Crusader Kings III geliştirici günlüklerinde bu hafta oyundaki Örgütleşmeler ve İç Savaş mekanikleri tanıtılıyor.
https://forum.paradoxplaza.com/forum/ind...t-26398929 :Herkese merhabalar, bir başka geliştirici günlüğü ile karşınızdayız. Bugün sizlere Crusader Kings III'teki Örgütleşmeleri ve İç Savaşları tanıtacağız.
Tıpkı CK2'de olduğu gibi hükümdarlığınızdan memnun olmayan vasallar çeşitli Örgütleşmelerin çatısı altında toplanabiliyorlar. Yeteri güce ulaşan Örgütleşmeler süzerenlerine emellerini gerçeğe dönüştürmeye yönelik bir ültimatom yollayabiliyor.
Örgütleşmelerin İşleyişi
Her Örgütleşmenin bir Askeri Güç oranlaması mevcut, bu oranlama tüm üyelerin toplam askeri gücünün hükümdarlarının gücüyle kıyaslanması sonucu oluşturuluyor. Bunun yanı sıra her Örgütleşmenin bir Hoşnutsuzluk yüzdesi var, bu da onların bir ültimatom göndermeye ne kadar yakın olduklarını ifade ediyor.
Örgütleşmelerin Askeri Gücü belli bir limiti geçtikten sonra (genellikle %80) Hoşnutsuzlukları artış göstermeye başlayacak. Bir Örgütleşme ne kadar güçlüyse, o kadar hızlı bir Hoşnutsuzluk artışı göreceksiniz. Öte yandan yeterli güce sahip olmayan Örgütleşmeler vakitleri gelene dek çok fazla ses çıkartmamaya dikkat edecekler. Her iki şekilde de, Hoşnutsuzluk seviyesi %100'e ulaştığı vakit Örgütleşme ültimatom göndermek için gerekli hazırlıklara başlayacak, bu noktadan sonra boyun eğmek ve eğmeyip iç savaş tetiklemek süzerenin vereceği bir karar.
İç Savaşlar
CK2'den farklı olarak bir iç savaş başladığında haritada bir isyancı devleti oluşmuyor. Resmiyette süzerenlerinin vasalı olarak kalmaya devam etseler de, süzerenlerine herhangi bir şekilde vergi veya milis sağlamıyorlar ve süzeren bu vasallara karşı bazı yetkilerini (hapsetmek gibi) kaybediyor.
İç savaş esnasında örgütleşme üyeleri hem süzerenlerine hem de örgütleşmeye dahil olmayan vasallara karşı düşman olsalar da, genellikle süzerenlerine odaklanıyorlar. Bu savaşın hedefleri Örgütleşme türüne göre değişim gösterse de, her iki taraf da ağırlıklı olarak düşman ordularını yenmekten ve bölgeleri işgal etmekten savaş skoru kazanıyor.
İki taraftan biri zafer aldığında şartlarını yenilen tarafa dikte ediyor. Süzereni yenmeyi başarmış Örgütleşme ültimatomdaki taleplerinin yanı sıra bazı ek kazanımlar elde ederken, süzerenin zafer kazanması durumunda tüm örgütleşme üyelerinin üstünde unvan feshetme sebebi kazanıyor. Eğer iç savaş beyaz barışla sonuçlanırsa, işler büyük oranda eski haline dönse bile süzeren tüm üyelere karşı hapsetme sebebi elde ediyor. İsyancıları hapsetmek oldukça meşakkatli bir iş keza bu girişimin başarısız olması bir başka isyanı tetikleyebiliyor.
Örgütleşme Türleri
Her biri kendine has emellere sahip 5 farklı Örgütleşme türü mevcut.Vasallar ancak ve ancak kendilerini bulundukları ülkeye ait hissetmemeleri durumunda Bağımsızlıkçı Örgütleşmeye katılırlar, buna birden fazla şey sebep olabilse de, kabaca 3 kategoride toplamak mümkündür:
- Bağımsızlıkçı Örgütleşme, süzerenlerinden bağımsızlık elde etmeyi amaçlar.
