Şahanşah 2. Haydar Safevi
(1601 - 1633)
Ben Haydar II Safevi
Tahta geçtiğimde 28 yaşındaydım ve Musasha Devletiyle savaştaydım.
Devraldığımda babamdan kalan zengin bir hazine ve düzenli bir ordu vardı hemen Basra körfezini ele geçirerek topraklarıma toprak kattım haraca bağladım ve kasalarını boşalttım.
[/url]
Isfahanı başkent yapmam için bana teklifte bulunan danışmanlarımı kızarak gönderdim ve ebedi başkentimizin Erdebil olduğunu tekrar söyledim atalarım bu şehirde yatıyordu onları bırakıp gidemezdim
20 tane sahil güvenliği için gerekli 20 adet gemimiz varken hiç ticaret gemimizin olmadığını gördüm ve 28 tane yapılması için emir verdim baharat ve ipek yollarını tek elimize almamız lazımdı
Yaptırdığım çalışmalar sonucu Amerika kıtasına erişim sağladık ve kolonileşme yarışında büyük devletlerin yarıştığını gördüm İngilizler Fransızlar ve Portekizliler genişlemeye başlamıştı İspanya ise Kuzeyden kolonileşmeye başlamıştı
İmparatorluğumuzdaki sivillere yardım konusu için kanunlar çıkarttım Yönetim Fikirlerimiz tamamlanmış oldu
Hazır olan 19 ticaret gemimizi Goa ticaret yollarına gönderiyorum burası baharat yolunun zengin kısmı
Osmanlı batı seferi öncesi sırtını sağlam almak için Kasr-ı Şirin antlaşmasını önerdi bizde Mewar ve Transaxonia seferinde olduğumuz için bu natlaşmayı kabul ettim önceliğimiz Osmanlıyla barış yolunda kalmamızdı
Babamın dediği gibi savaş konusunda zayıftım ama yönetim konusunda gayet yeterliydim ve savaşçı yönümü geliştirmeye karar verdim İmparatorluğumun savaşçılarının kaliteli olması çok önemliydi olası Osmanlı savaşında.
Transaxoniayı tamamen feth etsemde Mewar eyaletini parçalamak için 3 ay beklemiştim ve işte fırsat elime geçmişti Mewar Devletini ikiye böldüm artık diğer tarafa bir süre desteğe gidemeyecekti
Transakyonya ise Samarkand ticaret yollarını ele geçirilip savaş masraflarını ödemek ve hazinesini Safevi İmparatorluğuna devretme karşılığında 2 toprak bırakıldı.
Dünya reform çağını geride bırakıp Mutlakiyet Çağına girerken Safevi İmparatorluğu Reform çağında geride kalmamış ve yeni çağa merhaba derken rakip İmparatorluklardan önde sayılacak şekilde girmişti.
Oğlum Cüneyt için kötü haber gelmişti onun yerine diğer oğlum Tamasp ın geçmesi için Tahtımın Varisi ilan ettim Tamashp tam bir yönetici ve başarılı bir cengaverdi. Tüm bunların derdini yaşarken sıra sıra ülkemde 15 tane iç isyan çıktı yaklaşık 500-600 bin haini kılıçtan geçirdi ordularım Astrakhandan Hindistana Iraktan Arabistana Ummana dört bir yanda isyanlarla uğraşırken dış devletler ülkemizde ajanlık yaparak yüksek seviyeli tüccarlarımıza iftira atarak ticaretimizi olumsuz etkilediler toplamda 4 kere oldu bu ama her seferinde biraz krediyle İmparatorluğumuz ayakta kaldı ve en fazla 11 ay borçlu kalarak işleri rayına koydu
Halkım Ben II. Haydar ve Hanımım Razia bu durumdan bıkmıştık ve artık isyanlar sürmesin diye Hanımım halkı sakinliğe davet etti Sultanlarını kırmayacak %2 lik bir kesim vardı
