İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
29-09-2020, 23:02
(Son Düzenleme: 29-09-2020, 23:27, Düzenleyen: PCOyun.)
Değişimin Başlangıcı
Bu seri My Little Pony evreninin, Hearts of Iron IV'e uyarlaması olan Equestria at War modu ile oynanacaktır. Hikayeyi anlamak için evrene hakim olmak yardımcı olacak olsa da gerekli değildir. Hikaye modun Almanya'sı olan Changeling Lands olarak oynanacaktır. Ülkenin başında Kraliçe Chrysalis bulunmakta. Seri süresince ülkenin kalkınması, sınır devletlerin boyunduruk altına alınması ve en sonunda Equestria'nın yıkılması hedeflenmektedir.
İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
Changelingler yalnızdır, acımasızdır. Başkalarının sevgisinden besleniriz. Hem herkesten uzak, hem de herkesle iç içeyizdir. Kimse doğrusunu bilemez. Haritalarında kuzeyde olabiliriz ama biz her yerdeyiz. Changelingler, Kraliçe Chrysalis'in önderliğinde durdurulamaz olacaklar. Tüm dünya bize hizmet edecek.
Thorax ve destekçilerini ortadan kaldırmalıyız ama nasıl yapacağız? Ortaya çıkmalarına izin verip başlarını mı ezmemiz gerek, yoksa nefes bile almalarına izin vermeden inlerinde yok mu etmemiz?
Onlara hiçbir şans tanımadan içerden çökertmemiz ve iğrenç sevgi dolu aptalları yok etmemiz gerekiyor. Kraliçemiz bunu istiyor. Kraliçemiz bunu emrediyor.
Binlerce Thorax destekçisini ortadan kaldırdık ve tüm sivil kayıpları da onların üstüne yıktık. Tüm Thorax ağı çöktü. Her şey başarılı geçti, bir şey hariç. O lanet pislik Thorax'ı yakalayamadık. Doğumuzdaki ülkelerden birine kaçmış.
Kraliçemiz, yüce Kraliçemiz. Herkes onun adını ve yüzünü bilmeli. Hiçbir Changeling onun ismini duymadan ölmemeli.
Biz önemli işlerle uğraşırken zayıf ve güçsüz ponyler festivaller ve "eğlenceli" şeyler düzenliyorlar. Hiçbir şey başkasının sevgisini sömürmekten zevkli olamaz. İğrençler...
Thorax'ın kaçtığını duyan Kraliçe öfkeyle VOPS üssüne geldi. Onu gören her changeling meşgul gözükmek için bolca çaba harcıyordu. VOPS istihbarat başı Vaspier Orn Kladisium'un odasına tekme atarak girdi ve elindeki, dosyayı önüne fırlattı. Vaspier titredi fakat Kraliçesinin sözü bitmeden bir şey söylemek akıllıca olmazdı. "Kaçmış..." diye fısıldadı, "THORAX KAÇMIŞ!"
Vaspier yavaşça kafasını salladı. "Yüce Kraliçem, onu bulmak için var gücümle çalışıyor---"
"Kes sesini" diye bağırdı. "Başarısız oldun Vaspier. Seni Thorax destekçisi diye kurşuna dizdirmeden önce bunu bile başaramayacak kadar beceriksiz olduğunu hatırladım. Senden kimse kaçamazdı hani?"
"Başarısızlığımı affedin majesteleri." dedi Vaspier hafif bir sesle. Kraliçeye karşı kendinizi savunmaktansa hakaretlerini kabullenmek çok daha mantıklı bir hareketti. Kendinizi savunmanız Kraliçenin gözünde ihanet olarak görülebilirdi. "Thorax'ı yakalamak için bir operasyon düzenliyorduk fakat anlaşılıyor ki VOPS'daki birileri onu uyarmış; istihbaratın içinde destekçileri var gibi gözüküyor. Tüm ajanlarımı kontrole tabi tutup bunun tekrar olmaması için elimden geleni yapıyorum majesteleri."
"BENİM istihbaratımda Thorax destekçisi OLMAMALI, bunu ilk başta düşünmeyi akıl edemedin mi?" dedi sertçe. "Bu bile ne yaptığını bilmediğini düşünmeme sebep oluyor. Bunu doğru yapmanı istediğim için anlatacağım. Dostluk ile yönetilen bir ülkeye kaçacak, yani tüm ajanlarımızı Equestria, Kristal İmparatorluğa ve Yakyakistana gönder. Siyasi sıkıntıları boşver; basit bir vatan haini için bize savaş açmazlar.
