Kapadokya Yeraltı Şehirleri
#1
Kapadokya Yeraltı Şehirleri

Yeraltı şehirleri, Kapadokya bölgesinin en ilginç kültürel zenginliklerinden biri olan çeşitli büyüklükteki yeraltı yerleşimleri 150-200 civarında olduğu bilinemektedir. Ancak 25 bin kilometrekarelik bir alanı kaplayan Kapadokya bölgesinin bütün kasaba ve köylerinde büyüklü ve küçüklü kaya yerleşimi bulunduğundan bu sayı daha da fazla olabilir. 

Yeraltı şehirleri, sadece Kapadokya bölgesinin jeolojik oluşumlarına özgü yapılardır. Bu nedenle başka hiçbir yerde benzeri bulunmuyor. Kapadokya yeraltı şehirleri, bölgenin olağanüstü peri bacaları oluşumlarının yanında yerin altında sakladığı akıl almaz sürprizlerle, Anadolu’nun eşsiz güzelliklerindendir. Yeraltı şehirleri aynı zamanda yörede bulunan hemen hemen her evle gizli geçitlerle bağlantılıdır. Yörede yaşamış olan insanlar kendilerini daha fazla emniyete almak için yaşadıkları kayadan evleri çeşitli yerlerine geçilmesi zor odalar, tuzaklar hazırlamış, ihtiyaç karşısında kayaların dibine doğru yeni odalar açmışlardır. Böylece koridorlar ve galeriler çoğalarak yeraltı şehirlerini meydana getirmiştir.

dc5hur-6n7x5f8vzegq5ob55p3_original.jpg

(Yer altı şehirlerinin dışarıdan görüntüsü)

Kapadokya Bölgesi'nde kuvvetli bir Hitit yerleşimi olmamasına karşın bölgedeki tüm antik yerleşimlerde Hititlerin kalıntılarına rastlamak mümkündür. Hitit şehirlerinde bulunan gizli tüneller genellikle şehre yapılacak saldırılarda düşmanı pusuya düşürmek ve onları arkadan çevirmek için kullanılırdı. Bu yerleşim yerlerinin bir kısmını Hititler oymuşsa askeri amaçlı olarak oymuşlardır. Bundan dolayı herhangi bir arkeolojik buluntu ele geçmemesi normaldir. Ayrıca Hititlerden sonra gelen kavimlerin de bu izleri yoketmesi söz konusudur.

Alıntı:Yumuşak volkanik tüfün aşağıya doğru oyulmasıyla inşa edilen bu yerleşimlerin bazıları 30 bin kişiyi barındırabilecek büyüklükte. Kapadokya bölgesinin geçmişte maruz kaldığı çeşitli saldırılar nedeniyle, barınaktan ziyade tehlike anında sığınak olarak kullanılmak üzere bu şehirlerin yapıldığı biliniyor.

kapadokya-yeralti-kenti.jpg

(Kapadokya, tüfe (volkanik küllerden oluşan gözenekli ve hafif kaya) oyulmuş birçok yeraltı sığınağına sahip - Fotoğraf: Murat Kaya, Anadolu Ajansı/Getty)

Bölgenin doğal yapısı gereği yer üstüne oyulan peri bacaları ile aynı volkanik tüften yeraltına inşa edilen bu şehirlerde, ortak kullanılan mutfaklar, tandırlar, yiyecek depoları, bugün hala iş gören ve yeraltını yeryüzüne direkt bağlayan havalandırma bacaları, oturma ve yatak odaları bulunuyor. 