Tüm bu isyanları desteklemiş olan Osmanlı Shammar Musasha başta olmak üzere diğer küçük devletler bizi isyanla ve ekonomik faaliyetlerle yıkamayacağını en sonda Sultanın hamlesiyle anlayınca Safevi İmparatorluğumuza 1615 senesinde savaş ilan etti sadık müttefiklerimiz Avusturya Memlük Fizan Bahmanis ve Kazak Hanlığı bizi yalnız bırakmadı bizden kat kat güçlü olan devletlere karşı savaş verecektik
Ordularımız Tikritte karşı karşıya geliyor az sayıda yakalanan 30 binlik ordumuz 45 binlik Osmanlı ordusuna başta yenilsede 5. Ordunun yetişmesiyle savaş lehimize dönmüş ve ilk muharebemizi kazanmıştık herkes kahramanların adına şarkılar yazmaya başlamıştı
5 sene süren savaşta ülkesinin tamamı işgal edilen Avusturya savaştan ilk çekilen devlet olmuştu biz ise doğuda çok dert çıkaran Pert le uğraşırken Osmanlı Hazar denizinin kuzeyini tamamen işgal etmişti ve Orta Asya üzerinden Hindistanlı Müttefiklerini kurtarmaya gelmişti bu arada tüm ordusunun Anadolu dışında olduğunu haber aldığımız Osmanlıya karşı Anadoluda önce Hasankeyf İçel Sinop Halep Trabzon İzmir ve 2 kale daha komple ele geçirecek bir plan hazırladık Ragusalılara kaybettiğimiz Kars kalesini Müttefiğimiz alıcaktı bizde Anadoluyu zapt edicektik ve böyleede oldu sonunda Memlük ordusu tamamen imha olmuştu Avusturya savaştan çekilmişti yalnız kalmıştık ama Babam I. İsmailin dediğinin aksine kendimden 2 kat büyük orduları doğru stratejiyle Osmanlıyı antlaşmaya mahkum etmiştim. Ben Şehinşah II. Haydar Osmanlı Sultanı I.Beyazıd ı yenmiştim ve 200 sandık Osmanlı altını 4 il 1 kale almıştım ve savaş tazminatı ödemeyi kabul ettirdim.
Savaş bittiğinde gelirlerimiz İmparatorluğun bu zamana kadarki en yüksek seviyelerindeydi fakat buna aldanmamalı ve ticaretimiz geliştirmeliydik savaşta kaybettiğimiz parayı geri alıyorduk ve Osmanlıdan 10 sene boyunca gelen parayla düşmana karşı imara çalışmalıydık
Kara haberin üzerinden 6 ay geçmişti Hanımım Razia ölmüştü ve Memlük Sultanı kardeşini bizimle evlendirmek istiyordu bu yönetimden ve diplomasiden anlayan Yusrayı Hanımım olarak aldım çocuklar bu minvalde baya diplomasi ve yönetim açısından göz kamaştırıcı olacaklardı.
Osmanlının istihbarat faaliyetlerinden sıkılmıştım sürekli tüccarlarımız kötüleniyodu ve etrafımızdaki her devletin nerdeyse ajanı ülkemizdeydi bunun için ilk önce bizde aynısını mütekabiliyet çerçevesinde Osmanlıya yapıcaktık önce kendimize gelen casusları engelleyip sonra tüccarlarını kötüleyecektik
Enflasyonu yüksekti ve Danışmanlarımdan biri bunun için görevi devralalı 2 sene olmuştu ayrıca ülkede artan yolsuzluklar kulağama sıkça gelmeye başlayınca tam bir savaş ilan ettim gelirimin önce 35,72 sini bu yolsuzlukla mücadeleye yönlendirdim sonra da tamamı 39 unu ayırarak yolsuzlukla savaşmaya başladımki bu arada hiç eksiye düşmedi gelirimiz yaptığımız marketler ve camiler gelirlerimize katkı yapmaya başlamıştı
Merkantalizme teşvik etme çalışmalarını başlatmıştım ticaret yolları üzerinde bulunan bir devlet için sürekli ticaretle uğraşan kişiler olmalıydı ve Danışmanım Jafer Kazai öldüğünde bizde onuruna bir cami yaptırdık kendisi güzel işler yapmıştı.
