08-07-2017, 20:55
Göçmenler sonunda yolculukları için bütün hazırlıklarını tamamlamış hükümetin "Göç Politikası" gereğince ilk hedefleri -diğer seçeneklere göre-daha bereketli topraklara sahip olan kuzeye doğru olan yolculuklarına başlamışlardı.Her ne kadar herkes Drury Ovasının daha iyi bir seçenek olduğunu bilse de barbar tehdidi yüzünden ve yolculuğun daha kısa olması için Yukarı Lunan seçilmişti üçüncü şehir için...

Her ne kadar askeri bakımdan yetersiz olsak da hükümet göçmenlerin yalnız yolculuk etmemesini istiyordu.Bu yüzden keşif birliğini onları "koruması" için yollamıştı.

Barbarlar gün geçtikçe daha da büyük bir problem olmaya başlıyordu. Hükümet bunu durdurmanın tek yolunun daha fazla ve daha iyi askerler olduğunu biliyordu.Bu nedenle bilim insanlarına daha iyi zırh ve silahlar için yeni kaynaklar bulmasını emretmişti.

Barbar savaşı bütün hızı ve vahşeti ile sürerken göçmenler hiçbir barbara rastlamadan yolculuklarını bitirebilmişlerdi.Yeni şehrimizin adı ise "Rennes" idi.

Barbarlar,göçmenler derken halkımızın arasında yavaş ama kesin bir değişim yaşanıyordu.İnsanlarımız artık sıradan savaşçılar değildi.Artık aralarından işçiler,aydınlar askerler ortaya çıkıyordu.Artık toplum yavaş yavaş bölünüyordu.Bu yeni çağın medeniyetimiz için iyi geçip geçmeyeceği ise bir muammaydı.

Önde gelen aileler bu değişim üzerine,bir toplantı yapmaya karar verdiler.Saatler süren toplantıda çıkan sonuç köklü bir değişimin meydana gelmediği ve politikalarda bir değişikliğe gidilmemesi gerektiğiydi.

Kuzey seferleri sırasında "Nan Madol" adındaki başka bir medeniyetle karşılaşmıştık.Ama asıl sorun olan şey Nan Madollu Felsefecilerin Paris'e gelip halkı hükümet aleyhinde kışkırtmasıydı. Hükümet her ne kadar bu durumu "kanlı" bir şekilde engellemeye çalışsa da başarılı olamadı.

Bunlar dışında hükümet her ne kadar asker sayısını arttırmaya ve Paris'i savunmak için bir sur inşaat etmeye başlasada halkın gözünde,barbarlarla savaşırken hem bir sürü askerini öldürtmüş,hem maden ocaklarını yağmalatmıştı. Artık başkentte "isyan" niteliği gösteren eylemler oluşmaya başlamış,Hükümet zar zor bu eylemleri durdura biliyordu.Sanırım artık Peeters ailesi için pek iyi bir dönem değildi.

Not:Kullandığım bölge ve nehir isimlerin daha iyi anlaşılması için bir harita çizdim.Bu bölüm biraz kısa oldu.Umarım sevmişsinizdir.


Her ne kadar askeri bakımdan yetersiz olsak da hükümet göçmenlerin yalnız yolculuk etmemesini istiyordu.Bu yüzden keşif birliğini onları "koruması" için yollamıştı.

Barbarlar gün geçtikçe daha da büyük bir problem olmaya başlıyordu. Hükümet bunu durdurmanın tek yolunun daha fazla ve daha iyi askerler olduğunu biliyordu.Bu nedenle bilim insanlarına daha iyi zırh ve silahlar için yeni kaynaklar bulmasını emretmişti.

Barbar savaşı bütün hızı ve vahşeti ile sürerken göçmenler hiçbir barbara rastlamadan yolculuklarını bitirebilmişlerdi.Yeni şehrimizin adı ise "Rennes" idi.

Barbarlar,göçmenler derken halkımızın arasında yavaş ama kesin bir değişim yaşanıyordu.İnsanlarımız artık sıradan savaşçılar değildi.Artık aralarından işçiler,aydınlar askerler ortaya çıkıyordu.Artık toplum yavaş yavaş bölünüyordu.Bu yeni çağın medeniyetimiz için iyi geçip geçmeyeceği ise bir muammaydı.

Önde gelen aileler bu değişim üzerine,bir toplantı yapmaya karar verdiler.Saatler süren toplantıda çıkan sonuç köklü bir değişimin meydana gelmediği ve politikalarda bir değişikliğe gidilmemesi gerektiğiydi.

Kuzey seferleri sırasında "Nan Madol" adındaki başka bir medeniyetle karşılaşmıştık.Ama asıl sorun olan şey Nan Madollu Felsefecilerin Paris'e gelip halkı hükümet aleyhinde kışkırtmasıydı. Hükümet her ne kadar bu durumu "kanlı" bir şekilde engellemeye çalışsa da başarılı olamadı.

Bunlar dışında hükümet her ne kadar asker sayısını arttırmaya ve Paris'i savunmak için bir sur inşaat etmeye başlasada halkın gözünde,barbarlarla savaşırken hem bir sürü askerini öldürtmüş,hem maden ocaklarını yağmalatmıştı. Artık başkentte "isyan" niteliği gösteren eylemler oluşmaya başlamış,Hükümet zar zor bu eylemleri durdura biliyordu.Sanırım artık Peeters ailesi için pek iyi bir dönem değildi.

Not:Kullandığım bölge ve nehir isimlerin daha iyi anlaşılması için bir harita çizdim.Bu bölüm biraz kısa oldu.Umarım sevmişsinizdir.