Hristiyan nüfusun yoğunluklu olarak yaşadığı bilinen Kapadokya bölgesinin bu yeraltı yerleşimlerinde kiliseler, misyoner okulları ve şarap mahzenleri de var. Burada sürekli yaşamadıkları bilinen dönemin Hristiyanlarının İslamiyet’i yaymak için gelen Arap akıncılarından kaçmak için yeraltına indikleri, 2-3 hafta kalıp tekrar geri döndükleri biliniyor.

index.php?q=aHR0cHM6Ly91cGxvYWQud2lraW1l...MDA0LmpwZw

(Göreme'deki Karanlık Kilise'nin tavanında ki Mesih'in Freskosu)

Çapları 2,5 metreyi, kalınlıkları ise 50 santimetreyi bulan ve çoğu yerinden kesilen yuvarlak sürgü taşlarıyla dışardan açılması olanaksız kapılar yapılmıştır. Bunların ortaları delinmiş ve böylece bir yandan düşmanın görülmesi sağlanırken bir yandan da düşmana saldırabilme olanağı sağlanmıştır. Uçsuz bucaksız koridorlarda yolunu kaybetmiş umutsuz istilacıların, 3 metrelik tuzaklara düşmekten kurtulmuş olanlarının üzerine kızgın yağ dökmek için dikine delikler açmayı da unutmamışlardır. 

s_rg_kap_.jpg

(Taş Sürgü Kapı, Kapadokya Yeraltı Şehri)

Hayvanları derinlere indirmenin güçlüğü nedeniyle genellikle giriş katlarına yapılan ahırların duvarlarına açılmış yemlikleri bugün bile görmek mümkündür.

Bölgenin tüf adı verilen kaya dokusunun oyulmaya çok elverişli olması, öncelikle barınma amaçlı olmak üzere ilk mağara evlerinin yapılmasını, ardından Hititler tarafından gizli geçitlerle birbirine bağlanarak etkili bir savunma sistemi olarak genişletildiğini düşündürmektedir. Tatlarin Yeraltı Şehri de bu yapıya örnek olarak gösterilebilir.

Hititlerin bölgeye gelerek egemenliklerini kabul ettirdikleri dönemde, yani M.Ö 2 bin yıllarının başlarında, Yukarı Mezopotamya’daki zengin Asurlu tüccarların Anadolu ile yoğun bir ticari ilişkiye girmiş oldukları bilinmektedir. 

Alıntı:
Bölgenin geniş toprakları üzerinde kurulan küçük Krallık veya Beylikler, “Karum” adı verilen pazaryerleri ile son derece canlı birer ticaret merkeziydiler.
Asurlu tüccarlar beraberinde Çivi yazısını da Anadolu’ya getirmişler, böylece Anadolu’nun tarih öncesi dönemi son bulmuştur. Kilden yapılmış tabletler üzerine yazılan mektuplardan, Asurlu tüccarların Anadolu’ya kumaş, koku ve kalay madeni getirip, karşılığında altın, gümüş ve tunç malzemeler aldıklarını öğreniyoruz.

derinkuyu_yer_alt_ehrinde_bi.jpg

(Derinkuyu yer altı şehrinde bir şarap mahzeni)

Bulunan kalıntılar özellikle Bizans Dönemi’nden M.S 5. yüzyıldan itibaren, bu yer altı şehirlerinin gerek sayılarında ve gerekse iç tasarımlarında büyük gelişmeler kaydedildiği ve kentlerin bugünkü biçimlerine o zamanlar kavuştuğu görülüyor.
7. yüzyılda yoğunlaşan Arap-Sasani istilaları Kapadokya’nın Hristiyan sakinlerini daha uzun süreler yeraltında yaşamaya zorlayınca, en görkemli örnekleri: Kaymaklı, Derinkuyu, Mazı, Özlüce, Özkonak, Tatlarin, Kurugöl ve Gökçetoprak’ta bulunan yeraltı kentleri de aşağı yukarı son halini almıştır.


Selçukluların ise bu yeraltı şehirlerinden yararlandıkları ve askeri amaçlı kullandıkları düşünülüyor.