Yolsuzlukla mücadelemizde 2 senemize girmiştik ve tüm paramızı bu işe harcamamıza rağmen gelirimiz gayet iyi seviyedeydi Tüccarlerımızdan biri ölmüştü suikast olduğundan şüphelensekde ticaret aksamamalıydı hemen birini atadık
Uzun süredir topraklarımızda bulunan Nogay topraklarında Saraycık da yeni bir medrese açılmıştı Şah II. Haydar bu duruma çok sevinmişti.
Diplomatik açıdan diğer ülkelerin gerisinde kalsak da Yönetim ve Askeriye alanında geride değildik ve sürekli olarak Yönetim şekilleri üzerinde uzun uzun çalışıyordum
artık yeni bir okul olarak Üniversite açmamızın vakti gelmişti ve Merkantalizmi teşviklerim sonucu Safevi İmparatorluğu çapında bir tüccar gözüme battı bende bunu İmparatorluğumuz için Goa daki ticareti İndusa transfer etmesi için yolladım bu yolla İrana gelicekti ticaret malları
1630 yılında Mewara yeni bir savaş ilan ettim topraklarını alıp Keşmir ticaretine azda olsa ortak olucaktım ve önceden ayırdığım eski illerini topraklarıma katıcaktım İndus ticareti ve gelişmişlik olarak bu şehirler önemli gelir kaynağıydı bu şavaşta eski dostum Bahmanis Mewarın garanticiliğine soyundu Delhi Oudh da savaşa katıldı ben ise Kazak Hanlığıyla beraberdim ve ilk önce Oudh a boyun eğdirip hazinesine el koydum ve savaş tazminatı ödettim yetmedi bide topraklarından zorla geçiş izni aldım
Jafari ve İsmaili mezhepleri arasında normalleşme başladı ve bundan en çok Şah II. Haydar memnun oldu 40 gün 40 gece kutlanacaktı bu haber
Ordumuz ise profesyonelleşmenin ne demek olduğunu savaşlara girdikçe anlıyordu ve be Şehinşah Haydar desteklerimi eksik etmiyordum
[url=https://hizliresim.com/ZOyZnZ]
Hanımımın kal demesine rağmen bitirmem gereken seferim var deyip ordumun başında Bahmanise barış imzalattırmaya gittim şartları imzaladıktan sonra Bahmanisin batısını denize erişememesi için kapatmıştım artık mecbur ticareti bizim üzerimizden yapacaklardı ve bize savaş tazminatı ödeyeceklerdi Mewara gitmeden önce Yazlık Sarayıma geldiğimde beni zehirlediklerini anladım hain Bahmanisliler ağır antlaşma şartlarına karşılık beni zehirlemişlerdi hemen gözlerim Tamashp aradı ama o yoktu diğer oğlum Abul Fath i çağırdım ve varisim ilan ettim. Ben Şahların Şahı Şehinşah II. Haydar Safevi 61 yaşında 32 sene tahtta oturdum ve
İmparatorluğumun faydasını gözettiğim herşeyi yaptım
-isyanlarla boğuştum
-dış devletlerin ambargolarıyla uğraştım
-tüccarlarımıza yapılan kötülemeler ve ajanlık faaliyetleriyle uğraştım
-içerde ise yolsuzluk ve enflasyonla uğraştım
-İmparatorluğun 4 tarafımda nice memleketler İlime kattım
-savaşlarda at sırtından inmeden savaştım ve borçsuz bir hazine bıraktım
Oğlum sana vasiyetim
-Orduyu güçlendir ticareti güçlendir
-Ekonomik idea aldım ondan yürü para olmadan ordu kuramayız
-Denizci sayımızı arttır ben bulamadım ve Filomuzu büyüt
-Hindistan ticaretini ele geçir ama Mingle sıkıntı yaşamamaya çalış baya yaklaştık çünkü birbirimize
-Osmanlıyı sürekli ekonomik olarak yıprat onların tüccarlarını kötüle ve Osmanlıyı güçsüz kıl çünkü hala çok çok güçlü bir devlet müttefiklerle aranı iyi tut
-Koalisyona dikkat et son zamanlarda dikkatleri üzerime çektim
@iberkay
http://dosya.co/rsycv5g1qb3e/safeviler_(1).eu4.html
(1601 - 1633)
Ben Haydar II Safevi
Tahta geçtiğimde 28 yaşındaydım ve Musasha Devletiyle savaştaydım.
