Emiliano Zapata, Gabriel Zapata ve Cleofas Salazar'ın on çocuğundan dokuzuncusu olarak, Anenecuicil köyünde dünyaya geldi. Zapata köylü, yoksul bir aileden gelmişti. Bu sıralarda Meksika Porfirio Diaz tarafından diktatörlükle yönetilmekteydi. Diktatörlük yönetimine ve toprak sahiplerine boyun eğmeyerek mücadeleye başladı. Zapata ve yanındakiler ilk başlarda silaha sadece kendilerine yapılan saldırıları püskürtmek için sarılıyorlardı. 1910 yılına gelindiğinde diktatör Porfirio Diaz iktidarı, Francisco Madero'nun adaylığıyla tehdit edilmeye başladı. Zapata, ülkedeki düzenin değişmesi için gerçek bir fırsat olarak görülen Madero ile bir ittifak kurdu. Mayıs 1911'de, Pancho Villa, Carranza, Obregon ve Zapata'nın desteği ile Diaz yönetimi yıkıldı.
Zapata'nın diğer devrim liderlerinden farkı, entelektüel bir politikacı olmamasıydı, halkın arasından çıkmış, Meksika köylüsüydü. Hayatının büyük bir bölümünü okuma yazma bilmeden yaşadı. -Onunla aynı örgütte olan bir öğretmen okuma yazmayı öğretmişti.- Kitap okumamıştı, okyanus nedir bilmiyordu. Bir gün birileri ona gelip dünyanın başka yerlerinde de benzer olayların olduğunu, Rusya'da da halkın aynı şekilde ayaklandığını söyledi. Olanları sevinçle dinleyen Zapata ayağa kalkıp heyecanla şöyle dedi: "Gidelim Lenin'e haber verelim! Eğer ihtiyacı varsa buradan ona bin atlı gönderebilirim!"
Francisco Madero'nun yönetiminde bazı reformlar yapıldı ancak bu reformlar ve icraatlar Zapata'yı tatmin etmedi. İkili arasındaki ittifak 1911 yılında tamamen sona erdi. Bu ittifakın bitmesiyle Zapata, Meksika'nın en radikal reform planı olan "Plan de Ayala"yı hazırladı. Bu bildiri, Meksika tarihindeki en radikal değişim planıydı, toprakların kademeli olarak kamulaştırılmasını, köylülere toprak dağıtılmasını ve devrim sırasında kayıp veren ailelere maaş bağlanmasını öngörüyordu. Metin o kadar beceriksizce ve hata dolu yazılmıştı ki -misal dahi anlamındaki de ve soru eki mi birleşik-, devlet başkanı Madero, ülkenin en büyük gazetesine şu emri vermişti: "Bu metni olduğu gibi basın ki herkes Zapata'nın aptalın ve delinin biri olduğunu öğrensin." Oysa, Meksika halkı da eğitimsizdi, (halkın %80'i köylü) onların da "dahi anlamındaki de"nin ayrı yazılacağından haberi yoktu, Zapata'nın planı, dil bilgisi kuralları bakımından hatalı olsa da, halkın dilinden konuşuyordu. Plan basılır basılmaz Meksika tarihinin en popüler bildirgesi haline geldi; hala öyle.
Madero, General Huerta tarafından öldürüldü. Zapata bunun üzerine harekete geçti. Meksika'nın güneyini ele geçirdi ve büyük arazileri halka dağıtmaya başladı. Kuzey bölgelerde ayaklanan Pancho Villa ile güçlerini birleştirdi ve başkent Mexico City'e girdiler. Faşist lider Huerta devrilmişti. Başkanlık sarayını ele geçirdikten sonra, "bunlar adamın içini kötülükle doldurur" deyip orayı terketti ve köyüne döndü. Aslına bakılırsa Villa ve Zapata bir toprak programından öte ülkeyi yönetmek için bir programa sahip değillerdi. Bundan ötürü ulusal hükümet üzerinde rekabetten çekildiler ve bir boşluk oluştu.
