[Raijin]

Prussian Glory

Gençliğin ateşi içerisinde alev alev ulusu için yanan 23 yaşında bir kral ; Frederich I.

Henüz çok genç olmasina rağmen olduçka zeki ve cesurdu.  Tek hayali Muhteşem Alman ulusuna yaraşır bir Prusya inşaa etmekti.

Her ne kadar Kendine kayzer diyen sünepe Avusturya arşidükü Frederich'i Prusyadaki kral olarak görse de, gerçek öyle değidi.

Prusya halkını zaferlere götürebilecek kadar güçlü bir liderdi O. 

Ve bunun tek yolunun bilimden geçtiğini bilen bir dahi idi. 

Askerlerinden zerrece şüphesi yoktu. Bilim ve teknoloji destekli Prusya ordusu Avrupa'ya dehşeti saçacak, ve hakettiği topraklara kavuşacaktı.

ilk iş olarak topçu birliklerinin gelişmesini istiyordu. Küçük yaştan itibaren yanında yetiştiği çok değerli bir beyfendi olan Gottfried Leibniz'ı bu konuda görevlendirdi.

Leibniz kısa sürede sonuca ulaşacaklarına emindi, ilk iş olarak madgeburg daki araştırma okuluna doğru yola koyuldu.

Spoiler

Ülke ekonomisi için ticaret önem arz etmekteydi. Büyük Britanya ve doğudaki kudretli İmparatorluk Osmanlı ile ticaret antlaşmaları imzalandı.

Prusya henüz ticaretde söz sahibi değildi. Büyük britanya ve Osmanlı için bulunmaz bir pazardı. bunun bilincinde olan Frederich oldukça makul anlaşmalar yaptı.

Spoiler

Deniz ticaretimizin limiti sınırlıydı, mallarımız gemilerimizi ağızlarına kadar doldurmuştu. ama bu yetmezdi. 

Kara ticareti de önemliydi. küçük alman prenslikleriyle ticaret yapabilmek için önümüzdeki tek engel Saksonya idi. 

Ama Polonya'nın koruması altındaydı. Refaha gidilen yolda savaş kaçınılmaz görünüyordu.

Bir gece ani bir baskınla Sakson ordusunu yok etmeyi planlamıştı. ve ilk iş olarak Suikastçi görevlendirildi.

Görev eksiksiz ve layıkıyla yerine gelmişti. Generali ölen bir ordu bizim için kolay bir hedef olacaktı.

Spoiler

Ve büyük an gelmişti. ilk fetihin anlamı çok büyüktü. Tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. Artık savaşın başlama vaktiydi..

Spoiler

Saksonya savaşı başlamıştı...

sayıca az olmamıza ragmen kalite bakımından bariz üstündük. üstelik generalimiz çok yetenekliydi. 
Karşımızda ise çoğunluğu şehir garnizonu olan generalsiz bir çapulcu birliği vardı. 
İlk talimat verilmişti; Topçular !!! atış serbest...
Prusya topçuları emri alır almaz atışa geçtiler.  ve ilk top darbesinde birliklere komuta eden atlı birlik elebaşısı ölmüştü. Oldukça kolay bir zafer görünüyordu.

Elebaşı ölünce Piyadelere komut verildi. Şu çapulcuları Bu dünyadan silin...



Atlı birliğe ise kanatlara açılarak arkaya geçilmesi ve de  gözlerinin kendisinde olması istenmişti.
gizlice arkaya dolaşan süvariler düşman topçusunu tek hücumda imha etmişti.

Bu sırada düşman sivil çapulcular hücuma geçmişti. topçuları imha eden süarilerimiz ise arkadan öyle bir süvari hücumu yaptılar ki, verdikleri şarjla çapulcuların vücutları param parça oluyordu. Başsız kalan düşman arkadan aldığı sert hücumdan dolayı kaçmaya başlamıştı. 





Ve Ordumuz kahramanca bir zafer kazanmıştı.


çalan Prusya marşları eşliğinde ordumuz saksonyayı ele geçirdi.
Yerel halk ise bu karaman askerleri çoşkuyla karşılamıştı. 

Saksonya zaferinden sonra 2. bir talimat verildi. Artık topraklarımızın birleşme vakti gelmişti.

Batı Prusya fethi

Batı prusyada fazla garnizon yoktu. 1 milis ve süvari ile şehir garnizonu kısa sürede imha edilmişti. 

Artık savaş sona erdi diyenler yanılıyordu. Avrupaya saçılcaak olan dehşetimiz yeni başlıyordu.

Doğu avrupanın büyük şehirlerinden Warşova...

Spoiler

Büyük şehir için büyük savaş başlayacaktı. ordumuz yerini almış şehir kuşatılmıştı.
Civarda küçük bir polonya birliği vardı ama bu zaferimize engel olamazdı.




Ordumuz hat dizilimi yapmıştı. Arazi koşulları bizim lehimizeydi. 


Polonya birlikleri sayıca kalabalık olarına güvenerek üzerimize doğru geliyordu. Yüksek disiplinli birliklerimiz ise savaşa hazırdı.
Polonya generalinin savaş alanına gelmesini önlemek için Generalimiz süpriz bir atakla önünü kesmişti.



Arkadaki yüksek otlarda gizlenen atlılarımız ise süprize devam edip düşman generalin korumalarına arkadan hızlıca bir şarj verdiler.
Düşman general neye uğradığını anlayamadan leş hayatını kaybetmişti.


