Gazete: Strategyturk Kültür ve Sanat Dergisi Agora: 2020 Yaz Sayısı
#1
slGna7F.png
kIGn233.png

Görsel
Fütürizm

İlerleme ve modernliğe odaklanan Fütüristler, kendisinden önceki geleneksel sanatsal kavramları süpürüp onları makine çağının temel hatlarıyla değiştirmeye çalışmışlardır. Amaçları geleceğin benzersiz ve dinamik bir vizyonunu yaratmaktı. Sanatçılar eserlerine, kentsel manzaraların tasvirlerini ve tren, araba ve uçak gibi yeni teknolojilerin tasvirlerini de dahil ettiler. Hız, şiddet ve işçi sınıfları, fütüristler tarafından yüceltildi ve çalışmaları, mimari, heykel, edebiyat, tiyatro ve müzik de dahil olmak üzere çok çeşitli sanat formlarını kapsıyordu.

Fütürizm, karizmatik şair Marinetti liderliğinde İtalya'da ortaya çıktı ve fakat çok hızlı bir şekilde Almanya ve Rusya'daki yayılarak etkisini Sovyetler Birliğinde de gösterdi. Akımın, 1909-14 yılları arasında en etkili ve hareketli olduğu dönem olsa da Birinci Dünya Savaşı'nın bitiminden sonra Marinetti tarafından yeniden başlatıldı. Bu canlanma yeni sanatçıları kendine çekti ve ikinci nesil Fütürizm olarak tanındı. İkinci neslin ahlakı tüm dünyada hızla yayıldı (ABD, İngiltere ve Japonya başta olmak üzere). Rus Fütürizmi genelde farklı bir tür olarak kabul edilse de sanatçıları İtalyan akımlara aşinadır.



Görsel

                                                                        Şehir Yükselir (1910)
                                                                        Sanatçı: Umberto Boccioni
Temel Hususları ve Başarıları

Fütüristlerin temel odak noktası hareketin ve dinamizmin tasviriydi. Grup, tekrarlı hatlar, bulanıklık ve birbirini kesen dik çizgiler ile yeni bir kaç teknik üretti. Bu son yöntem kübistlerin çalışmalarından uyarlandı ve bu tür çizgilerin dahil edilmesi fütürist eserlerin bir özelliği haline geldi.

Fütüristler; estetik, politik ve sosyal ideallerini iletmek için çok sayıda farklı manifesto yayınlamışlardır. Hem Realistler hem de Sembolistler daha önce benzer içerikler üretmiş olsalar da, Fütüristlerin tezahürlerini yarattığı ve yaydığı saf ölçek benzeri görülmemişti. Bu benzersizlik fikirlerini daha geniş bir kitleye iletmelerine izin verdi. Kitlelere ulaşmak için kitle iletişim araçları, basım ve nakliye alanındaki gelişmeler de dahil olmak üzere sanatlarında tasvir ettikleri bazı yeni teknolojileri kullandılar.

Birçok İtalyan fütüristi Faşizmi de desteklemiştir. Bu yüzden genellikle iki hareket arasında paralellikler çizilir. Faşistler gibi fütüristler de vatanperver, şiddette ilgili ve parlamenter demokrasiye karşıydılar. Mussolini 1922'de iktidara geldiğinde Fütürizm resmi olarak kabul görse de daha sonra dernek tarafından lekelendi birçok sanatçıyı olumsuz etkiledi.

Kilit Sanatçıları
  • Umberto Boccioni
  • Antonio Sant'Elia
  • Joseph Stella
  • Natalia Goncharova

Bu "öncü" çalışma, 1911'de Mostra d'arte libera'da -Milano'da- sergilendiğinde Fütürizmi başlattı. Resim, Post-Empresyonizmin fırça darbeleri ve bulanık biçimlerini Kübizmin kırık temsilleriyle birleştirdi. Başlangıçta Il lavoro -emek- adlı eser, Milano'nun yeni elektrik santralinin inşasını tasvir ediyor.

kIGn233.png

Görsel
İngiltere'de Kahve Kültürü: Acı Tatlı Bir Tarih

1500'lerin başından bu yana kahve uluslararası bir ürün, bir enerji iksiri konuşmak için bir bahane ve değişimin itici gücü olmuştur. Genellikle şeker, çay ve bağımlılık yapan bu ürünlerin geçmişleri sömürgecilik ile bağlantılıdır.

