Bu hikaye 1215 ila 1255 seneleri arasında hüküm sürmüş Aziz İmparator Christophoros'un hikayesidir.
Hikayeden 3 gün sonra spoiler içerisine alırım.
Basileus Christophoros tahta çıktığında ülkede Ortodoks hükümdarların azınlıkta olduğunu farketti. Fethedilen Suriye ve Libya gibi coğrafyalarda Müslüman hükümdarlar yer alırken, Balkanların büyük bir kısmını Katolik hükümdarlar, Anadoluyu ise Bogomilist gibi sapkın mezhepler yönetiyordu. Bu durumun önüne geçmek için Christophoros din bazlı ünvan alabilme yasasını geçirdi.
Ülkeye dair bir diğer üzücü vaka imparatorluk tacımızın Ragusa'nın kuzeyinde bir kasaba yöneten Kont Raphail'in elinde olması, ne yazık ki ülkenin bulunduğu bu kaotik durum tacımızı ele geçirmek için girişimlerde bulunmamıza şimdilik engel.
İlk olarak Suriye'deki Müslüman "Bizans dükleri" düzenini bozduk, tüm topraklar Yunan - Ortodoks vassallarca yönetilmeli.
Biz bir yandan toprak vermeyi reddeden Müslüman düklerle savaşırken, Katolik haçlılar Kudüs'ü yeniden fethetti.
Kudüs Kraliçesi Mehmet Mehmetoğlu diye bir topraksız adamın 2. karısı.
Ailemizin kurduğu ilişkiler diğer tahtlara geçebilmemizi değil, tam tersi topraklarımızın diğer tahtlarca elde edilebilmesi üzerine tasarlanmış. Aynı zamanda birçok aile üyemizde çeşitli genetik sağlık sıkıntıları söz konusu.
İşimizi kılıçla çözmenin ideal olmadığı noktalarda kalemle çözüyoruz, Sırbistan Kralı tatlı dille Ortodoksluğa geçiyor.
İskenderiye'yi Bizans İmparatorluğuna katma vakti geldi.
İskenderiye'nin fethinden kısa bir süre sonra Sunni Halifesinden savaş ilanı aldık.
Biz Sunni Halifesini yenmeyi başardık, ancak Kudüs Krallığı Fatimileri yenmeyi başaramadı.
Bu döngüye son vermek için Fatimilere savaş açıp Kudüs ve etrafını ele geçiriyoruz.
Bir diğer önemli şehir daha tekrardan Bizans kontrolüne alındı.
Doğumuzdaki geniş Savurid İmparatorluğuna savaş açıp Ermenistan Krallığını ele geçireceğiz.
Trabzon'un etrafındaki dağlarda tıpkı aziz atamız Cadı Avcısı Georgios'un Trabzon fethindeki gibi çok önemli zaferler alıyoruz.
Bu esnada Kutsal Roma İmparatorluğu kendi toprakları içerisinde bize nasıl geçtiği belirsiz bir kasabanın fethi için İstanbul'a kadar gelme cüretini gösterdi. Kendisini Romalı zanneden bu imparatorlukla yakın bir zamanda ilgileneceğiz.
Bizans ile giriştiği savaş "Bilge" Kutsal Roma İmparatoru Augustin'in kasayı sıfırlamasına sebep oldu.
Doğu Anadolu topraklarında yine büyük bir muharebeden zaferle ayrılıyoruz.
İmparator Christophoros Hermetik Tarikatının becerilerini kullanarak depresyondan kurtulmak adına bir iksir oluşturuyor.
60 bine yakın askeri kapasiteye sahip Savuridleri yene yene 6 bin askere düşürdük.
Ermenistan Fethi sonrasında tüm toprakları teker teker Yunan - Ortodoks vassallara veriyoruz.
Ardından fethedilen krallık içerisinde yer alan 3 yeni düklüğü valilik olarak bu vassallara bölüştürüyoruz. Fethedilen her toprakta uygulanması gereken işleyiş bu.
Ermenistan zaferi sonrasında ilk askeri Ortodoks tarikatımızı kuruyoruz.
Ülkenin sıkıntılı olduğu yönlerinden birisi, İmparator olarak direkt yönettiğimiz toprakların bazılarının Libya'da, bazılarının Suriye çöllerinde bazılarının ise Astrahan'da olmasıydı. Güç bölgemiz Epirus ve etrafında akrabalara dağıtılan toprakları geri alıyoruz.
Mısır Emirliğinin belini bükmenin vakti geldi, Kahire'yi almak için savaş açıyoruz.
Tüm koalisyon güçlerine rağmen Sultan direnemiyor.
İmparator Christophoros iyiliksever ve cömert hükümdarlığıyla ön plana çıkıyor.
Bir diğer istilacı güçlerini Libya topraklarında yenilgiye uğrattık.
Hermetik Tarikatının lideri olarak Magnum Opus yazdık.
Gürcistan toprakları içerisinde kalan Tao düklüğü ele geçirildi.
Fransa Krallığı İberya'daki hakimiyetini arttırarak Hispania İmparatorluğuna dönüştü.
Kutsal Roma İmparatorluğuna son vermenin vakti geldi.
Sahte Roma güçlerini büyük yenilgilere uğrattık ve Kutsal Roma tahtına varisimizi geçirdik.
Basileus Pelagios of the Holy Roman Empire.
Çocuğumuz hızlı bir biçimde Hispania İmparatorluğu ile savaşa girdi, kendisine destek olmak için müttefiklik imzaladık ve savaşa katıldık. İstemediğimiz şeylerden birisi çocuğumuzun yenilgi alıp iç baskıyla tahttan savaşmadan devrilmesi.
Farkediyoruz ki Bizans'ta şaşırmış elektörler oğlumuzu "yabancı ülkenin hükümdarı" olması sebebiyle varisimiz olarak seçmiyor.
Konseyde görev aldı diye ülkeye varis belirleme hakkını kendinde gören konsey üyelerini ve komutanları birer birer kovuyoruz.
Roma sahibine geri dönüyor, Papa çaresiz.
Hristiyanlıkta yeni çağ.
Hristiyanlığın artık farklı mezhepler altında bölündüğü dönem geride kalmıştır.
Ülkede komutanın kalmaması Aziz İmparator Christophoros'un yaşına bakmadan savaş alanına bizzat dahil olmasıyla sonuçlandı, İmparator cesaretiyle herkesi etkiledi.
Düelloyu kazanıyoruz.
Fatimileri de ekonomik olarak çökerttik. Gelecekteki amaçlarımızdan birisi Afrika'daki topraklarımızı imparatorluğun geri kalanıyla düklükler fethederek birleştirmek olmalı. Krallık fetihlerinde ise önceliğimiz Mezopotamya.
Oğlumuz Katolik sapkınlara karşı verdiği mücadelede ülkeyi büyük bir iç savaşa sürükledi, savaşa yanında dahil oluyoruz.
Hayatını düzen adına savaşmakla geçiren Christophoros, iç savaş esnasında yaşanan muharebelerin birinde hayatını kaybetti.
Tahta geçen Pelagios, hem Kutsal Roma İmparatoru hem de Bizans İmparatoru olarak 100 binden geniş bir orduya komutanlık ediyor. Ülkedeki geniş çaplı iç savaşı sona erdirmesi durumunda çeşitli iç yönetim reformlarıyla birlikte gücünü daha da pekiştirebilir.
Save dosyası - https://drive.google.com/file/d/1QbUe3DK...sp=sharing