"Hepsine mi, majesteleri?" diye fısıldadı Vaspier.
"HEPSİNE!" diye bağırdı Chrysalis. "Onun bulunmasını ve getirilmesini istiyorum, ŞİMDİ!"
Vaspier yavaşça kafasını eğdi. "Emredersiniz, majesteleri. Emri göndereceğim."
Chrysalis memnun olmuş bir şekilde çıkacakken geri döndü ve şeytani bir gülümseme ile, "Bir şey daha Vaspier." Vaspier çekingen bir şekilde baktı. "Onu canlı istiyorum."
Thorax'ın avı devam ederken Kraliçe ordunun da yenilenmesi için emir gönderdi.
İlk adım olarak ordunun yeniden organize edilmesi gerekiyordu. 1002'deki Canterlot saldırısından ordumuz başarısızlığını göstermişti. Çoğu ondan sonra "Emekli" oldu. Yeni genç akıllar oldukça yaratıcı. Ordumuz onlar sayesinde yeniden güçlenecek.
Thorax Raporu
Çok Gizli
İstihbarat birimimiz Tohrax'ı Yakyakistan'da buldu. Tüm ajanlarımız en iyi ekipmanlarla gönderildi. Yakların ufak gruplar halinde bulunması ve zaten tedirgin olmalarından ötürü aralarına sızmak zor oldu. Tahminimize göre Thorax çoktan bizim geleceğimizin haberini yaydı, tabii sınırımızda yaşayan yakların doğuştan paranoyak olması da mümkün.
Yine de ajanlarımız Thorax'la Yakistown'da karşılaştı. Maalesef sayıca çok olan gardiyanlar Thorax'ın kaçmasına fırsat tanıdı. Thorax güneye kaçtı. Yanlış iletişimden ötürü Kristal İmparatorluğa kaçmayı başardı ve peşinde olan tüm ajanlarımızdan önce Kristal Şehre ulaştı. Oraya gideceğini tahmin edip önceden ajanlar yerleştirmiştik.
Suikast düzenlemek kolay olacaktı fakat görevimiz onu canlı getirmek olduğu için böyle bir seçeneğimiz yoktu. Kendini Prenses Cadance'ın önünde gerçek formunda savundu. Prenses onun davasına katıldığını belirtti ve Chrysalis ile Sombra'yı bir tuttu. Kristal Şehirdeki bir başka ele geçirme hamlesi de yerel gardiyanlar tarafından engellendi. Thorax basit bir sevgi zayıflığı göstererek onu yakalamak için gönderilen ajana merhamet duymasını diledi. Ajanımız on yıl boyunca hapis cezasına çarptırıldı.
Thorax daha da güneye, Equestria'ya gitti. Burada izini kaybettik. Nerede olduğunu bulmak bilgi yetersizliğinden ziyade birbiriyle çakışan bilgilerden ötürü imkansızlaştı. Thorax'ın Baltimare, Las Pegasus, Canterlot, Stalliongrad, Hjortland ve hatta Vesalipolis'te bile olduğunu iddia eden raporlar gelmeye başladı. Bu yaygın bir hata gibi gözükse de VOPS'u devre dışı bırakmak için bilerek yapılan bir hareket olduğunu düşünüyoruz ve maalesef başarılı oldular. Şu an Thorax'ın nerede olduğunu bulmamız mümkün değil ve muhtemelen biz bulana kadar kıtadan kaçacak.
Chrysalis kendi odasında bir ileri bir geri volta atıyordu. İtaatsiz bir salak tüm VOPS'u atlatmıştı. Hepsi beceriksizler! Etrafı aptallar ile çevrilmişti, belki de hainler ile. Vaspier kesinlikle bir hain olmasa da Thorax'ın bu kadar kolay kaçması VOPS'un içinde yardımcıları olduğunu anlamasına yetmişti. İç çekerek Kraliçe Muhafızları'nın başını çağırdı. "Dieter, lütfen içeri gel."
Dieter başını eğerek içeri girdi. "Dileğiniz nedir Kraliçem?"
"Bu iş için sadece sana güvenebilirim. Senden VOPS'u tamamen elden geçirmeni istiyorum. İdam, tutuklama yok. Gizlilik çok önemli; Thorax'ı bulmak için delillere bakıyorum falan de ama aslında VOPS'un içindeki Thorax destekçilerini bulacaksın. Basit yolsuzluklar umurumda değil ama hainlere göz yumamam. Vaspierle ilgilenmene gerek yok. Beceriksiz olsa da bana sadık. Diğer herkesi şüpheli olarak görebilirsin. Bir şey bulursan delilleri direkt bana getir. Bizzat ilgileneceğim."