Devraldığımda babamdan kalan zengin bir hazine ve düzenli bir ordu vardı hemen Basra körfezini ele geçirerek topraklarıma toprak kattım haraca bağladım ve kasalarını boşalttım.
[/url]
Isfahanı başkent yapmam için bana teklifte bulunan danışmanlarımı kızarak gönderdim ve ebedi başkentimizin Erdebil olduğunu tekrar söyledim atalarım bu şehirde yatıyordu onları bırakıp gidemezdim
20 tane sahil güvenliği için gerekli 20 adet gemimiz varken hiç ticaret gemimizin olmadığını gördüm ve 28 tane yapılması için emir verdim baharat ve ipek yollarını tek elimize almamız lazımdı
Yaptırdığım çalışmalar sonucu Amerika kıtasına erişim sağladık ve kolonileşme yarışında büyük devletlerin yarıştığını gördüm İngilizler Fransızlar ve Portekizliler genişlemeye başlamıştı İspanya ise Kuzeyden kolonileşmeye başlamıştı
İmparatorluğumuzdaki sivillere yardım konusu için kanunlar çıkarttım Yönetim Fikirlerimiz tamamlanmış oldu
Hazır olan 19 ticaret gemimizi Goa ticaret yollarına gönderiyorum burası baharat yolunun zengin kısmı
Osmanlı batı seferi öncesi sırtını sağlam almak için Kasr-ı Şirin antlaşmasını önerdi bizde Mewar ve Transaxonia seferinde olduğumuz için bu natlaşmayı kabul ettim önceliğimiz Osmanlıyla barış yolunda kalmamızdı
Babamın dediği gibi savaş konusunda zayıftım ama yönetim konusunda gayet yeterliydim ve savaşçı yönümü geliştirmeye karar verdim İmparatorluğumun savaşçılarının kaliteli olması çok önemliydi olası Osmanlı savaşında.
Transaxoniayı tamamen feth etsemde Mewar eyaletini parçalamak için 3 ay beklemiştim ve işte fırsat elime geçmişti Mewar Devletini ikiye böldüm artık diğer tarafa bir süre desteğe gidemeyecekti
Transakyonya ise Samarkand ticaret yollarını ele geçirilip savaş masraflarını ödemek ve hazinesini Safevi İmparatorluğuna devretme karşılığında 2 toprak bırakıldı.
Dünya reform çağını geride bırakıp Mutlakiyet Çağına girerken Safevi İmparatorluğu Reform çağında geride kalmamış ve yeni çağa merhaba derken rakip İmparatorluklardan önde sayılacak şekilde girmişti.
Oğlum Cüneyt için kötü haber gelmişti onun yerine diğer oğlum Tamasp ın geçmesi için Tahtımın Varisi ilan ettim Tamashp tam bir yönetici ve başarılı bir cengaverdi. Tüm bunların derdini yaşarken sıra sıra ülkemde 15 tane iç isyan çıktı yaklaşık 500-600 bin haini kılıçtan geçirdi ordularım Astrakhandan Hindistana Iraktan Arabistana Ummana dört bir yanda isyanlarla uğraşırken dış devletler ülkemizde ajanlık yaparak yüksek seviyeli tüccarlarımıza iftira atarak ticaretimizi olumsuz etkilediler toplamda 4 kere oldu bu ama her seferinde biraz krediyle İmparatorluğumuz ayakta kaldı ve en fazla 11 ay borçlu kalarak işleri rayına koydu
Halkım Ben II. Haydar ve Hanımım Razia bu durumdan bıkmıştık ve artık isyanlar sürmesin diye Hanımım halkı sakinliğe davet etti Sultanlarını kırmayacak %2 lik bir kesim vardı
