İleti Sayısı: 2,192
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
3
19-01-2016, 03:38
(Son Düzenleme: 10-02-2016, 02:16, Düzenleyen: PiriReis.)
Yıl 1845... İrlanda, tarihindeki en büyük felaketlerden biri olan açlık ile karşı karşıyadır. Halkın en büyük besin kaynağı patatesin zehirlenmesiyle başlayan kıtlık 7 yıl sürmüş, 1 milyona yakın İrlandalı hayatını kaybetmiş, ölümler ve göçlerle 8 milyon olan ülke nüfusu 4 milyona düşmüştür. Olayın bizi ilgilendiren yanı, Osmanlı’nın kıtlık döneminde İrlanda’ya yaptığı yardımdır.
Sultan Abdülmecid, 1847’de durumu İrlanda asıllı doktorundan öğrenince, bu zavallı insanlara hemen yardım elini uzatır ve onlara 10 bin sterlinlik bir yardım yapmaya karar verir. Keyfiyet İngiliz hükümetine bildirilince, İngilizler, padişahın bu alicenaplığından son derece etkilendiklerini, ancak Kraliçe Victoria’nın kendi tebaası olan İrlandalılara bu maksatla sadece 2 bin sterlinlik bir yardım yaptığını dikkate alarak yardım miktarının bin sterline düşürülmesini rica ederler.
Sultan Abdülmecit bunun üzerine İrlanda’ya bin pound gönderir. Bunun yanı sıra bugün hâlâ sırrı açıklanamayan gemi meselesi yardımın ikinci aşamasını oluşturur.
At a time when Ireland was enduring the terrible loss of a million dead and the mass exodus of a million more during the Great Hunger the story goes that the Ottoman Sultan, Khaleefah Abdul-Majid I, declared his intention to send £10,000 to aid Ireland's farmers. However, Queen Victoria intervened and requested that the Sultan send only £1,000, because she had sent only £2,000 herself.
So the Sultan sent only the £1,000, but he also secretly sent five ships full of food. The English courts attempted to block the ships, but the food arrived in Drogheda harbor and was left there by Ottoman sailors. That £10,000 that the Sultan pledged to the Irish would be worth approximately £800,000 ($1.7m) today.
Aşağıdaki 11 üye PiriReis nickli üyenin bu iletisini beğendi:11 üye PiriReis nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• Yabgu Khan, Ahrep, Redtay, GaulTurk, Macit, Royal Guard, Leon, Kızılderili, SatanistKesenKedi, cemal, Kierkegaard
İleti Sayısı: 26,424
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
139
Osmanlının bu dönem hiç borcu yok mu?
•
İleti Sayısı: 4,728
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
52
Aşağıdaki 1 üye GaulTurk nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye GaulTurk nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• PiriReis
İleti Sayısı: 2,192
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
3
19-01-2016, 21:21
(Son Düzenleme: 19-01-2016, 21:21, Düzenleyen: PiriReis.)
Drogheda United futbol emblemi: Ay-yildizli ve Trabzon renkleri (renkler tesadüf bence)
Drogheda sehirin bayragi ve emblemi
İleti Sayısı: 740
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
22
19-01-2016, 22:09
(Son Düzenleme: 19-01-2016, 22:12, Düzenleyen: Yabgu Khan.
Düzenleme Nedeni: Düzenleme
)
Ayrıca şöyle bir şey de var :
PORTSMOUTH / İNGİLTERE
Portsmouth'u birçoğumuz belki de ilk kez duymuştur ya da futbol ile ilgilenenler İngiltere Premier Ligi'nden buranın bir şehir olduğunu anlayacaklardır. Oysa ki Portsmouth ile Türkiye arasında bilmediğimiz bazı bağlar var, bunlardan ilki: Vatan topraklarından çok uzaklarda yatan aziz bahriye şehitlerimiz...
1850 yılında Portsmouth yerel gazetelerinden birinin haberine göre: “İngiliz usulü top talimi” ve “seyr-i sefain” eğitimleri görmek üzere İstanbul'dan avara eden MİRAT-I ZAFER ve SİRAG-I BAHRİ BİRİK isimli iki firkateyn Ekim 1850'de Portsmouth/İngiltere Deniz Askeri Üssü'ne intikal ederler. Portsmouth Limanı'nda bulunan iki Türk firkateyninin subayları Sir Godfrey Webster' in rehberliğinde, Portsmouth Tersanesi ve Clarence Kızakhanesi' nin hemen tüm bölümlerini ziyaret etmiş bulunurlar.”
