Hikaye: Aurelius
#1
20230531185904_1.jpg

Ben Sardinya dükü "büyük" Euphemio'yum. Bu yazdıklarım ise hanemin itibarını korumak ve arttırmak için yazdığım bir kitaptır. Benden itibaren her hane üyesi hükümdar olduğu süre boyunca kendi hayatlarını bu kitaba yazacak ve hanemizin tarihini şekillendirecek. Bu göreve başlayan kişi ise benim. Öncelikle hanemi tanıtmak gerekir. Atalarım kendi soyunu adi imparator Commodus'un piç erkek evladına dayandırırlar. Biliyorum bir insanın kendi atasından adi diyerek bahsetmesi beklenmedik bir şey ama imparator Commodus iyi biri değildi. Gelelim hanenin nasıl Sardinya'ya geldiğine. Babamın söylediklerine göre Commodus'un piç evladı olan Ceaser , Commodus'un ölümünün ardından öldürüleceğini düşünerek Sardinya'ya kaçmış. O zamandan beri 50 yıl geçmiş ve atalarım kendilerini bir filozof ve savaşçı olarak imparatorluğa hizmet etmek için adamışlar. Lakin hiçbir zaman kendi soylarını imparator Commodus'a dayandığını söylememişler. Artık imparatorluk çöktü. Barbarlar imparatorluğun batısını işgal ederken doğusunda ise Yunan bir devlet kendine "Roma" deme cüretinde bulunuyor. Lakin onların da barbarların sonunu gerçek imparator soyu bitirecek yani benim hanem. 

2Q.png

Hayatıma Kartaca harabelerinde gözlerimi açtım. Babam o zamanlar dedemden evlendiğini saklamış ve ondan gizlice Tunus'a giderek ondan kaçmış. Ben doğana kadar çoğunlukla paralı askerlik ve özel öğretmenlik yaparak geçimini sağlamış lakin bir contun evladı olduğu anlaşılınca Tunus'tan kaçıp Kartaca harabelerine gelmiş. Hiç görmediğim annem ise beni orada doğurdu. Doğumumun ardından babamın söylediği kadarıyla elinde bir imkan olmadığı için Sardinya'ya dedemin yanına gitmiş. Başlangıçta dedem beni kabul etmekte zorlansada nihayetinde beni kabullenmiş. Lakin bu kabullenişin bir şartı vardı. 20 yaşıma kadar iyi bir asker olmazsam verasette bulunamazdım. Babam ise annemin ölümünün ardından bekaret yemini etmişti. Haliyle bana büyük bir yük düşüyordu. 20 yıl boyunca Akdeniz'in çeşitli yerlerinde paralı askerlik yaparak tecrübe kazandım. Tüm bu seferler içinde Roma'da iken bir hanımefendi ile tanıştım. İsmi Elizabeth olan bu hanımefendi soyluydu. Onunla yaşadığımız olayları kısa kesicem ama özetle şunu bilseniz yeter. Onunla evlendik ve ilk karım oldu. Nihayet 20 yılın ardından Sardinya'ya döndüğümde dedem sevinmişti. Zira babamı ne yazık ki Carcinos denen bir hastalık yüzünden kaybetmiştik. 
2A6C28F236FA9C7BDDFDDC6C7595E3B7BC9824CF.png

Ne yazık ki Sardinya'ya gelişimin birkaç gün ardından dedemde vefat etmişti ve böylece hükümdarlık hayatım başladı. Tam 44 yıl boyunca süren ve şu an bile devam hükümdarlığımdan sizlere şimdi bahsedeceğim.