10. yüzyıldan itibaren bölgenin yeni egemenleri haline gelen Selçuklular içinde, yeraltında hazır bulundukları bu dünya paha biçilmez değerde bir savunma olanağı anlamına geliyordu ve bunların en gelişkin olanlarının yakınlarında Kervansaraylar inşa etmekte gecikmediler. Til Köyü’ndeki yeraltı kentinin yakınlarında Dolayhan Kervansarayı, Özkonak Yeraltı Kenti’nin yakınlarındaki Saruhan Kervansaray’ı böylece oluşmuştur.

3d7fb331a7eb22e832abb02e0a568598.jpg

(Yeraltı şehirlerinin haritası)

be98f6f20487155998a574961f0813e1--cappad...mazing.jpg

Kapadokya'da Ziyarete Açık Bazı Yer Altı Şehirleri 

1) Kaymaklı Yeraltı Şehri 

2) Özkonak Yeraltı Şehri (Avanos) 

3) Derinkuyu Yeraltı Şehri 

4) Tatlarin Yeraltı Şehri (Acıgöl) 

5) Mazı Yeraltı Şehri (Ürgüp) 

6) Özlüce Yeraltı Şehri (Merkez) 

7) Sivasa Gökçetoprak Yeraltı Şehri (Gülşehir)

Kaymaklı Yeraltı Şehri

tarihi_olaylar_kaymakli-jpg_385993801_1427628447.jpg

Kaymaklı yeraltı şehri Kapadokya bölgesinde bulunan 200'e yakın yer altı şehirleri arasında en önemlilerinden birisidir. Kaymaklı yer altı şehri Nevşehir'e 20 km uzaklıktaki Kaymaklı kasabasında bulunur. Kaymaklı yer altı şehri günümüzde ziyarete açıktır. Kaymaklı yeraltı şehrinin ilk katı, diğer yeraltı şehirlerinde de olduğu gibi ahırlara ayrılmıştır. girişteki ahır aynı zamanda birçok koridorla kilise ve yaşama mekanları gibi diğer bölümlere geçişi sağlar. 

Alıntı:
Bu koridorlardaki sürgü taşlarıyla kapanabilen bir pasajla ikinci kattaki kiliseye geçilir. Kilise tek nefli 2 apsislidir. Apsislerin önünde vaftiz taşı, kenarlarda ise oturmaya yarayan platformalar yer almaktadır. Bu kilisenin bitişiğinde, kilise görevlileri için yapıldığı varsayılan bir de mezarlık vardır.

Kaymaklı Yeraltı Şehri’nin, şırahaneleri, erzak depoları, mutfaklar ve oturma alanlarından oluşan asıl mekanları ise üçüncü katta ortaya çıkarılmıştır. Kaymaklı yeraltı şehrinde bulunan en ilginç mekanlardan birisi de bakır işletme atölyesidir. Bu atölyelerde yine bir lav oluşumu olan andezit taşına bol miktarda rastlanmıştır. Kaymaklı Yeraltı Şehri, henüz tümüyle ortaya çıkarılamamış olmasına rağmen, keşfedilen bölümlerinin zenginliği nedeniyle Kapadokya’nın en geniş ve en çok nüfusu barındıran yeraltı şehirlerinden biri olduğu düşünülmektedir.

Özkonak Yeraltı Şehri (Avanos)

tarihi_olaylar_ozkonak-jpg_387358101_1427631500.jpg

Avanos’a 14 km uzaklıkta yer alan bu yeraltı şehri, İdiş Dağı’nın kuzey yamaçlarına, volkanik granit bünyesi tüf tabakalarının oldukça yoğun olduğu yere yapılmıştır. Geniş alanlara yayılmış olan galeriler birbirlerine tünellerle bağlanmıştır. Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri’nden farklı olarak katlar arası haberleşmeyi sağlayacak çok dar ve uzun delikler bulunmaktadır. 