Dieter asker selamı vererek, "Emredersiniz."
Chrysalis gülümsedi. "Teşekkürler. Bir şey daha soracaktım."
Dieter tek bir kaşını kaldırarak. "Nedir Kraliçem?"
"Thorax'a ulaşamayacağımızı da göz önünde bulundurursak. Sahte bir mahkeme düzenleyip becerikli ve sadık bir ajanı Thorax'ın yerine geçirebiliriz. Böylelikle onu 'suçlayabilir', 'itiraf' etmesini sağlayabilir ve onu 'idam' ettirebiliriz."
Dieter kelimelerini dikkatlice seçerek, "Bu başarılı bir şekilde yaparsak işimize yarayabilir fakat hayatta ve özgür olduğu ortaya çıkarsa halk bize karşı bilenebilir."
Chrysalis sözlerini iyice değerlendirdi. Tabii ki haklıydı. Ama hiçbir şey yapmamakta yönetimini zayıf gösterebilirdi. Ne yapmalıydı?
Chrysalis en sonunda kararını verdi. Sahte bir mahkeme düzenlemektense tüm odaklarını VOPS'a ve yeni ordu düzenine vereceklerdi. Böylelikle ordu hiyerarşisini yeniden yapılandırmakla yollarına devam ettiler.
Hiyerarşi yeniden yapılandırıldıktan sonra geriye bir tek iletişim kalmıştı. Ordunun birbirinden kopuk olmaması gerekiyordu.
Biz çok önemli hususlarla uğraşırken zayıf ponyler hâlâ gereksiz törenlerle zaman kaybediyordu. Celestia güneşi yükseltiyorsa bize ne? Hiçbir şey ifade etmiyor.
Sıra en önemli adıma gelmişti. Düzen ve Disiplin. Bu ikisi olmadan hiçbir ordu ayakta kalamazdı. Her şey parlak tanklar ve fiyakalı silahlar değildir.
Kraliçe Muhafızlarının başı Heinrich, Vaspier ile birlikte notlarını inceledi. Kraliçe bu işi tek başına yapmasını istemiş olsa da Vaspier neyin olup bittiğini anlayacaktı. Bu yüzden Vaspier'e kendi gidip "The Great Imperial Nobody" ile birlikte çalışması için teklif götürdü.
"Dört Thorax destekçisi" dedi Dieter. Önündeki notlara bakarak. "Bu kadar az olmalarına şaşırdım."
Vaspier ona doğru içini okuyan senin bildiğin ve hatta bilmediğin tüm sırlarını biliyormuş havası bırakan gülümsemesi ile döndü. "Ben bu kadar çok olmalarına şaşırdım." dedi. Dieter ona söylemeden ortadan kaldırılmış daha fazla VOPS ajanı olduğunu sezdi. "Sanırım çalışanları bizzat işe almadığım için başıma geliyor bunlar. Emin olabilirsiniz ki tekrarlanmayacak."
"Tekrarlanmasa iyi olur" dedi Dieter. Önündeki notları kapatıp ayağa kalkarak, "Öbür türlü istihbarat başı olarak geçirdiğin süre umduğundan kısa olabilir."
"Ben kendi kellem için endişelenirim, sen de kendininki için endişelen," dedi vaspier kafasını sallayarak. "Sonuçta şimdilerde birine Thorax destekçisi demek bayağı sert bir iddia. Ama ikimiz de bunun içinden rahatça çıkarız, birlikte kaldığımız sürece tabii."
Vaspier'in tehdidi tüylerini diken diken etmiş olsa da VOPS'un başına ufak bir selam vererek. "Tabii, Kraliçeye her şeyin icabına bakıldığının haberini vereceğim." dedi.
Chrysalis bizi birleştirmeden önce kendi içimizde savaşırdık. Hızlı ve kesin saldırılar arkasında iyi bir kumandan olduğunda galibiyetin kapısını açar. Bir şey bozuk değilse, neden düzeltesiniz? Yapmamız gereken tek şey doktrinimizi daha modernleştirmek.
İleti Sayısı: 2,479
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
47
Bu modu cok ovuyorlar. Eline saglik pcoyun, boyle orijinal bir hikaye yazdigin icin.
Aşağıdaki 1 üye Sezar nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye Sezar nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• PCOyun
İleti Sayısı: 6,456
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
Moda gösterilen özeni sadece arayüzdeki bazı ikonlara bakarak bile anlayabilirsiniz. Ufak ayrıntıların çok hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Hikâyeye gösterilen özenden ise bahsetmeye bile gerek yok. Eline sağlık, hikâyenin devamını bekliyor olacağım.