220px-Martorana_RogerII2008.png

Efenim umarım beğenirsiniz zira hem oyun içi görüntü hem de resim koymaya biraz daha özen göstereceğim. Zaten yükleme işinin kolay bir yolunu buldum.
Aut viam invemiam aut viam creo
[+] 2 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
769 yılında cont olduğum vakit Yunan imparatoru V. Konstantinos ile aramda hali hazırda sorunlar vardı. Sorun benim Orthodox olmamla ilgiliydi. İsauros hanesi başta olduğu süre boyunca İkonoklazm adlı yeni bir doktorini benimsediler. İkonoklazm'a  göre  bütün ikonlar yok edilmeli buna haçta dahil idi. Bu kabul edilemezdi. Üstelik tek sorun bu da değildi. İmparatorla ne zaman görüşmeye gitsem ona Roma imparatoru olarak değil Yunan imparatoru olarak hitap ettiğim için bana kızgındı. Lakin Sardinya gibi uzak bir yerde olduğum için bana bir şey yapamazdı. Zaten Sardinya'daki asıl sorunum imparator değildi. Düşman hane olan Sorrenti'ydi. Sorrentiler Lombard yani barbar menşeyli İtalyan bir haneydi. Ne zaman ki Sardinya'ya geldiler işte o zaman düşmanlığımız başladı. Güney Sardinya'yı imparatorun izniyle bizden alıp kendilerine aldılar. Onları Sardinya'dan atmaya ant içmiştim. Lakin öncelikle kendi soyumu güvenceye almalıydım. Karım bana 1 kız evladı vermesine rağmen kızım 5 yaşındayken ölmüştü. Birkaç ay sonra karım yeinden hamile kaldığında erkek olduğunu umarak kendimi devlet işlerine verdim. Kalelerin tahkimatlarını , ve askerlerin eğitimi için gerekli olan alanları yaptırdım veya geliştirdim. Nihayetinde 4 yıllık bir cabanın sonucunda istediklerime ulaştım. Tam 3 bin kişilik bir ordu kurabilecektim artık. 773 yılında hakkım olan topraklar için Sorrenti hanesi savaş açtım. 

xl_f6ed92901104-medieval-battles.png

İlk olarak ordularımı Torres'te topladım. Onlarla hileler yaparak savaş kazanmayı düşünüyordum zira Sorrentilerin ordusu bizden iki kat fazlaydı. Nihayetinde bir plan yaptım. Planım basitti ordumu zayıf gibi gösterecek ve Sorrentileri kendime çekecektim. Öyle de oldu. Sorrentiler ayağıma kadar gelmişti ve bunu değerlendirdim. Sorrentiler ordumun az olmasından dolayı gece saldırı yapamayacağımı düşünmüşlerdi ama benim askerlerim tecrübeli ve cesurdu. Gece olmadan önce çadırlarının bulunduğu yere şarap tüccarları gönderdim. Günahkar barbarlar şaraplara hemen atladılar ve içtiler. Nihayetinde sarhoş olduklarında bir gece baskını yaptım. Sorrentiler bu işin uzamayacağını düşünerek uyuyorlardı ama gözlerini bile açamadan kafaları gövdelerinden ayrılmıştı. Nihayetinde savaş bitmiş ve barbarları yenmiştik. Geriye sadece Cagliari'yi geri almak kalıyordu. Sadece 5 gün içerisinde Cagliari'ye vardık. Şehir hiç düşünmeden teslim olmuştu. Uzayacağını düşünmüştüm. Şehre girdiğimde Cagliari halkı bana Sorrenti hanesinin Sardinya kolunu teslim etmişti. Ben de onlara ibretlik olsun diye herkesin gözü önünde idam ettirdim.
the-execution-of-crescentius-the-younger...JHADPG.png
Aut viam invemiam aut viam creo
[+] 2 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
Sardinya'yı geri almanın ardından ülkedeki ticareti arttırmak için bazı vergileri kaldırdım. Ne yazık ki Sardinya'da tarım çok gelişmiş değil. Roma imparatorluğu devrinde bile Sardinya Roma'ya tuz ve şarap dışında vermedi. Kosrika'da durum ise daha vahim. Önemli bir liman haricinde Korsika'nın bir önemi yok. Şu an ise Korsika barbarların işgali altında ama orayı kurtacağım. Lakin önce kendisine "Roma" diyen Yunan imparatorundan kurtulmam gerekiyordu. tam 9 yıl boyunca Sardinya'nın hürriyeti için ordumu genişlettim , yeni çiftlikler açtım , hastaneler inşa ettirdim. Aradan geçen 9 yıl sonra Nihayet imparator "Kasap" V. Konstantinos 26 Ocak 782 yılında hastalanıp öldü. Yerine geçen oğlu "Hazarlı" IV. Leon ise tahta geçmişti. 
2Q.png
Aut viam invemiam aut viam creo
[+] 2 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#4
"Hazarlı" Leon'un imparator olması hürriyet için bir sebep vermişti. Zira kardeşleri de iktidar hırsı içerisinde arkasından komplolar çeviriyordu. Nihayetinde 783 yılında bir iç savaş patlak verdi. Bende hürriyet için bir komploya katılmıştım. İç savaş başladığı vakit hürriyet istedik ve aldıkta. 784 yılının 15 Ocak'ında ben , Mallorca dükü ve Amalfi despotu hür kalmıştık. Nihayetinde artık hür olduğum için komşularımla olan ilişkilerime daha fazla dikkat etmeye başladım. Özellikle de Halifelik ile. Halifelik ve Emeviler güçlü devletlerdi lakin bu onlara saygı duymam için yeterli değildi. Onlar hala benim gözümde bir kafirdi ve öylede kalacaklar. Yinede Emevilerin Vizigoth denen barbarları feth edip medeniyet getirmesine sevinmiştim. 
9k.png