Düzgün oyulmuş odaların girişleri kapatıldığında havalandırma da bu dar ve uzun deliklerle sağlanmış, yine diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak sürgü taşından sonra, tünel üzerine (düşmana kızgın yağ dökmek maksadıyla) delikler oyulmuştur. Özkonak Yeraltı Şehri’nde de Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde olduğu gibi hava bacası, su kuyusu, şırahane ve sürgü taşları bulunmaktadır.

Derinkuyu Yeraltı Şehri

tarihi_olaylar_derin-kuyu-havalandirma-k...631459.jpg

(Yukarıdaki resimde Derinkuyu yeraltı şehrindeki derin havalandırma kuyularından birisini görebilirsiniz)

Derinkuyu Yeraltı Şehri 1963 yılında keşfedilmiş ve bir kısmı temizlenerek 1967 yılında ziyarete açılmış. Şu an 50 metreye kadar inen 8 katı açık olsa da, tamamı temizlendiği takdirde gerçek derinliğinin 85 metreyi bulabileceği ve 12 -13. kata kadar inebileceği tahmin ediliyor. Temizlenmiş ve girilebilen alanı toplam 2,5 km’ye yayılan bu Kapadokya yeraltı şehri, ismini içindeki 52 su kuyusundan alıyor.

haber%2F2017%2F02%2Fkapadokya2_555.jpg

Tam sekiz katı olan ve 85 metre derinliğe inen Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde yaşama alanları, mutfak ve yemekhaneler, ahırlar ve şırahaneler vardır hatta bunların yanı sıra diğer yeraltı şehirlerinde bulunmayan bir Misyoner Okulu bile bulunmaktadır. Bu görkemli yeraltı şehrinin kilisesi ise ikinci katta yer alır. Haç şeklindeki kilisesi ise yeraltı şehrinin 2. katına oyulmuş ve 3. ve 4. katlardan merdivenle inilerek ulaşılıyor. Haç şeklindeki kilisesi ise yeraltı şehrinin 2. katına oyulmuş ve 3. ve 4. katlardan merdivenle inilerek ulaşılıyor.

Tatlarin Yeraltı Şehri (Acıgöl)

kapadokya-yeralt%C4%B1-%C5%9Fehri-6.jpg

(Dünya'nın ilk yeraltı tuvaletinin de Tatlarin yer altı şehrinde bulunduğu söylenmektedir)

1975 yılında keşfedilse de 1991 yılında ziyarete açılan Tatlarin Yeraltı Şehri Nevşehir’in Acıgöl beldesinin 10 km. kuzeyine düşüyor, Tatlarin Kasabası’nda ‘Kale’ denilen bir tepede yer alıyor.

3 girişi olan yeraltı şehrinin esas girişi yıkılmış olsa da, 15 metrelik bir geçitle geniş bir salona ulaşıyorsunuz. Yeraltı şehrinin salonuna bugün bir biletle girebiliyor olsanız bile, kullanıldığı zamanlarda delikli sürgü taşlarıyla kapatılan herkesin giremeyeceği bir mekanmış. Salonun sağ nişinin içinde temizlenirken 3 iskelet bulunmuş. Sanki günümüz ev yapısını andırırcasına yine aynı mekanın çevresinde tuvalet ve mutfak bulunuyor.

Mazı Yeraltı Şehri

kapadokya-yeralt%C4%B1-%C5%9Fehri-7.jpg

Nevşehir’de Kaymaklı Yeraltı Şehri’nin 10 km doğusunda, Ürgüp’ün ise 18 km güneyinde kalan Mazı Yeraltı Şehri ismini bulunduğu köyden alıyor. 1995 yılında bir çoban tarafından tesadüfen bulunarak temizlenip ziyarete açılmış. Mazı’nın esas anlamı "Antik Kent" ve köyün kurulduğu vadide Erken Roma ile Bizans dönemine ait birçok kaya mezar da bulunuyor.

