Crusader Kings III geliştirici günlüklerinde bu hafta yönetim biçimlerinden, yasalardan ve yağmalardan bahsediliyor.
https://forum.paradoxplaza.com/forum/ind...g.1352640/ :Herkese merhabalar, ben Magne "Meneth" Skjæran, aranızda beni CK2 günlüklerinden veya Paradox Wikilerinden hatırlayanlar vardır. Geçtiğimiz birkaç yıldır CK3'te programcı olarak yer alıyorum. Bugün sizlere yönetim biçimleriyle alakalı çeşitli başlıklardan bahsedeceğim: hükümetler, vasal yönetimi, yasalar ve yağmalar.
İlk olarak CK2'den aşina olduğumuz bir konseptle başlayalım: hükümetler. Oyuncuların sahip olabileceği 3 farklı hükümet biçimi var: Feodal, Kabile ve Klan. Bunların her biri oynanış itibariyle birbirinden oldukça farklı.
Feodal yönetim biçimi Avrupa feodalizmini esas alıyor ve yükümlülükler çerçevesinde işliyor, süzereninize karşı bazı sorumluluklarınız var ve bu sorumluluklara karşı süzeren sizi korumakla mükellef. Oyunda en sık karşılaşacağınız yönetim biçimi bu. Feodal ülkeler CK2 ile oldukça benzer yapıdalar, diğer yönetim biçimlerinden daha fazla bir şekilde hak iddialarına ve verasete önem veriyorlar.
CK3'te yeni bir Feodal Sözleşme mekaniğimiz var, ülke bazlı yükümlülüklerden ziyade sahip olduğunuz her feodal vasal (baronlar hariç) sizle bir sözleşme sahibi. Bu sözleşmelerin üç seviyesi var: Düşük, Orta ve Yüksek. Bu seviyelerden Orta varsayılan seçenek, Yüksekte vasal daha fazla vergi ve milis sağlıyor ancak size karşı görüşü azalıyor, Düşükte ise size daha az vergi ve milis sağlıyor ancak size karşı olan görüşü artıyor. Genellikle yüksek seviyeler sizin için daha avantajlı (eğer vasallarınız isyan etmeye meyilli değilse), ancak burada önemli olan husus bu sözleşmenin şartlarını tek taraflı olarak belirleyememeniz.
Eğer diyardaki tüm vasalların sizi bir tiran olarak görmesi hoşunuza giden bir seçenek değilse, bir vasalın sizle olan sözleşmesinin seviyesini yukarıya çekmek için bir koza sahip olmanız gerekecek. Bundan farklı olarak sözleşmeyi hafifletmeyi tek taraflı yapabiliyorsunuz, bu da onlara karşı koz sahibi olmanız durumunda vasalınızı daha iyi sömürebileceğiniz anlamına geliyor.
Bunun yanı sıra bir de Klan yönetimine sahibiz, bu yönetim biçimi CK2'deki İkta'yı andırıyor, ancak CK3'te nispeten biraz daha Feodaliteye yakın denebilir.
Klan yönetim biçimine genellikle Müslümanlarda rastlayacaksınız. Bu yönetim biçimi ülke değil, hanedan odaklı. Vasallarınızın hanedanınıza mensup olması önemli. Yükümlülükler sözleşme şeklinde değil, görüşe bağlı işliyor, mutlu vasallar size daha çok vergi ve milis sağlarken mutsuzlar vergi vermeye pek istekli değil. Bu yönetim biçiminde mutlu bir aileye sahip olmanız güçlü bir aileye sahip olmanız anlamına geliyor.
Klan yönetim biçimleri Klan İstilası savaş sebebine erişebiliyor, bu en yüksek İhtişam seviyesinde, her hükümdar tarafından sadece 1 kereliğine bir krallık unvanı için istila başlatmak üzere kullanılabiliyor.
Son olarak Kabile yönetim biçimi, tıpkı CK2'deki gibi kendilerine has Kabile yerleşim türüne sahipler, normalden daha fazla milis, ancak daha az vergi sağlıyorlar. Buna ek olarak tüm kabileler yağma düzenleyebiliyor. Kabile devletleri gelişmişlik seviyesinden etkilenmiyor ve kabile olmayan devletlere ait ordular, kabile devletlerin topraklarında ikmal sıkıntısı yaşıyorlar. Kabile devletleri profesyonel askerlerini altınla değil prestijle karşılıyor, bu da küçük devletlerin prestijli bir hükümdarın önderliğinde büyük yumruklar atabilmesini sağlıyor.
