3...1566242389

İzini Bırak
4X oyuncularının fethetmeleri için onlara dünyayı sunmadığı bir oyuna hazır olup olmadığı bilinmez - ancak son zamanlarda oyunculara önemli olanın haritada yayılmak olmadığını hatırlatan XCOM'un, Crusader Kings II'nin, Dwarf Fortress'in başarıları bu noktada bir yol gösterici olabilir.

"Serüveniniz esnasında oyuncuya bazı işaretler vereceğiz" diyor Waubert de Genlis. "Dolayısıyla evet toprak kaybetmiş olabilirsiniz, kolonileriniz çalınmış olabilir. Ancak hala güçlüsünüz, altıncı çağa en ilginç ülke olarak giriyorsunuz. Yapmanız gereken şey son çağı da atlatıp hikayenin sonunda en çok konuşulan ülke olmayı başarmak."

Bu yaklaşımla hikaye yazımını Amplitude oyunculara bırakmış gibi görünüyor, Endless serisindeki mükemmel hikaye yazımını ele aldığımızda açıkçası biraz üzücü olarak yorumlanabilecek bu yaklaşımın tarihe baktığımız vakit mantıklı olduğu görülüyor. Ne de olsa oyunun sonunda size başarılarınızı yine Amplitude hatırlatacak, halkınızın attığı ilk adımdan son adıma başarılarını sıralayacak.

"Bir başka halk şehrinizi yıktığında üzüleceksiniz, ancak sadece birkaç yıl sonra şehrinizin kalıntılarında geçmişten bilgilere ulaşıp, bu bilgilerle bitmediğinizi, geridönüş yapabileceğinizi farkedeceksiniz." Bu insanlığın arkasında bir iz bırakma ihtiyacını ele alıyor.

Amplitude strateji dünyasında genişledikçe elbette aynı türde bir komşuya sahip olmuş oldu. Humankind'ın tabiriyle Civilization serisi devasa ve eski bir imparatorluk. Civilization'ın bu oyunun yapımı öncesinde önemli bir ilham kaynağı olduğunu ve seriye büyük saygı duyduklarını belirtiyorlar.

Civilization'ın 4X türünün tepesinde olmasını sağlayan özellikleri aynı zamanda onun en büyük kısıtlayıcı unsurları. Amplitude benzer kısıtlamalara sahip değil, "Bir yerdeki butonu değiştirirlerse oyuncular tepki gösterecektir." diye ekliyor Von Knorring, "bizim önümüzde ise bembeyaz bir sayfa var."

Humankind Amplitude Studios'un tarihte bırakmak istediği iz. "Amplitude'u kurma sebebimiz bu oyundu" diyor Waubert de Genlis, "Bu oyunla hatırlanmak istiyoruz ve bu muharebeye tüm birliklerimizi gönderdik, arkada yedek güç tutmuyoruz."
[+] 2 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
#2
Merak ve heycan ile bekliyorum.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.