- Hak Sahibi Örgütleşmesi, süzerenlerinin tahtına başka birini geçirmeyi amaçlar.
- Özgürlükçü Örgütleşme, ülkenin Taht Otoritesini azaltmayı amaçlar.
- Halk Örgütleşmesi, kendi dininde ve kültüründe farklı bir ülke kurmayı amaçlar.
- Köylü Örgütleşmesi, süzerenlerine ödedikleri vergiyi azaltmayı amaçlar.
Tüm bu etkenler Bağımsızlıkçı Örgütleşmenin bölgesel bloklar şeklinde daha kümeleşmiş yapıda olmasıyla sonuçlanıyor.
- Süzerenlerinin de Jure vasalı olmamaları.
- Süzerenleriyle farklı bir kültürde yer almaları.
- Dinlerinin süzerenlerinin diniyle düşmancıl bir ilişkiye sahip olması.
Hak Sahibi Örgütleşmesi ise büyük oranda görüşe bağlı. Eğer bir vasal kendisini ülkeye ait hissediyorsa, ancak özellikle süzerenleriyle bir husumet içerisindeyse bu örgütleşmeyi tercih edeceklerdir. Elbette bu Örgütleşme kendileri veya akrabaları için unvan elde etme peşinde olan hırslı karakterler için de ideal.
Özgürlükçü Örgütleşme ülkenin gidişatından neredeyse memnun vasallar için birebir. Tek istedikleri şey ülkede tahtın otoritesini biraz azaltmak, süzerenlerine karşı olan yükümlülüklerini hafifletmek. Bu Örgütleşme genellikle en kolay yönetilen Örgütleşme.
Halk Örgütleşmesi ve Köylü Örgütleşmesi diğerlerinden farklı bir şekilde işliyor, bu Örgütleşmeler mutsuz vasallardan değil, mutsuz kontluklardan oluşuyorlar.
Tıpkı vasallar gibi kontluklar da sahiplerine karşı bir görüşe sahip ve bu görüş kültür, din, olaylar ve savaş gibi etkenler neticesinde şekilleniyor. Düşük görüşe sahip olmaları durumunda bu iki Örgütleşmeden birine dahil olabiliyorlar. Tıpkı diğer Örgütleşmeler gibi yeteri Hoşnutsuzluk seviyesine sahip olmaları durumunda süzerene bir ültimatom gönderiyor, bu ültimatomun reddedilmesi durumunda ise başkaldırıda bulunuyorlar. Bu sistem CK2'deki rastgele beliren isyanların yerini alıyor, bu da artık "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'nın 21. Ortodoks Ayaklanması" günlerinin geride kaldığı anlamına geliyor.
Halk Örgütleşmesi isminden de anlayabileceğiniz üzere nispeten daha tehlikeli bir Örgütleşme, keza bu Örgütleşmenin ardında kültürel ve dini farklılıklar yatıyor. Bu Örgütleşmeler büyük oranda kontluklardan oluşsa da, bu davanın yolcusu olduğunu düşünen vasallar da katılım gösterebiliyor. Başarıya ulaşmış bir Halk Ayaklanması yeni bir ülkenin kurulmasını sağlıyor.
Bağımsızlıkçı Örgütleşme başarılı olduğunda tüm üyeler kendi bağımsızlıklarını elde ederken, Halk Örgütleşmesinde tüm üyeler yeni kurulan bir devletin parçası haline geliyorlar. Bu devletin başına geçen hükümdar Örgütleşmenin kültürüne ve dinine mensup olup, bir özgürlük savaşçısı olması neticesinde önemli askeri meziyetlere sahip oluyor. Tüm bunlara ek olarak Halk Örgütleşmesi otomatik olarak liderlerinin elinde bulundurması en uygun olan unvanı elde ediyor, bazı şartların gerçekleşmesi durumunda yeni Krallık kademesinde unvanlar oluşturabiliyorlar.
Tüm bunlar Halk Ayaklanması sonrasında kurulan bir ülkenin birçok komşusunda de Jure hak iddialarına sahip önemli bir güç olacağı anlamına geliyor. Bu da ayaklanmanın hedefinde siz olmasanız bile bölgedeki dengeleri değiştirebilmesi itibariyle Halk Ayaklanmalarını yakından takip etmenizin akıllıca olacağını gösteriyor.