Mazı Yeraltı Şehri’nde de hemen hemen bütün diğer yeraltı şehirlerinde olduğu gibi giriş katı hayvan ahırlarına ayrılmıştır. Ancak, burada diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak ahırın ortasında hayvanlar için yalaklar bulunur. Aynı bölümde bulunan bir diğer ilginç yapı ise şırahanelerdir. Gerek hayvan ahırlarının çokluğu ve gerekse şırahaneler Mazı Şehri’nin çok uzun süreler kalınmak üzere inşa edildiğini akla getirmektedir. 

Birbirlerine dar ve uzun tünellerle bağlı üst kat mekanlarına geçişi sağlayan bu gizli bacanın içine açılan oyukların tırmanmayı hızlandırmayı ve kolaylaştırmayı sağlamak üzere açıldığı sanılmaktadır. Mazı Yeraltı Şehri’nde bulunan pasajların çoğu kapanmış olduğu için, şehrin ne kadar bir alana yayıldığını söylemek, bugün için güçtür.

Özlüce Yeraltı Şehri

kapadokya-yeralt%C4%B1-%C5%9Fehri-8.jpg

Nevşehir - Derinkuyu yolunda, Kaymaklı Kasabası'nın 6 km batısına düşen Özlüce Yeraltı Şehri, içinde bulunduğu köyün adını almış. Diğer Kapadokya yeraltı şehirlerinden farklı olarak tek katlı, daha geniş olarak oyulmuş ve tam olarak temizlenemediğinden, ayrıca göçük riski içerdiğinden ziyarete henüz açılmamış. Özlüce Yeraltı Şehri’nin galerileri de çok uzundur ve tabanlarında tuzaklar bulunan bu uzun galerilere hücre tipi odalar açılmaktadır. 

Özlüce Yeraltı Şehri, tasarım olarak diğer yer altı şehirlerinden farklıdır. Katlı sistem yerine tek kat fakat çok geniş alan yerleşimi tercih edilmiştir. Yeraltı Şehri’nin en geniş alanını hemen girişteki ana mekan oluşturur. Bu büyük alanın sağında erzak depoları sol tarafında ise oturma odaları yer almaktadır.

Girişteki bazalttan yapılmış kemerli bölümler 15 metre uzunluğunda bir geçitle asıl tüf kayaya ulaşılır. Nispeten daha yeni olan bu giriş bölümüyle daha eski olan ana mekanın ilişkisini kesmek için koridorun bitiminde granitten yapılmış ve yaklaşık 2 metre çapında bir sürgü taşı bulunmaktadır.

Sivasa Gökçetoprak Yeraltı Şehri

tarihi_olaylar_sivasa-yeralti-sehri-jpg_...634108.jpg

Nevşehir’e bağlı Gülşehir ilçesinin 35 km batısına düşen yeraltı şehri, Gökçetoprak köyüne oldukça yakın konumlanıyor. İlk kez 1989 yılında Fransız araştırmacılar tarafından keşfedilmiş. 1991 yılında ise İtalyanlar tarafından incelenmiş.

Sivasa Gökçetoprak Yeraltı Şehri‘nin diğer Kapadokya yeraltı şehirlerinden farkı jeolojik yapısından kaynaklanıyor. Oyulduğu katmanların en altında çamur taşı, onun üstünde büyük taneli tüf ve en üst kısmında da andezit kayalar bulunuyor. En altta kızılımsı kahverengi renkte olan çamur taşı, onun üzerinde kalınlığı 3-4 metreyi bulan aglomera (iri taneli tüf) ve en üst kısımlarında da sert bir volkanik kayaç olan andezit kaya blokları bulunmaktadır. 

