02-02-2021, 04:25
(Son Düzenleme: 06-02-2021, 00:40, Düzenleyen: Ecdad Computer.)
1.
Tirdas, Morning Star'ın 27. günü, ME 1397
Skyforge'un yakınlarındaki Jorrvaskr Bal Likörü Salonu'nun karşısında... Yarım mil ötede, Snow Elflerin son kuşatmasından kış şartlarının hiddeti sayesinde kurtulan Godvar Kalesi, simsiyah birşekilde duruyordu. Hava bozuktu. Ufku, küflü, kara bulutlar örtüyor, sürülerle geçen kargalar tam kalenin üstünden uçarak acı acı bağırıyordu.
Kale kapısının sağındaki siperde sakince durmaktaydım. Yavaşça kımıldadım. Öğlenden beri rutubetli rüzgarın altında üşüyerek düşünüyordum. Uzakta belirsiz sisler içinde süzülen dağa bakıyordum. Burada kalabalık bir Snow Elf grubu saklanmaktaydı.
Onlara Skyforge yolunu bir ölüm seddi gibi Godvar kapatıyordu. Lanet kargalar hala uğursuz sesleriyle her tarafı gürültüye boğmaya devam ediyordu. Ağlamaktan ıslanmış gözlerimi ovuşturdum. Şimdiye kadar, asker olmadığım halde, elflerle yapılan onlarca savaşa girmiştim.
Küçük kalemizin komutanı Ysgramor'un ordusuna katılıp Solstheim fethine gitti. Oradaki Snow elflerinin lideri Kar Prensi fazla zorluk çıkardığından Skyrim'de seferberlik ilan edilmiş ve ordularımızın büyük çoğunluğu oraya intikal etmişti.
Nihayetinde Kar Prensi devrildikten sonra gözcülerimiz Godvar Kalesi'nin yakınlarındaki dağlara nordların öfkesinden korkup sığınmak zorunda kalan bir grup Snow elf gözlemledi. Bu da yetmezmiş gibi kalemizin komutanı Solstheim'de şehit düşmüştü ve başımıza yeni biri de atanamamıştı. Elimizde yeterli adam olmadığından onlara saldırı düzenleyemedik.
Fakat onlar bir süre sonra sayıca bizden daha üstün olduklarını fark ettiklerinden dolayı çaresizliktenmidir yoksa prenslerinin ölümünün intikamını almak istediklerindenmidir bilinmez kalemizi sürekli kuşatmaya çalışıyorlardı. Onları her defasında geri püskürtüyorduk.
Ancak artık kaynaklarımız tükenme noktasına gelmişti. Bu kuşatmalar sırasında da pekçok iyi adamımızda şehit düşmüştü ve beklediğimiz erzak ve askeri yardımlarda bir türlü bize ulaşamıyordu. Hava şartları nedeniyle olsa gerekti.
Godvar'da komutandan sonra sözü geçen tek kişi bendim. Kalede uzun yıllardır çalışıyordum. Her işi yaptım. Hatta buranın temeli atılırken bile ben vardım. Bir süre daha başımıza yeni bir yönetici gelemeyeceğinden ne istersem yapabilirdim.
Bu zor zamanlarda yönetimi devralıp inaçları zayıflamış bu insanlara önderlik etmek zorundaydım. Çünkü bunu başka kimse yapmayacaktı. Dualarım kabul olmuştu. Bu ilahların bana sunduğu bir fırsattı...