İleti Sayısı: 5,343
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
35
Modun geçtiği dünyanın lore'i hakkında bilgi sahibi olmadığım için hiçbir şey anlamadım ama çok güzel yazmışsın ellerine sağlık. Lore araştırıp sonra baştan okurum hikaye devam ettikçe.
俺たち 自由 に なれる の か ?
Aşağıdaki 1 üye cemal nickli üyenin bu iletisini beğendi:1 üye cemal nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• PCOyun
İleti Sayısı: 70
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
1
Çok beğendim devamını bekliyorum. Eline sağlık kardeşim.
•
İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
Ekonomimizi geliştirmek istiyorsak güçlü ve sarsılmaz bir altyapı kurmamız gerekiyor. Bazı yerel üreticileri destekleyerek tüm ülkenin kalkınmasını sağlayabiliriz.
Dostluk Oyunları, iğrenç. Kendi minik dünyalarında yaşamaya devam etsinler. Biz ise her zamankinden çok daha güçlü bir şekilde geliyoruz. Hiçbir canlı bizi durduramayacak...
Üreticileri desteklerken aileleri de unutmamamız lazım. Nüfusumuzun kaynağı her şeyden önemli. Çalışan ailelerini desteklemek için de yatırımlarda bulunmalıyız.
Okyanusun ötesindeki changelingler mi? Başka yerlerde yaşayan ırkdaşlarımız mı varmış? Daha fazlasını öğrenmeliyiz, tabii ki ticaret yapacağız.
1002'de yaşadığımız başarısızlıktan bu yana propagandalarımız devam etti. Son büyük bir yayın ile tek amacımızın changeling üstünlüğü olduğunu ve bunu sadece Kraliçe Chrysalis ile elde edebileceğimizi anlamalarını sağlayacağız.
Bguün Vesalipolis'in caddeleri ağzına kadar doluydu. Herkes devasa askeri geçit törenini izlemek için gelmişti. Ülkenin dört bir yanından changelingler ve hatta kovan kraliçeleri bile başkentteydi. Kraliçe Chrysalis'in taç giyme töreninden sonraki en büyük geçit töreniydi.
Gri üniformalı changeling askerleri barakalarından meydana çıkmaya başladı. Askerler eşzamanlı adımlarla beyaz bayraklarını sallayarak ilerlemeye devam etti. Askerler ilerledikçe siviller onları selamlıyor ve disiplinlerine hayran kalıyordu. Peşlerinden yeni Panzerler harekete geçti, başlarında ise Kovan Mareşali Trimmel vardı. Panzerlerin peşinden motorize birlikler, topçu birlikleri, denizciler, elit Jaeger birlikleri, Kraliçenin Muhafızları ve daha nicesi geldi. Bitmek bilmeyen asker sürüsü son teknoloji silahları ile ilerliyordu. İzleyen herkes ülkelerinin gücünden emin olmuştu. Kraliçe Chrysalis'in getireceği kurtuluşa artık her zamankinden çok inanıyorlardı.
Tüm askerlerden sonra Kraliçe Chrysalis'in kendisi geldi. Bir subay aracında kar beyazı üniforması ile ilerliyordu. İnsanlara askeri selam vermesi tüm halkın karşılık vermesi ile sonuçlandı. Tüm halk bir ağızdan "Kraliçemiz çok yaşa!" diye bağırıyordu. Kraliçe ilerlemeye devam ettikçe hava birlikleri de törene katıldı. Sayılarıyla güneşi bile kapatıyorlardı.
Bu sadece başlangıçtı. Yakında askerler ve silahları düşmanlara dönecekti. Teker teker o ülkeler changelinglerin önünde diz çökecek ve sadece birer kaynak olacaklardı.
Vesalipolis, Vraks, Ditrysium, Soryth ve Lyctida'nın büyük kovanları endüstrinin başkentleri olsa da diğer küçük kovanları da unutmamız gerekiyor. Çünkü birleştiklerinde büyük kovanlara rakip olabilirler. Onların dışlanmadığından ve Kraliçelerine minnettar olduklarından emin olmalıyız.
Kraliçe Chrysalis yine tüm halkın desteğini topladı. Hükûmet birimleri ile birlikte ülkenin dört bir yanını gezerek yeni antlaşmalar ve konuşmalar yapacak. Böylelikle Vesalipolis'in eşit kovanlar arasında sadece ilk olduğunu göstererek sadece birlikte çalışarak başarılı olabileceklerini kanıtlayacak.
