Film Sohbet
#41
Görsel


İzleyen var mı? Ben şahsen beğendim olmuş.
[+] 1 üye Lothebork nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#42
Ben izledim. Oldukça beğendim sadece...

Ara
Cevapla
#43
Antonini'nin 1966 yapımı filmi. Film en sessiz sesli film olarak tanımlanmış. Bolca sessizlik var. Felsefi değeri kesinlikle yüksek. Birçok yorum çıkarılabilir. İki kez izlenesi. 

blow-up.jpg
Ara
Cevapla
#44
Ara
Cevapla
#45
Warcraft'tan yeni videolar...









Açıkçası her video yayınlanışında biraz fikrim değişiyor film ile alakalı. Evreni, hikayeyi, olayları ezbere biliyorum ve bunları böyle filmlerde görebilmek iyi olacak. Hikayesi konusunda bir endişem yok ama, bu videolardan pek tatmin olamadım. 10 Haziran gibi gösterime girecek. Bakalım neler olacak.
[+] 2 üye magaminight nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#46
Görsellik olarak tatmin edici olacağı kesin. Umarım oyunlardan uyarlanan filmlerin makus talihini çevirir.
Vir sapit qui pauca loquitur
Ara
Cevapla
#47




Tavsiyem traileri izledikten sonra sesini kısıp arkaya woodkid-iron'ı (ac : revelations'un trailer müziği) açarak tekrar izleyin. XD
Sinkaf-ül Tertibat
Ara
Cevapla
#48
@Doraemon Attığın video bozuk.
Ara
Cevapla
#49
Mr.nobody de tam olarak ne oldugunu aciklayabilecek viri var mi?
Ara
Cevapla
#50
(27-05-2016, 21:28)HulkSpider03 : Mr.nobody de tam olarak ne oldugunu aciklayabilecek viri var mi?

Kuantum, Sicim, Kaos Teorileri ve Metafizik ile harmanlanmış bir bilimkurgu filmi. Predestination filminden sonra en çok hoşuma giden filmlerden olmuştur bu türde. Filmde karşımıza bir çok ey konuluyor: kök hücre yöntemiyle artık hücrelerin sürekli kendini yenileyebilmesiyle ölümlülüğün kalkması, Marsa yolculuğun gerçek olması, Marsta üretim yapmanın Çin'de üretim yapmaktan daha karlı olması, 2092 yıllarında hayatın nasıl olacağına dair öngörülerden bazıları. Doğmadan önce bireylerin her türlü bilgiye sahip olması, kendi anne babalarını kendilerinin seçmesi ve doğum sırasında bir meleğin yardımıyla tüm bildiklerinin unutturulması ise metafizik sayılabilecek olgular. Yalnız bu sefer melekler bir kişiyi unutur ve o kişi gelecek bilgisine sahiptir. Ve yapmış olduğu küçük seçimler geleceğinde büyük değişimler yarattığı için, her seçiminde gerçekleşebilecek alternatifler anlatılmıştır. Bu seçimler arasında hayatının aşkı da yatmaktadır. Bu üç tercihi arasında sevdiği kişiyle gelecekte ayrılmak zorunda olması, aşık olduğu kızın başkasına aşık olması ama karşılık alamadığından kahramanımızla evlenmesi, sırf hayatında yalnız kalmamak için evlenmesi gibi farklı sosyolojik durumlar da incelenmiş. Çok çeşitli bir film.

Olayları anlatan kişi 102 yaşında, son ölümlü biri olduğu için hafızasına pek güvenilmediğinden olsa gerek hikayeler karışıkmış gibi geliyor ve bu da film sırasında insan zihnini sürekli açık tutmasını gerekli kılıyor. Bir nevi David Lynch filmi de denebilir bu açıdan.

Termodinamiğin yasalarına değinmesi, zamanın tek yönlü akması, Sicim teorisinde 9 konumsal, bir de zamansal boyutla 10 boyut olmasına değinilmesi ve bir yerine birden fazla zaman boyutu olması durumunu sorgulaması fizik ve felsefeyle ilgilenen herkesi etkileyecektir, ki sizde ilgileniyorsunuz @HulkSpider03

Son olarak quantum teorisindeki parçacıklar için kullanılan "Bakmadığın zaman(ölçüm yapmadığın sürece) her yerde, baktığın zaman(ölçüm yaptığında) ise bir yerdedir" kavramını bir çocuğun elindeki parayla hangi şekeri almasına karar verememesiye güzel bir şekilde ilişkilendirmiştir.
Ara
Cevapla
#51
Rogue One'ın % 40'ı Disney filmin tonunu beğenmediği için 4 veya 8 hafta boyunca 32 sette bu yaz yeniden çekilecekmiş. Disney filmin ciddi tonundan hoşlanmamış. Çok pis küfür edesim var.

