01-08-2018, 19:18
Saint Gotthard Muharebesi
Muharebe Öncesi Savaşın Gidişatı
Savaş Osmanlı ordularının 1663 yılının Ağustos ayında Avusturya Arşidüklüğünün Kuzey Macaristan'daki en önemli kalelerinden birisi olan Uyvar'ı fethetmek istemesiyle başladı. Babası gibi Sadrazam olan Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, devletin ordusunun başına geçtiği gibi kendisine hedef olarak Avusturya'yı belirledi. Çünkü Avusturya Zitvatorok Antlaşmasının gerekçelerine uymuyor, Macaristan içlerine asker gönderiyor ve Eflak, Erdel gibi Osmanlı himayesi altındaki devletlerin içişlerine karışıp Osmanlı'ya karşı onları kışkırtıyordu. Avusturyalılar da savaş çıkacağını biliyor ve hazırlanan Osmanlı ordusunun komutanı Fazıl Ahmet Paşa'ya elçiler gönderiyorlardı. Lakin elçilerin hiçbirisi de Fazıl Ahmet Paşa'nın tekliflerini kabul etmiyor, Avusturya yönetimi kesin bir dille şartları reddediyordu.
Uyvar Kalesi.
Uyvar'ın Fethi
Bunun üzerine 120.000 kişilik bir ordu ve Kırım Hanının desteğiyle sefere çıkan Fazıl Ahmet Paşa, Güneybatı Slovakya'da bulunan Gbelce'de küçük Avusturya birliklerini bozguna uğrattı. Lakin Fazıl Ahmet Paşa'nın bölgeyi keşfetmek için önden gönderdiği 7.000 kişilik bir ordunun Hırvat ve Macar gönüllüler tarafından yenilgiye uğratılmasından sonra, Osmanlı ordusu zaman kaybetmeden Uyvar'ı kuşatma altına aldı. Uyvar Osmanlılar tarafından daha önce fethedilememişti. Sultan Süleyman ordusuyla Uyvar'ı kuşatmış lakin başarılı olamadan geri dönmek zorunda kalmıştı. 13 Eylül 1663'de Uyvar kalesinin kumandanı Fazıl Ahmet Paşa'ya bir teslim mektubu yazdı. Fazıl Ahmet Paşa burada biraz dinlendi ve muhafaza edilmesi için kaleye birlik bıraktıktan sonra Hırvatların üzerine yürümeye karar verdi.
St. Gotthard Dağı Muharebesi
Muharebe
Fazıl Ahmet Paşa önceden gönderdiği keşif birliklerinin yenilip neredeyse imha edildiği yer olan Novi Zirin'i kuşatma altına aldı. Kale birkaç bin Hırvat gönüllüsü ve Alman prenslerinin göndermiş olduğu birkaç binlik destek kuvvetlerinden oluşma bir garnizon tarafından korunmaktaydı. Doğal olarak kendilerinden onlarca kat daha büyük olan Osmanlı ordusuna teslim oldular. Fazıl Ahmet Paşa ise bu mevkide bir Avusturya kalesi istemediğinden ötürü kaleyi tamamen yıktırdı.
Osmanlı ordusunun Viyana üzerine yürümesiyle beraber tüm Avrupayı büyük bir korku sardı. Öyle ki Osmanlıların yıllardır dostluk politikası yürüttüğü Fransız kralı bile Avusturya'ya destek olması için 5.000 kişilik bir kuvvet gönderdi. Osmanlı Devleti bunu unutmadı ve savaştan sonra Fazıl Ahmet Paşa, İstanbul'daki Fransız elçisini çağırıp aşağıladı.
Osmanlı ordusu yeniçeri ve sipahilerden oluşan 90.000 kişilik bir kuvvetten oluşmaktaydı. Fazıl Ahmet Paşa sefere çıkarken yanında 300 civarında top da getirtmişti lakin St. Gotthard mevzisinin bir çok nehirle çevrili olmasından ve topların menzilinin düşük olmasından ötürü bunların büyük çoğunluğu nehirlerden karşıya geçirilemedi. Aynı zamanda St. Gotthard mevzisinin dağlık bir yapıdan oluşması nedeniyle Osmanlı ordusunun süvarilerinin manevra kabiliyeti oldukça düşmüştü.
General Raimando Montecuccolli
Avusturya, Fransa, Saksonya, Brandenburg, Bavyera ve Savoy birliklerinin oluşturduğu Avrupa Koalisyonunun ordusu ise 30.000 kişi civarındaydı. Avusturyalılara destek olarak gelen Çeklerin sayısı da bir hayli fazlaydı. Avusturyalılara destek gönderen orduların kumandanları kendilerine komutan olması için başarılı Raimando Montecuccolli'yi seçtiler.
Muharebe Osmanlı süvarilerinin Raab nehrinin karşısına geçmeye çalışmasıyla başladı. Lakin geçiş esnasında başlayan şiddetli yağmur ve nehir sularının taşması üzerine Osmanlı ordusu karşıya geçen Boşnak İsmail Paşa ve birliklerine destek veremedi. Koalisyon ordusunun karşısında kalan Boşnak İsmail Paşa bir yarma harekatı denedi ve bunda başarılı oldu. Neredeyse Komutan Raimando Montecuccolli'nin karargahını basmak üzerine olan Osmanlı birlikleri Boşnak İsmail Paşa'nın öldürülmesiyle bozguna uğradı. Bunlar olurken Fazıl Ahmet Paşa 20.000 kadar bir kuvveti karşıya geçirmeyi başarmıştı. Bundan dolayı korkan Koalisyon kuvvetleri ormanın içlerine doğru geri çekildiler. Düşmanın geri gelmemek üzere kaçtığını düşünen Osmanlı birlikleri birkaç köyü zaptetti. Bununla beraber Fazıl Ahmet Paşa da orduların nehri geçmesi için emir verdi. Osmanlı birliklerinin hazırlıksız olduğunu farkeden General Montecuccolli Osmanlı ordusuna saldırdı. Nehri geçen az sayıdaki Osmanlı birlikleri Koalisyon ordusu tarafından imha edilirken, Fazıl Ahmet Paşa bütün birliklerin karşıya geçmesini emretti. Geri çekilen askerlerin ve nehri geçmeye çalışan askerlerin aynı anda köprülerden geçmesi üzerine bir çok köprü yıkıldı, askerler boğuldu ya da ezildiler. Bunun ardından Osmanlı ordusu Vasvar'a geri çekildi ve barış antlaşması imzalandı.
Osmanlı Devletinin son muharebeyi kaybetmesine rağmen daha fazla savaşmak istemeyen Avusturya Arşidüklüğü barış talebinde bulundu. Taraflar arasında imzalanan Vasvar Antlaşmasına göre Osmanlı devleti Uyvar'ı elinde tutacak ve iki devlet birbirine "hediye" adı altında savaş masrafları için ödenekler göndereceklerdi.
Vasvar Barış Antlaşması.