Vesalipolis'e sızmaya çalışan bir Equestria ajanı yakaladık. Lanet ponylere asla güven olmaz. Bir de bize ajan diyorlar.
En büyük kovanlardan biri olan Lyctida ülkenin en büyük odun kaynağına sahip. Bölgede açacağımız fabrikalar ile kereste endüstrisini iyice güçlendirebiliriz.
Artık ilk adımımızı atmanın zamanı geldi. Olenia'nın geyikleri ya bize bağlanacak ya da sonuçlarına katlanacak.
Chrysalis danışmanlarının saatlerdir hazırlamaya çalıştığı yazıyı inceledi. Yazı Kral Johan "Djavulen"e gönderilecekti. Yazının asıl konusu önceden Changelingler ve Olenia Kralı II. Aldar ile yapılmış haksız bir antlaşmaydı. Antlaşma Kraliçe Chrysalis ve Changelinglere uluslararası tanınma şansı vermişti fakat karşılığında iki önemli bölgeyi vermek zorunda kalmışlardı. Aldar öldükten ve gayrimeşru Kral Johan başa geçtikten sonra karşı saldırı için en iyi zaman. Böylelikle Changeling etkisini kovanların ötesine de taşıyabiliriz.
Yazı ile Kral II. Aldar ölmeden önce yapılan antlaşmaların tekrar görüşülmesi isteniyordu. Kuzeydeki iki Changeling bölgesinin geri verilmesi karşılığında Kral Johan'ın meşru kral olduğu kabul edilecekti. Aldar'ın yaptığı antlaşmanın tam olarak tersiydi ve Chrysalis'in danışmanlarının çoğu kralın antlaşmayı kabul etmeyeceğini düşünüyordu. Fakat Chrysalis kralın neyi kabul ettiğini umursamıyordu, ya Changeling topraklarını geri vereceklerdi ya da reddedeceklerdi. Reddetmeleri durumundaysa savaş ilan etmek için yeterli sebepleri olacaktı. İki seçenek de Chrysalis'in işine geliyordu. Özellikle ikinci seçenek. 1002'deki başarısızlıktan sonra yenilenmiş orduyu ilk kez sahada görmeyi çok istiyordu.
Artık zayıfların güçlüden korkma zamanı gelmişti.
Kovan Mareşali Trimmel, Kral Johan'ın cevabını memnun bir sırıtma ile okudu: "Solgud Bergskedja ve Feer Dalar bölgelerini size geri vermemizi istemeniz abes kaçıyor. Unuttuysanız, bu topraklar Kral II. Aldar'ın yaptığı antlaşma ile geyiklere verildi. Sırf istediniz diye bu toprakları size geri verecek değiliz. Olenia zorbaların karşısında saklanmaz." Trimmel cevap kağıdını bir kenara fırlatarak dikkatini Kraliçeye çevirdi. "Evet Kraliçem? Ne düşünüyorsunuz?"
"İhtiyacımız olan bahane buydu diye düşünüyorum." dedi Chrysalis toynaklarını birbirine sürterken. "Geyikler sözleriyle kendilerini kurtarabileceklerini umuyorlarsa büyük hayal kırıklığına uğrayacaklar. Öyle ya da böyle, bize diz çökecekler ve ülkelerini başlarına yıktığımızda Johan Djavulen'in suratındaki ifadeyi görmeye sabırsızlanıyorum.
Savaşa gitmeden önce son hazırlıklarımızı yapmalıyız. Başkentin her anlamda gelişmiş olması gerekiyor.
Savaş başlamıştı. Changeling ordusu geyikleri savaş alanında mahvediyordu. Geyikler en ufak karşılık bile veremeden düşüyorlardı. Savaş devam ederken okyanusun ötesindeki Changelingler tekrar geldi. Bizimle dost olmak istiyorlarmış. Dostluk bizim için uygun olmasa da ırkdaşlarımızı geri çevirmemeliyiz.
Ditrysium limanlarını genişletmemiz gerekiyor. Böylelikle kıta üzerindeki en güçlü donanmaya da sahip olmuş olacağız. Ayrıca biz iç gelişimimizi devam ettirirken Olenia'daki savaş, hatta daha iyi belirtmek gerekirse "yürüyüşümüz" hiçbir karşılık verilemeden devam ediyor. Yakında başkentte bizim bayrağımız sallanacak.
"Korkaklar, hepsi korkaklar" dedi Kovan Mareşali Trimmel kafasını sallarken. "Tanklarımı çalıştırmam ile Olenialıların pes etmesi bir oldu. Panzerlerin hala yarı dolu depoları var. Olenialılar beyaz bayrağı askeri eşyalarının içinde tutuyor olmalı çünkü aynı anda bu kadar fazlasını ilk kez gördüm. Az kalsın öfkeden ateş açacaktım. Az kalsın.