Hürriyetin ardından Korsika üzerinde hak iddia etmeye başladım. O barbar Lombardların elinden Korsika'yı almak istiyordum. Ancak hak iddiasından önce beklemediğim bir olay gerçekleşti. 790 yılında Tunus emiri bana Cihad seferi başlatmıştı. Ben ise O sıra da Korsika üzerinde hak iddiası için çalışıyordum ama fark etmezdi. Bütün ordumu topladım ve Cagliari'ye getirdim. Elimde 7.500 kişi varken Tunus emiri tam 10 bin kişilik bir orduyla Cagliari'ye çıkartma atmaya kalkıştı. Onları zorlu ve kanlı bir çatışmanın ardından durdurmuştuk. Lakin artım elimde sadece 5 bin kişilik bir birlik vardı. Bu yüzden kullanmaya kıyamadığım Yunan ateşini kullanmak zorunda kaldım. 24 ocak 791 yılında geceleyin gizlice bazı gemilerimi Tunus emirinin donanmasına gönderdim. Donanma amirali olarak karşımda kendisine Aikos diyen bir Yunan vardı. Yunan ateşini bilen biriydi ama gecenin o karanlığında geminin altından gelen ateşi fark edemedi. 
Z.png
O gece bütün düşman donanması yandı. Aikos harici kimse hayatta değildi artık. Bu olaya "Cagliari Koyu Felaketi" dendi. Artık insanlar bana saldırmanın ne demek olduğunu anlamışlardı ama işim bitmiş değildi. 18 Haziran 791 yılı Tunus için sefere çıktım çünkü savaş henüz bitmemişti.

Aut viam invemiam aut viam creo
[+] 1 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#5
Cagliari'deki yaşanan olaydan sonra ilk hedefim Tunus'du. Oraya gitmem sadece 2 haftamı almıştı. Tunus'a vardığımda şehrin surları önceki sefere göre güçlendirilmiş ve büyütülmüştü. Uzun bir kuşatma olacaktı. Nitekim beklediğimden uzun çıktı. 6 ay boyunca Şehrin düşmesi için kuşatma yapmak zorunda kaldık. Üstelik şehir deniz yoluyla sürekli gıda ve asker desteği almasın diye donanmayı Tunus'ta tutmam gerekiyordu. Nihayetinde Tunus düştü ve şehri ele geçirdik. 
Z.png   
Şehri ele geçirdiğim an emir ve ailesi esir ettim. İbret olsun diye bütün vücut parçalarını Tunus sahili boyunca kazığa bağlattım. ve yüklü bir miktar para aldım. Nihayetinde Sardinya'ya döndüğümde torunlarımın büyümüş olduğunu gördüm. Torunum Marcus harika bir askerdi sonuçta onu yetiştiren bendim. Oğlumdan adam olmayacağını anlayıp onu zorla manastıra rahip olması için gönderdim. Bu sayede yeni varisim torunum Marcus oldu. Bu nokta'da oğlumdan bahsetmem gerekiyor. Oğlum kötü biri değildi veya zayıf karakterli de değildi. Lakin liderlik vasfı yoktu onda. İşte tam bu yüzden onu manastıra gönderdim. Gelelim uzun süren barış dönemine. Tunus'un ardından tam 21 yıl geçti ve Sardinya artık daha iyi bir yer. Yerel halk artık daha fazla şarap üretiyor , daha fazla ticaretle uğraşıyor ve daha fazla vergi veriyordu. Üstelik bütün bunlar sadece birkaç vergi reformum sayesinde olmuştu. Nihayetinde Sardinya'da Korsika'yı feth edebilecek kadar askerim var artık. Üstelik o barbar Lombard krallığı bir iç savaşın eşiğinde. Eğerki yaşayacak daha ömrüm varsa Korsika'yı feth edeceğim. Lakin ondan önce Viking denen bu barbarlara dikkat etmem gerekiyor.