Generalimizin korumalari ile birlikte gelen takviyeleri de engelleyen süvarilerimizin sıradaki hedefi ise sehir garnizonu idi. 




Yine arkadan dolanan atlılarımız için topçuların dövdükleri garnizonu biçmek zor olmamıştı. 


Kahramanca bir zafer daha kazamıştık. Yer gök prusya marşları ile inliyordu. Nihayetinde Warşova garnizonun da yokolmasıyla birlikte fazla tepki vermeden Prusya topraklarına katılmıştı.

Bu kahramanca zaferlerimizin ardından Prestijimiz çok artmıştı. Askeri olarak gücümüze denk hiç bir ülke yoktu. 

Warşovadaki halk ise oldukça huzursuzdu. bunun için sehir güvenliğini artırmak için önemli bir bütçe ayırmıştık.

Henüz 6 ay bile geçmemişken Frederich I'in aldığı üstün başarılar, halkımızın gönlünü çoşturuyor, askerlerimizin ise iştahını kabartıyordu. 

Artık toparlanma ve istihkam dönemi gelmişti. Bu fetihler düşmanlarımızın gözünü korkutsa da , bizlere karşı bir koalisyon kurulabileceği düşüncesi ile birliklermizin takviye edilmesi gerekiyordu.

1700 - 1705

Krakowdaki yağmacıların kökü kazınmıştı.



Batı prusyada sınırlarımıza giren Polonyalı askerlerin büyük çoğunluğu imha edildi.





Warşova'da İnsanlari doğru dine davet ediyorduk. Savaş sırasında zarar gören binalar onarılıyoor, halkın zararı ise fazlaısyla karşılanıyordu.




Polonya kralı sünepe kayzeri kandırarak Bize savaş açmasını sağlamıştı. Bu cür'eti kendinde gören sünepe henüz Prusyanın kudretiyle tanışmamıştı.




Kurlandiya 1. Koningsberg  kuşatmasını başlatmıştı. şehir zor durumda idi. 





Ulusumuzun her neferi Kanlarının son damalsına kadar Topraklarımızı korumaya ant içmişti. Topsuz kuşatmaya gelen gafiller, geldikleri gibi geri gittiler. 




Prag kuşatılmıştı. Oradaki yurttşarımız bir isyan başlatarak şehrin savaşsız teslim alınamsını sağlıyordu.







Viyana bize göz kırpıyordu. Sünepe kayzer sarayında endişe içerisindeydi. 





Hannover ise ciddi şekilde isveç tehtidi altındaydı. Kanatlarımız altında sığınma taleplerini kabul etmiştik. 



Suikastçielrimiz ve ajanlarımız oldukça başarılıydı. ne kudretli generaller ne de yüksek katolik papazlar karşımızda duramıyordu.

Suikastler

Polonyanın desteklediği isyanlar Warşova'da çıkmaya başlamıştı. 



İsyancılar Şehri kuşatıp saldırıya geçmişti.



ama sonuç tam bir hüsran. yüksek teknolojili Topçularımız sayesinde kahramanca bir zafer daha kazanmıştık.



Topraklarımıza girmeye cüret eden Polonya tekrar bozguna uğratılmıştı.



Kaçan polonya ordusu ise saklandığı fortta Koningsberg Orudusu tarafından imha edildi.



Diğer cephede ise silezyadaki Avustuya birliklerinin hepsi imha edilmişti. Ve silezya artık bizim toprağımız olmuştu.



Silezyanın düşmesinden sonra sünepe Kayzer küçük alman prensliklerinden yardım istemişti. Bu çağrıya ilk yanı bavyeradan geldi. 



Warşovadaki Avustuya kalıntıları kalan askerler ise Warşova kolordusu tarafından yine imha edildi.





Kurlandiya 2. Koningsberg kuşatması yine aynı hüsranla sonuçlanmıştı. 



2. Warşova  isyanı ise kısa sürede bastırılıyordu.





Bavyera prensilği Dresdeni kuşatmıştı.



Savaş başlamıştı. Dresden düşerse ekonomimiz büyük bir darbe alacak, ve başkenti koruyan ordularımız da zarar görecekti. Bu kritik ölüm kalım savaşında Bir yıldız parlıyordu;

Askerlerine süngü hücumunu emretmişti Leopold. 


Ve taktiği işe yaramıştı. 4 bir yandan sarılan düşman kendi hatlarını koruyamayarak  teslim olmuştu. 




Bu savaş sonucunda Leopold ününe ün katmış, Emperyalist ingilizlerin gazetelerine manşet olmuştur. KEndisinden ve başarılarından  artık bütün dünya haberdardı



Sınırlarımıza yine taciz girişleri yapan polonya askerlerinden  ise daha önce oldugu gibi yine kurtulabilen olmamıştı.







Etrafı kuşatılan askerler nereye bakacaklarını şaşırmış bir şekilde çaresizce ölmeyi beklemişlerdi. 



Akıllanmayan kurlandiya yine Batı prusyayı kuşatmıştı. 





Avusturyaya karşı ordularımızı prag a ilerletiğimizi gören Bavyeralılar tekrar dresden e saldirmişti.

Sayıca çok azdık, dresden düşmemeliydi. 



Birlikelrimiz üstün savaş yeteneklerini konuşturarak gizlenmeyi başarmışlardı. Kendilerini aramaktan yorgun düşen  bavyeralı askerler ise savaşamayacak durumaydı. Son bir hücumla Bavyeralı askerler yenilgiye uğratılmıştı.





5 yıl sonunda ekonomimiz  ve genel durumumuz;