Günümüzüm kahveye yaklaşımını anlamak için geçmişi, özellikle nasıl ve ne pahasına olursa olsun bu metanın Avrupa'da böyle bir güç merkezi haline geldiğini anlamak çok önemlidir. Kahvenin tarihi siyaset ve istismarla doludur: Karayipler'de 19. yüzyılın başlarına kadar faaliyet gösteren sömürücü tarlalardan, günümüz köleliğine kadar...

İçecek ilk kez 1600'lü yılların ortalarında İngiltere'de ortaya çıktığında, kökenleri veya insan gücü maliyeti çok az düşünülmüş bir yenilikti. Adaçayı, nane ve papatya gibi bitkisel içecekler yüzyıllarca tıbbi olarak kullanılmıştı ve başlangıçta da kahve aynı şekilde bitkisel bir ilaç ve canlandırıcı bir iksir olarak tanıtılmıştır.

Kahve tüketimi, on yedi ve on sekizinci yüzyıllar boyunca İngiltere genelinde yayılan kahve evleri gibi yüzlerce kuruluş sayesinde artarak kahve üretimi ile el ele gitti. Bu kurumlar beyaz erkeklere günün konularını tartışmaları için bir alan sundu bu konular: siyasi skandallardan ve güncel olaylardan felsefe ve doğa bilimlerindeki ilerlemeler dâhi konuşuldu.


Bugün olduğu gibi, kahve evleri insanların sosyalleşmek, iletişim kurmak ve güncel haberleri yakalamak için bir araya geldiği bir yerdi. Kahvenin kendisi bu sohbete deyim yerindeyse "katalizör" oldu, aydınlanmanın ve aklın sembolü haline geldi ancak köklerinden neredeyse tamamen izole edildi.

Öyle ki, on sekizinci yüzyıl kahve evlerinin görüntülerine baktığımızda, üretimiyle ilgili hiçbir şey görmüyoruz. Bunun yerine batının beyaz insanının kahve tüketim vizyonunu görüyoruz.

Kahve evleri, bilgi alışverişinin yapıldığı eğlence ve endüstri yerleriydi. Peni Üniversiteleri olarak da biliniyorlardı çünkü bir kahve evine gittiğiniz zaman 1 peni karşılığında kahve alabiliyordunuz. Hatta bazı evler bunu ilerleterek jeton bile üretmişlerdi.

Görsel

              Shoe Lane Mansfields Kahve Evin'de üretilen bir Jeton
Bu nedenle, tarihçiler genellikle İngiliz kahvehanelerini on yedinci ve onsekizinci yüzyıllarda Aydınlanma Çağı ile ilişkilendirir. Kahve aynı zamanda endüstri iksiriydi, birçok işletme ve girişimin yaratılmasındaki itici güçtü.

Görsel

                        Tom King's Kahve Evinde Gece Yarısı Eğlenceleri
1688 civarında Tower Street'te Edward Lloyd'un kahve evi olarak başlayan ve bugün hala var olan Lloyd's of London gibi birkaç önemli şirket kuruldu.

Buna rağmen bazı kötü şöhretli kahve evleri de vardı. Bu evlerde kahve yerini kumara, içkiye ve fuhuşa bırakmıştı. Bunlardan belki de en çok bilineni Tom King's Coffee House.

Sonuç olarak, kahvehaneler saygınlığını korumak isteyen bir bayan için ihtimal dahilinde bir yer olarak düşünülmedi ve genel olarak kahve evleri, seks işçileri olmadıkça kadınları kabul etmedi. Bu şekilde kahve toplumun büyük bölümlerini yabancılaştırmaya ve bastırmaya devam etti.

1674 yılında Kadınların Kahveye Karşı Dilekçesi  kahve evlerinin topluma zararları bahsedilse de bu dilekçenin aslında başka amaçlar için yazıldığını düşünenler de vardır.

Nitekim kahve serüvenimiz üç yüzyıldır devam etse de çok az değişime uğramıştır. Kahve halen kamu ve fikir dünyalarımıza hâkimdir. Sıcak içecek seçiminiz ne olursa olsun kahve hala sıcak içecek pazarına liderlik eder.

kIGn233.png
Ev Yapımı Yufkalı Pizza

Görsel
Uzun bir süredir evdeydiniz ve en sevdiğiniz yemeklerden biri olan pizzaya da çok özlediniz. Evde pizza yapmayı düşünseniz de pizza hamuru açma kısmına hiç ısınamadınız mı? Gelin beraber pizza hamuru açmadan çok kolay bir şekilde yufkadan pizza yapalım.

