Antik Tarih: Ramses (MÖ 1279 - 1213)
#1
V0vbmr.png

Antik Mısır'da "Ra tarafından seçilmiş, uyum getiren, doğruluğun gücü" anlamına gelen Userma'atre'setepenre olarak da bilinen Ramses, antik tarihte Mısır'a hükmetmiş 19. hanedandan çıkmış 3. firavundur. Hititlere karşı Kadeş Muharebesinde büyük bir zafer kazandığı iddia edilse de, Hititler de kendi kayıtlarında kendilerinin zafer kazandığını belirttiği için muharebenin sonucu olarak beraberlik demek daha doğru olacaktır. Savaşın sonucunda imzalanan Kadeş Antlaşması milattan önce 1258 yılında, imzalanmış ilk antlaşma olarak tarihe geçecektir. Tevrat'ı oluşturan 5 kitaptan ikincisi olan Mısır'dan Çıkış (Exodus) kitabında bahsedilen firavun olduğu iddia edilse de, buna yönelik herhangi bir tarihi veya arkeolojik bir gösterge bulunmamaktadır.

Ramses 69 yaşına kadar yaşadı, hayatı boyunca 200'ü aşkın karısı ve birçoğundan uzun yaşadığı 69 oğlu ve 60 kızı oldu. Mısır topraklarına o kadar uzun süre hükmetti ki, öldüğü zaman halkının birçoğu hayatlarında başka bir firavun tarafından yönetilmemişlerdi ve bu durum firavunun ölümüyle birlikte kıyametin kopacağı şeklinde bir paniğe sebep oldu. Yaptıkları ve başarıları antik Mısırın bir ucundan diğer ucuna her yerde yazılıdır ve en az bir duvarında Ramses'ten bahsetmeyen bir antik yerleşime rastlanmamıştır.

Gençliği ve Seferleri
Ramses firavun 1. Seti ve Kraliçe Tuya'nın oğlu olarak dünyaya geldi. 14 yaşında Libya ve Filistin topraklarında savaşlara girişen babasına yardımcı oldu. 22 yaşına geldiğinde Ramses Nubya topraklarında kendi seferlerine çıkmıştı ve Seti'nin yanında yarı firavun ilan edilmişti. Babasıyla birlikte Ramses Mısır'ın güçlenmesine katkıda bulundu ve Avaris'te bir saray inşa ettirdi. Mısır o dönem Kral Suppiluliuma önderliğinde bölgedeki etkisini gittikçe arttıran Hititlerle ciddi bir rekabet içerisindeydi ve Hititlere Suriye ve Kenan topraklarındaki birçok önemli ticaret noktalarını kaybetmişlerdi. Firavun Seti bu kaybedilen ticaret noktalarının birçoğunu yeniden ele geçirse de, Kadeş kenti Hitit Kralı 2. Mutawalli tarafından yeniden fethedilmişti. Seti'nin milattan önce 1290 yılında ölümü sonrası Ramses tam firavun olarak tahta geçti ve Mısır topraklarını eski sınırlarına ulaştırmak için seferlere girişti.

Hükümdarlığının ikinci senesinde Ramses Nil deltasının kıyısında Denizci Halklar ile savaştı ve onları yenilgiye uğrattı. Mısır kayıtlarına göre bu halk Sherdan olarak biliniyordu ve Hititlerin müttefiğiydi. Ramses merkezde zayıf gemiler tutarak Sherdan gemilerini üstüne çekip kanatlardan taarruza geçerek Sherdan donanmasını batırdı. Bu muharebe sonrası hayatta kalan Sherdanlardan birçoğu sonraları Mısır ordusuna katıldı, bazıları Ramses'in koruma birliğine dahi girdi. Denizci Halkların kökeni ve etnik kimlikleri bilinmese de, bu konuda bizim için önemli olan şey Ramses'in onları Hititlerin müttefiği olarak not etmesidir, bu zaten gergin olan Hitit-Mısır ilişkilerinde önemli bir olay olacaktır.

Ramses Hitit Kralı Suppiluliuma'nın döneminden beri Hititlerin vassalı konumunda olan Kenan ülkesine sefere çıktı. Bu seferden başarıyla dönen Ramses Mısır'a çok sayıda Kenanlı ve muhtemelen Hititli esirle döndü. Tarihçi Susan Wise Bauer bu olaydan şu şekilde bahseder:

Suan Wise Bauer, Tarihçi :25 yaşında olan firavun çoktan yetişkin bir hayat stiline adapte olmuştu, ilk evliliğini 10 sene önce yapmıştı ve en az 7 çocuğa sahipti. 1275 yılında tahtı ele geçirdikten sadece 3 yıl sonra Kadeş'i geri almak için seferlere çıkmaya başladı. Bu şehir sadece basit bir ticaret noktası değil, her iki antik imparatorluğun da onuru için değer verdiği sembolik bir şehir haline gelmişti. Kadeş Mısırlıların direkt kontrol etmesi için çok kuzeyde, Hititlerin direkt kontrol etmesi için çok güneydeydi ve bu sebeple orayı ele geçiren imparatorluk diğerine gücünü kanıtlamış olacaktı.