Kabile hükümdarlarının yükümlülükleri sözleşme veya görüş bazlı değil, İhtişam bazlı belirleniyor. Hükümdarınız ne kadar tanınıyorsa, vasallarınız size o kadar çok milis ve vergi sağlamaya gönüllü oluyorlar. Son olarak kabile devletleri 1 kerelik olmak üzere Boyun Eğdirme savaş sebebini kullanabiliyor, bu da onların tüm ülkeyi tek seferde vasal haline getirmelerini sağlıyor.
Oyunda bir süre sonra Kabile yönetim biçimini terkedip Klan veya Feodal yönetim biçimine geçebileceksiniz.
Ülkenize dair tüm bilgileri Ülke ekranında görüntüleyebiliyorsunuz. İlk olarak gelin buradaki Vasallar sekmesinden bahsedelim. Burada sahip olduğunuz milis ve vergilerin nereden geldiğini, kimin arıza çıkartmaya meyilli olduğunu görebiliyor, feodal sözleşmeleri tekrardan müzakere edebiliyorsunuz.
Taht otoritenizi (veya kabile otoritenizi) değiştirdiğiniz yer de tam olarak burası, onlardan günlüğün devamında bahsediyor olacağız.
Son olarak bu ekranda Güçlü Vasallarınızı görebiliyorsunuz. Tıpkı CK2'nin Conclave eklentisindeki gibi ülkenizde konseyde koltuk sahibi olmak isteyen ve bu isteklerinin gerçeğe dönüşmemesi durumunda bunu belli eden güçlü vasallarınız olacak.
Bunun ardından Mülk sekmesine geçelim. Burada kendi mülkünüzdeki toprakları görüntüleyip, bunların size ne kadar asker ve milis sağladığını ve hangi binaları yapabilir olduğunuzu görebiliyorsunuz. Bizzat yönettiğiniz toprakların gelişmişlik ve kontrol seviyeleri de bu kısımda belirtiliyor.
Son olarak Veraset sekmemiz var, büyük oranda çalışma halinde olduğu için ekran görüntüsü atamayacağım ancak burada veraset yasalarında değişiklik yapabiliyor, varislerinizi görüntüleyebiliyor, öldüğünüzde hangi unvanların elinizden çıkacağını inceleyebiliyorsunuz. Eğer seçimli bir unvana sahipseniz, buradan seçim ekranına geçebiliyorsunuz.
Şimdi gelin yasalardan bahsedelim, CK2'ye nazaran yasa sayılarında ciddi bir azalma var ve yasalar daha kişisel bazda işliyor. Tıpkı CK2'deki gibi Feodal ve Klan yönetimler için Taht Otoritesine, Kabileler için ise Kabile Otoritesine sahibiz. Daha yüksek otoriteye sahip olmak hapse atmak (kabilelerde öyle, diğerleri zaten sahip), unvan feshetmek, iç savaşları kısıtlamak ve varis belirlemek gibi etkileşimleri açıyor. Ancak elbette yüksek otoriteye sahip olmanız demek vasallarınızın daha mutsuz olacağı anlamına geliyor. Kabile otoritesi taht otoritesine nazaran biraz daha zayıf.
Şimdi gelelim veraset yasalarına, tahmin edeceğiniz üzere Gavelkind geri dönüyor ancak ismini daha iyi anlaşılabilir hale getirmek için Bölünme olarak değiştirdik. 867 ve 1066'daki ülkelerin büyük bir çoğunluğu bu veraset biçimine sahip.
İşleri daha da eğlenceli hale getirmek adına 3 farklı Bölünme şekline sahibiz. CK2'deki Gavelkind'ın aynısı olan sıradan Bölünmede ülkeniz varisleriniz arasında olabildiğince eşit şekilde bölünüyor ve ana varisten daha alt kademede unvan elde eden çocuklar vasal oluyor.
Özellikle 867 başlangıç tarihinde bundan daha kötü bir verasete sahip olanlar var, bu verasetin adı Konfedere Bölünme. Bu veraset biçiminde eğer oluşturulabiliyorsa, veraseti daha denk hale getirmek adına gerekirse unvan oluşturuluyor. Mesela İsveç olarak oynuyorsunuz, Norveç'in tamamını ele geçirdiniz ancak ortalıkta bir Norveç Kralı unvanı yok. Veraset esnasında bu unvan oluşturuluyor ve 2. varisiniz Norveç Kralı olarak bağımsızlık elde ediyor. Kabileler bazı istisnai durumlar hariç bu veraset yasasından çıkamıyorlar.
Son olarak Bölünme verasetinin bir tık gelişmiş versiyonuna sahibiz: Yüksek Bölünme. Yüksek Bölünme verasetinde ana varisiniz her zaman unvanlarınızın yarısını elde ediyor, dolayısıyla 2 çocuğa sahip olmakla 10 çocuğa sahip olmak arasında ana varisiniz için bir fark kalmıyor.