Hazırlanışı 

  1. Mantarların üzerini ıslak bir bez yardımıyla silerek temizleyin. Temizlenen mantarları dilimleyin.
    Sucuğunuzu ince ince doğrayın (isteğinize göre sucuk eklemeye bilirsiniz).
  2. Tavayı ateşe koyup birkaç dakika ısıtın.
  3. Isınan tavaya sucukları ekleyin ve kısık ateşte bir süre bekleyin. Sucuklar hafif pişince üzerine dilimlenmiş mantarları ekleyip pişirmeye devam edin.
  4. Fırın tepsisinin içine biraz zeytinyağı ekleyin. Zevkinize göre biraz da tuz serpiştirin.
  5. Yufkayı ikiye katlı şekilde tepsiye serin. Tamamının tepsinin içinde olduğundan emin olun.
  6. Bir kabın içinde doğranmış domatesi ezerek karıştırın. Domatesleri fırın tepsisindeki yufkanın ortasına yayarak dökün. Yufkanın kenarlarında katlamak için boşluk bırakın.
  7. Mantar ve sucuğu domateslerin üzerine dökün.
  8. Pırasaları ikiye parçaya kesin.
  9. Temizlenmiş pırasaları ince ince doğrayın ve mantarla sucuğun üstüne yerleştirin.
  10. Yufkanın boş kalan kısımlarını içe doğru bohça gibi katlayarak hazırladığımız sos için etrafında kalın bir kenar oluşturun.
  11. En son sosumuzu üzerine kaşar peynirini rendeleyip pizzayı 200 dereceye ısıtılmış fırına verin ve kenarları çıtırlaşıp hafif renk alana kadar yaklaşık 10-12 dakika pişirin.
  12. Pişen pizzayı fırından çıkartın. Pizzanın da üzerine fesleğen gezdirin. Zevkinize göre karabiber serpiştirip servis edin.

Malzemeler
  • 1 adet yufka
  • 1 yarım sucuk
  • 10 adet kültür mantarı
  • 1 su bardağı doğranmış domates
  • 2 adet pırasa
  • 150 gram kaşar peyniri
  • 2 adet domates
  • 1 dilim beyaz peynir
  • 7 adet taze fesleğen
  • 1 ölçü zeytinyağı
  • 1 tutam tuz

kIGn233.png
Görsel
Alef

Yeni Türk yapımı mini dizis “Alef”, karantina sırasında birçok izleyiciye ulaşan yapımlardan biri. Blutv ve FX tarafından ortaklaşa yayınlanan dizi, mistik mesajlara merkezinde bir seri katilin cinayetlerini konu alıyor. Hikaye, emekliliği yaklaşan kıdemli bir dedektif olan Settar'ın, İskoçya'dan transfer edilen yeni ortağı dedektif Kemal ile soruşturmaya atanmaları ile başlıyor. Fakat cinayeti çözmeden kendilerini bir Sufi tarikatını içine alan karmaşık bir cinayetler serisinde bulacaklar.

Kenan İmirzalıoğlu'nun dedektif Kemal'i, Settar olarak Ahmet Mümtaz Taylan'ı ve doçent Yaşar Turan olarak Melisa Sözen'in rol aldığı dizinin, bilinmezliğin ağır bir tempoda ortaya çıktığı özgün bir hikayesi var. Olayların İstanbul kışında meydana gelmesi daha da ağır bir atmosfer yaratıyor.

Diziyi düzenli olarak izledim ve genel olarak Alef'i beğendim. Bu yazıda Alef'in beğendiğim yönlerinden ve beğenmediğim yönlerinden bahsedeceğim. Dizinin senaristi Emre Kayış, yönetmeni ise Emin Alper. Eğer "Abluka" ve "Tepenin Ardı" filmlerini izlediyseniz Emin Alper'in tarzından biraz haberiniz vardır. Bu filmde ise kendi tarzının dışında bir filme kendi imzasını atmayı başarmış. Dizinin İstanbul'da çekilmesinin birçok dezavantaji olsa da ekip üstesinden çok güzel gelmiş. İstanbul'un çoğu dizi ve filmde gösterilmeyen yüzünü bu yapımda görebiliyoruz. Çarpık kentleşme, kirli hava, kalabalık... Görüntü ve ses yönetmenlerini çok başarılı buldum. Sizi bu kasvetli hikayeye çok çabuk bir şekilde çekiyor ve sıkılmadan devam edebiliyorsunuz. Diziyi izlemenizi tavsiye ederim zaten kısa olduğu için kısa sürede bitireceğinizi düşünüyorum.

kIGn233.png
[+] 11 üye SchrödingersCat nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
 


Bu Konudaki Yorumlar
Strategyturk Kültür ve Sanat Dergisi Agora: 2020 Yaz Sayısı - Yazar: SchrödingersCat - 21-06-2020, 18:11



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.