1275 yılının sonlarına doğru Ramses ordusunu hazırlayıp Kadeş'i ele geçirmek için sefere çıktı. Seferde Mısır yaklaşık 20 bin askere sahipti ve bu 20 bin asker Amon, Ra, Ptah ve Set olmak üzere 4 tanrının ismiyle isimlendirilmişti. Ramses bu birliklerden Amon birliğinin emrini devralırken, diğer 3 birlik arkadan takip ediyordu.

Kadeş Muharebesi
Mısırdan ayrıldıktan 2 ay sonra Kadeş şehrine saldırabilecek pozisyonu alıp ordunun geri kalanının bölgeye ulaşmasını beklemeye koyuldu. Bu zamana kadar 2 farklı Hitit casusu yakalandı ve bu casuslar işkenceye maruz kaldıktan sonra Hitit ordusunun yakınlarda olmadığını söylediler. Yine de kararsızlığa kapılan Ramses, saldırıya geçmek yerine kamp kurarak ordunun geri kalanını beklemeye karar verdi. Öte yandan Hitit ordusu aslen oldukça yakın bir bölgedeydi ve iki casusu yakalanmaları için yanlış bilgiyle kasıtlı olarak göndermişlerdi. Ramses'in ordusu kamp kurmaya çalışırken Hititler taarruza geçti.

Ramses'in kayıtlarında Ramses'in emrindeki Amon birliğinin Hititlerce neredeyse tamamiyle yokedildiği, Hitit süvarilerinin oldukça başarılı bir şekilde Mısır piyadelerini yenilgiye uğrattığı ve Mısır askerlerinin çığlıklar eşliğinde kaçtığı belirtilir. Bunun üzerine Ramses orduya da adını veren, kendisinin koruyucu tanrısı olduğuna inandığı Amon'a yalvarır. Tarihçi Margaret Bunson bu olaydan şu şekilde bahseder:

Margaret Bunson, Tarihçi :Ramses savaş alanında sakin kalabilen, ordusunun küçük bir kısmıyla birlikte düşman hattını yarıp güneydeki güçlerine ulaşmaya çalıştı. Etrafında sadece kendi korumaları, birkaç subay ve onları takip eden askerler vardı. Savaş arabasına binen Ramses karşısındaki düşman ordusunun boyutunu gördükten sonra doğu kanadına yöneldi ve Hitit ordusunun bıraktığı boşluk sayesinde karmaşadan kurtulabildi.

Ptah birliğinin savaş alanına varmasıyla birlikte savaşın seyri değişti ve Ramses Ptah birliğinin komutasını eline alarak taarruzu başlattı. Hititlerin birçoğu Orontes nehrini geçmek zorunda kaldı ve bu esnada boğulanlar oldu. Nehire doğru yaptığı hamleyle Ramses bir anda kendisini nehir ve Hitit ordusunun arasında sıkışmış buldu. Bu noktada Hitit Kralı Muwatalli'nin yapması gereken tek şey yedekte tuttuğu birlikleri gönderip baskı yapmaktı ancak bir sebepten Hitit Kralı bu emri vermedi ve Ramses yapılan saldırıyı geri püskürtmeyi başardı.

Mısır'a dönen Ramses büyük bir zafer kazandığını ilan etti, kendi tuttuğu kayıtlara göre bu zaferi kazanmasını sağlayan şey kendi kişisel cesareti, savaş alanında sakin kalabilmesi ve tanrıların onu desteklemesiydi. Öte yandan Muwatalli de aynı şekilde, taarruza geçen Mısırlıları geri püskürttüğünü belirterek zafer kazandığını iddia etti. Bu savaş sonrasında Ramses ve Muwatalli'nin ardından Hitit Kralı olan Hattusili arasında tarihteki ilk antlaşma yapıldı.