Tarih: 30 Eylül 813

Bendeniz Marcus Aurelius. Dedem ne yazık ki 2 Ekim 813 yılında hiç belli etmese de stresten vefat etti. İnsanlar onun hayallerinin bana geçtiğini biliyorlar ve bu hayalleri gerçekleştireceğim.
Aut viam invemiam aut viam creo
[+] 1 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#6
20230531185856_1.jpg

Ben "Zalim" Marcus Aurelius. Aile geleneği olduğu üzere hükümdarlık tecrübelerimi buraya aktaracağım. 813 yılında dedem "Büyük" Euphemio'nun ölümün ardından Sardinya dükü oldum. Hükümdarlığımın ilk 10 yılı Sardinya halkına savaşmayı öğreterek geçirdim. Sardinyalılar yüzyıllardır savaş görmedikleri için savaşmayı bilmezler. Bu yüzden halkıma savaşmayı öğretmeye karar verdim. 10 yıl boyunca onlara savaşmayı öğretirken aynı zamanda Corsika için bir hak iddiası çıkartmaya çalıştım ve başarılı da oldum. 10 yılında ardından savaş için hazırdım. Barbar kral Desiderius'a savaş ilan  açtım. 1 Ocak 822'de tüm birliklerimi toplayıp Cinarca'ya gittim. Desiderius ise ordusunu toplamakla meşgul idi. 2 ay içerinde bütün Corsica'ya hakim oldum ama savaşı bitirebilmem için ana karaya gitmem gerekiyordu.
Aut viam invemiam aut viam creo
Ara
Cevapla
#7
images.png

Ana karaya çıkartma için donanmayı hazırladığım sırada Barbar kral ve ordusu Corsica'ya çıkartma atmıştı. Hemen ordumu Cinarca'dan Corsica'ya götürdüm. 18 Mart 822 yılında Barbar kral Desidarius ile karşı karşıyaydım. Desidarius ile görüşme talep ettiysem de reddedildim. 1 gün sonra Corsica muharebesi gerçekleşti. Savaşı kazandığım gibi Desidarius'u esir almıştım. Savaşın ardından Corsica'yı ele geçirdim ve 1 yıl sonra kendimi Sardinya ve Corsica'nın kralı ilan ettim. Sıradaki feth edeceğim yer Roma'ydı. Tam 17 yılın ardından sonunda hak iddiamı kanıtladım ve Roma üzerinde hak iddiası çıkardım. Lakin hak iddiasını çıkartsam bana pahalıya patlamıştı. Bu yüzden işgali 4 yıl kadar geciktirmek zorunda kaldım. 