Chrysalis Mareşale doğru bağırdı fakat öfkesi ona değildi. "Blöf mü yapmaya çalışıyorlardı? Kral Johan reddettiklerinde hiçbir şey yapmayacağımızı mı sandılar? Gülünç." Kafasını salladı ve eliyle Trimmel'in çıkması için işaret etti. "Öyle olsun, savaşmayacaklarsa gücümüzü onlara karşı kullanmanın anlamı yok. Başka bir düşman için saklayalım. Olenia'da harcamadığımız ekipman ve böcekgücünü Equestria'ya karşı kullanabiliriz. Asıl düşmanımız orada ve Olenia gibi kolay olmayacak. Elimizde ne varsa kullanmamız gerekecek.
Kıtanın önemli bir kısmı daha bize bağlandı. Yakında Changeling gücü asla durdurulamayacak. Equestrialıların ise yapacak hiçbir şeyi kalmayacak. Çok yaşa Kraliçe Chrysalis!
İleti Sayısı: 1,695
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
2
Yeni bölüm?
Bilim hayattır ama onun dahi bilemediği tek şey kıyametin zamanıdır
•
İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
Yaklaşık 3 saat önce paylaşılan ileti yeni bölüm. Önümüzdeki bölüm de benzer bir süre aralığında gelir.
•
İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
12-10-2020, 17:48
(Son Düzenleme: 12-10-2020, 18:28, Düzenleyen: PCOyun.)
Bölüm için ilhamın gelmesi ve zaman bulmam beklediğimden uzun sürdü. Yarın yeni bölümü paylaşmaya çalışacağım. Bu sırada ufak bir teaser paylaşabilirim.
İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
Hikaye düşündüğümden çok daha uzun sürecek. İçerik bakımından odak ağacının son %20'sini oluşturan kısım hikaye olarak %90'ını oluşturuyor gibi bir şey. Önceki 3 bölümde her şeyi hikayeye koymama rağmen 67 ss almıştım fakat şu an onları saymadan 152 ss'teyim ve bu bir yerden sonra focusları ss almayı bıraktıktan sonra oldu. Tek focustan 7-8 yazı bakımından ağır event geliyor. Savaş kısmını 3 hafta önce oynamıştım şimdi ise savaş sonrasını oynuyorum ve savaş kısmından çok daha yorucu olduğunu söyleyebilirim. Neyle uğraştığımı göstermesi için üst üste gelen birkaç eventi spoiler içinde paylaşacağım. Hikaye konusunda spoiler yememek için bakmamayı tercih edebilirsiniz.
Şimdi asıl soruya geldik. Hikayeyi savaş bittiğinde bitirebilirim. İşler karışmadan çok daha rahat bir şekilde düz bir final olabilir fakat savaştan sonrasını da hikayeye çevirmem gerekirse ekranıma sığmayan eventler ve onların çevirilerini paylaşıyor olacağım "içerik" namına eventlerden başka paylaşabileceğim bir şey yok çünkü 2-3 saattir sadece focus geçiriyorum. Focuslar 20 gün sürse de önceden de bahsettiğim gibi focus başına 7-8 event düşüyor. Hikayeyi takip edenlere soruyorum bu yüzden. Savaşın sonuyla birlikte final olsun mu? Bu muhtemelen max 2 bölüm daha olacak anlamına geliyor. Savaş sonrası kısımda ise bölüm uzunluğuna göre değişecek olsa da yaklaşık 10 bölümlük bir içerik olduğunu düşünüyorum. Yazı çok fazla olacağı için normalde bölüm başına 30 ss düşüyorsa bu eventler ile 10 ss civarı düşecek ve yine de okuma kısmı olarak çok daha uzun olacak. Yapacağım iş sadece event çevirmek olacağı için yavaş ve aralıklı bölümler gelmesi de muhtemel çünkü aylar önce oynadığım bir oyunun hikayesini yapıyor olacağım. Genel olarak sizin fikirleriniz neler?
•
İleti Sayısı: 64
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
0
05-11-2020, 20:13
(Son Düzenleme: 05-11-2020, 20:14, Düzenleyen: tusu111.)
•
İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
Önceki iletide yaptığım açıklamayı okursanız ona uygun şekilde bölümler gelecektir.
•
İleti Sayısı: 3,193
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
20
06-11-2020, 00:39
(Son Düzenleme: 06-11-2020, 00:40, Düzenleyen: Yasin Ahmet.)