Tüm bu isyanları desteklemiş olan Osmanlı Shammar Musasha başta olmak üzere diğer küçük devletler bizi isyanla ve ekonomik faaliyetlerle yıkamayacağını en sonda Sultanın hamlesiyle anlayınca Safevi İmparatorluğumuza 1615 senesinde savaş ilan etti sadık müttefiklerimiz Avusturya Memlük Fizan Bahmanis ve Kazak Hanlığı bizi yalnız bırakmadı bizden kat kat güçlü olan devletlere karşı savaş verecektik
Ordularımız Tikritte karşı karşıya geliyor az sayıda yakalanan 30 binlik ordumuz 45 binlik Osmanlı ordusuna başta yenilsede 5. Ordunun yetişmesiyle savaş lehimize dönmüş ve ilk muharebemizi kazanmıştık herkes kahramanların adına şarkılar yazmaya başlamıştı
5 sene süren savaşta ülkesinin tamamı işgal edilen Avusturya savaştan ilk çekilen devlet olmuştu biz ise doğuda çok dert çıkaran Pert le uğraşırken Osmanlı Hazar denizinin kuzeyini tamamen işgal etmişti ve Orta Asya üzerinden Hindistanlı Müttefiklerini kurtarmaya gelmişti bu arada tüm ordusunun Anadolu dışında olduğunu haber aldığımız Osmanlıya karşı Anadoluda önce Hasankeyf İçel Sinop Halep Trabzon İzmir ve 2 kale daha komple ele geçirecek bir plan hazırladık Ragusalılara kaybettiğimiz Kars kalesini Müttefiğimiz alıcaktı bizde Anadoluyu zapt edicektik ve böyleede oldu sonunda Memlük ordusu tamamen imha olmuştu Avusturya savaştan çekilmişti yalnız kalmıştık ama Babam I. İsmailin dediğinin aksine kendimden 2 kat büyük orduları doğru stratejiyle Osmanlıyı antlaşmaya mahkum etmiştim. Ben Şehinşah II. Haydar Osmanlı Sultanı I.Beyazıd ı yenmiştim ve 200 sandık Osmanlı altını 4 il 1 kale almıştım ve savaş tazminatı ödemeyi kabul ettirdim.
Savaş bittiğinde gelirlerimiz İmparatorluğun bu zamana kadarki en yüksek seviyelerindeydi fakat buna aldanmamalı ve ticaretimiz geliştirmeliydik savaşta kaybettiğimiz parayı geri alıyorduk ve Osmanlıdan 10 sene boyunca gelen parayla düşmana karşı imara çalışmalıydık
Kara haberin üzerinden 6 ay geçmişti Hanımım Razia ölmüştü ve Memlük Sultanı kardeşini bizimle evlendirmek istiyordu bu yönetimden ve diplomasiden anlayan Yusrayı Hanımım olarak aldım çocuklar bu minvalde baya diplomasi ve yönetim açısından göz kamaştırıcı olacaklardı.
Osmanlının istihbarat faaliyetlerinden sıkılmıştım sürekli tüccarlarımız kötüleniyodu ve etrafımızdaki her devletin nerdeyse ajanı ülkemizdeydi bunun için ilk önce bizde aynısını mütekabiliyet çerçevesinde Osmanlıya yapıcaktık önce kendimize gelen casusları engelleyip sonra tüccarlarını kötüleyecektik
Enflasyonu yüksekti ve Danışmanlarımdan biri bunun için görevi devralalı 2 sene olmuştu ayrıca ülkede artan yolsuzluklar kulağama sıkça gelmeye başlayınca tam bir savaş ilan ettim gelirimin önce 35,72 sini bu yolsuzlukla mücadeleye yönlendirdim sonra da tamamı 39 unu ayırarak yolsuzlukla savaşmaya başladımki bu arada hiç eksiye düşmedi gelirimiz yaptığımız marketler ve camiler gelirlerimize katkı yapmaya başlamıştı
Merkantalizme teşvik etme çalışmalarını başlatmıştım ticaret yolları üzerinde bulunan bir devlet için sürekli ticaretle uğraşan kişiler olmalıydı ve Danışmanım Jafer Kazai öldüğünde bizde onuruna bir cami yaptırdık kendisi güzel işler yapmıştı.