Kadeş Muharebesi sonrasında Ramses kendisini Mısır'ın altyapısını geliştirmeye ve sınırlarını güçlendirmeye adadı. Ramses'in hükümdarlığı süresince devasa bir anıt olan Ramesseum başta olmak üzere çok sayıda yapıt inşa edildi. Birçok tarihçi Ramses'in hükümdarlığının antik Mısır kültürünün altın çağını oluşturduğu konusunda hemfikirdir. Bu dönemde yapılan anıtların arasında Nefertari'ye ithaf edilen anıt da bulunur. Nefertari Ramses'in ilk karısıdır. Bu anıt içerisinde Nefertari'nin çok sayıda çizimi bulunmakla birlikte Nefertari'nin erken yaşta öldüğü düşünülür. 

Tevratta Ramses
Her ne kadar Ramses yaygın bir biçimde tevrattaki Mısır firavunu olarak yansıtılsa da bu olaya dair bir kanıt bulunmamaktadır. Tevrattaki firavunun Ramses olduğuna dair kanı, Cecil B. DeMille'nin 1956 yapımı On Emir filmindeki firavunun adının Ramses olması sonrası yaygınlaşmıştır. 1998'te çıkan Prince of Egypt ve 2014 yapımı Exodus: Gods and Kings filmlerinde de ilgili firavunun Ramses olduğu belirtilse de, bunu destekleyen bir gösterge bulunmaz.

Giza'da başta olmak üzere Mısır'ın her bir tarafında yapılmış arkeolojik kazılar Ramses döneminde çok sayıda Mısırlı işçinin büyük inşaat projelerinde çalıştırıldığına dair çok sayıda kanıt taşır, öte yandan antik Mısır'da hayattayken boş zamanlarında firavunun inşaat projelerinde çalışan kişilerin ölümünde ölüm tanrısı Osiris'in emrinde diğer ölülerden ayrıcalıklı olarak onun inşaatlarında çalışacağına dair bir inanış bulunmaktadır ve çok sayıda Mısırlı bu inanış kapsamında boş zamanlarını bu gibi inşaatlara destek olmaya ayırmıştır. 

Öte yandan Ramses döneminde olan olaylarla ilgili tuttuğu taraflı veya tarafsız kayıtlarla meşhurdur ve bu tür bir hükümdarın Mısır'da gerçekleşen büyük bir salgını veya Yahudi işçilerin ayaklanmasını atlaması pek düşünülmez. Aynı şekilde Mısır'da milattan önce 3200 yılından itibaren yazılı olarak birçok şeyin kaydı tutulmaktadır ve bu zamana kadar karşılaşılmış hiçbir kayıt, antik Mısır'da o derece kalabalık bir Yahudi nüfusu olduğuna dair ibare taşımamaktadır. Ramses'in aynı zamanda zalim ve inatçı bir firavun olarak resmedilmesi, kendisine dair tarihsel kayıtlarla bildiğimiz özellikleriyle karşılaştırıldığında bir o kadar talihsizdir.

Modern Tarihte Ramses
Ramses'in hükümdarlığı birçok tarihçi için tartışma konusudur, bazı tarihçiler onun döneminde yapılan kayıtlarda birçok şeyin olması gerekenden farklı yansıtıldığını ve genel algının aksine o kadar da etkili bir hükümdar olmadığını savunur. Öte yandan onun döneminden kalan hem kayıtlar hem de inşa edilmiş tapınaklar ve anıtlar, o dönem Mısır'ın oldukça güçlü ve varlıklı olduğunu göstermektedir. Ramses bir firavunun tahta çıkışından 30'ar yıl aralıklarla düzenlenen Heb Sed festivalini 2 kere kutlayabilmiş az sayıda firavundan biridir. Hükümdarlığı süresince ülkesinin sınırlarını korumuş, refah oranını yükseltmiş, ticaret kapasitesini güçlendirmiştir ve bu esnada tutturduğu kayıtlarda kendisini övüyorsa, bu övgüyü hakettiğinden kaynaklı olabilir.

Ramses'in mumyası 1 metre 82 santim boyundadır, keskin bir çene hattına, ince bir burna ve kalın dudaklara sahiptir. Dişleri pek sağlıklı değildir ve yaşlılık sebebiyle oluşan kalp yetmezliğinden öldüğü tahmin edilir. Kendisinden sonra gelen Mısır firavunları ondan 'büyük ata' olarak bahseder ve birçok firavun onun ismini kendisine ünvan olarak verir. Bu firavunlardan bazılarının, örneğin 3. Ramses'in, ondan daha iyi bir hükümdar olduğu iddia edilebilir ama hiçbirinin onun başardıklarından daha çoğunu başardığı, antik Mısırlıların anılarında Ramses'in eriştiği yerin üstüne erişebildiği iddia edilemez.
[+] 3 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.