Dedikodu bu yanlış da çıkabilir.
200w.webp?cid=790b76115d1e7ead69352f4d67...=200w.webp
Ara
Cevapla
#52
Uzun bir aranın ardından, şu son birkaç haftadır, tekrar film izlemeye başladım. Bugün izlediğim film, geç kalmış olsam da, 1999 yapımı Battle Royale,her şeyin yeterli olduğu, kesinlikle sıkıcı olmayan çok güzel ve hoş bir film. İzleyin, izletin.

4lnyQ7.jpg
Sinkaf-ül Tertibat
Ara
Cevapla
#53
Ah bu Japonlar yok mu ah. Hayal güçleri çalışıyor.
Ara
Cevapla
#54
6nV503.jpg

Hikaye hiç beklediğim gibi ilerlemedi, hikaye monoton olsa da fazla sıkmadı. Eğer weaabo veya 12-16 yaşlarında bir kız iseniz hoşunuza gidebilir. Aksi hâlde tamamen hayalkırıklığı.
Sinkaf-ül Tertibat
Ara
Cevapla
#55
[+] 1 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
#56


Şeytani Türkler durduk yere masum Ermenileri tehcir ayağına katleder ve olaylar gelişir. http://www.imdb.com/title/tt4776998/ Türkler filme 1'i çakmış.

Failler:

1- İstanbul yerine inatla Constantinople.
2- Türkiye diye bağıran komple fes giyen halk.
3- Puro içen en tipsiz şeytani Türk paşalar.
4- Asker olmadığı halde Türk askerine headshot çakan protagonist Ermeni.

Ermeni Hükûmeti bu propaganda için ne kadar para harcadı merak ediyorum. Oyuncu ve yapımcı kadro gayet güzel. Şimdi biz de Ermeni çeteleri tarafından katledilen onlarca insanlar için bir film çeksek nasıl olur mesela? Ya da 20. Yüzyılda Balkanlar'da ölen 3 milyon Türk için bir film çeksek? Yada en iyisi Hocalı Katliamından kurtulan bir Azeri çocuğun başına gelenleri anlatan? Böyle karşılıklı nefretlerimizi körükleyelim.
Ara
Cevapla
#57
Christian Bale'yi böyle bilmezdim. En sevdiğim aktörlerden biri tamamen gözümden düştü. Boşu boşuna böyle iğrenç bir yalana bulaşarak bir hiç uğruna adını lekeledi. Böyle bir hataya düşeceğini de hiç ummazdım.
G0kMNN.png
[+] 1 üye GaulTurk nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#58


Çekilebilecek en iyi 2. dünya savaşı filmlerinde ilk 5 e girer
Ara
Cevapla
#59
Woody Allen'ın son filmi Cafe Society çok hoş olmuş. Eğlenceli, absürt bir komedi var filmde.

Filmin tadını azaltmamak için fazla yorumda bulunmayayım. Woody Allen filmlerini sevenlerin izlemesini şiddetle öneririm. Kara mizah sevenler de kesinlikle bu filmi izlemeli.
Vir sapit qui pauca loquitur
[+] 1 üye Emirhan nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#60
(13-09-2016, 22:39)GaulTurk : Christian Bale'yi böyle bilmezdim. En sevdiğim aktörlerden biri tamamen gözümden düştü. Boşu boşuna böyle iğrenç bir yalana bulaşarak bir hiç uğruna adını lekeledi. Böyle bir hataya düşeceğini de hiç ummazdım.

Gerçekten de çok yanlış yaptı. Orta Doğulu iki halkın tarihini konu edinen bir filmde oynadı.

Gerçi bu adamın kariyeri utanmazlıklarla ve hayasızlıklarla dolu:
Asil Japonların Sözde Nanking Katliamı'nı anlatan bir filmde oynadı. Bu korkunç yalana nasıl inandı, aklım almıyor! Çin çok mu para verdi sana? Değdi mi o güzel adını kirletmeye!
Amerikan gangsterleri ile polisin ilişkisini anlatan bir filmde de oynamıştı. Koskoca Amerikan polisine hakaret edildi. Kimsenin sesi çıkmadı, yazıklar olsun!
Hele hele Amerika'nın keşfini anlatan bir filmde soylu İngilizlerin Sözde Yerli Kıyımından bahsedildiği filmi hiç unutamam. Bu sapık yerlilerin iğrenç yalanlarına kandığı için yuh sana, Beyl!
V. Henry'yi anlatan filminde ise hiç utanmadan yüce Fransız kralına hakaret etmelerine göz yumup böylesi iğrenç bir projede rol alması ise affedilemez!

The Promise'de de yine aynı kafa devam ediyor. Karınca incitmeyen Osmanlıların, Ermenileri öldürüp sürgüne gönderdiği yalanına kanmış!
Bunu yapmayacaktın, Beyl! Hep Kara Şövalye, ne bileyim, Prestij gibi filmlerde oynayacaktın!
Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı.
[+] 1 üye uçan erişte nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 4 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.