Yeraltı şehri, çamur taşı ve aglomera formantasyonunun içine kazılmıştır. Buradaki platonun yamacına oyulan yeraltı şehrinden yalnızca iki kat tespit edilebilmiş.
[+] 6 üye Dionysos nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Keşke kaynakça kısmı ekleseydin. Ben senin yerine yaparım ama @Dionysos

http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olay...zpeixlwjsb
http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olay...-sehri-192

Edit : Hatta alıntı oldugunu belirtmen daha hoş olabilir.
[+] 1 üye PashaZade nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
Teşekkürler. Bütün yazıyı ve yazıdaki araştırmaları ben yapmadığıma göre elbetteki alıntıdır. Seni mi kıracağım, alıntı olarak yazarım.
Ara
Cevapla
#4
kusura bakma ama benim şahsi görüşüm konunun üstüne bizimle paylaşmak istediğin görüşlerin ve ya yorumların yoksa bunun foruma taşınmasının önemi yoktur
ben internete yer altı şehri yazıp bulabilceğim bir bilgiyi karşıma göndermen konusunda biraz rahatsı oldum onun dışında güzel bir konu bir dahakinde daha orjinal olman dileğiyle
Cogito, ergo sum
Ara
Cevapla
#5
Görüşün için teşekkürler.
Ara
Cevapla
#6
Aedilelik dersi alabiliyor muyuz @Dionysos ? Bu Ctrl+V yi doğru şekilde kullanmayı öğrenirsem belki bir gün ben de başarılı bir aedile olabilirim.
[+] 1 üye İlber Ortaylı nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#7
Görüşün için teşekkürler. Belirttiğin yöntemi sırf senin hatrına kullanacağım.
Ara
Cevapla
#8
Sanki yapmamışsın oh wait paragraflara ayırınca tam olarak Ctrl+V olmuyordu.
Ara
Cevapla
#9
Alıntı:Bütün yazıyı ve yazıdaki araştırmaları ben yapmadığıma göre elbetteki alıntıdır.

Buradaki yazının pek doğru anlaşılmadığı kanatindeyim. Konudaki yazılar dışında bu konunun tıpatıp aynısını, sunum şeklini bir başka yerde gördüyseniz bana mesaj atabilirsiniz. Atan olmayacaktır çünkü yazıların düzenini, görselleri ve hepsini bir arada toplayarak, bir konu oluşturdum.

Yeraltı şehirlerine dair yapılan araştırmaları bizzat ben yapmadığımdan dolayı bir internet sitesinden alıntı olan bir yazıyı, görsellerle harmanlayarak sizlere sundum.
[+] 2 üye Dionysos nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#10
Evet, hakkını yemeyeyim konunun düzeni sana ait. Onun dışındaki yazılar sana ait değil. Kimsenin senden bilimsel bir araştırma yapıp foruma konu aç diye bir beklentisi yok, kendi saf bilgilerini kontrol ederek, kitaplarından "değiştirerek ve yorumlarını ekleyerek, ctrl+v yaparak değil" etkilenerek özgün ve hoş bir çalışma beklenir.

En azından ben böyle beklerim. Okurken haz almak isteyen herkes de böyle bekler. Doğrusu şunu da söyleyeyim, yazdıklarını okunmaya değer bulmuyorum ya da beğenmedim, seninle ilgili takıntılarım var gibi bir olay da olamaz burada. Çünkü sayende metine dair yapılan tüm övgü ve eleştiriler yazdıklarının asıl sahip-lerine ait.

İnternete mağaranın ismini yazıp, görsellerden bulmayı 7'den 70'e herkesin yapabileceği kanısındayım, ayrıca eğer insanlar bu konudaki şeyleri okumak isterlerse internete yazarlar ve senin alıntıladığın siteden okurlar. Çünkü buradaki üyeler başka sitelerdeki şeyler ST'ye gelsin, görsellerden alınan fotoğraflarla harmanlansın istemiyorlar.

Bundan önceki çoğu konun da keza böyle. bari hepsine alıntıdır yaz da yarın bir gün bu sitelerin sahipleri gelip sıkıntı çıkarmasınlar.
Ara
Cevapla
#11
Bence gayet güzel olmuş eline sağlık.
giphy.gif
[+] 2 üye turkish lokum nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#12
Yazının alıntı olduğu belirtilmemesi haricinde bir problem göremiyorum.