Hikaye değil de AAR gibi olabilir devamı. Oyunu oynarsın sonucunu yazarsın benim mesela Hikayem vardı bitmeyen yazılar sonucu zaman kaybettim sadece. AAR her türlü daha iyi. Ama yine de bilmiyorum hikayeyi o yüzden sadece öneri vereyim dedim.
•
İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
•
İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
Artık planı devreye sokmanın vakti geldi. Kraliçe Changeling ordularını bizzat yönetecek ve bizi hızlı bir zafere ulaştıracak. Önümüzde hiçbir güç duramaz!
Savaş kaçınılmaz bir gerçek. Kovan Mareşali Trimmel kraliçeye "Artık harekete geçme zamanı." dedi. "Ordumuz, VOPS ile yakından çalışarak Equestria savunmalarını inceledi ve açık olmak gerekirse yetersizler, oldukça yetersizler. Askerlerimiz, kaynaklarımız ve her şeyden önemlisi Equestria'yı alaşağı edecek irademiz var. Yapmamız gereken tek şey sınırdan saldırıya geçmek ve beş para etmez savunmalarını ezip geçmek, böylelikle tüm o çürümüş yapı çökecektir."
Chrysalis kaşlarını çattı ve kanatlarını çırptı. 1002'deki başarısız istiladan beri beklediği an sonunda gelmişti. İntikam alma isteği her şeyden güçlü olsa da Canterlot'daki mağlubiyetinden bir ders çıkarmıştı. Hiçbir şey aceleye gelemezdi. "Hazır olduğumuzdan emin misin? Herhangi bir başka desteğe ihtiyacımız yok yani?"
Trimmel kendinden emin bir şekilde kafasını salladı. "Hazır ve nazırız Kraliçem ve şimdi saldırmanın tam sırası. Biz bekledikçe Equestria daha da güçleniyor. Savaşın kaçınılmaz olduğunu onlar da biliyor ve her gün savunmalarını güçlendiriyorlar. Bir saldırı kötü sonuçlar alıncaya kadar hazır olabilir, aksine bir savunma sonsuza kadar güçlenebilir. Demir hala sıcakken saldırmalıyız, yoksa şansımızı sonsuza kadar kaybedebiliriz.
Trimmel'in argümanları Kraliçe için son noktayı koydu. "O zaman saldırmaktan başka çaremiz yok" dedi. "Emirleri gönder. Kovanlar benim emrimde saldıraya geçecek. Daha önce değil."
Bir hafta sonra Kraliçeden emir geldi. Tüm kovanlar harekete geçti ve Equestria'ya karşı savaş resmi olarak ilan edildi. Okyanusta denizaltılar, havada uçaklar, karada piyadeler ve panzerler ile ilerleyiş başladı. Equestria'nın hiçbir şansı yoktu, sadece kaçınılmazı ertelediler.
Savaş beklenildiği üzere birkaç ay içerisinde bitmedi. Kraliçenin emri ile yaşlı, genç, zayıf herkes askere alınmaya başlandı. Hiçbir şey Equestria'ya karşı alınacak zaferin önüne geçmemeliydi.
Sınır eyaletler ele geçirildi. Bunun üzerine burada çalışan Ponyler Kuzeye, Changeling topraklarına gönderilip kovanlar için çalışmaya zorlandı.
Canterlot'u önceki işgal etme çalışmamızda acılı olsa da bir ders öğrendik. İstihbarat en önemli unsurlardan biri. Ajanlarımız tam kapasitede çalışmalı.
İşgal ettiğimiz topraklar tamamen harabelere dönüyor ve bunları kullanamıyoruz. Bölgelerde yaşayan ponyleri buraları tekrar düzeltmeleri için görevlendirmemiz gerekiyor.
Equestria üzerindeki ilerleyişimiz son hız devam ediyor. Göz açıp kapayıncaya kadar Canterlot'a varacağız. Equestria birlikleri zayıf ve bizim panzerlerimiz karşısında duracak güçte değil. Hiçbir şey Changeling ordusunu durduramaz.
Savaş hepimizi yıprattı fakat bunun üretimimizi engellemesine izin veremeyiz. Sürekli bir savaş planı hazırlamalı ve buna uymayan herkese cezasını kesmeliyiz. Hiçbir şey zaferimizin önüne geçmemeli.