Öte yandan Köylüler tüm Örgütleşmeler arasında en basit ve en zararsızı. Diğerlerinden farklı olarak Köylülerin ayaklanma başlatmak için bir Askeri Güç kıyası yapmak gibi bir dertleri yok ve Hoşnutsuzluk seviyeleri statik bir artış içerisinde. Köylüler zamanın geldiğini düşünüp tırmıklarını ellerine aldıkları vakit tahmin edebileceğiniz bir sebepten dolayı karşıdaki ordudan daha zayıf olacaklar. Ancak bu her şeyin yolunda gittiğini düşündürmesin, köylüler kontrolü elde ettikleri her kontlukta oradaki milisleri de kendi güçlerine katıyorlar, bu da küçük bir kıvılcımın bir anda yangına dönüşebileceği anlamına geliyor. Neyse ki sizden tek talepleri daha az vergi ve milis sağlamak.
İdare-i Maslahat
Peki bir hükümdar olarak bu Örgütleşmeleri nasıl kontrol altında tutacaksınız? İzleyebileceğiniz birkaç yol var.
İlk olarak vasallarınızla ittifaka sahip olmanız onları size karşı Örgütleşmeye katılamaz hale getiriyor. Bu da her ne kadar askeri faydalar sağlayamasanız bile, kimi zaman yabancı hükümdarlarla evlillikler kurmaktansa ülke içerisinde evlilikler düzenlemenizin makul olacağı anlamına geliyor. Buna ek olarak onlara karşı Koz sahibi olduğunuz vasallar size karşı Örgütleşmeye katılamıyorlar. Bu durum hem İyilik Borcu hem de Şantaj türündeki kozlar için geçerli.
Yeterince Korkutucu biriyseniz, vasallarınızı sindikleri için Örgütleşmeye katılmaya daha az meyilli olurlar. Tehdit ve işkencenin çare olmadığı zamanlarda vasallarınızı zindana atabilirsiniz, zindanda olmaları da size karşı bir Örgütleşmeye katılamayacakları anlamına gelir. Ancak dikkat edin, adaletsiz bir biçimde yanlış kişiyi hapsetmeye çalışmak bir Örgütleşmenin Hoşnutsuzluk seviyesi fark etmeksizin erkenden iç savaş yolunu seçmesiyle sonuçlanabilir.
Son olarak tüm bu yollar sonuç vermezse vasalınızla aranızdaki sorunları gidermeye çalışabilirsiniz. Gidişattan yeteri kadar memnun olan vasallar size karşı Örgütleşmelere katılma ihtiyacı hissetmezler, bu da onlarla ilişki geliştirmenizin ve sıkıntı yaşadığı çeşitli unsurları ortadan kaldırmanızın fikirlerini değiştirmeleriyle sonuçlanabileceği anlamına geliyor.
Bu haftalık bizden bu kadar, önümüzdeki hafta Crusader Kings III'teki dinlerden bahsedeceğiz.
Kamera Arkası: Küresel Halk Ayaklanması
CK3'ün geliştirilişinin erken dönemlerinde Halk Ayaklanmalarını daha zorlu hale getirmek için bazı denemeler yapmıştım. İsyanlar ne büyüklükte olursa olsun, ordular tüm üye kontluklardan ayrı bir biçimde çıktığı için baş edilmesi kolay bir hal alıyordu. Bu durumu ortadan kaldırmak adına her kontluğun kendi askerini çıkartmasındansa, her düklüğün o düklük içerisindeki kontlukları temsilen tek bir ordu çıkartmasını sağladım. Ama görünen o ki kodda yaptığım ufak bir hata, düklük içerisindeki kontlukların değil, her düklükte dünya içerisindeki tüm kontlukların gücü kadar isyan çıkmasıyla sonuçlandı.
Böyle de anlamış olduk ki ne kadar iyi şövalyeleriniz, ne kadar becerikli komutanlarınız olursa olsun 8.8 milyon köylüyü yenemiyorsunuz.