29-11-2015, 18:39
Apache Kabilesi
Apaçi adı bir Zuni kelimesi olan apachu'dan gelmektedir ve anlamı "düşman" dır. Kendi aralarındaki adları N'de ya da Dineh'tir, insanlar anlamına gelir. 1500'lü yılların başlarında Athapascan halkından bir grup, anavatanları olan batı Kanada'yı terkederek şimdi Arizona, New Mexico ve dört köşe bölgesi olarak bilinen yerlere indiler.
Buralarda Lipan, Jicarilla (İspanyolca'da derin içecek kaplarına istinaden söylenmiş bir kelimedir ve anlamı "küçük sepet"tir), Chiricahua, Tonto, Mescalero ve Beyaz Dağ Apaçileri olarak küçük kabile ve gruplara ayrıldılar.
Apaçiler göçebe insanlardı ve konik biçimde yapılmış, dört ayakla tepeye desteklenen çadırlarda (wicki-up) yaşarlardı. Avlanır ve yabani bitkiler toplarlardı; çok sonraları mısır ve kabak da ekmeye başladılar. Genellikle geyik derisi elbiseler giyerler, saçlarını uzatır ve açık bırakırlar, başlarına bir bant takarlardı.
Erkekler de uzun, uçuşan edep yerlerini örten kalça etrafıyla bacak arsına sarılan örtü giyerlerdi. Yumuşak, hassas deri çarıkları kayalık, dikenli ve engebeli arazilerde çok önemliydi, çünkü binicilikten önce inanılmaz uzun mesafelerde iyi koşuculardı (buna rağmen atı ehlileştirmeyi kısa sürede öğrenmiş ve mükemmel biner hale gelmişlerdi).
Temel silahları yaydı ve ateşli silahları aldıktan sonra bile uzun süre bunu kullandılar.
Apaçi kadınları özellikle gösterişli sepetler örerlerdi, bazıları lifleri arasından bir iğnenin bile geçemeyeceği kadar sıkı dokunurdu. Bebeklerini sırtlarında taşırlardı. Kadınlar aile yaşamında önemli rol oynarlardı; tüm ihtiyaçlarını kendileri karşılayabilir, gerektiğinde büyücü hekimlik yapabilirlerdi.
Lipan Apaçileri, önceleri beyazlarla barış içindeydiler. 16. yüzyılda onlarla savaşmaya başladılar. Haşin göçebe istilacılar olarak Lipanlar batı Teksas ve Rio Grande'nin doğusunda kalan New Mexico'nun büyük bölümünü ele geçirmiş ve özellikle Meksika'da madenci veya göçmen haline gelmişlerdir. Cochise, Mangus Colorado ve Goyathlay, Esneyen Adam (gerenimo olarak tanınır) gibi ünlü şefleri vardı.
Apaçilerin beyazlara yaptıkları saldırılar planlı değildi, bu kabilelerin çoğu beyaz Amerikalı ve Meksikalı'ların hilelerine, anlaşmaları bozmalarına ve katliamlarına kurban gitmişlerdir. 1880'lere kadar yine de boyun eğmemişlerdir.
Şimdilerde sayıları ancak 1500-2000 civarında olan Jicarillalar, New Mexico'nun kuzeyindeki yüksek dağlarda yaşamaktadırlar. White Mountain (Beyaz Dağ) Apaçileri Arizona'da ve New Mexico'da yaşarlar. 1905'de sadece 25 Lipan Apaçisi kurtulabilmişti ve bunlar Mescalero Apaçi Rezervasyonu'na yerleştirildiler.
Avrupalı beyazlara en büyük direnişi gösteren Amerikan Kızılderilileri arasında Apaçiler ilk sırayı alır. Apaçiler bugünkü Arizona ve New Mexico bölgesinde, Mogollon ve Sierra Madre dağ silsileleri başta olmak üzere çorak ve dağlık arazilerde yaşıyorlardı.
Amerika kıtasının 1492'de Colomb tarafından keşfedilmesinden sonra Avrupa'nın çeşitli yerlerinden denizci uluslar, İspanyollar, Portekizliler, İngilizler ve Hollandalılar başta olmak üzere Amerika kıtasının zenginliklerine el koymak amacıyla aralarında yarışa girdiler.
Direniş
Yüzyıllar boyunca güneydeki İspanyol kökenli Meksikalılarla savaşmışlar, bu savaşlar sırasında da iyice sert, acımasız ve vahşi tabiatlı bir karakter geliştirmişlerdi. Meksikalılar Apaçileri gördükleri yerde sorgusuz sualsiz öldürüyor, çocuklarını kaçırıp köle olarak kullanıyordu. Buna karşılık da Apaçiler sık sık Meksika'ya yağma baskınları düzenliyordu.
Bu karşılıklı güç dengesi kuzeyden Avrupalıların yaklaşması ile değişmeye başladı. 1860 yılından itibaren Siular, Cheyenneler, Comancheler ve Kiowalar gibi büyük Kızılderili ulusları beyazlarla savaşarak topraklarını kaybetmeye başladı. Beyazlar Apaçileri bütün Kızılderililer arasında en vahşi ve en tehlikeli ulus olarak görüyordu.