Bunların yanı sıra kimin hangi unvanı elde edeceği hususunda çeşitli iyileştirmelerde bulunduk, bu iyileştirmeler ülkelerin CK2'ye nazaran daha hoş bir şekilde parçalanmasını sağlıyor. Bordergore olarak nitelendirilebilecek durumlar yine yaşanıyor, ancak eskisine nazaran daha az.
Bölünmenin dışında Primogeniture'un yerini alan "En Büyük Çocuk" veraseti, Ultimogeniture'un yerini alan "En Küçük Çocuk" veraseti ve Hane Kıdemi veraset sistemi mevcut. CK2'deki kıdem verasetinden en büyük farkı, CK3'te hanenizin en yaşlı üyesinin unvanları elde etmesi, hanedanınızın değil.
Ek olarak Seçimli Feodal, Seçimli Prenslik (KRİ'nin veraseti) ve bazı kültürel versiyonlar olmak üzere çeşitli seçimli veraset sistemlerine sahibiz. Bunların her biri kimin oy kullanabileceği, kimin seçilebileceği ve yapay zekanın nasıl karar vereceği konusunda farklılıklar taşıyor.
Tüm bunların yanı sıra elbette CK2'deki cinsiyet yasalarının benzeri bir şekilde cinsiyet yasalarımız var: Sadece Erkek, Tercihen Erkek, Eşit, Tercihen Kadın, Sadece Kadın.
Şimdi gelelim yağmalamaya, eğer benim gibi Norveçliyseniz ve damarlarınızda Viking kanı aktığına eminseniz içinizdeki heyecanı dindirebilecek tek şey var, yağmaya çıkmak.
CK2'de Pagan oynanışın hayranı olan oyunculara müjdemiz, CK3'e sadece yağmayı eklemekle kalmadık aynı zamanda bu mekaniği yağmalarken daha eğlenceli, yağmalanırken ise daha az can sıkıcı hale getirmek için önemli geliştirmelerde bulunduk.
Ana işleyiş büyük oranda aynı, eğer Pagan bir dine veya Kabile yönetimine sahipseniz diğer hükümdarların topraklarını yağmalayabiliyorsunuz. Yapmanız gereken tek şey ordu toplayıp düşman topraklarına ilerlemek. Sadece Kuzeyliler deniz geçerek yağmalar düzenleyebiliyor, diğer yağma orduları çıkartma yapamıyor.
Hedefinize ulaştığınızda ordularınız bulundukları baronluğu yağmalamaya başlıyorlar. Bu oldukça hızlı işleyen bir süreç, ancak bu esnada ordularınız hareket edemiyor dolayısıyla yağmayı engellemeye çalışan bir güçten hızlıca kaçamıyorsunuz. Bu durum yeterli askere sahip olmanız durumunda yağmalarla baş etmenizi daha kolay hale getiriyor.
CK2'de yağmalar kontluk seviyesinde yapılıyordu, CK3'te baronluk seviyesinde yapılıyor. Bir diğer fark, CK3'te yağmalarda kuşatma mekanikleri bulunmuyor, onun yerine kuşatma silahlarının etkisiz olduğu farklı bir mekanik devreye giriyor ne de olsa kale düşürmeye çalışmıyorsunuz.
Bir diğer değişiklik, eğer bir yağma ordusunu yenmeyi başarırsanız taşıdıkları tüm altını elde ediyorsunuz. Bu durum yağmaya hızlıca yanıt veremeseniz bile yağmacıları yenilgiye uğratmanıza değeceği anlamına geliyor. Tıpkı CK2'de olduğu gibi yendikten sonra bir süreliğine o devlet tarafından yağma almıyorsunuz.
Yine CK2'deki gibi yağmacı ordularının taşıyabileceği altın kısıtlı ve bu miktar ordunun büyüklüğüne göre belirleniyor. Ordu dost topraklara döndüğünde ganimet hazineye giriyor, bunun ardından dilerseniz ordunuzu terhis edebiliyor, dilerseniz tekrardan yağmaya çıkabiliyorsunuz.
Yaşam kalitesi yönünden bakarsak, yağma ordusunu seçtiğinizde artık haritada hangi bölgelerin halihazırda yağmalandığını görebiliyorsunuz. Bu nereden kaçınmanızın daha makul olacağını gösteriyor. Farenizi bölgeye getirdiğinizde orada kalan ganimeti görebiliyorsunuz.
Bugünlük bizden bu kadar, önümüzdeki hafta savaşlardan bahsedeceğiz.