The Red Pill Öğretisi
#1
 Forum konularında, yorumlarda gördüğüm kadarıyla üyelerin çoğunluğunu lise - üniversite çağında olan genç kardeşlerimiz oluşturuyor. Bu arkadaşların, KD İtiraf konu başlığında kadın cinsiyeti ve davranışları ve onlara karşı nasıl davranılacağı hakkında tavsiye istediklerini gördüm. Bu yüzden bu konuyu yazmaya karar verdim.

 İlk olarak reddit'te ortaya çıkan ülkemizde ise daha çok ekşisözlük üzerinde tartışma ortamı bulan The Red Pill öğretisinin genç kardeşlerimize farklı bir bakış açısı sunması açısından faydalı olacağını düşünüyorum.

 Belirtmek istediğim bir diğer husus; bu öğretinin ideolojik altyapısını(faşizm göndermeleri çok sık yapılıyor), genel-geçerliliğini, bilimsel düzlemdeki yerini(argümanlarını dayandırdığı evrimsel psikoloji soft-science olarak kabul ediliyor) tartışmayacağım. Ben daha çok hayatta karşılığı görülebilen yararları üzerinde duruyorum.

 Adını, The Matrix üçlemesinde geçen mavi hap, kırmızı hap metaforundan alan The Red Pill, kısaca TRP diyelim, hayatın gerçeklerini sunduğunu ve bu gerçekleri öğrenmenin acı vereceğini iddia ediyor. Tahmin edeceğiniz üzere bu gerçekler kadınlarla ilgili.

 MGTOW (Men Going Their Own Way) ve PUA (Pick Up Artist) gibi alt dalları bulunmaktadır. Yeri gelirse bu akımlardan daha sonra bahsederiz.

 Varsayımlarından birisi Pareto ilkesine dayandırdıkları, kadınların %80'inin, bir takım nitelikler çerçevesinde en üst seviyede bulunan erkeklerin %20'sini çekici bulduğu olgusudur. Bu nitelikler farklılık göstermekle birlikte genel olarak para, otorite, fiziksel güç, estetik olarak tanımlanabilir.

 Diğer bir varsayımı kadınların hipergamik olduğu olgusudur. Yukarıda bahsettiğimiz nitelikleri göz önüne alırsak kadın ancak ondan üst seviyede olursa yahut en azından onunla aynı seviyede olursa erkekle ilgilenir.

 Kadınların söyledikleri ve yaptıklarının bir olmadığı, söylediklerini ciddiye almayıp yaptıkları üzerinden gözlem yaparak hareket edilmesi gerektiği ve tecrübelerle elde edilmiş bunun gibi bir çok tespiti vardır.

 TRP, erkeğin hem fiziksel olarak hem de kültürel olarak kendini geliştirmesini, belli bir değere sahip olduğu zaman kadınların zaten onu tercih edeceğini ve kadınların peşinde koşmaması gerektiğini öğütler.

 Şahsi görüşüm olarak şunu söylemeliyim: TRP öğretisinin hedef kitlesi özellikle anne ve babası boşanmış olup annesi tarafından yetiştirilen ve erkek olmayı öğrenememiş insanlardır.

 Tespit ettiğim diğer bir husus da; İslam dininde var olan 4 eş ile evlenebilme kuralının TRP öğretisinin pareto ilkesi varsayımı ile benzeşmesi, nikah akdi oluşturmak için erkeğin kadına mehir adı verilen maddi değer vermesi (hipergami), kutsal kitapta bir çok yerde hurilerden bahsedilmesi gibi hususlar(TRP öğretisi varsayımlarını baz alırsak bir çok erkeğin kadına ulaşamayacağı aşikar).

  Bununla birlikte kadınların çalışma hayatına atılmasının emek arzını artırıp, ücretleri aşağı çekmesi durumu ve bu durumu destekleyen ideolojilerin eş zamanlı ortaya çıkması; modern toplumun, hukuk kurallarının, endüstrinin kadın istekleri üzerinden şekillenmesi gibi bağlantılı bir çok konunun, bu konu başlığında tartışılabileceğini öngörüyorum.
[+] 5 üye Kierkegaard nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Yeni arkadaşlar şu kitabı okuyabilir:

http://redpillhandbook.com/The%20Red%20P...d%20Ed.pdf

Müsait olursam buraya yazı yazmayı planlıyorum*
[+] 1 üye Xepluper nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
Ekşi Sözlük'te gözüme çarpan bir kaç içeriği paylaşmak istiyorum.