Geronimo (Goyathlay) _ (1829-1909)
Kızılderili lideri. Beyazlara karşı mücadele veren kahraman ve son kızılderili olarak tanınmıştır. Kendi adı öz dilinde Gokhlayeh olarak biliniyor. Geronimo veya diğer adıyla Goyathlay, günümüzde Yeni Meksika olarak adlandırılan bölgede doğmuştu. Şef Mahko’nun torunu olan Geronimo, bir Bedonkohe Apache yerlisiydi. Meksikalı askerler ona Geronimo, İspanyollar ise Jerome derlerdi. İsmi bu nedenle, sonradan Geronimo olarak bilinecekti. Sonora-Arispe’deki Apache yerlileri için, aslında o bir lider olarak görülüyordu. Geronimo’nun savaş kariyeri bir Chiricahua (Apacheler arasında en çok saygı duyulan apacheler) ve aynı zamanda şefi olan kayınbiraderiyle de bağlantılıydı. Juh adındaki bu şefin, sözcüsü olarak beyazlarla ilişki kurmuştu. Geronimo Amerikan hükümetine karşı savaşan son liderlerden biriydi. Apacheler arasında ise son savaşçıydı. O sıralar Amerikalı yerleşimcilerin yanı sıra İspanyollarda bu bölgeye akın etmeye başlamıştı. Geronimo’nun hayatındaki en kötü anı da bu dönemde gerçekleşti. 1858 yılında bir gün eve döndüğünde, eşi, annesi ve 3 çocuğunu İspanyollar tarafından öldürülmüş olarak buldu.
Anlatılanlara göre Geronimo, beyaz olan herkese karşı nefret duymuş ve elinden geldiği kadar beyaz öldürmeye çalışmıştı. Onun bu intikam ateşi Apacheler arasında bir üne sahip olmasını sağlamıştı. Arizona ve New Mexico’da yaşayan beyaz yerleşimcilere suratındaki agresif ifadesi ve vücudundaki Apache kanından dolayı hep korku saçacaktı. Geronimo, aslında bir şef değildi; ama bir şamandı (şaman: tıp adamı – şifacı – büyücü) ve bu yönü diğer özellikleri ile de birleşmiş, sonuçta ruhsal ve entellektüel bir lider olmasını sağlamıştı. Apache şeflerinin hepsi, onun görüşlerine ve gücüne saygı duydu. 1870’de rezervasyon bölgesine (San Carlos) yerleştirilen Geronimo, buradan kaçmaya çalışacak; fakat tutuklanıp bölgeye geri gönderilecekti. Üç kez daha kaçmayı deneyen Geronimo, dördüncü kaçışında başarılı oldu ve yakalanamayınca, 500 izci ve 3000 Meksikalı asker onun peşine düştü. İzciler sonunda onu buldu ve rezervasyon bölgesine geri götürüldü. Ancak özgür ruhlu Geronimo bir yıl sonra 35 savaşçı, 109 kadın, cocuk ve gençle bu bölgeden de kaçmayı başardı. 1885’teki bu kaçışından 1894’ yılına kadar Geronimo bulunamadı.
Bir keresinde 24 adamı ile 5000 süvariden kaçan Geronimo Dumanlı Dağlar’a sığınmış ve dağları didik, didik arayan süvariler ilginçtir ki Geronimo’nun izine bile rastlayamamıştı. Geronimo’yu yakalayamayan süvariler köylere saldırıp kadın ve çocukları öldürmeye başlamışlardı. Bunu duyan Geronimo sonunda dayanamadı ve halkına zarar gelmemesi için teslim oldu ve Oklahoma’daki Fort Sill’e yerleştirildi. Geronimo teslim olduğunda yanında en son 16 savaşçı 12 kadın ve 6 çocuk kalmıştı. Lawton’daki okul müdürü S.M. Barrett’a yerli bir çevirmen aracılığı ile hayatını kaydettirdi. Geronimo bir savaş suçlusu olduğundan müdür Barrett, dönemin başkanı Teddy Roosevelt’e varıncaya dek, her makama yazarak “Sürgündeki Kızılderili’nin sözlerini kaydetmek için izin istemişti. Geronimo anılarını anlatmaya Apache’lerin yer yüzüne geliş hikayesinden başlamıştı. İlk söyleşinin sonuna gelip, Barrett bir soru sorduğunda alacağı cevap şu oluyordu, “Ne söylüyorsam onu yaz.”
Ölümünden önce son günlerini geçirmek için Arizona’daki evine dönmek istemiş ancak izin verilmemişti. Ve 1909 yılında bir savaş mahkumu olarak Oklahoma’da öldü. Kimilerine göre Geronimo işkence yapılarak öldürülmüştü. Öldükten sonra Geronimo rezervasyon bölgesinin arka tarafına gömülmüştü fakat ertesi gün Geronimo gömüldüğü yerde değildi. Çünkü o bir efsaneydi ve efsaneler ölmezdi... Geronimo’nun sembolik mezarı Fort Sill – Oklahoma bölgesindedir. Apachelere göre Geronimo kutsal topraklar olan dumanlı dağlardadır.