Var olan bir bilgiyi tartışmaya açmak bu kadar sorun olmamalı, forum sadece bilgi paylaşmak değil, paylaşılanı tartışmak, görüş bildirmektir aynı zamanda.
[+] 8 üye Awake nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#13
Yazının alıntı olduğunu anlamayacak kadar saf insanlar yok bu forumda @Dionysos bildiğim kadarı ile tarih profesörü fln değil kendi kafasından yazamaz yani ayrıca kopyala yapıştır yaptı diye laf edilmesi de saçma ztn bilgi sabit bir şey olduğu için hep aynı yazılır başka türlü nasıl yazılabilirdi ki?
@Windfall42 burdaki bilgilerin hepsini net de bulamazsın.
giphy.gif
[+] 1 üye turkish lokum nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#14
@turkish lokum İnsanlığın değişemez dediği kuralları yıkmış bilim adamları ile hayatlarını insanı çözmeye adamış antik çağ filozofları şu cümle ile yıkıldılar. ''ztn bilgi sabit bir şey olduğu için''
Ara
Cevapla
#15
Öncelikle konu için teşekkürler, tamamını okumadığımı itiraf edeceğim :D ama ilgilileri için akıcı bir konu olmuş.

Arkadaşlar böyle bir konunun foruma aktarılmasında ben de bir sorun görmüyorum. Burada sizden beklenen konu hakkındaki yorumlarınızdır. Arkadaş fazla konu açtığında bir şey kazanmadığını aedile olduğunuzdan siz de biliyorsunuz. Ki ben Dionysos'un "aman açtığım konu sayısı fazla gözüksün" niyetiyle konuları açtığını düşünmüyorum. Arkadaşın doğal olarak işin ehillerinden alıntı yapmasına siz; "vay efendim kopyala yapıştırlı konuyu babam da yapar" mantığıyla yaklaşıyorsunuz sanırım.
[+] 4 üye Aytaç nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#16
Yazmış olmak için yazmış olmayın. Aedilenin görevi tarih profesörü olup burayı kendi görüşleriyle doldurmaya çalışmak değil.

Ctrl+V ile bile yapıştırılmış olsa araştırmayı aklıma hiç getirmemiş olduğum birşeyleri bu vesileyle öğrenmiş,görmüş oldum.Gayet güzel derlenmiş olması benim için yeterli.
[+] 2 üye Royal Guard nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#17
Konu olabildiğince revize edildi.
[+] 1 üye Dionysos nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#18
İnsan, bilmediği yahut bir çağrışım duymadığı bir bilgiyi nasıl araştırabilir?

Bu bilginin varlığından haberdar olsa dahi işin aslını öğrenmek, çöp bilgilerden arınmış net bilgiye ulaşmak için çaba harcamak istemeyebilir. Ancak birileri bu bilgileri önüne getiriyorsa ve o insanın bilgiye olan bir sevgisi, tutkusu varsa mutlaka okuyacaktır.

Bunun ötesinde insan şöyle bir duyguya sahip ki eğer hayatına rastgele bir olay, kişi etki ederse o duruma çok derin anlamlar yüklüyor. Örneğin, amaçlamadığımız halde burada okuduğumuz bir bilgi beklemediğimiz bir durumda karşımıza çıkabiliyor ve bize fayda sağlıyor. Bu da insana kendini özel ve mutlu hissettiriyor. Bir nevi kadercilik anlayışı belki de çaba harcamadan elde etmenin hazzı; bilemiyorum.

Son olarak, 'Az ümit edip çok elde etmek hayatın hakiki bir sırrıdır.' sözünü söyleyen ve bana göre konuyu tamamlayan Goethe ile bitiriyorum.
[+] 2 üye Kierkegaard nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.