Yakın zamanda cephedeki bazı pony askerler Hearth's Warming Eve'i kutlamak için hazırlıklara başladı ve tuhaf bir şey yaşandı. Changeling cephesindeki bir yerde bazı ponyler siperlerinden beyaz bayrak sallayarak çıktılar. Changelingler onurlu bir şekilde ateş açmadılar ve ponylerin yaklaşmasına izin verdiler. Ardından ponyler onları Hearth's Warming kutlamaları için davet etti. Şaşırtıcı bir şekilde bazı changelingler, hatta bazı subaylar, bu teklifi kabul etti.
Ay yükselirken ponyler ve changelingler elma suyu ve sıcak çikolata içerek, şarkılar söyleyerek geçirdiler, hatta bazıları hufbol bile oynadı. Askerler birbirleriyle sohbet ettiler, ailelerinden ve normal yaşamlarından bahsettiler. Birbirlerine halk hikayelerini anlattılar. Changelingler pony bayramlarını kutlamasalar da oldukça meraklılardı ve beğenmiş gibi gözüküyorlardı.
Yaşanan olayın duyumları iyice yayılmaya başladıktan sonra iki tarafın da üst kademesi karşılık verdi. Equestria ordusu bunu dostluğun önemini ve changelinglerin istekleri olmadan savaştığını iddia etmek için kullandılar. Sınırın diğer tarafında ise Chrysalis bunla alakalı herhangi bir bilginin yayılmasını engelledi. Tüm haber kaynakları sansürlendi ve bu ihanette yer alan tüm askerler ve subayların en üst dereceden cezalandırılmasını emretti. Bazı changelingler kaçıp Equestria askerleri tarafından sıcak bir karşılamaya denk geldiler. Artık savaş tutsakları olsalar da iyi bakılıyorlar.
Savaş son hızıyla devam ediyor. Kuzeybatı topraklarının hepsi ele geçirildi. Neredeyse Canterlot'a vardık sayılır. Bizi hiçbir şekilde durduramazlar.
Kristal İmparatorluk teslim oldu. Artık sadece Equestria kaldı, bakalım züppe Celestia şimdi ne yapacak
Savaşın son aşamalarına geçtik. Canterlot elimize geçti, tabii ki Celestia çoktan kaçmıştı. İlerleyişimize devam ediyoruz. Tüm Equestria üzerinde Changeling bayrağı sallanacak.
Equestria ile olan savaşımız bitmeye yaklaştığına göre Kuzeydeki diğer canlıları da egemenliğimiz altına almanın vakti geldi.
Savaş bitmek üzere. Her bir ölen changeling genci için üç tane pony öldürüldü. Equestria'nın da düşmesi ile kıtada bize karşı koyabilecek hiçbir güç kalmayacak.
Baltimare düştü. Equestria'nın teslim olması artık an meselesi.
Equestria Baltimare de düştükten sonra artık hiçbir çıkış yolunun olmadığını anladı. Kraliçe Celestia bizzat teslim olduklarını duyurdu.
Bugün Equestria için karanlık, changelinler için ise çok parlak bir gün!
Sonunda bitti.
Aylarca süren kanlı çarpışmalar sonunda Equestria teslim oldu. Tüm cephelerde, her muharebede ponyler bozguna uğratıldı, tarumar edildi ve gelen yel tarafından süpürüldü. Düşmanın direnişi bitirildi ve kaçmayan liderleri Canterlot'da teslim oldu. Büyük Savaş artık sona erdi.
Kuzeyde kalan zayıf devletleri de artık himayemiz altına alma vakti. Kıtada tek bir bayrak sallanacak ve bu bayrağın Changeling bayrağı olduğundan emin olacağız.
Tüm Equestria topraklarını bizzat yönetemeyiz. Manehattan çevresinde bize bağlı bir kukla devlet kurmamız bölgeyi yönetmemiz için faydalı olacaktır.
Kuzeydeki son devletler tek tek düşüyor.
Şimdi sonuncusuna geldik.
Tek tek.
Artık kıtada tek bir bayrak var. Herkes Changeling yönetimi altında. Hiçbir güç yeni Changeling İmparatorluğunu deviremez.
Changelingia Invicta
İleti Sayısı: 6,456
Üyelik Yılı: 2019
Imperium:
79
Yüce Changeling ulusunun zafere eriştiğini görmek güzel. Birinci Dünya Savaşı'ndaki ortaklaşa noel kutlamalarına yapılan gönderme çok hoş. My Little Pony evreni hakkında pek bilgim olmasa da okuması keyifliydi.
•
İleti Sayısı: 12,460
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
100
31-12-2020, 15:06
(Son Düzenleme: 31-12-2020, 15:06, Düzenleyen: PCOyun.)
Modda sayısız gönderme ve onlarca ülke var. Gerisini siz düşünün yani.
•
|