''postmodern dünyada bozulan ahlak ve toplum düzenine karşı erkeğin kendini adapte edebilmesi ve bu durumdan fayda sağlayabilecek bir birey haline gelebilmesidir. çünkü toplumdaki kadın rolü liberalleştikçe, kadınların ilgisi tepedeki %20 erkeğe (alfa) doğru kaymakta ve diğer erkeklere (beta, omega) ilgi ciddi oranda azalmakta. bu istatistik, tabiki de dominant bir aile yapısından gelen kadınları değil, kentli ve özgür kadınları ifade etmektedir.

yani bizim derdimiz "kadınlar böyle yapıyor, kahrolsunlar" değil, "kadın zaten böyle bir canlı o zaman bu düzen içerisinde kadınlar konusunda başarılı olmak istiyorsam tepe %20'ye ulaşmaya çabalamalıyım". yani biz kadını kötü bir varlık olarak değil, olduğu gibi görüyoruz. hatta ve hatta başarısız ilişki girişimlerinde kadını değil, sadece ve sadece erkeği suçluyor ve yeriyoruz. çünkü bir ilişkide seçen kadın, seçilen ise erkektir ve erkek, kadının ilgisi olmasına rağmen seçilebilmeyi başaramadıysa birşeyleri yanlış yapıyordur.'' (Yazar: stormshadow)

''kadınlar görünüşten çok, güçten hoşlanır. burada güçten kasıt sadece maddi değil. psikolojik güç, fiziksel güç, maddi güç, sosyal statü gibi etmenlerin birleşimi gücü oluşturur. mesela benim gözlemlediğim, kadın açısından bir erkeğin psikolojik olarak güçlü olması, maddi olarak güçlü olmasından daha önemli.

trp size bu konularda kendinizi geliştirmenizi söyler. bunu derken de kas yapın, para kazanın tüm kadınlar size aksın demez. kendini geliştirirsen 100 kadın içerisinden 2 kadını etkileyeceğinize 5 kadını etkileyebilirsin der. bu sayede senin de seçim şansın artar der.

kadınların fabrika ayarları hormonları ile karar vermek üzerinedir. bu demek değildir ki kadınlar mantıklı düşünemezler, istediklerinde düşünebilirler elbette. ancak ana karar verme mekanizmaları erkeklerden farklıdır ve hormonları etkilidir.

bir kadın siz güçlü olduğunuzda size aşık olabilir ancak bu gücü yitirdiğinizde size hayatı zindan etmesi ya da başka bir erkeğe gitmesi fazlaca muhtemeldir. mesela bir kadına fazla ilgi duymak, her hareketini önemsemek, sürekli üzerine düşmek bir erkeğin artık kendine yeterince değer vermediğinin göstergesidir ve kadınlarda bir güçsüzlük algısı oluşturur. bu nedenle bir kızın peşinden koşup herşeyi yapan beta kardeşlerimizin siktiri yemesi bize çok ama çok normal geliyor.

yukarıdaki sebepten dolayı, hayatınızdaki kadına çok da fazla ilgi göstermeyin, arada söylediklerini duymazdan gelin. bu demek değil ki kadın hasta yatarken "banane amk" diyip kendi hayatınıza bakın. hepimiz biliyoruz, kadınlar arada ilgi çekmek için şımarıklıklar yaparlar, gereksiz yere kavga çıkarırlar. bunların üzerinde çok durmayın hatta hiç umursamayın.

yine aynı sebepten yıllardır kafanıza kazınmış olan (bkz: women and children first) gibi saçmalıkları unutun. hayatınızda hiçbir kadına veya erkeğe kendinizden fazla değer vermeyin (çocukları bu tanımın dışında tutuyorum). ilişkiniz ne durumda olursa olsun hayatınızın merkezinde sizden başka kimse olmasın. ceketinizi alıp gidemeyecek kadar kimseye bağlanmayın.

bir ilişkide kadının ortaya koyduğu değer seks, erkeğinki ise ilgidir. bu nedenle ortada seks yoksa ilgi de kısıtlı olmalıdır. seks olmayan ilişkide gereksiz ilgi gösteren erkek çok kısa zamanda kıçına tekmeyi temelli yiyecek yada kadın tarafından elinden geldiğince sömürülecektir.

geçmiş partner sayısı yüksek hatunlar ile, kısa süreli ilişki haricinde birşey planlamayın. kadınlarda partner sayısı arttıkça bağlanabilme ihtimali ciddi anlamda düşüyor.

çocuk istemiyorsanız evlenmeyin. mevcut kanunlar boşanma durumunda erkeği, kadının hayatını finanse edecek cüzdandan başka birşey olarak görmüyor. erkeğin kendi çocuğu üzerinde neredeyse hiçbir söz hakkı yok. kadın genelev'de çalışsa bile, kadının çocuğu genelev'e götürdüğünü kanıtlayamadığınız sürece çocuk üzerinde söz sahibi olamazsınız. ömür boyu ödenen yoksulluk nafakası saçmalığına girmiyorum bile. kadını daha fazla küçülten birşey olamaz herhalde.'' (Yazar: stormshadow)
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.