(840 yılı İtalya haritası)
20230531000103_1.jpg

20230531000125_1.jpg
(840 yılı dünya haritası)

Nihayetinde 842 yılında Papa II. Clemens'e savaş açtım. Savaşa Katolik krallarında dahil olacağını biliyordum bu yüzden paralı bir asker grubu olan Sardinya bölüğünü tuttum. Savaş ilanımın hemen ardından bütün ordumu donanmaya yerleştirip Roma'ya yelken açtım. Ne yazık ki Roma'ya çıkartma atamazdım zira Papalık muhafızları çoktan Roma'daydı. Bu yüzden Capua'ya çıkartma attım. 8 Nisan 842 yılında Capua'ya çıktığımda Papalığa Lombard barbarların da katıldığı haber aldım. Fark etmedi. Elimdeki 8 bin kişilik ordu ile karşımdaki 12 bin kişilik orduyla savaşmaya gidiyordum. 15 Haziran 843 yılında Roma gittim ve orada Papalık ordusuyla karşılaştım. Karşımda İtalya'nın en güçlü , en tecrübeli , en sadık ve en cesur askerleri vardı. Karşımda böyle bir orduyu görünce göz yaşlarımı tutamadım. Bu orduyu yenerek şanım artacaktı. 17 Haziran 843 vakti Roma muharebesi gerçekleşti ve savaşı ucu ucuna kazanarak onları yendim. Zaferimin ardından Roma'yı ve Papanın sarayını işgal ettim. Ne yazık ki sarayın işgali sırasında bana "zalim" lakabını kazandırtan bir olay gerçekleşti. Papa ailesini saraydan çıkartmıştı ama yeğeni Fasuta hala saraydaydı. Disiplinsiz bazı askerler zaferin verdiği sarhoşlukla Fasuta'ya tecavüz etmeye çalıştılar. Zavallı kadın kendini kullandırtmamak için intihar etmiş. Lakin o günahkar asker grubunun başı olan bir komutanım kızın cesedine soğumadan tecavüz etmiş. Bu korkunç haber bana ulaştığında onu yakalatıp hapsettim. Sonra da onu kazığa bağlayıp önce derisini yüzdürdüm ardından ise yaktırdım. Bu yüzden insanlar bana "zalim demeye başladı çünkü o komutanı masum zannediyorlardı. İstedikleri kadar desinler bana fark etmezdi. Bu olaya katılmış olan askerleri ise çarmıha gerdim. 


Z.png
Aut viam invemiam aut viam creo
[+] 1 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#8
Roma'nın fethi ardından Papalık Britanya'ya taşınmıştı ve yeni papa II. Sergius olmuştu. 
20230531001512_1.jpg
Roma'nın fethi ardından bölge halkını misyonerlik faaliyetleriyle Orthodox yaptım. Lakin o sırada bir rahip ile tanıştım. Adı Onur'du. Söylediğine göre Hazarya'dan geliyordu ve 34 yaşındaydı. Onunla sohbet ettikçe ne kadar bilge biri olduğunu anladım. Ara sıra onunla teolojik tartışmalara girmeye başladık. Bu tartışmaları anlatmayacağım ama bir gün bana benden yardım istedi. Dediğine göre Hazar kağanı Oğuz Yabghumakh'ın yanına gidip misyoner faaliyetlerde bulunacaktı. Ona göçebe halkların ne kadar dindar olduğunu ve onu öldüreceğini söylesem de inat etti. Nihayetinde pes edip onu Kağan Uğuz'un tebaasına gönderdim. Tam 3 yıl sonunda Kağan ilginç bir şekilde vaftiz olup Hristiyan olmak istediğini söyledi. Bende bu teklif karşısında hayır diyemedim. 31 Aralık 847 tarihinde Oğuz kağan vaftiz edildi ve kendine yeni bir isim seçti. Samsam. Ayrıca Onur'un tebaasında gösterdiği faaliyetlerden o kadar etkilenmişti ki. "Efsunlanmış" lakabını aldı.

20230531002317_1.jpg
Aut viam invemiam aut viam creo
[+] 1 üye Hanno barca nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#9
Efenim seri istediğim gibi bitmediğinden bırakıyorum bu yüzden sizden özür diliyorum. Umarım beni affedersiniz. Bu arada iyi gitmeyen hikaye değil oyundu o yüzden bırakıyorum.
Aut viam invemiam aut viam creo
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.