Madero’nun generallerinden Carranza devlet başkanı oldu ve 1917’de yeni bir burjuva anayasa ilan etti. Zapata Carranza'ya Plan de Ayala'yı kabul ettiremedi. Plan sadece Meksika'nın güneyinde uygulanabildi. Sonrasında Carranza, Zapata ve Villa'ya karşın saldırıya geçti. Zapata iki yıl daha savaşını devam ettirdikten sonra 1919'da 39 yaşında bir hain bir pusu ile öldürüldü. Onun tüm bu cahil haliyle , köylülüğüyle dalga geçen, ancak hileyle baş edebilen mürekkep yalamış düşmanlarının isimleri bugün ya iyi hatırlanmaz ya da hiç hatırlanmazken ölümünün üzerinden geçen 100 yıl sonra bile bu cahil köylü dünyayı etkiliyor ve onun izinden giden kişiler örgütler yaratabiliyor.
Zapata'nın diğer devrim liderlerinden farkı, entelektüel bir politikacı olmamasıydı, halkın arasından çıkmış, Meksika köylüsüydü. Hayatının büyük bir bölümünü okuma yazma bilmeden yaşadı. -Onunla aynı örgütte olan bir öğretmen okuma yazmayı öğretmişti.- Kitap okumamıştı, okyanus nedir bilmiyordu. Bir gün birileri ona gelip dünyanın başka yerlerinde de benzer olayların olduğunu, Rusya'da da halkın aynı şekilde ayaklandığını söyledi. Olanları sevinçle dinleyen Zapata ayağa kalkıp heyecanla şöyle dedi: "Gidelim Lenin'e haber verelim! Eğer ihtiyacı varsa buradan ona bin atlı gönderebilirim!"
Francisco Madero'nun yönetiminde bazı reformlar yapıldı ancak bu reformlar ve icraatlar Zapata'yı tatmin etmedi. İkili arasındaki ittifak 1911 yılında tamamen sona erdi. Bu ittifakın bitmesiyle Zapata, Meksika'nın en radikal reform planı olan "Plan de Ayala"yı hazırladı. Bu bildiri, Meksika tarihindeki en radikal değişim planıydı, toprakların kademeli olarak kamulaştırılmasını, köylülere toprak dağıtılmasını ve devrim sırasında kayıp veren ailelere maaş bağlanmasını öngörüyordu. Metin o kadar beceriksizce ve hata dolu yazılmıştı ki -misal dahi anlamındaki de ve soru eki mi birleşik-, devlet başkanı Madero, ülkenin en büyük gazetesine şu emri vermişti: "Bu metni olduğu gibi basın ki herkes Zapata'nın aptalın ve delinin biri olduğunu öğrensin." Oysa, Meksika halkı da eğitimsizdi, (halkın %80'i köylü) onların da "dahi anlamındaki de"nin ayrı yazılacağından haberi yoktu, Zapata'nın planı, dil bilgisi kuralları bakımından hatalı olsa da, halkın dilinden konuşuyordu. Plan basılır basılmaz Meksika tarihinin en popüler bildirgesi haline geldi; hala öyle.
Madero, General Huerta tarafından öldürüldü. Zapata bunun üzerine harekete geçti. Meksika'nın güneyini ele geçirdi ve büyük arazileri halka dağıtmaya başladı. Kuzey bölgelerde ayaklanan Pancho Villa ile güçlerini birleştirdi ve başkent Mexico City'e girdiler. Faşist lider Huerta devrilmişti. Başkanlık sarayını ele geçirdikten sonra, "bunlar adamın içini kötülükle doldurur" deyip orayı terketti ve köyüne döndü. Aslına bakılırsa Villa ve Zapata bir toprak programından öte ülkeyi yönetmek için bir programa sahip değillerdi. Bundan ötürü ulusal hükümet üzerinde rekabetten çekildiler ve bir boşluk oluştu.
Madero’nun generallerinden Carranza devlet başkanı oldu ve 1917’de yeni bir burjuva anayasa ilan etti. Zapata Carranza'ya Plan de Ayala'yı kabul ettiremedi. Plan sadece Meksika'nın güneyinde uygulanabildi. Sonrasında Carranza, Zapata ve Villa'ya karşın saldırıya geçti. Zapata iki yıl daha savaşını devam ettirdikten sonra 1919'da 39 yaşında bir hain bir pusu ile öldürüldü. Onun tüm bu cahil haliyle , köylülüğüyle dalga geçen, ancak hileyle baş edebilen mürekkep yalamış düşmanlarının isimleri bugün ya iyi hatırlanmaz ya da hiç hatırlanmazken ölümünün üzerinden geçen 100 yıl sonra bile bu cahil köylü dünyayı etkiliyor ve onun izinden giden kişiler örgütler yaratabiliyor.
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."