Faerun ... atalarımın bana verdiği ve yaşadığım topraklar... Çocukken Tethyr'de savaşmayı öğrenmek için, babamla kılıç salladığım günleri hatırlıyorum... Belirli bir yaşa eriştiğim de, ailemden uzak diyarları gezmeye başlamıştım. İlk kanı Tethyr'in kuzey taraflarında akıtmıştım. Kendisi bir hayduttu. Silahımı iki elimle tutuyordum. O günü hala unutamıyorum. İlk saldırıyı o bana yapmıştı. Bir manevrayla saldırıyı blokladım. Daha sonra çift el tuttuğum kılıcım ile, kafasını ikiye ayırmıştım. Benim için çok mide bulandırıcı bir durumdu. Ancak bunu yapmalıydım. Tethyr'den daha da kuzeye gitmeye başladım. Murandin ve Amn bölgelerini geçtim. Kış geldiğinde üşümeye başlamıştım. Candlekeep adında bir taverna'da duraksadım. Kendinden emin 4 kişi ile konuşmaya başladım. Aralarında bir ork ve elf vardı. Midem bulanmaya başlamıştı. Daha önce hiç böyle iğrenç yaratıklar görmemiştim. Alışmaya başlıyordum. Bana maceracı olduklarını söylediler. Amaçları benim gibi uzak diyarları keşfetmekti. Kendilerine katılmaya karar verdim. Candlekeep'e gelişimin ikinci günüydü. Şuan da bu yazıyı yazmaktayım. Maceracılar ile birlikte yarın sabah yola koyulacağım. Beni ne tür tehlikeler bekliyor farkında değilim ...