[Yasin Ahmet]

The Settlers geliştirici günlüklerinin bu yazısında serinin eski oyunlarından bahsedilmiş.

Geçtiğimiz günlerde gelen geri dönüşlerden sonra açıkça belli olan şeylerden biri, iyi bir The Settlers oyununun tanımının her oyuncuya göre farklı oluşuydu. Anılarınız ve deneyimleriniz geçen onca yıla rağmen hâlâ pozitif ve herkesin hayalindeki The Settlers oyunu farklı.

History Collection'ın ve hepimizin sevdiği oyunların yeniden satışa çıkmasından sonra sizlere The Settlers serisinde unutamadığınız anılarınızı sormak istedik. Bu anılar The Settlers dendiğinde aklınıza gelen, sabahlamanıza neden olan, uzuncasına muharebelere girdiğiniz veya hüsrana uğradığınız ve unutamadığınız anlar olabilir. The Settlers 1993'te Amiga bilgisayarlara, 1994'de de Windows için çıkış yaptı, hâlâ disketler ile oynanan eski zamanlar forumlarda ve sosyal medyada dile getiriliyor.

Eski bir takipçi olan Caesar III bir arkadaşı aracılığıyla oyunu bulup ardından da oynamaya başlamıştı:

Sanırsam 94'lü yıllar idi, babam bize Amiga 500 almıştı. Amiga 500 ile birlikte bir süre sonra 512kblik RAM almıştık. Sonrasında da RAM'leri iyice kullanmak için yavaş yavaş oyun koleksiyonumuzu büyütmeye başladık.

Bir gün arkadaşlarımızı ziyarete gitmiştik ve arkadaşım sakince bu oyunu oynarken yollarda gezen, eşyaları oradan oraya taşıyan küçük insancıkları izliyordu. Oyundan çok etkilenmiştim, tabii sonrasında da kendime oyunu aldım. Eve döndüğümde de oyunu ölesiye oynadım. Tabi büyük harita boyutu ve ses efektleri ile birlikte 1MB RAM yeterli değildi.



Serinin ikinci oyunu oyunun ruhunu korumakla birlikte oyuna pek çok şey ekledi ve öğrenmeyi kolaylaştırdı. Örneğin bina açıklamaları ve tutorial modu buna dahil olabilir. Artık daha fazla hayvan türü, daha detaylı binalar, gemiler ve kendilerine özgü inşa stili ile yeni ırklar var.

Eylül ayı The Settlers görüntü etkinliğimize katılan Mopster da The Settlers 2 hakkındaki görüşlerini bize iletti:

Sayısız saatimi bu oyunla geçirdim, hatta gecemi ve gündüzümü bu oyunla geçirdiğim günler oldu. Hâlâ kapağında The Settlers 2 olan bir dergiyi saklarım, bazı zamanlar o dergiyi açıp bir göz gezdiririm. The Settlers 2'nin benim kalbimde ayrı bir yeri var. Alttaki resimde, 8 saat oynadığım son The Settlers 2 Gold Edition oyunum gözüküyor. Kuzeydoğu hariç tüm Avrupa'yı ele geçirmiştim, tüm sanayi gücüm Bohemya ile İtalya'da kuruluydu. Bu oynadığım son oyunda, daha önceki oyunlardan ders alıp Alpleri hızlıca geçip İtalya'yı ele geçirmiştim. İtalya'yı ele geçirmek adeta zamana karşı bir yarış gibiydi.



The Settlers 3 ile birlikte yine bir sıçrama oldu, Wolker Vertich tekrar dümene geçmişti. Serinin bu oyunuyla birlikte artık yerleşimciler, jeologlar ve askerler yola ihtiyaç duymuyordu(Bonuslarını saymazsak). KeepCalmCarry92 adlı bir takipçimiz anlatıyor:

Serinin en iyi oyunu ve belki de en sevdiğim oyun The Settlers 3'tür. Yüzlerce saatimi harcadığım bu muhteşem oyun benim için sadece RTS oyunlarının atası değildi. Birbirinden tamamen farklı ırklar, bir sürü birbirinden güzel bir sürü detaylar beni benden alıyordu. Tek oyunculu kampanyasının introsunu da hâlâ unutmadım, oyunu baştan başlatmak için Mısır, Roman ve Çin tanrıları gökteki tapınaklarında dinlenirken kendi uygarlıklarından bir insan kaçırmak zorunda kalıyorlardı.



Ancak bu kadar değişime rağmen The Settlers 3 serinin eski mekaniklerinden çoğunu da tuttu, örneğin bölge sınırı hâlâ kuleler ve kaleler ile arttırılıyor idi. Ayrıca temel üretim zincirleri hâlâ aynı veya eskiye yakın şekilde çalışıyordu.

The Settlers'in en önemli şeylerinden biri olan taşıyıcılardan da bahsetmeyi unutmayalım, artık taşıyıcıların yola bağlı olup olmaması önemli değil. Taşıyıcılar yollar ile veya yollar olmadan hareket edebiliyor.

History Collection'ın duyurulmasından sonra topluluk arasında pek çok konuşma döndü. Konuşmaların konusu yapılar, yollar, bayraklar ve askerleri kontrol etmenin en iyi yolları gibi değişik konular idi. Ancak kimse The Settlers'daki her üretim zincirinde bulunan önemli şeyden, yani taşıyıcılardan bahsetmemiş. Taşıyıcılara ve ekonomiye olan sevdanızı ne ara unuttunuz?



Pekâlâ, bu günlüğümüzü de son bir hatıra ile bitirelim. Bu seferki yazı gekillte adlı kullanıcımızdan geliyor:

The Settlers oynama girişimlerim, benim saatlerce bilgisayarın başına zımbalanmam ve hiçbir şekilde rahatsız edilmek istememem ile sonuçlanıyordu. Bilgisayara oturduğum zaman birkaç saat oynamadan kalkamıyor, her oynadığım an daha da seviyordum. 1. oyunu sevmemin sebebi çok mantıklı olmasıydı, yapılan her eylem bir mantığa dayanıyordu. Serinin yeni oyunlarındansa eskileri seçmemin sebebi bu. The Settlers 1 her zaman benim için en iyisi idi.

İşin ilginç tarafı, 20 yıl önce oynadığınız bir oyunu sürekli belirli aralıklarla oynamaya devam ettiğiniz vakit o oyun sizin için bir nostalji olmaktan çıkıyor ve hayatınızda önemli bir şey hâline geliyor. Bu okuduğumuz hatıralar sadece hatıraların küçük bir bölümü idi, History Collection'ın çıkması ile birlikte artık kendinize yeni hatıralar yaratabilir, eskileri yâd edebilirsiniz. Şimdilik görüşmek üzere, sağlıcakla kalın!

[diediebydie]

çok güzel oyundu, simdi ancak dosbox ile oynanır. settlers 2 de iyidi. sonrakiler gittikce bozuldu. tabi bir de o zamanlar senede 3-4 oyun çıkıyordu. ıncıgına kadar sömürüyorduk oyunu, internet yok walktrugh yok.
bir de knights and merchants vardı. o da güzeldi.