Yazının devamında, Türklerin erzak alışverişi yaptıkları, gemileri ziyaret etmek isteyen İngilizlere çok nazik davrandıkları, ancak cuma ve cumartesi günlerini dinî inançları nedeniyle ibadete ayırdıkları ve bu günlerde ziyaretçi kabul etmedikleri belirtilmektedir. Coşkuyla karşılanan leventlerimizin eğitimleri başarıyla devam etmektedir. Fakat Portsmouth ve karşı kıyıdaki (Gosport) sağlık koşullarının dikkate alınmaması (yeterince önlem alınmaması) firkateyn mürettebatlarına pahalıya mâl olacaktır. 1849 yazında görülen kolera salgınında bölgede bini aşkın kişi hayatını kaybetmiştir. Kanalizasyon sisteminden yoksun, tersane işçilerinin üst üste yığılarak yaşadığı sağlıksız mahallelerde, altyapı çalışmaları ancak 1854' ten sonra başlatılabilmiştir. Kolera salgının 1850 yılında Gosport'a sıçraması bu tarihlerde bölgede bulunan denizcilerimize acı kayıplar yaşatacaktır. Gosport'ta, 1745'ten 1996'ya kadar İngiliz Kraliyet Donanması adına hizmet veren, Haslar Hastanesi, kabristanının bir bölümünü Türk şehitliğine ayırmıştır. Günümüze kalan mezar taşları olayın şahitleri niteliğindedir. Taşların tümü 1850-1851 yıllarına aittir, çoğunluğu ise 1851 tarihlidir. Aynı yılın içinde, beş aylık bir zaman diliminde, 22 Türk denizcisinin birden vefat etmiş olması salgın hastalığın boyutlarını göstermektedir. 1985'te Genelkurmay Başkanlığı tarafından başlatılan bir çalışma sonucunda restorasyonu yapılan Şehitlik, Türk Deniz Şehitleri Günü olan 4 Nisan 1993'te törenle açılmıştır.
Şehitlikte halen üç adet özgün mezar taşı bulunmaktadır. Bunlardan biri “kullu nefsun zâikatul mevt” (her nefis ölümü tadacaktır) ibaresi ile başlayıp şehitlikte yatan tüm “asakir-i İslam' dan merhumin'in ruhları için el Fatiha” (merhum İslam askerlerinin ruhları için el Fatiha) ile her iki gemi mürettebatından, bu şehitlikte yatanların tümüne birden ithaf edilmiştir. Burada ilginç olan diğer bir nokta ise bu taşın üzerinde yer alan ay yıldızın bir yandan Türk-Osmanlı geleneğini çağrıştırırken aynı zamanda Gosport'un karşısında yer alan Portsmouth kentinin sembolü olması ve günümüzde de bu özelliğini sürdürmesidir.Evet, bu kent ay-yıldız sembolünü benimsemiştir. Bu, tabii ki, oraya gelen iki gemi nedeniyle olmamıştır.
Dilbilimciler kentin adının Eski İngilizce'de “kaz” anlamına gelen gosa ve kökeni Latin olan, “liman” anlamındaki portus kelimelerinden türetildiğini iddia etmektedirler. Ancak kentin, günümüzde de halk arasında yaygın olan diğer bir adı da "Turk Town" yani "Türk Kasabası"dır. Gosport doğumlu halk ozanı Cyril Towney'e göre Gosportlular kendilerini her zaman Türk olarak tanımlamışlardır. Towney ile bu konuda görüşmüş olan folklor uzmanı J. E. Mann bir Gosportlu olarak kendisinin de anımsayabildiği en erken yaştan bu yana bu gizemli bağlantıyı bildiğini, ancak yerel yazılı kaynaklardan hiç birinde bu ada rastlanmadığını belirtmektedir.
Bölgede Türkler ile ilgili diğer bir ad da “HMS Sultan” dır. Halen bir yer adı olan ve burada bulunan bir Kraliyet Donanması okuluna adını veren HMS (Her Majesty' s Ship: Majestelerinin gemisi) Sultan, aslında bir geminin adıdır. Adı daha önce “Triumph” olan geminin adı, 1870 yılında Sultan Abdülaziz' in İngiltere' yi ziyareti nedeniyle “Sultan” olarak değiştirilmiştir. Bölgedeki Türk izlerinin tümü denizcilik ile sınırlı değildir. Örneğin Fort Nelson Kalesi'nde yer alan Kraliyet Silah Müzesi'nin koleksiyonunun en değerli parçalarından biri de 1464 tarihli bir Türk topudur. 19. yüzyılda Çanakkale Boğazı'nda koruma amaçlı olarak kullanılmakta olan bu tarihî top 1868' de General Sir John Lafroy'un girişimi üzerine Osmanlı Devleti tarafından İngiltere'ye hediye edilmiştir. İngiltere'de Gosport ve Portsmouth' un içinde yer aldığı Hampshire Bölgesi Londra ile bağlantılı önemli limanlara sahip olduğundan, araştırmalar derinleştikçe buradan Osmanlı-Büyük Britanya ilişkilerinin tarihine yeni boyutlar getirebilecek daha pek çok belge, eser ve anı gün ışığına çıkabilecektir.
Kaynak : http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=70377
İleti Sayısı: 950
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
12
Osmanlı'nın sömürgeci devletlerden farkı.
|