Yolsuzlukla mücadelemizde 2 senemize girmiştik ve tüm paramızı bu işe harcamamıza rağmen gelirimiz gayet iyi seviyedeydi Tüccarlerımızdan biri ölmüştü suikast olduğundan şüphelensekde ticaret aksamamalıydı hemen birini atadık
Uzun süredir topraklarımızda bulunan Nogay topraklarında Saraycık da yeni bir medrese açılmıştı Şah II. Haydar bu duruma çok sevinmişti.
Diplomatik açıdan diğer ülkelerin gerisinde kalsak da Yönetim ve Askeriye alanında geride değildik ve sürekli olarak Yönetim şekilleri üzerinde uzun uzun çalışıyordum
artık yeni bir okul olarak Üniversite açmamızın vakti gelmişti ve Merkantalizmi teşviklerim sonucu Safevi İmparatorluğu çapında bir tüccar gözüme battı bende bunu İmparatorluğumuz için Goa daki ticareti İndusa transfer etmesi için yolladım bu yolla İrana gelicekti ticaret malları
1630 yılında Mewara yeni bir savaş ilan ettim topraklarını alıp Keşmir ticaretine azda olsa ortak olucaktım ve önceden ayırdığım eski illerini topraklarıma katıcaktım İndus ticareti ve gelişmişlik olarak bu şehirler önemli gelir kaynağıydı bu şavaşta eski dostum Bahmanis Mewarın garanticiliğine soyundu Delhi Oudh da savaşa katıldı ben ise Kazak Hanlığıyla beraberdim ve ilk önce Oudh a boyun eğdirip hazinesine el koydum ve savaş tazminatı ödettim yetmedi bide topraklarından zorla geçiş izni aldım
Jafari ve İsmaili mezhepleri arasında normalleşme başladı ve bundan en çok Şah II. Haydar memnun oldu 40 gün 40 gece kutlanacaktı bu haber
Ordumuz ise profesyonelleşmenin ne demek olduğunu savaşlara girdikçe anlıyordu ve be Şehinşah Haydar desteklerimi eksik etmiyordum
[url=https://hizliresim.com/ZOyZnZ]
Hanımımın kal demesine rağmen bitirmem gereken seferim var deyip ordumun başında Bahmanise barış imzalattırmaya gittim şartları imzaladıktan sonra Bahmanisin batısını denize erişememesi için kapatmıştım artık mecbur ticareti bizim üzerimizden yapacaklardı ve bize savaş tazminatı ödeyeceklerdi Mewara gitmeden önce Yazlık Sarayıma geldiğimde beni zehirlediklerini anladım hain Bahmanisliler ağır antlaşma şartlarına karşılık beni zehirlemişlerdi hemen gözlerim Tamashp aradı ama o yoktu diğer oğlum Abul Fath i çağırdım ve varisim ilan ettim. Ben Şahların Şahı Şehinşah II. Haydar Safevi 61 yaşında 32 sene tahtta oturdum ve
İmparatorluğumun faydasını gözettiğim herşeyi yaptım
-isyanlarla boğuştum
-dış devletlerin ambargolarıyla uğraştım
-tüccarlarımıza yapılan kötülemeler ve ajanlık faaliyetleriyle uğraştım
-içerde ise yolsuzluk ve enflasyonla uğraştım
-İmparatorluğun 4 tarafımda nice memleketler İlime kattım
-savaşlarda at sırtından inmeden savaştım ve borçsuz bir hazine bıraktım
Oğlum sana vasiyetim
-Orduyu güçlendir ticareti güçlendir
-Ekonomik idea aldım ondan yürü para olmadan ordu kuramayız
-Denizci sayımızı arttır ben bulamadım ve Filomuzu büyüt
-Hindistan ticaretini ele geçir ama Mingle sıkıntı yaşamamaya çalış baya yaklaştık çünkü birbirimize
-Osmanlıyı sürekli ekonomik olarak yıprat onların tüccarlarını kötüle ve Osmanlıyı güçsüz kıl çünkü hala çok çok güçlü bir devlet müttefiklerle aranı iyi tut
-Koalisyona dikkat et son zamanlarda dikkatleri üzerime çektim
@iberkay
http://dosya.co/rsycv5g1qb3e/safeviler_(1).eu4.html